Hatice koşar
@hatice_kosar
TAKİP ETTİĞİ KİTAPLAR
devam ediyor 1h önce güncellendi DİLZAR
@lavinia_x21
Okuma
336
Oy
58
Takip
16
Yorum
10
Bölüm
4
" Unutmak mı daha zor, yoksa hatırlamak mı?" CANHIRAŞ •DİLDAR• DEVAMI...❤️‍🔥
devam ediyor 6s önce güncellendi BEDEL: Benim Seçimim
@mavi_gece7
Okuma
4.57k
Oy
562
Takip
77
Yorum
208
Bölüm
19
Salonun tam önüne gelip bir anda içeri girdiğimde tüm ağalar dönüp şaşkın bakışlarla bana bakıyolardı. Aralarından en büyük olan konuştu. - Destur! Bilmez misin sen buraya girilmez! -Ya sen bilmez misin ağa burada konuşup karar aldığınız benim hayatımdır. Şimdi o kulaklarınıız açın ve beni iyi dinleyin. Odamdan aldığım ve elbisemin kuşağına koyduğum silahı çıkartıp ortadaki masaya koydum. - Şimdi bu berdel ya Asaf Ağanın yiğeni Beratla yapılır ya da bu konuktan gelin çıkaracak bir kız kalmaz geriye!! -Sen bizi mi tehtit mi edersin ne bu cürret! Hiç tanımadığım bir ağanın konuşması üzerine ben daha cevap bile veremeden Asaf ağanın tok ve gür sesi tüm odayı doldurdu. -Benim yiğenim sakattır kızım bunu bilir kabul ede misin? - Yüreği sakat olmasın Asaf Ağa kabulumdur. - Karar verilmiştir ağalar Asmin Beratla evlenecektir. Bir haftaya düğünümüz vardır.
devam ediyor 1h önce güncellendi Virane Kelebek [Berdel]
@zehrasenn
Okuma
27.2k
Oy
2.67k
Takip
531
Yorum
592
Bölüm
15
Yazgıya Atılan Düğümün Hikayesi... Zinar aşiretinin ağası Viran Zinar Sipanların büyük torunu Afşin`i isteyecek zannederlerken asıl isteyecekleri kişi Nalin Sipan`dır. Fakat Nalin bu evliliği onaylamaz ama kader bir şekilde ağlarını örer.
tamamlandı 3a önce tamamlandı Benimsin
@haatice.acaar
Okuma
17.61k
Oy
901
Takip
164
Yorum
550
Bölüm
16
"700 milyon Euro mu? Bu kız bir milyon Euro bile etmez!" "Ama bu kız bakire...düşünsene hiç kimsenin dokunmadığı bir kız..." "Peki, kabul. Patron bu kızı çok sevecek..."
devam ediyor 3a önce güncellendi ÜVEY ABİLERİM ~ (LiNa)~
@watyy_irem
Okuma
15.14k
Oy
680
Takip
95
Yorum
290
Bölüm
32
Linanin babası yani annesinin eski sevgilisinden annesi linaya hamile kalır Ve babaları ölen 5 erkek linanin üvey kardeşi olduklarını öğrenirler ve bu duruma sevininen erkekler Lina dışında hayatlarına kadın almamaya yemin ettiler bakalım Lina abilerini sevcekmi (Arkadaşlar bu arada abileri linaya opebilir haberiniz olsun zaten üvey kardeşleri o yüzden sorun etmeyin🤗)
devam ediyor 1h önce güncellendi AMADEYİ EMRİNE BERDEL
@aytengul
Okuma
10.04k
Oy
802
Takip
177
Yorum
92
Bölüm
16
"Bir kere ya, bir kere! Bir kere de ben dediğimi yapın lan! Bir kere! Dişimi kıracağım, sizin gibi lavuklar ancak bana rast gelir zaten. Şerefsizler." Asabım bozulmuştu. Neymiş efendim, şirket hisselerinin birçoğu evli ve çocukları olan abilerime verilecekmiş! Bok yerler... Ben sağ olduğum müddetçe, kimse benim olanı alamaz. O kadar! Sandalyeye daha da yayıldım, başımı ellerimin arasına alıp soluklandım. Daha şirketin yolunu bilmeyenler, bana ahbaplık kesilmekten başka bir şey bilmiyorlardı. Oysa ki ben canımı dişime takıp gece gündüz çalışmıştım. Onlar ortalıkta fink atarken, ben