Tanrıçalar tarafından lanetlendiği için geceleri gümüş zara dönüşen Lord, cezalandırılmış Tanrı`nın tek çocuğunu öldürürse bu lanetten kurtulabilecek. Vakit geldi. İnsan kadın, Cezalandırılmış Tanrı`nın çocuğunu Luminara topraklarında doğurdu ve kehanet baştan yazıldı. Işıksız yeryüzü, O kadının çığlığı, Kork Tanrıça! Bir insan göz kırpacak, Bin melek ölecek. Günahlar ölüme yol gösterecek. Kahrını çektiğin dünya önünde diz çökecek, Lakin şükürler sana gelmeyecek. Şaraptan saçlar, Gökten gözler, İblisin duasıyla Bir âlemi yok edecek. Yok oluş, Bir ilah var edecek.

Heleelelle bir hak

Belim kavislenip yükselirken herşeyin bir rüya olmasını diliyorum. Bu olmazdı yanlıştı, fazlasıyla. "Acı benim bedenimdeyken nasıl bir an onun bedenini ele geçirdi?" "Büyü." Dedi ses tonunu her duyduğumda ölmek istediğim adam. "Ama bunca zaman böyle bir şey olmadı. Olması imkansız." Bir dakika boyunca cevap vermedi. Açıdan bilincimi yitirmiş gibiydim. "O bunu kendi istedi."

Nefesimin kalmadığını hissettim koşuyodum, ama nereye gittiğimi bilmeden arkama bile bakmadan sonunda arkamdaki ayak sesleri yok oldu, olduğum yere düştüm nefesimi düzenlemeye çalışırken önümde biri belirdi arkamda bıraktığımı sandığım kişi dizlerimin önunde bana bakıyordu.

Aşık olduğunuz adam hayatınızı çalan kişiyse ne yapardınız? Onun hayatını mı çalardınız yoksa hayatınızı mı yapardınız?

Bana “hayatını anlat “ deseniz, “işte buradayım, bütün hayatımda bu kadar “ derdim.

Kurai omoinin yaşadığı sıkıntılar ve güçleri

Hayatı başına yıkılmış bir kız, kadın bir grup korsanla denizde hayatının rotasını çizmekte. Ta ki büyük bir iç savaşa kadar. Bu güzel ulus nalı böyle bir yere dönüşebilirdi... "Bütün bunlar gerçek değil. İnanmıyorum." Güçlü bir kadın bile bunu reddedebilirdi.

Bir hayalden ibaret

Her zaman iki yol vardır. Bu yollar hayatınızı belirler. Ama ne olursa olsun burada yolların sonucu hep aynıdır: ölüm. Bu adadaki iki yol ise boğulmak veya unutulmak. İkisi de kaçmaya çalışanların seçtiği yol. Aslında gerçek şu ki, buradan kaçış olmaz. Her iki türlü de ucunda ölüm olan, karanlıkla lanetlenmiş hırçın dalgaların vurduğu bu yerde, ya boğulursunuz ya da unutulursunuz.

Henüz belli değil

Elflerin Hepsi bu Krallıkta`dır Bela Huzur Bir Arada Ama Belanın Yükselişi Artıyordu.

Element avcısını yakalamak için boyut değiştiren 4 kardeşten dışlanan Kennanın yaşadıkları

Evren`de yaşayan suikastçı kız, bir büyücünün yanına ajan olarak gönderilir. Fakat gittiği büyücü ona yıllardır aşıktır.

"Neden ben?" "Çünkü... Yaşın küçük,burada on gün bile dayanamazsın,ama ben. On senedir burdayım. Bilmem anlatabildim mi,şimdi o küçük deliğini açıp planıma katılıyor musun? Yoksa burada sonsuza kadar mahkum hayatı mı yaşamak istersin?" ☆★☆ Karina Mitchell & Hero Valerico Not: Bu hikayede +18 unsurlar vardır. © Tüm hakları saklıdır

Lira – suyun huzuruyla sarıp sarmalarken, Ruyan – ateşin öfkesiyle yanar, Arven – toprağın sessiz gücüyle sarsılmaz durur, Elae – havanın serin bakışıyla sessizce izler. Bilinmeyen bir gezegen, kadim bir sır ve düşman topraklardan yükselen karanlıkla, bu çocuklar sadece elementleriyle değil, geçmişleriyle de yüzleşmek zorundalar. Annelerini koruyamadılar. Ama onun hikâyesini yazacaklar. "Yıldızlar Annemi Anlatmaz"; ihanet, intikam, aidiyet ve unutulmayan bağlar üzerine epik bir başlangıç. Bir yıldız kayarken, bir evlat susar. Ama geçmiş... asla.

Kardeşim kayboldu ve ben onu başka bir evrende buldum..

derslerine dikkat göstermeye çalışan yankının eftalya adlı düşmanı hayatına girer ve hayatı alt üst olur

Annesinin intikamını almak için savaşçı yetiştirilmiş bir cadı ve aynı tarafta olan avcı ama bilmedikleri bir sır bu intakımı almak için sevdiği kızın yanında mı olacaksın yoksa annenle karanlığa geçip bir imparatorluk mı kuracaksın ?

"Ah! H-Haris!" "Sana o adamı unutturacağım Arel, ve yeminim olsun bu gece kendi adını bile unutacaksın." İçimde hareketleri sertleşirken gözüm dönüyordu. Gerçekten dediği gibi, beni sertçe beceriyordu. "Şu andan itibaren bir Bakırcı`sın Arel, siktiğimin anlaşması umrumda değil, artık benimsin." ☆★☆ Haris Bakırcı & Arel Hancızade Not; Bu hikayede +18 unsurlar vardır. Kurgudaki soy isimler, kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Ve bu bölümler öylesine yazılmıştır, yani çerez bölümler © Tüm hakları saklıdır

"Ben Ölümün kızıyım! Ant içerim ki; Seni bulacağım ve bulduğum gün yok edeceğim! "

Henüz belirlenmedi.

Absürt,fantastik,komedi türü kitabımın hoşunuza gideceğinden eminim😊

O aydınlıkta durmuş bana bakıyordu. Omuzu ve başı arasında sıkıştırdığı kemanı çalıyordu Meledosi göğsümde ki hissi kanatıyor oluk oluk kanıyordum, ben hiç bir zaman aydınlığı sevmemiştim. Arkamda kalan karanlık kanın arasına süzüldü büyüdü ve onu yuttu. Elvis`in aydınlığı yenildi. Karanlıkta onun koca ve uzun bedenini gördüğümde başımı kaldırmış onun karanlık gözlerine bakmıştım. Karanlık bir gökyüzü gibiydi. Umut var eden bir karanlık. "Leydim," dedi. Oluk oluk kan akan hissi örttü. Kanı durdurdu. "Kanınız karanlığıma karıştı, şimdi söyleyin ben sizden nasıl kopacağım." Aşk delilikti ve karşımdaki varlığın aklı yerinde değildi. "Leydim, Kara Büyücü Coleman emrinizde." Ben Perla. Soylu Ütopya`nın Kral Benjamin ve Kraliçe Amy`in kızı Perla. Annem ve babamın Karanlık ile yaptığı anlaşma yüzünden karanlığa mahkum olan bir periyim. Ben Soylu Melez Perla Hayır... Ben Karanlığın Hükümdarı Perla`yım. Ya asıl iyi olan aydınlık değilde karanlıksa?

İnsanlar neden bu kadar mutluydu? Hayat zevkliydide biz mi anlamıyorduk?