Anlaşmalı Koruma
İki hayat tek hikaye...
Koruyanlar neden hep erkek olur?
Bu sefer koruma bir KADIN(!)
.
.
.
Havucu bana uzattı.
"İster misin?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Havuç sevmem."
Bir ısırık aldı havuçtan. Söylediğimi umursuyor gibi değildi.
"Hadi gidelim." Dedim.
Kaşları havalanırken karşımda havuç yiyen kızı izliyordum.
"Nereye gidiyormuşuz?"
Havucunun son kısmını da ısırdıktan sonra dibini camdan fırlattı.
"Nereye olacak anlaşma yapmaya."
|
Gölge ve Işık - Kurtların Mirası
Genç bir kadın olan Efsun’un hayatını alt üst eden olağanüstü bir yolculuğun öyküsünü anlatıyor. Efsun, aniden tanımadığı bir dünyada uyanır ve burada karşılaştığı karanlık kurtlar, onun eski bir kehanetin parçası olduğunu öğrenmesini sağlar. Efsun, geçmişini ve kimliğini sorgularken, aynı zamanda bu yeni dünyanın derinliklerinde gizli kalmış sırları da keşfeder.
|
Gümüş Hançer
"Düşmanlarının gözlerinin önünde acizliğini mi göstereceksin ?"
Ne diyordu bu sikik herif? Ölüyordum, oyuna gelmiştim. Zaten başından sonuna kadar acizdim.
"Sadece bu tiyatro oyununun romantik bir son sahnesini oynayalım." Konuşurken zorlanıyordu. Ilık nefesleri boynumda süzülüyordu. Sanki ona gümüş hançeri saplayan ben değilmişim gibi umursamaz davranıyordu.
"Peki." dedim. "Bu dramatik tiyatro oyunun adı ne?" Damarlarımda kol gezen acı yüzünden soluklanarak konuşmak zorunda kalmıştım.
Boşta kalan eliyle çenemi kavradı. Başımı göğsünden ayırarak gözlerimizin buluşmasını sağladı. Boynundan çenesine doğru belirginleşen damarları sanki siyah bir iplik gibiydi. Göz çevresi siyaha bezenmişti.
Verdiği nefesler yüzüme çarpıyordu. Nefesi kan kokuyordu.
"Kukla`nın Ölümü." dedi. Kukla bendim ve bunun da gayet farkındaydı. Sanki sadece ben ölecekmişim gibi konuşuyordu. Ölüme bile kaybedemez miydi?
"Hadi!" dedi. "Romantik sahneyi oynayalım." Gözlerindeki heyecan gerçek miydi? Aldığımız nefeslerden birini geri veremeyecektik. Biraz sonra yere yığılıp kalacaktık ve o... Gerçekten de deliydi.
Rahat bir ölüm yok muydu? Belki Andrew`in kollarında sahte de olsa huzurlu bir ölümüm olabilirdi.
Yüzümün önüne düşen saç tutumlarını kulağımın arkasına doğru itti. Yüzü ya gerçekten yaklaşıyordu ya da bilincimi gerçekten kaybediyordum.
"Sadece." dedi. Nefesi yüzümü yalayıp geçti. "Ölene kadar öpüşelim."
Ve dediği gibi de oldu. Ölene kadar öpüştük.
|
0% |