O gün evden gelen çığlık sesi yalnızca Nehir`in annesinin çığlığı değildi. Aynı zamanda ihanetin ve söylenen yalanların da çığlığıydı. Ve Nehir duyduğu fazla güven ve görmezden geldiği bazı şeylerin bedelini ödeyecekti o çığlık herşeyin başlangıcıydı.

Aries von Renoire, 6 yaşında ailesinin katledilmesinin ardından, kaybolan krallığının ve ardındaki karanlık sırların peşine düşer. Güçlü olmak zorundadır, çünkü bu dünyada hayatta kalmanın tek yolu budur. Kayıp krallığının sırları, onu yıkımın eşiğine getirecek bir yolculuğa sürüklerken, güçlü düşmanlar, tehlikeli büyüler ve karanlık ırklar peşini bırakmaz. Ancak, her gücün bir bedeli vardır... Aries`in içindeki karanlık, tüm dünya için bir tehdit mi olacak? Yoksa kendi halkının intikamını almak için karanlıkta ilerleyecek mi? Kan, intikam, büyüler ve entrikalarla dolu bu dünyada, geçmişin sırları, krallıkların çöküşü ve doğan yeni gölgeler, kanlı ayın ardındaki sırlar, krallıkların düşüşü ve gölgelerin doğuşu, Hangi yolda ilerlemeli? Savaşın ve ihanetin ortasında, Aries, kim olduğunu bulmaya çalışırken, aynı zamanda dünyanın kaderini de şekillendirecek.

Hayatına son vermek isteyen bir kadın ve ölümün tanrısı. Silva intihar etmek üzere bir uçurumdan atladığında kendini beş tanrının hükmettiği Wienor`da bulur. Ölüm Krallığı`nda Ölüm Sarayında kendini bulan Silva yaşama son bir şans vermek isterken büyük bir tehlike sinsice diyara sızmaktadır. Ölüme ardından da Ölüm Tanrısına çekilen Silva kendinin de normal bir insan olmadığını öğrendikten sonra tehliklerle ve aşkıyla karşı karşıya kalacaktır. En korkunç sonun, ölümün tanrısıyla mutlu bir son düşlemek mümkün mü, üstelik kıyamet bu kadar yakınken? "Dile Ay Işığı, iste, emret. Ben de senin için her şeyi mümkün kılayım." Başlangıç Tarihi: 31.08.2024

Canavarlar tarafından işgal edilmiş bir dünyada hayatta kalmaya çalışan bir gencin hikâyesi.

29.04.2024 Başlangıç tarihini bırakabilirsiniz.

Yeni Başlayacaklar için not : Kitap bitmek üzere olduğundan geriye dönüp düzenleme yapıyorum bu sırada gözümden kaçan hataları vs. Belirtirseniz çok mutlu olurum :) Alex, fırtınanın şiddetli uğultusu ve yağmurun amansız hücumu altında başını gökyüzüne kaldırdı. Şimşekler, gecenin karanlığını yırtarken gökyüzünde açılan boşluklar, içindeki fırtınayı da gün yüzüne çıkarıyordu. Gözyaşları, yağmurun damlalarına karışıp belirsizleşirken içindeki derin pişmanlık, her bir yağmur darbesiyle daha da yoğunlaşıyordu. Kafasını kemiren tek bir soru vardı: "Her şeyi değiştirebilir miydim? Yoksa en iyi son bu muydu?" Milyonlarca yıldır gezegeni dengede tutan, ayakta tutan bir grup vardı. Kaizen, artık gezegen zorlu bir sürecin eşiğindeydi. Zamanın Varisi, gizemli yetenekleriyle gezegenin kaderini değiştirecek ve bilinmeyen sırları açığa çıkararak kendi yolculuğuna başlayacaktı.

Buz Çağı olan Rebu gezegeninde geçen fantastik ve aşk barındıran bir kurgu. Buz Tanrıçası Belen ve Rüzgâr Tanrısı Zada.Lanetlenmiş bir tanrı ve kutsal kana sahip Buz kraliçesi. Buzdan kadehin her yeri görebilmesi ve kraliçenin hâkimiyeti.

`` Hiç bilmediğim bir yerde ve daha önce adını bile duymadığım yerde yaşamaya çalışıyorum , geri nasıl döneceğim hakkında hiç bir fikrim yok, ben korkuyorum her şey eskiye dönsün istiyorum `` ``Geri dönemezsin sen buraya aitsin artık, ne yaparsan yap buradan çıkışın yok .``

Karanlık, küller ve yıkım... Bu düşmüş dünyada, güç yalnızca acımasız olanların elinde…Ve onların en korkulanı, Kieran Blacktorn. Ancak, bir yabancı bu dünyaya adım attığında her şey değişti. Mia Ashford… Yanlış zamanda, yanlış yerde buldu kendini. Ona yabancı olan bu dünya, Kieran için de yabancıyı temsil ediyordu. Masumiyeti ve direnciyle karanlığı delen kıvılcım… Caius, yaptığı bir hatayla bu kıyamet dünyasının dengesini bozmuş, Kieran’ı öfkenin ve intikamın eşiğine sürüklemişti. Ama Kieran’ın aklını asıl karıştıran, bu yabancının kendisiydi. Mia, hem kaybolan insanlığın hem de bir adamın unuttuğu vicdanın son umudu olabilir miydi?