ter döküyordum. Onlar gece kulüplerinden çıkmazken, ben kendi çabamla yolumu çiziyordum. Onlar her gece bir kadının koynunda uyurken, ben iyi bir geleceğim olsun diye didiniyordum. Ben koskoca Kenan Azadoğlu’yum. Buraların hiçbirine yapmamıştım, yapmayacaktım da. Babam ağa olmasına rağmen, ben kendi şirketimi kurmuştum. Babamın şirketi iflas etmişken, benim şirketim her geçen gün biraz daha ihtişam kazanıyordu. İlaçlarımı içmeliydim. Doktor, ilaçlarımı ihmal edersem durumumun kötüye gideceğini açıkça söylemişti. Sakin olmalıydım. Daha 26 yaşındayken felç kalmak isteyeceğim son şeydi. Maazallah başıma bir şey gelse, beni ortadan kaldırmak için ellerinden geleni yaparlardı. Hele o Kezban cadısı... Kimseye fırsat vermeden, ilk o beni cehenneme yollar. Şeref yoksunu bir insandan farksızdı. Kimseye bir hayrı dokunmayan, aile dağıtan bir kadındı. Kadın demek bile kadınlara hakaretken, bu kadın, ortada namuslu rolü kesip göz boyamaktan başka bir bok bilmiyordu. Yedi aylık hamile annemi merdivenlerden itmiş, annemin ölümüne sebep olmuştu. Üstelik kardeşim de o olay yüzünden erken doğmuştu. Kezban yüzünden, güzeller güzeli can parçam Canan’ım tekerlekli sandalyeye mahkûm kalmıştı. Telefonum titrediğinde aramaya baktım. Can parçam arıyordu. Derin bir nefes alıp hızla kendime geldim. Onu üzmek, isteyeceğim son şeydi. Telefonu açtığımda Canan bıcır bıcır konuşmaya başlamıştı bile. Canan: Ağabeyim, nasılsın, iyi misin? Ben: Güzelim, can parçam, sen iyi misin? Canan: Abi, benim canım çiğköfte istedi. Geldikten sonra bana ellerinle çiğköfte yapıp yedirir misin? Ben: Can parçam, lafı mı olur? Ağabeyin değil miyim? Yaparım tabii. Sen iste, konağı ateşe bile veririm. Kıkırdadı Canan: Ağabeyim, sen iyi ki varsın yaa... Yine lafları uzatarak konuşuyordu. Biliyordu ki, en sevdiğim şeydi. Ben: Ağabeyin kurban olur kuzuma. Merak etmeyesin. Erken geleceğim. Sen şimdi git, bir iki bir şeyler ye. Aç kalma sakın. Canan: Ağabeyim, beni hiççç merak etmeyesin. Benim karnım yıla basa dolu. Sen gelene kadar da yerim. Ben: Yiyeceksin tabii. Ağabeyin boşuna çalışmıyor yaa. Canan: Canım ağabeyim, sen hiç merak etme. Ben senin kazandığın paraları çatır çutur yiyorum. Bugün de mağazaya gitmeyi düşünüyorum. Ben: Can parçam, hava sıcak. Sağlığın etkilenmesin. Canan: Ağabeyim, ben iyiyim. Hem tek çıkmayacağım. Korumalar da yanımda olacak. Ben: Elbette ki olacaklar. Boşuna para vermiyorum. Şöyle bir karı kız peşine düşmesinler de, yanında adam gibi dursunlar. Canan: Ağabeyim, sen hiç merak etme. Senin korkundan, bir milim bile benden uzak durmuyorlar. Ben: Can parçam, ben kartına para atacağım. Gönlünce harca, gez dolaş. Sağlığına dikkat et. Bu arada başka diyeceğin yoksa kapatmam lazım. Canan: Ağabeylerin bir tanesi, canım ağabeyim... Sen merak etme. Ben: Hadi sağlıcakla. Canan: Bye bye. Telefonu kapatır kapatmaz Cihan’ı aradım. Cihan ve Cahit… Aradığımda her zamanki gibi uzun süre çalmasını bekledim. Beşinci çalışta açılan telefonla bir an duraksadım. Normalde pezevenk onuncu çalıştan önce