Maria daha bebekken yetimhaneye verilir. Üniversitesi yurtludur ve yurtta yaşar. Birgün çok ünlü bir mağazanın defilesi olucaktır. 10 öğrenci seçilmiştir ve 10 öğrencilerden biri de maria`dır Maria ve arkadaşları defile alanına gelirler defile olur ama defile olurken bir takım aksilikler yaşanır bakalım hikâyemizde ne olucak...
Kimsezizdim. Benimle gurur duyan bir annem, saçımı okşayan bir babam. Beni seven bir ailem yoktu. Sonra hayatıma dans girdi. Dans ederken özgürdüm. Bir yetimhanede zorbalık görmüyordum. Güzel Yetimhanesi benim büyüdüğüm, acı çektiğim, nefret ettiğim bir yerdi. Dans kursuna gidebilmek için müdürden yediğim o dayağı unutamıyordum. Normalde de şiddet görüyordum ama hiç biri bu kadar ağır değildi. Zorla müdürü ikna ettikten sonra bir kursa yazılmıştım. Ancak orada da öğretmenden şiddet görüyorduk. Hiç bir zaman pes etmeyi düşünmedim. Çünkü ben böyleydim. Dans için bu dünyaya gelmiştim.
Yetim bir itfaiye şefi ve onun annesiz oğlu. yalanlarla yanlışlarla büyümek zorunda kalan adam. Barut Aslan.
Muhtarın doktor kızı. Yalnız aşık. Sevdasını kalbine gömmüş bir kadın.
yalnız bir adamla adamın yalnızlığına kendini gömmüş
kadının aşkını okumaya hazır mısınız?
Instagram: azimet340
Erkeklik belden aşağıda geçer.
Belden üstü yürek ister.
Yüreğin varsa eğer erkek kadın ne farkeder.
Kadın olmasının dışında bir erkekten farkı olmayan gerektiğinde merhametli gerektiğinde acımasız birine dönüşen Cevher Aslan ve Aslan Karabey`in dünyası.
Denizlerinde boğulup göklerinde can bulduğum.
Güçlü kadın karakter severler buyrun...
Instagram: azimet340
( Kısa hikaye )
Genç bir kız Zümrüt... Yetim, dilsiz...
Genç bir adam Murat...
İstemediği evliliğinden ve ölen karısından sonra iki günlük bebeği ile kalan.
Doğuran her kadın anne olabilir mi?
Yada doğurmadan anne olabilir mi insan.
Kudüs bizim için neyi ifade eder? Kudüs bizim neyimizdir? Kudüs ilk kıblemiz olduğu için mi değerlidir yoksa isra ve miraç mucizesine şahit olduğundan mı kutsaldır? Kudüs neden bütün insanların meselesidir, neden müslümanlar fazlasıyla benimsemiştir Kudüs`ü? Kudüs`te yaşanılan dram bitmek bilmiyordu tüm insanlığın gözleri önünde kadim bir millet katlediliyordu. Diğer ülkeler ise seyrediyordu bu trajediyi. Kudüs aşkıyla yanan bir genç kızın hikayesiydi bu. Şehadetle sulanan yollarda kurtuluşa giden bir yoldu bu.
Bahsedilen tarih:1868
Molkie kasabasın`da Helena adında bir kız doğar, Helena annesi pamale, kızının kızıl saçlı doğması`nın Pamela kızının cadı olduğu düşüncesin`de olur. Bir yılın ardında helena`nın kekeleyerek konuştuğunu görünce kocası jahson helena`yı öldürme fikri sunar yoksa başları bela geliceğini söyler. Jahson fikri asla kabul etmez. Pamela onu öldürmese eve terk edeceğini söyler jahson önünü durdurmaz. Pamela helena ve jahson`u terk eder. Pamela artık araların da yoktu. jahson ve helena artık baş başa kalmışlardı, jahson bu durum`dan yıkılma`yım kendisi demir hanede külçeleri veya kılıçları keskinleştirim evi geçindiriyordu.
