Kitap Tür Kategorileri

Mardin Mezopotamya`nın kalbidir, töre ve aşiretin tam merkezinde oluşan bir berdel, erkek kardeşinin yanlışına kurban giden bir kadın, Mardin topraklarında gaddar olan bir ağanın kollarına düşer ve onların hikâyesi tam da burada başlar... Kitabıma şans verip benimle bu hikayeyi yaşamaya varmısınız? ❗+18 SAHNELER İÇERİR. ❗YETİŞKİN İÇERİKTİR. ❗BU KİTAP 3 AĞUSTOS 2024 TARİHİNDE YAZILMIŞTIR. ❗BU KİTAP KOPYALANAMAZ. ❗KİTAPTA BULUNAN TÜM SAHNELER TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜ OLUP, GERÇEKLE BİR ALAKASI BULUNMAMAKTADIR. ❗ LÜTFEN BAŞKA KİTAPLARIN REKLAMLARINI YAPMAYIN. ❗YORUMLARDA SAYGI ÇERÇEVESİNDE BULUNALIM, HAKARET VE BENZERİ TARTIŞMALARA GİRMEYELİM... O ZAMAN HAZIRSANIZ SİZLERİ "MEZOPOTAMYA`NIN KALBİNDE" BEKLİYORUM ❤️

Abisinin yaptığı hata yüzünden evlenmeye mahkûm kalan bir kız okuma hayali yıkılan yeni bir eve yeni bir aileye alışmak zorunda kalan bir kız okumaya hazır mısınız?

Abisinin hatası yüzünden küçük yaşta töreye kurban edilen Ezo Leyla Eroğlu. Kardeşinin yaptığı hata yüzünden küçük bir çocukla evlenmemek için memleketi terk eden Alaz Xidrekan . "Baba lütfen yalvarırım ben daha çok küçüğüm okulum var baba lütfen verme beni onlara " diye yalvarıyordu babasının ayaklarının dibinde çökmüş halde. Annesi zerrin hanım `ın ise içi yanıyordu biricik kızları oğlunun hatası yüzünden töreye kurban gidiyordu. Başını yana çevirip zorla yutkundu sidar ağa ve ona yalvaran kızına baktı. "Keşke kızım keşke elimden bir şey gelse" "Baba ben... ben e-evlenemem... ben yapamam lütfen baba ." "Beyim bir şey yapasın kurbanın olayım bir şey yapasın benim kızım küçüktür onu hor görürler." "Elimden bir şey gelmez hanım görmezmisin gelse zaten yaparım canımı bile veririm ... ama yapacak hiç bir şey yoktur elim kolum bağlıdır ." Diyerek kızının önüne çöktü sidar ağa ve kocaman sarıldı canından çok sevdiği kızına . "Beni affedesin kızım ben seni koruyamadım affedesin kızım ben sana baba olamadım " Genç kız başını kaldırıp ona kızarmış gözlerle bakan babasına baktı ve ayağa kalktı . burnunu çekip derin bir nefes verdi ve babasının gözlerinin içine baktı hiç bir duygu olmadan . "Bugünü hiç unutmayasın sidar ağa çünkü ben hiç unutmayacağım her zaman aklımda olacak sen oğlun için kızını töreye kurban ettin keşke abim kadar değerim olsaydı ama yemin ederim ki bu gün düştüm ama elbet ayağa kalkacağım işte o zaman herkes ezoyu görecek !"Diyerek hızlıca merdivenleri çıkmaya başladı. Genç kız daha on altısında bir çoçuktu ezo onun hayellerini ve hayatını çalmışlardı. Ama elbet bir gün devran dönerdi... Wattpad kitabıdır. Terk etmek #1🥇