açmazdı, şaşırdım. Ben: Alo. Cihan: Buyur ağam, hayrola? Ben: Canan elbise falan alacak. Yanında durun. Cihan: Ağam etme eyleme... Canan Hanım mağazaya gitti mi çıkmıyor, bir de akşam olmadan dönmüyor, bilirsin. Ben: Cihan, oraya gelirsem topuklarından asar, yarım saatte bir kafanı suya sokarım. Dediğimi yap. Cihan: Ağam, emrin ola. Ben: Ha şöyle, adam ol. Ha bu arada, Cihan, kaşın gözün oynamasın. Cihan: Ağam, benim kaşım gözüm ne zamana oynamış? Tessüf ederim. Ben: Cihan, Cahit’i sana  düz getirip yan sokmadan dediğimi yap de. Cihan: Emrin olur ağam. Telefonu kapatıp işime odaklandım. Bu ayki kazançlar epey yükselmişti. Ancak boşa harcayacak zamanım hiç yoktu. Elimdeki dosyaları alıp teker teker okumaya ve imzalamaya başladım. Hiçbir evrakı gözüm kapalı imzalamazdım. Zamanında yaşadığım tatsız olaylar, bu konuda titiz davranmamın en büyük sebebiydi. Küçüklüğümden beri tek isteğim, biricik kız kardeşimin her isteğini yerine getirmekti. Annemin yokluğunda ona en iyi şekilde bakıp, iyi bir hayat yaşamasına olanak sağlamak için elimden geleni yapıyordum. Elimdeki dosyalara gömülüp projeyi incelemeye başladım. Dosyada, gelecek vadeden bir projeye gözüm takıldığında dudaklarımda hafif bir gülümseme oluştu. Tamamen doğa dostu ve düşük maliyetle hayata geçirilecek bu proje, epey para edecek gibiydi. Hemen önümdeki telefonu aldım ve asistanımı aradım. Sen: Alo, Sezin. Bana müdürü çağır. Sezin: Tamam efendim. Telefonu kapattım, gözümü tekrar dosyaya çevirdim. Kısa süre sonra Cemil Bey kapıyı tıklattı. "Gel," dedim. İçeri çekingen adımlarla girdiğinde, karşı koltuğu işaret ettim. "Fire Oranlarını Azaltma Projesi" başlıklı dosyayı önüne bıraktım. Gözümle “bak” der gibi işaret ettim. Dosyaya göz attığında ona döndüm. "Güzel iş," dedim. Bunu beklemiyor olacak ki, şaşırdı. "Efendim, beğenmenize sevindim," dediğinde, hafifçe güldüm. Yüzüne baktım. "Bir de sen açıkla bakalım projeyi," dedim. Bana bakıp hızla konuşmaya başladı: Cemil: “Bu çalışmanın amacı, üretim hattında meydana gelen firelerin sebeplerini analiz ederek, üretim süreçlerinin iyileştirilmesi ve fire oranlarının düşürülmesine yönelik sistematik öneriler sunmaktır. Bu proje sayesinde: Maliyetler azaltılacak, Kaynak israfı önlenecek, Üretim verimliliği artırılacak ve Kalite standardı iyileştirilecektir.” Yüzüne baktım. "Aferin," dedim. "Efendim, beğenmenize çok sevindim. İnanın, güveninizi sarsmayacağım," dedi. "Bak," dedim, sesimi biraz alçaltıp sertleştirerek, "Bu proje iyi sonuç vermezse, bu belgeleri sana yediririm." Yutkundu. "Tamam efendim," deyip odadan çıktı. Saatler sonra gelen telefon aramasıyla hızla ayağa kalktım. Arayan Canan’dı ve sesi korkmuş gibiydi. Canan: Ağabey, hemen eve gel! Ben: Ne oldu canım? Bir şey mi oldu? Canan: Abi... Yaren Abla, Dağdelenlerin oğluyla kaçmış! O an yerimde donakaldım. "Osalak kızın böyle bir şey yapacağı belliydi," dedim dişlerimi sıkarak. Canan: Ağabey... Berdel kararı aldılar! Bu söz, kafamın içinde dönüp duruyordu. Bir an sustum. Canan’ın sesi beni kendime