Hayatında hiçbir ışık bulamayan genç kız, karanlık düşüncelerle bir kış gecesi şehrin en yüksek çatısına çıkar. Yaşamına son vermek üzereyken, karanlıkta beliren gizemli bir yabancı onun kaderini sonsuza dek değiştirir. Bu adam bir vampirdir ve kızı ölümden kurtarmaz... Onu ölümsüz bir lanete mahkum eder. Uyandığında artık sıradan bir insan değildir. Kan arzusu, yeni güçler ve içinde kabaran karanlık bir tarafla yüzleşmek zorundadır. Ancak yalnız değildir. Onu vampire dönüştüren carlos, geçmişten gelen karanlık sırlarla doludur. Ve yanında olan tek kişi de o değildir. Carlosun vampir kardeşi henry. Carlos, Henry ve yeni doğan vampir kız arasında güç savaşı başlar. Kardeşler arasındaki eski hesaplaşmalar yeniden alevlenirken, aralarındaki çekim, kıskançlık ve tutku ölümcül bir döngüye dönüşür. Ancak, vampirler dünyasında kişisel çatışmalara yer yoktur. Yaklaşan büyük savaşta herkes tarafını seçmek zorundadır ve bu savaşın sonunda hayatta kalmak, en sevdiklerini kaybetmek ya da kalplerini feda etmek pahasına olacaktır. Karanlıkta verilen sözler, yanan ihanetler ve imkansız aşklar... "VERDADES", ruhunuza işleyen bir vampir destanı.

Hayatın sıradan akışında savrulan Asena, bir gün aynanın diğer yüzüne adım attığında, kaderin onu 1999 yılının tozlu, karanlık sokaklarına sürükleyeceğini bilemezdi. Orada, geçmişin gölgeleri arasında yaşlı, tuhaf bir kadın, Aras adında asi bir genç ve adını bile anmaktan çekindiği bir sır bekliyordu. Ancak Aras`a duyduğu hisler, onu kendi annesinin gölgesine götürdüğünde, Asena`nın zihni dipsiz bir uçurumun eşiğinde sallanmaya başladı. Murat... Asena`nın babası mıydı yoksa o yalnızca geçmişte gizlenen bir gölge miydi? Kerem`in huzursuz gülümsemesi ve hiç durmayan bakışları, görünenden çok daha fazlasını saklıyor gibiydi. Herkesin kendi geçmişini unuttuğu bu karanlık tabloda, hangi sırların saklı olduğu çözüldüğünde Asena`nın zihni bir daha asla eski haline dönemeyecekti. Ayna, yalnızca geçmişi değil, insanın kendini görmeye cesaret edemediği tüm gerçeklerini de yansıtır. Peki ya Asena, bu yansımanın gerisindeki en büyük korkusuyla yüzleşmeye hazır mıydı? Zaman, bir hapishane mi yoksa bir anahtar mı? Gizem, tutku ve ihanetle örülü bu hikâyede gerçekler açığa çıktığında, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak... Başlama Tarihi: 23.07.2024.

Yanan zamanın külleri etrafta uçuşuyordu ve her biri farklı bir hikâye taşıyordu. Küllerden biri ayak ucuma düştü; bir hikâye anlatıyordu: İzleri silinip gidecek bir zamanın kayıp amaçlarını anlatan bir hikâye.

Dünya’nın unutulan ve sonradan hatırlanan o eşsiz toprakları... Ardena... Nice krallıkların hüküm sürdüğü ama o uğursuz kara topraklarında kimsenin barınamadığı bir ölüm çukuru. Nice soyların başlayıp bittiği, nice ırklar ve yaratıkların doğup öldüğü Ardena Toprakları... En sonunda geriye ne mi kaldı? Elçiler ve Bekçiler... Kalan son iki krallık... Ve o topraklarda yaşamaya çalışan başıboş gezen onca insan. Ardena’nın bir kaderi vardır. Derler ki; suyu hırçın bir deniz kadar öfkeli, toprakları kuvvetli bir zehir gibi acımasız ve ormanları bir hançer gibi keskin, soğuktur. Ardena, namıdiğer Ölüm Meleklerinin diyarı... Elçiler ve Bekçiler... Geriye kalan son iki krallık... İki krallık da birbirlerinden hırslı ve güçlü... Fakat onlardan daha güçlü olan bir şey vardı. Tüm kâinatın en güçlü ve en tehlikelisi... Karanlığın Yüzüğü ve onun yegâne bekçisi, saf karanlığın elçisinin ve de kor alevin bekçisinin yegâne kızı. Anastasia... Anastasia için ne Ardena ne de Dünya bir savaş değildi. Anastasia için tüm bunlar birer oyundu. İnsanlar ise onun kuklalarıydı... Ölüm meleklerinin diyarında herkesin görebildiği bir ölüm meleği vardı artık. Herkesin görüp, işitip, dokunabilip, hissedebileceği bir ölüm meleği. Bu artık iki krallığın savaşı değildi. Anastasia ve krallıkların savaşıydı... DİKKAT! TETİKLEYİCİ UNSURLAR İÇERMEKTEDİR!