DOĞU`NUN ASİL KADINLARI SİZ SUSMAYACAKSINIZ ÇÜNKÜ İHRA NOVA SİZİN SESİNİZ OLACAK, SİZİN ELİNİZİ ASLA BIRAKMAYACAK!! Kader bir örümcek misali hırsla ilmek ilmek ağlarını örmekte.. İhra Nova Zadeoğlu & Mir Mirhanoğlu ......Alıntılar..... "Mehir olarak ne istiyorsun kızım?" "Sadece talak hakkı ve Mir Ağa`nın yanından ayırmadığı silahını istiyorum", diyerek İmamın sorusunu yanıtladım. Mir Mirhanoğlu "Düğünde takılan takılar, kilosunun 5 katı altın, Dubaideki şirketlerimin yüzde elli bir hissesi, Van`da ki, Urfa`da ki, Antep`te ki bağların yüzde elli bir hissesi ve son olarak İstanbul ve İzmir`deki villanın tapusu", diye kendi isteklerini sıraladı. "Babaların vedası en ağırıdır derdi dedem. Kız evlat babanın incisidir. O inciyi başka birine teslim etmek çok zordur kopamazsın öyle kolay kolay demişti. Şimdi hiç beklemediğimiz bir anda ayrılık acısı benim dağ gibi babamın omuzlarına bindirilmişti. İlk defa çaresizlikten omuzlarının düşüklüğünü, boynunun büküklüğünü ve ağladığını görmenin acısı da benim omuzlarıma yüklenmişti..." "Anne yüreği hissedermiş evladını. Hissetmişti benim annem yürek yangınımı ve elinden hiçbir şey gelmediği için ışıl ışıl gözlerini gölgeler sarmıştı. İki gözümden öpmüştü. Beni senden kopardılar, ayrılık getirdiler der gibi. Bir anneye beklenmeyen vedanın ağırlığı yüklenmişti. Yüreği kanatılmıştı..." "İlk defa bir kızın ağabeyinin koluna girmesi bu kadar zordu. İlk defa bir ağabeye kız kardeşine kolunu uzatması bu kadar zordu. Çünkü bu defa uzatılan kol sözsüz bir elvadaydı..." Bu kitap tüm kadınlara, kızlara, annelere ve kızlarına, sesi kesilenlere...

Sevilmediği bir aileden kurtulmak için okuluna tutuldu. Sevdiği adamla hayaller kurarken, tanımadığı adamın eline düştü. Dilşah ve Hazar`ın imkansızdan doğan aşk hikayesine hoşgeldiniz...

Kimseye boyun eğmezken sana eğildim, beni sensiz koyma sevdiğim. İSTANBUL FISTIĞIM. GÜNEŞ VE ASLAN AŞKI BAŞLIYOR... İYİ OKUMALAR.

Mardin`de yaşanan olayları okuyacağız. Berdel yoluyla giden kızın hayatını okuyacağız.

Namı tüm dünyayı bürümüş, ülkesinin en büyük aşiretinin varisi Karan Agâh Demirel. Zalimliği ile tanınarak insanların tüylerini diken diken eden Karan ağa yaklaşık beş yıldır kalbini oldukça kırılgan olan bir kadına kaptırmış onun varlığıyla büyülenmekteydi. Henüz yurt dışında moda tasarım okuyan genç kız ailesinin yanına döndüğünde neler yaşayacağından habersizdir. Peki Karan ağa tüm zalimliğiyle ve sert mizacıyla bu kırılgan ve tramvayları olan kızı kırmadan sevebilecek miydi ? Sevdası onun bu sarsılmaz kişiliğini ve sert mizacını değiştirebilir miydi ? Oldukça farklı bir yaşantısı olan genç kız uyum sağlayabilecek miydi?

"Seni çok seviyorum Çavê Şîn. Seninle gözlerimi açıp kapatacak kadar. Seninle doğup ölecek kadar. En çokta o mavi gözlerine aşık oldum."

Bir bebeğin oksijen ile ilk tanıştığında attığı çığlık, hayata tutunması için olurdu ama bu Hazen için böyle olmamıştı. Küçük bebeğin çığlığı gerçektende ağıt niteliğindeydi. Küçük bir bebek doğarken, bir başka küçük çocuk kalbine ona dair en derinlerde merhameti doğurdu. Hazen doğarken, Arteş kalbindeki daha önce hiç tatmadığı bu hisle küçük kardeşi Şilan’ı uyutmaya çalışıyordu. Hazenlerin tarafında Mehmet Beyin ölüm ağırlığı varken, Arteşlerin tarafında ise bir ailenin iç çatışması vardı. Bir aile yok olurken bir aile kendini parçalara ayırıyordu. Konakların birinde doğum yapan Esma Hanımın feryatları duyulurken, bir diğerinde Dildar Hanımın haykırışları yankılanıyordu. “Sen bunu nasıl yapabildin?”

İntikam yüklü masalların acılı, kanlı ve nefret dolu olduğu ile ilgili bir iddia vardı. Ancak kendisini batılı bir Mardin gelini ilan eden Leyla’nın yaşadıkları, bir devrin tüm iddialarını rafa kaldırırdı. Günlerden bir gün, bir hanım ağa Leyla’yı bulmuştu. Onun için bir iş teklifi vardı. İş teklifine göre Leyla, söz konusu hanım ağanın kumasının oğlu ile evlenecek ve onu öldürecekti. Karşılığında ise yüklü miktarda para alacaktı. Leyla, para için korkunç şeyleri yapmayı göze alan bir insandı. Bu şekilde kabul etmişti işi. Lakin oyun ustası olan hayat, sarsılmaz planlarla, avcı olan Leyla’yı av haline getirecekti. "Hayat her zaman kolay değildir. Âşık olduğun kişi için ya değişirsin ya da değiştirirsin."