getirdi. Canan: Ağabey? Ben: Kime berdel istiyorlar?! Canan: Sana, ağabey... Boğazımdan öfkeyle gelen bir homurtu koptu. Ben: Nasıl olur bu?! Canan: Vallahi ağabey, Dağdelenlerden Burhan Ağa, kızını kolundan tutup evin önüne attı bile. Berdelin olmama gibi bir ihtimal kalmadı, herkes sus pus! Ben: Olmaz. Sertçe ve kararlı bir şekilde söyledim. Canan: Vallahi abim, gelmelisin. Hemen gel! Ortalık çok karıştı, çok! Hemen yerimden kalkıp hızlı adımlarla yürümeye başladım. Odadan çıkıp asansörün önüne geldiğimde, düğmeye bastım. Asansör hızla geldi. Biner binmez dakikalar içinde aşağı indim. "Hemen arabamı getirin!" dedim. Dakikalar sonra araba gelirken hızla kapısını açıp bindim. Emniyet kemerini bile takmadan aracı sürmeye başladım. Ellerim titriyordu. Birinin benim adıma karar vermesi, en nefret ettiğim şeydi. Böyle bir kararın da ancak Kezban cadısının başının altından çıkacağı belliydi. Trafik ışığının kırmızıda yanmasına aldırmadan geçtim. Çıkacak ceza, gram umurumda değildi. Konağın önüne geldiğimde, arabayı hızla kenara çektim ve indim. Koşar adımlarla konağa girdim. Yerde ağlayan bir kız, görüş alanıma girdi. Üstü başı toz toprak içindeydi. Üstelik giysilerinde kan lekeleri vardı...
devam ediyor 2a önce güncellendi Gökyüzünün Kalbi
@elcinkaraatli2024
Okuma
3.16k
Oy
720
Takip
32
Yorum
34
Bölüm
37
"Anla artık; intikam falan umurumda değil. Ben seni seviyorum." Ben daha ne olduğunu anlayamadan dudakları dudaklarımı buldu. Aslında bu benim ilk öpücüğüm değildi ama çok daha özel olduğunu hissediyordum. Alt dudağımı iki dudağının arasına alıp öpmeye devam etti. Ben de daha fazla dayanamadım ve ellerimi saçlarına götürdüm. Kimse bana kendimi böylesine garip hissettirmemişti. Bu çok başka bir şeydi ama anlayamıyordum.
tamamlandı 3h önce tamamlandı GECE'NİN POYRAZ'I
@oylesineyaziyoruzz
Okuma
86.55k
Oy
5.44k
Takip
305
Yorum
643
Bölüm
79
Aile... benim için bir zamana kadar hiç bir şekilde anlamı yoktu ama gelen haber yüzünden. Her şey değişti. Hayatım çok değişikti. Gerçek olmıycak kadar da absürt.
devam ediyor 2a önce güncellendi Yaban Çiçeği
@daisylandvanessa
Okuma
11.2k
Oy
993
Takip
197
Yorum
394
Bölüm
18
Yıllarını ailesi sandığı ama aslında gerçek ailesinden koparılarak geçiren aşiret kızının sürükleyici hikayesi
tamamlandı 4a önce tamamlandı S.A.Y.E.
@simiyyiii
Okuma
124.89k
Oy
6.94k
Takip
416
Yorum
537
Bölüm
60
Kapının açılmasıyla içeriye giren adamıma döndüm. Beklenti içinde baktığımda yüzünde ki piç sırıtışı hayra alametti demek ki. Bulmuştu. "Abi, buldum. 24 yaşında , okuyormuş ondan görmemişsin bu zamana kadar. Abisinin düğünü için gelmiş. Temelli dönüş . Adil Beyin en küçük kızı , görüştüğü kimse yok diye biliniyor . Soruşturdum biraz ama anneleri Zeren hanımdan çok yengeden çekiniyor herkes. Abileri çok üzerine düşüyor."dedi Kadir "Adı?"diye sordum sadece "Adı. Saye, Saye Yağızoğlu. Yağız aşiretinin gözdesi" dediğinde gönlüme ektiğim tomurcuk büyüdü. Saye... Benim Sayem... Bir düğünde gördüğüm kara gözlüm. Bu zamandan sonra bırakır mıyım seni?
Loading...