Düşünsenize, bir anda kendinizi iki gece önce okuduğunuz bir kitaba reenkarne olmuş bir şekilde buluyorsunuz. Ne yapardınız? "Soğuk bir şeyle dürtülüyordum. Uzun ve keskin. Sonra birden havalandım ve yanlış değilsem İngilizce konuşulan bir yerdeyim. Ve benim İngilizce konuşulan bir yerde ne işim var? Bir erkek sesi şunu dedi "Bu kız aklını yitirmiş olmalı. Gece gece ormanda ne işi var?" Başka biri ise "Bu kız prens Andrew`in nişanlısı Leydi Aurora değil mi?"

“Bir zamanlar dünyanın dengesini sağlayan 10 kadim obje vardı. Bu objeler sihri kontrol altında tutarken aynı zamanda farklı bölgelerin huzurunu sağlıyordu. Ancak bir gün bu objeler bilinmeyen bir sebepten dolayı kayboldu. Dünya parçalanmaya başladı; kaos, isyan ve karanlık güçler yükseldi. Şimdi bir grup tamamen farklı geçmişlerden gelen birey, bu objeleri bulup dünyayı kurtarmak zorunda.”

" Günahların rüzgarı olsaydı yeryüzünde hiç kimse kalmazdı. " 🕯️ Emira bilinmeyen bir fantastik dünyada gizemli kapıları aralayrak gizemli sırlara ulaşır. Ondan saklanan ve öğrenilmesi istenmeyen sırları keşfeder. Bu sırlar açığa çıkarken yaşamında onu derinden sarsan bir aşk onu bulur. Ama sandığı şeylerin çok farklı olduğu gerçeğiyle yüzleşir. Aşk, ihanet ve dostluk... Bu üç kelime onun hayatında büyük bir devrim yaratır. ⚖️🛡️⚖️

Çinde yaşayan yarı türk eliz ailesinin geleneği olan ejderha koruyuculuğunu alır birden fazla düşman ile karşılanca ne yapacaktır

İki farklı krallıkta yaşayan gençlerin intikam dolu aşkı

Gökyüzü ve yer yüzü birleşebilirmiyidi onlar mutlu olabileceklermiydi ... Normal bir kız olduğumu düşünüyordum taki o güne kadar

Kötülerin kötüsü Netes`in iki oğlu olur. Biri sağ, diğerinin ölü olduğu düşünülür. Bilgelik simgesi İsfendibah, Netes`e engel olmak için yaşayan oğlunu iyi, donanımlı ve güçlü yetiştirip "Korkunun Krallığını" yıkmayı amaçlar. Ancak kehanet Korkunun Krallığını yıkmak için başka birini seçip, kaderin taşlarını ona göre dizmiştir.

Sena kitap okumayı seven bir kızdır. Bir gün yeni aldığı kitabı okurken yanlışlıkla kitabın içine girer. Orada maceralar yaşarken yanında olacak mısınız?

Küçükken babasının ölümü yüzünden intikam almak isteyen Elanor`un düşman krallığa gitmesi ve bunun üzerine krallığın varisi Adrian`a aşık olması kaleme alınmıştır. Gerçekler ortaya çıktığında Elanor,ne yapacağını bilmez bir hâldedir.

Bir insanın travması ne olabilirki. Hera yıllar boyunca o travma yüzünden yaşamış ve birgün o gözlerle karşılaşmıştı peki bundan sonra hera napıcaktı bu travmadan nası kurtulacaktı

Yusufcuksuz doğmanın ne demek olduğunu siz bilmezsiniz.Varlığından haberdar olamadığın güzelliğin yokluğunu,ruhunda hissetmezsin.Hangisi daha zordu ? yusufcuk olmakmı ? İnsan olmakmı ? Yoksa yusufcuksuz insan olmakmı?

Elaria Varisleri Serisi #1-2 Bu benim yazdığım ilk kurgu. Haliyle bazı eksikleri vesaire olabilir. Şimdiden kusura bakmayın.  Bir evren kadar uzak, bir nefes kadar yakın. İntikamını almaya kararlı ölüm prensesi ait olduğu evrene dönerse ne olur? Kalp eşini yani bizzat kendini bekleyen Yaşam Prensiyle karşılaştığında peki? Ya evrenin iki en güçlü Elementali birlik olup intikam almaya karar verirse o zaman ne olur? "Kaçış yolu aslında kurtulmama yardımcı olmayacaktı. Zaten ben kurtulmak da istemiyordum. Ben intikam istiyordum. Benden çalınan hayatı geri istiyordum. Tacımı istiyordum. Ve O`nu, Kalbimin eşini istiyordum." EV Serisi