"SENDEN NEFRET EDİYORUM, DUYDUN MU BENİ! SENİN GİBİ BİR ADAMLA DA ASLA EVLENMEYECEĞİM AS-LA" dedim, bağırarak. Üstüme üstüme geliyordu. "Sen" dedi ve bir adım daha attı, "Benden kurtulamayacaksın, bunu unut. Sev ya da sevme. Ama o evlilik olacak. Eğer ailenden her birinin gözlerinin önünde ölmesini istemiyorsan, bunu yapmak zorundasın asi kız. Zira biz kan dökersek, kaçanları öldürmekle kalmayız. Töre denildi, kadın susturulmaya çalışıldı. Bu yalnızca bir aşk hikâyesi değil, susturulmak istenen bir kadının başkaldırışı. Bazı kadınlar susmaz, susturulur.

Aslı`nın cehennemi olan okul bir gün birden cenneti hâline gelir... Not: Kitabımda uygunsuz içerikler ve küfür bulunmaktadır.

Kim daha çok seviyordu.... Adam; kadın tekrar onsuz kalmasın diye ondan haberdar ama uzaktı... Kadın; son bir kez bile olsa adamı görmek için 1.140 kilometre aştı... AMA İKİSİDE ÖLÜYORDU! VE ÖLECEKLERİNDEN HABERSİZCE BİRBİRLERİNİ FARKLI ŞEKİLDE KORUYORLARDI... Seren ve Aras… Aynı karanlıklardan geçen iki genç. Ailelerinin ağırlığı, evlerinin sessizliği ve kimseye anlatamadıkları acılarla büyüdüler. Bir gün, internette tesadüfen karşılaştılar. İki kırık ruh, ilk kez birbirini buldu. Seren yazdığı kitabı saklayacak bir yer ararken, Aras hayatında ilk kez birine gerçekten güvenebildi. Ama bazı mutluluklar uzun sürmez. Seren`in ailesi onun dünyasını susturdu; hesabını kapattı, sesini kesti, aras’dan kopardı. Yıllar geçti… İkisi de büyüdü, olgunlaştı. Bir gün, hayat onların yollarını tekrar kesiştirdi. Aras hâlâ eskisi gibiydi… Ama seren artık evliydi. Kader onları yeniden bir araya getirdi, ama geri dönüşü olmayan bir gerçeği de fısıldadı: “Burası… geç kaldığımız yer.” `Gerceklikten ve hayali bir kitaptır"

17 yıl boyunca gerçek ailesinden ayrı kalan İnci gerçekleri öğrendiğinde babası onu istemez ve gerçek ailesinin yanına gitmek zorundadır.

lisede zorbalığa uğrayan Deniz, okulunu sonunda bitirmiştir. Üniversitesini şehir dışında geçirirken bir daha asla İstanbul`a gelmemeye yeminlidir. Ama İstanbul a yıllar sonra mimar şirketi sekreteri olarak dönmüştür. Ama bilmiyordur ki bu şirketin sahibi eski zorbası.

Aslında ben bunu kendim yani hikayem olarak yazıyorum çünkü ben zsizin hayatınızı yaşamadım sizde benim kini ben bunu hayatlar aynı değil açıklamak istedim

Bu insanlar tamamen gerçek ve hepsinden izin alınmıştır. Eğlence amaçlıdır!!!

Hiç ülkemizin dini yönetimle yönetildiğini düşündünüz mü? NOT : KİTABIMDA KÜFÜR VE UYGUNSUZ İÇERİK BULUNMAKTADIR.

Farklı hayatlara sahip beş öğrenci. Farkında olunmadan kurulan bağlar ve arkadaşlık. Bir türlü peşlerini bırakmayan belalar. Ve Aden`in hayatında ansızın yer edinen Demir...

Okulda ve sosyal hayatında insanların biriciği minik prensesi Alara, geceleri ringin en büyük kabusu oluyor. -*-*-*-*-*-*-*-*-* Babasının borcunu ödemek için hayatındaan vazgeçen ama bunu kimseye çaktımadan yapan minik alara okul sonrası farklı farklı işlerde çalışıp geceleri evden kaçıp hayalleri olan yeraltı kafes dövüşlerinde dövüşüp hayatına devam ediyor. Ama doğduğu gün aslında başka bir kızla karıştığını ve bunca yıl yaşadığı lanet olası ailesinin aslında gerçek ailesi olmadığını öğrenen Alara yeni ailesine ve onların yaşantısına alılabilecek mi?

Ailesi ile sorunları olan Ayza doğumda karıştığını öğrenirse Ve öz ailesinin karıştığı kız ime mutlu olduğu için istenmeyeceğini düşünürse

Ahh Mardin, keşke görünüşün kadar törelerin ve kurallarına da bu kadar güzel olsaydı da kimse bu kadar çok zorluk çekmek zorunda kalmasaydı. Bu hikayede ailesine rağmen narin bir şekilde yetişmiş Gonca`nın ve şımartılmasına rağmen yine de düzgün yetişen azat`ın hikayesini anlatıyor.