Helena`yı da yanında çırak olarak yetiştiriyordu. Hem anne hemde baba olmaya çalışıyordu. Ara sıra anne özlemi çeksede helena, bu durumdan asla şikayetçi değildi. 15 yılın ardından jahson kalp krizi geçirir.
Pamela evlenmişti evlendiği kişinin başka birinden kızı vardı. Pamela jahsonun öldüğünü öğrenince hela`nın durumundan mutlu olur,pamela aklına bir fikir gelir. helenayı yanına alır ancak art niyeti farklıdır.
Helenayı hizmetçi yapıcaktı, ve başarmıştı da.
Helena evin hizmetçisi olmuştu, yıllarca laf aşağlanma`ya maruz kalıyordu. Helena bu durumdan çok yıpranmış`tı ancak kimsesi yoktu, gidebileceği veya yakını, her gün bu durumdan kalbini hancer gidim geliyordu. Her gün eziyet çekerek gideceğini düşünür.
O gün`e kadar.
küçük çocuklar bazen ailelerinden nefret ederler. Ama anne ve baba küçük bir çocuk için her şeydir. bir yuva. bir kahraman. bir arkadaş. Ama bazı şanssız çocuklar vardır. Ne yuvası vardır nede bir kahramanı. İşte ben o şanssız çocuklardan biriydim. Hep yarımdım, yalnızdım. Bu hayatta tek başıma ayakta durmaya çalışıyorum ve kolay olduğunu söyleyemeyeceğim. Küçük bir kafede çalışıyorum maaşım biraz az ama tek başıma yaşadığım için yetiyor gerçi bazen kira ödemekte zorlanıyorum.
Bir gün kafedeyken bir adamdan sipariş alıyordum ki birden içeriye polisler doldu. Meğer sipariş aldığım adam bir suçluymuş. Beni rehin aldı ve boynumu neredeyse nefes alamayacağım kadar sıktı silahını kafama dayadı o an öleceğime emindim. Adam kalın bir sesle "Şimdi buradan çıkmama izin vereceksiniz ve beni takip etmeyeceksiniz yoksa kız ölür." dedi. Sonra polisler silahlarını indirdiler. Adam beni alıp kapıdan çıktı. beni arabaya attı. Ve arabayı sürmeye başladı. ne olacağını bilmiyordum.
Yetimhanede tanışıp arkadaş olan dört gencin hayatta kalma mücadelesinin anlatıldığı bu kitapta hayallere yer yok. Çünkü kimse onlara hayal kurmayı öğretmedi.
*Dram ve arkadaşlık ağırlıklı bir roman olacaktır. Kötü çocukların değil iyi çocukların hikayesi.
Orhan Bey öfke ve hayret içerisinde,
-Ben Kayra mutlu olsun diye her şeyi yaptım o ise beni aldattı! Hayatta en çok sevdiğim insan oydu. Şimdi elimde ne var ... geriye bir tek sen ile ben kaldık.
-...abi
-Ne var?
-...geriye sen kaldın abi
-Ne diyorsun Ela?
-Gözünü aç abi , duvara konuşuyorsun...
-...ela? (gözden kaybolur)..Ela!? Ela!
"Seni polise vermemem için sadece tek bir sebep söyle." Dedi sakince.
.
.
.
Sokakda yaşayan 3 kız Galatasaray`ın şampiyonluk kutlamasında kimseye fark ettirmeden araklama yapacaktır. Ancak bilmedikleri şey o şampiyonluk kutlamasında polisler ve ajanlar da bulunmaktadır.
babasız büyüyen bir kızın dramı .
hayatın ona hiç gülmediği geçmişinin acıları ile büyüyen veda . babasından intikam almak için anetepe gider . ama olaylar hiç istenmeyen yere varır.