Kitap Tür Kategorileri

Alina: kendime aksiyon aradım o yüzden Alina: okulun basketbol kaptanlığı oynayan ama Alina: kaptan olamayan çoçuğa yazmak geldi yani sana Alina: koray Karahann

"Adaleti bulamayan bir kadından daha tehlikeli biri yoktu Pars." "Kadının direnişi kadına mirastır!" "Sıradaki bensem anneme sarıl bu şehri yak." "..... adalet istiyorum. Boş bıraktım çünkü sıradaki ben olabilirim."

Ben ,İzel Ezgi Herkese merhaba bu benim hayatım

Sessiz çığlıklar derin korkular hissiz duygular

Genç kız gerçek sandığı Ailesi tarafından şiddet görür ve ailesi onu biriyle evlendirmeye çalışır. Sonra ailesinin gerçek olmadığını öğrenir ve sonra olaylar gelişir.

bu hayattım fazla zordu sanki, çevremdekiler bana normal bir şey yaşadığımı söylüyorlardı ama bu normal değildi olamazdı, bağırıp çağırdığımda sadece kardeşlerim sesimi duyuyordu sadece onlar duyuyordu beni ama bişey diyemiyorlardı. Ama onlara bedelini ödeyeceklerine yemin ettim...Beni sevdiğim ile evlendirmek yerine başka bir adamla evlendirdiniz. Bedelini ödeyeceksiniz, ben bağırıp çağırırken sesimi duymayanlar,en zor zamanınızda ben de sizin sesinizi duymayacağım, bir fısıltı gibi hiç duyulmasın sesiniz...

Bu hayattan sessiz sedasız bir Müzeyyen geçti.

Uyandığımda kendi yatağımda değildim, her yerim ağrıyordu. Dün akşam ne olduğunu hatırlamaya çalıştım, sadece sarhoş olduğumu hatırladığımda yataktan doğrulmaya çalıştım. Oda ne elim kelepçelenmişti nereye kelepçeli olduğuma bakmak istediğimde yanımdaki adamla göz göze geldim. Vote vermeyi, yorum yazmayı unutmayalım. İlk hikayem öneri vb. tarzı şeyleri yazabilirsinizz. Sizi seviyorumm

Öylesine yazılan bir kitap

Mahalleye yeni taşınan bir genç kadın, annesi ve babası ilerleyen zamanda kız babasının annesinin aldattığını oğrenirse ne olur?

"Gıcık mısın Kuzey?" "Evet gıcığım ama sadece sana Ada"

Çiftlikteki olaylar

Ne kadar unuttum desem de onu asla unutmamistim. Gerçekten sevdiğin birini nasıl unutabilirsiniz ki. Hem ne derler " iki insanın kaderi birlikte yazılmışsa mutlaka karşılaşırlar" .

Tüm kaybolmuşlukların arasında birbirine tutunan iki gencin hikayesi

Ben SENA KORKMAZ 19 yaşındayım. Annem savcı babam ise iş adamı (mafya)En büyük abim serhat, babamın varisi şirketinde başinda o da babam gibi, 2. Abim Ahmet avukat babamın genelde avukatlığını yapar yani şirkette babamla ve olmassa olmazım tabikide ikizim var, kardeşim siyament, bu kadar şimdilik beni bu kadar tanısanız yeterlidir ilerdeki zamanda beni çok iyi bir şekilde tanıcaksınız.

"Senden yapmanı istediğim küçük ve basit bir şey daha var Stajyer." Sakin kalmak için derin bir nefes aldım. "Benden daha ne isteyebilirsiniz ki? Tüm gün yapmadığım şey kalmadı. Sizce de artık bu kadarı fazla olmuyor mu?" Sonunda bir tepki vermiş olmamdan memnun olduğunu belli edecek bir ifadeye büründü. Bu sinirlerimi bozarken gözleri üzerimde geziyordu. "Hayır Stajyer bu kadarı yetmez. Yapman gereken bir şey daha var." "Neymiş o?" Bakışları üzerimde gezinmeye devam ederken bir adım yaklaştı. Ondan uzaklaşmak istedim fakat belimden tutup kendine çekerek buna engel oldu. Şaşkınca olduğum yerde kalırken dudaklarıma baktığını fark ettim. Yutkundum. Bir şey söylemek için cesaretimi toplayıp dudaklarımı araladım ama o daha önce davranarak beni şok edecek o cümleyi kurdu. "Çok güzel olmuşsun bugün, bir daha bu kadar güzel olma. Aklım sende kalıyor ve işime odaklanamıyorum, senin yüzünden bugün tüm işlerim aksadı."

Peşimde bir katil vardı peki bundan nasıl kutulcaktım?

Sevgilim bana süt ver. Oha! Alaz neredeyiz bir bak. Karıcığım eğer vermesen gelip ben emerek alırım... Dikkatle buluzumu yavaşça yukarı çektim kimsenin görmemesi için...

"Baba sevgisi görmeyen her kız çocuğu yanlış erkeklere inanır. " Çoğu masallar tonlarca mutsuzlukla başlasa dahi herkes bilirdi ki sonunda hef zaman iyiler kazanırdı. Peki,benim dağlar kadar mutsuzlukla başlayan ve halen daha yakamdan elini çekmeyen mutsuzluk ve hayatın bana binlerce attığı çelmeye karşın beni de bulabilecek miydi o masallardaki herkesin sonunu iple çektiği o mutluluk? Bu hikaye Doğu da yaşayıp da binlerce çileye maruz bırakılan , tek istekleri sevgi iken kendilerinden misliyle esirgenen fakat esirgendiği kadar mutsuzluğu sadece kız çocuklarına reva gören, ayağa kalkmaya çalıştıkça sevdiklerinden en acısı da "ANNE ve BABASI" tarafından ayağına binlerce çelme takılan kadınlara ithafen kaleme alınmıştır.... Bu hikaye düşüşü aniden olup ayağa kalkışı binbir güçlükle fakat en sağlam haliyle olan kadınlara....

"İkimize bi` mutlu son yazdım sonra. Yanında durdum sessizce. Burası sondu, başka bir yaşamdı. Sadece biz vardık... Bana baktın, mavi ve telaşsız. Sustuk. Başka bir yaşamda, başka bir mutlu son." "Biz bunu hak etmiştik."

`` Nacinin koca bubanesi kaçıvermiş gız bir adama, abuuuu! Ali, Zeynepten takılan altınları isteyip durur, götünde dolanır koca kadının. Bebeleri de oldu ya şincik, minibüslerde sürünmesin zaar der. Eee mahallenin minibüsçü Agıp da para almaz onlardan bilmez misin! Neyse, senin şu ikizin de sınavdan kalmış, kara kara düşünür anama ne deyecem diye, ha bir de üst katında ki üçüzünüz, terk edilmiş. Anam siz 2+1 yine kara listedesiniz. Neyse Elzem, dedikodu günahtır bize ne! Hadi anana de mahalleye çekirdek çitlemeye gelsin, bomba haberlerim var.!`` Fadime teyze yazmasını bağlarken, Boncuk mahallesin de gün ağarmak üzereydi. Birazdan hanımlar mahalleye toplanacak, çaylar demlenecek, kekler börekler pişen evlerden birer ikişer gençler toplanacaktı. Babalar da Mustafa dedenin kahvehanesinde alacaktı soluğu. Lakin Boncuk mahallesi, davetsiz bir misafirden habersizlerdi... 2+1, Ayrılmaz Üçlüler..