devam ediyor 2g önce güncellendi
Siyahın Etrafında
@denizkizicigligi
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
1
Babam beni cennetinden kovmuştu.
Bende kendi cehennemimi yaratmıştım.
Güneş her zamanki görevini yerine getirmiş ve intihar ederek cesedini gecenin karanlığına teslim etmişti. Karanlık bir gece, karanlık bir oyuna ev sahipliği yapardı. Küçük bir satranç masasında küçük, beyaz ve siyah renklerde taşlar bulunuyordu. Bizim asıl kahramanımız ise küçük piyondu. Küçük piyon, kendine güvenmeyen ve içine kapanık bir taştı. Adım atmak için hazırlandı, küçük piyon. Korkuyordu. Bir kare mi ilerlemeliydi, yoksa cesaret gösterip iki kare mi? Asıl sorun şuydu; sıra kendi takımındaydı, hareket etmek zorundaydı. Tek isteği, ondan önce birinin hareket etmesiydi. Lakin kimse hareket etmedi.
Korkuyordu küçük piyon, bunu ikinci kez kendine söylüyordu. Adım atmazsa ne olurdu ki? Maçı mı kaybederlerdi? Umrunda mıydı? Hayır. Küçük piyon, artık adım atmak istemiyordu ama arkasından gelen sesler kesilmedi. Kulak vermedi ilk başta onlara ama kulak ya bu, gerekmeyen her şeyi duyuyordu.
“Aptal, hadi oynasana!”
“Deli, deli, otuz iki memeli.”
“Korkak, korkak, korkak…”
Sesler asla susmuyordu. Onu yok edeceklerdi, durmalılardı. Lakin kimse dinlemedi. “Lütfen susun!” diye bağırdı küçük piyon. Kimse susmadı. Galiba onları dinleyecekti ve ilk adımını yapacaktı. İki kare ileriye gidecekti. İlk cesaretini gösterdi, küçük piyon. Nereden bilebilirdi, küçük piyon hayatının en büyük hatasını yaparak iki kare ileri koştuğunu.