Aşk kıldan ince kılıçtan keskin bir sevda köprüsüdür. bu köprüde Ademoğluna yaşam nefesi üflenirken, Havva`ya da ruhundan bir parça bahşedilmişti. Havva ile Ademin sadece güzellikleri vardı Berfu-Baran`ın ise hem güzellikleri hem çirkinlikleri. Onlar sadece güzelliği görüp çirkinliği fark edememişlerdi. *Gerçek bir hikâyeden esinlenilmistir.

iki yaralı ruhun, dünyanın bütün ağırlığına qarşı bir damla ümidlə sevgiyə tutunma hekayəsidir, nəticəsi isə sevmənin özündən daha böyük bir itkiyə çevrilir.

HJKUIUMNHJFOFJGOT JGIJOIFKUTY RRJFFLHKF8TILY5

"Aşk, bir yanılsama mıydı, yoksa kaybolan bir hatıra mı? Bilemedim." "Vedalar, kalbimin en derin köşelerine saplanan birer hançer gibiydi."

Eski okulunda zorbalık gördüğü için yeni bir okula gidip kurtulacağını sanan Güneş dahada beter bir durumun içine düşer

Bilmeceleri sever misin? Cevabın evet ise seninle iyi anlaşacağız gibi duruyor, ortak. Hayır cevabını mı verdin? Ya av olup kurbanlarımdan biri haline geleceksin, ya da doğru cevapları verip benim tarafımda yer alacaksın. Bana kalırsa 2. Seçenek çok daha cazip bir teklif. Aksi takdirde seni yani kıymetli okuyucumu kaybetmek istemem. Kurbanlarımdan biri olursun derken, korkmadın değil mi?

İkisi de yalnızdı. İkisi de sessizdi. Ve bir gün... sadece bir bakışla her şey değişti. Bu hikâye, iki kırık kalbin sessizce birbirini bulma yolculuğu.

Ülkesini buz pateni kategorisinde temsil eden lidya`nın 17 yıl önce karıştırılması

17 yaşındaki ala babasi tarafından bazen şiddet görmektedir ...

Bir dağın zirvesinde, yıllardır kimsenin ulaşamadığı eski bir gözlemevinde yalnız yaşayan genç bir kızın, gökyüzünden gelen gizemli bir ışıkla değişen hayatı... (Doğa, bilimkurgu ve duygusal bir hikâye havasında.)

Çok Konuşan Kız Ve Travma Yüzünden Konuşamayan bir çocuk.✨️🥀 Ve başka çiftlerimiş öneri seneryolarınız varsa dinlerim eleştiriye açığım . Önümüzdeki bölümlerde diğer çiftlerimiz ön planda olucak ama zamanlanla düzene giricek merak etmeyin

Bir hafta sonra doğum günümdü. Annemle babamın beni terk ettiği gündü aynı zamanda. Annem doğumda ölmüş, babam da ben 10 yaşındayken gözlerimin önünde intihar etmişti. Onları kalbimdeki mezarlığa gömmüştüm.

İki Anadolu rockçının aşk hikayesi...

Konaktan yükselsen tek ses vardı:”Ya kızın Nalini bana verirsin yada o soysuz oğlunun leşini getiririm “dedi Cüneyt Ağa öfkesi o kadar büyüktü ki o öfke bütün Mardini yakacaktı ..

Zor zamanlar geçiren bi kız Kafası karışık, Nolacak bilmiyo, Ve yeni hayatında zorlanıyor

*Bu kitap ne olursa yolundan dönmemiş, pusulası puslansa bile mücadelesine devam etmiş; anahtarının doğru kapıyı açacağına inananlara ithaf edilmiştir. Saatinizin durmaması dileğiyle. "O ne?" Kaşları çatıldı, işaret ettiğim zincire baktı. Yüzünde saniyeler içinde ufak bir gülümseme oluşurken elini cebine daldırdı. Kızına öğretmeye çalışan bir baba misali yüzüme dikkatlice baktı. Vereceğim her tepkiyi, yüzümün alacağı halleri kaçırmak istemiyor gibi bir hali vardı. "Pusula," Kendime engel olamayarak araya girdim. "Ormanda değiliz, biliyorsun değil mi?" Başını sallayıp güldü. Başı kahkahasının etkisiyle hafif arkaya düşerken ademelması gözler önüne serilmişti. "Senin olmayan hiçbir şeye güvenemezsin. Güvenemediğin her şey seni kaybeder." Yalnızlığında kaybolmamak için pusulayı yanında taşıyordu. "Senin olan bir şey güvenini boşa çıkarırsa?" Yüzündeki gülümseme silinirken ellerinin arasındaki pusulaya baktı. "Pusulan puslanır. Yine kaybolursun." - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Yasef ve Poyraz`ın anne ve babası, onlar daha çok küçükken kaybolur. Yasef, onları bulmak için yola çıkarken Poyraz`ı da yanına almayı ihmal etmez. Cebinde babasının pusulası, kalbinde kimsesizliğin ağırlığını taşıyan bir adam koca bir oyunun içine düşerse ne olur? Üstelik, hiçbir kuralın olmadığı bir oyuna. Yasef ve Poyraz`ın pusulaları şaşmak üzere, hangi saat onların zamanını ifade edebilir? Hangi anahtar onlar için doğru kapıyı açabilir? - - - - - - - - - -- HERHANGİ BİR ÇALINTI- KOPYALAMA DURUMUNDA YASAL YOLLARA BAŞVURULACAKTIR.