Bu kitap annemin yeni evlendiği adamın oğluna aşık olmamla başlamıştı

Bir imza, iki ayrı yabancıyı tek bir çatı altında birleştirdi. Bir anlaşma ile başlayan evlilikleri, zamanla en büyük sınavlarına dönüştü. Çünkü yatak odasının duvarları, hiçbir anlaşmayı tanımadı. Bir bakış ve bir dokunuş bütün sınırları yok etti. Leyla Öztay`ın ve Rüzgar Sancaktar`ın hikayesine hoşgeldiniz.

Gerçek ailem kurgusudur! Alin babasından ve annesinden psikolojik baskı gören bir kızdı.Ama Alin hiç pes etmemişti.Dışarıdan ne kadar sert gözüksedr Neşeli bir kızdı hatta çocuk gibiydi.Çocukluğunu yaşamamış derslerine odaklanmadı için baskı uygularlardı. Alinse kendi kendine takılandı.Annesi ve babasını hiç takmaz ceza yesede inadından umursamazdı. Arkadaş çevreside vardır ama yakın olduklarına daha çok severdi.Ama güven problemi vardı.. Küçükken kaçırılmış Alin hafızasını kesik kesik hatırlar.Ve 14 yıl sonra gerçek ailesini buluyor.

"Bazen değişen insanlar değil düşen maskelerdir" "Ve bir gün herkes yaşayacak ya aldığı duaları yada aldığı ahları" ~Herkes öldürür sevdiğini ~

Bu bir gerçek ailem kitabıdır.

__ 0 535*: Bebek Surat, nasılsın? Güneş: Sen kimsin ve numaramı nereden buldun? 0 535*: Boşver benim kim olduğumu. İstesende bulamazsın. Güneş: Bir daha bana yazma! Kim olduğun zerre umrumda değil. 0 535*: Sadece nasılsın diye sormak istemiştim. Herhalde iyi değilsin. Sakinleşince konuşsak? Tabi istersen zorlama yok. (Gönderilmedi) 0535*: Engelledin mi? Hemen mi? Yapma be Bebek Surat! (Gönderilmedi)

Hayata karşı yargıların varsa, kendimi bulamıyorum diyorsan, tam adresindesin. Kendinizi bulacaksınız.

Amerika`da başarılı bir estetik cerrahı olan Ahu Soydan annesinin rahatsızlığı üzerine yıllar sonra İstanbul`a döner. Geçmişiyle ve bastırdığı duygularla Ahu için dönüş, bir kaçış değil; yeni bir başlangıcın sancısıdır. Annesinin ortağı olduğu, İstanbul`un en prestijli estetik kliniğinde göreve başladığında karşısına kibirli, ukala bir o kadar egoist ama aynı zamanda yakışıklı bir çapkın çıkar: Yiğit Arslan. Aynı kliniği devralacak bu iki doktor yalnızca işlerini değil aralarındaki üstünlüğü de paylaşamaz. Kelimelerin ardında bastırılan duygular çatışmanın içinde kor gibi yanmaya başlar. İstanbul`un kalbinde yaşayan iki yalnız ruh... Bazı kalpler iyileşmek için değil kırılmak için yeniden atar.

"Geleceğini düşünmedim" dedi .Gözlerimin en derinine bakarak. Gözlerimi kaçırmak istedim girdap gibi içine çekiyordu, o gittikten sonra onu asla affetmeyeceğimi hep söyledim. Ama karşısındayken gözlerinin içine bakarak tek bir duygu belirdi: kırgınlık. Hiç affetmemek mi kolaydı? Yoksa kırık bir kalp mi?

Ruhen çökmüş genç bir kadın... Kadının yapmak durumunda olduğu bir ihanet... Ve bu ihanetin bedelini ödeyen beş arkadaş... Onlar altı kişilerdi... Birbirine sımsıkı tutunan altı kardeş... Onların ayrılacağını kimse beklemezdi... Ancak hayat daima istenileni vermez... Birbirlerine yapılan ihanetin sorumluluğu kime ait?.. Ya da ihanetin asıl sebebi nedir?.. Peki insanın son yedi dakikasına ne denmelidir?..

Boksör kızın gerçek ailesini istememesi ve sonrasında olanlar

ne 17 yılımı geri verin yapamazsınız

siz:Nasıl bu kadar değişip iğrenç birisi oldun? Nasıl yaptın bunu kendine? demir:beni bu hale getiren sendin.beni yok sayıp kendi karanlığıma iten,terk eden sendin.