İŞGAL ÜSTÜ
"Farklı olan ne? O da yaşadığı yeri korumak istediği için talihsiz bir karar vermek zorunda kaldı, o da bunun yüzünden senin karşında göz yaşlarına boğuldu ve o da ne kadar pişman olursa olsun aynı şeyi yeniden yapabileceğini biliyor çünkü doğrunun bu olduğuna inanacak kadar çaresiz. Aramızdaki tek fark o kızın odana girmeye bile izni yokken benim burada olmam için can atıyor olan sensin."
"Aranızdaki tek fark Nimfea," diye başladı yanağının içindeki kas nabız gibi atarken. "Sen bana zarar vermeye çalıştın ama o sana. Bana karşı işlenen suçu cezasız bırakabilirim ama sana karşı olanı asla."
|
Gerçek kurum ve kuruluşlarla hiçbir alakası yoktur, tümüyle zihnim ve ruhumla şekillenmiş bir hayatın hikayesidir
|
Geçmişin fısıltıları
Yaralı bir yüreğin en derin izleri aşkın dokunuşuyla iyileşir...
|
Yaralar Senfonisi
Kemanın eşsiz senfonisi her darbede yaraları bir bıçak gibi deşti. Bedenlerinde tek bir kan damlası dahi bırakmadı. Keman darbeleri şiddetlendi tiz acı bir çığlık gibi salonda yankılandı. Kan kırmızısına boyanan perdeler usulca kapandı. Gösteri sona erdi...
YARALAR SENFONİSİNE HOŞ GELDİNİZ!
Burada asıl gösteri perdeler kapandığında başlar.
Oyuna hazır mısınız?
|
BADEMLİ KURABİYELER
Aklımda sadece bağdemli kurabiyeler varken hayatımın alt üst olacağını nerden bilirdim !
|
Ölüler De Sever
"Gerçekten de ölülerin de sevdiğini düşünüyor musun?"
Duraksadım. Bir kez daha utandım. Bu dediklerimi duymasını istemezdim. Bu kadar acınası ve zavallı bir insan olduğumu bilmesini istemezdim.
"Evet. İnsanlar ruhlarıyla sever, bedenleriyle değil. Bedenler ölür, ruhlar değil." Dedim gözlerine bakmaya çalışarak fakat yapamadım. Simsiyah gözlerinde sonsuzluk var gibiydi ve ben o sonsuzlukta kayboluyor gibiydim. Gülümsediğini gördüm. Kalbim tekledi. İlk defa gülümsediğini görüyordum. Çok güzel gülümsüyordu.
"Ölüler de sever," Dedi ve iç çekti. "Bu lafı sevdim."
|
Kalbe Vuran Güneş
O kara günden sonra bir daha güneş benim için doğmayacak, kalbimdeki yaralar iyileşmeyecek ve içimdeki o derin boşluk hissi asla dolmayacak zannederdim. Oysa ki öyle değilmiş. Güneşin bir kez bile olsa benim adıma doğması, kalbimdeki yaraların iyileşip iz dahi bırakmadan yok olması, o boşluğun dolması için doğru zaman ve doğru insan yetiyormuş.
Yusuf Kayra yetiyormuş.
|
0% |