YARALAR SADECE GÖRÜNMEZ OLUR HİÇBİR ŞEKİLDE İYİLEŞEMEZLER. YARALAR TIPKI İNSANLAR GİBİDİR EĞER SEN ONLARI BEDENİNDEN ATAMIYORSAN RUHUNUN ÖZGÜR KALMASINI SAĞLA...

Lale bilinmeyen numaranın attığı mesajları hala görüyordu. La havle diyordu içinden.İnsan aşkı nasıl TurkTelekom`a bağlayıp oradan da laik ataka geçebilirdi.Bu çocuk değişikti ilk izlenimi buydu.Ama garip bir şekilde eğleniyordu.Aşkını hayırlı cumalar mesajı ile ilan etmesi de bu hikayenin çok eğlenceli geçeciği belli oluyordu.

Hakkari`de görev yapan bir üsteğmen, diyetisyenlik desteği almak için attığı mesajla girdiği yolda, kendini kaybedecek kadar güzel bir zaman geçirir. İkilinin geçen zamanda yaşadıklarına tanık olmak isteyenleri içeriye bekliyoruz.

Siz hiç kilo takıntısı yaşadınız mı? Tüm yemeklerin kalorilerini ezberlerlediniz mı? veya çok yediğinizi düşünüp kusmak zorunda kaldınız mı? Ben Loren. Loren Ataman. Veya takıntılı bir sürtükde diyebilirsiniz. Gocunmam çünkü bu hitaplar alışkınım taki o hayatıma girene kadar Evet lise kurgusu okumak isteyenler uçabilirr + her gün yeni bir bölüm

KEVL kasabası adaletin sadece kitaplarda olduğu bir kasabaydı. Bu kasaba erkek c!n@yetleri ve tec@vûzleri ile alınır.Erkek çocuklarının utanç kaynağı olduğu soyadının geçersiz olduğu bir evrende Mirza Demirel hayatta kalabilecek mi? Hepsi bu kitapta NOT!!!!!! Kitapta argo kelime, t@c!z unsuru gibi uygunsuz içerikler mevcuttur

Bu bir gercek ailem kurgusu Güçlü kadın karakter

Mina yeni okuluna başlıyor sonra bir çocuğa aşık koluyor çocuk napıyor dalga geçiyor.Aradan zaman geçiyor çocuk ona aşık mı oluyor?.

Duru, taşındığı bu mahallede sıradan bir yaz geçireceğini sanıyordu. Ama işler hiç de öyle gitmedi. Arın, Berk, Ceylin ve Hamdi`yle kurduğu yepyeni arkadaşlıklar kısa sürede bol kahkahalı bir suç ortaklığına dönüştü. Gizli kaçış planları, bisiklet yarışları, gece bahçeleri, ve... kalp atışlarını hızlandıran duygular. Duru bir yandan hayatının en eğlenceli yazını yaşarken, diğer yandan kalbiyle de yüzleşmek zorunda kalıyor. Arın mı? Yoksa Berk mi? Her seçim bir kaybediş midir? Yoksa bazen suç ortaklığıyla başlayan şey... aşka mı dönüşür?

“On yıldır hiç görmediği annesinin cenazesi için Samsun’a dönerken, Elif’in aklında hiçbir şey net değildi. Tren penceresinden dışarıya baktığında, yağmurun camda bıraktığı izler, yıllardır zihninde biriktirdiği sorular kadar bulanıktı. Anneler evlatlarını severdi; ama annesi onu neden sevememişti? Ya da daha doğrusu… neden sevmek istememişti?”