Bu heyecan ve korku dolu e kitapta harika zaman geçirebilir ve en iyi kitabı okuyabilirsiniz

- kimsin sen? - ben sadece yemek yapan bir aşçıyım!

Defne okula yeni başlamıştı (2. Döneme) okula geldi ve 2. Derste hoca "kaçın" dedi. Herkes kaçtı ama okulun kapısı kilitliydi ve

Ortada bir gizem var….. Güçlü bir kadın figürü görüyoruz, karakterimizin bir işler peşinde olduğu belli ama amacı ne maksatı ne anlayamıyoruz onun labirente benzeyen zihninin kapılarını aralayamıyoruz dahi her şey, büyük planın bir yapboz parçası gibi düzenli ve birbirine kenetli bir vaziyette. Sayın yolcular, kemerinizi bağlayın ve dik bir konuma gelin uçağımız kalkıyor. Okurken dahi neler olacağını tahmin edemeyeceğiniz uzun süre mantığını çözemeyeceğiniz bir hikaye ile karşınızdayım. (Bir üm telif hakları bana sahiptir tamamen kendi kurgumdur hiçbir kitap veya gerçek hayatan olay ile bağlantısı yoktur)

Keyifli okumalar🤩😁

*Yaptığım Kitaptaki hiç bir karakter gerçeği yansıtmıyor, gerçek değildir. Olay, Yer, Kişi, İsim, Zaman herşey kendi hayal gücüme göre yapılmıştır.* Okul gezisinde yaşanan istiladan kimler kurtulabilecek?

- tanışma yıldönümümüzü unutmadın dimi? Bir sevgililer yıldönümü dört ceset......

Sahte kimlik kullanan okul müdürü okula giriş yapar.Okulda işlenen cinayeti araştırmaya çalışan 5 kişilik bir arkadaş grubu bu konuyu araştırmaya karar verirler.Sizce başarabilmişler midir?

Atlas, hafif bir tebessümle başını kaldırdı. "Kitap ağır gelmiş gibi görünüyor," dedi, sesi düşük ama netti. Parla, bir an durakladı. "Ağır olan kitap değil, içindekiler," diye yanıtladı, dudaklarının kenarında belli belirsiz bir gülümsemeyle. Atlas başını hafifçe yana eğdi. "Haklısın. Hukuk, sadece kanunlarla değil, insanlarla da uğraşmak demek." Parla gözlerini kıstı, karşısındakini süzdü. "Hukuktan mı anlıyorsun, yoksa sadece iyi bir gözlemci misin?" Atlas’ın yüzünde belirsiz bir ifade belirdi. "Biraz gözlem, biraz tecrübe," dedi. Sonra hafifçe kolunu uzattı. "Atlas. Atlas Vardar." Parla, kısa bir tereddütten sonra elini sıktı. "Parla Aksoy."

2 kız tek başına kalır ve bir gün biri diğerimin cenazesine gidecektir.

Aslan gurubun gücü, azra grubun asisi, eren grunun hızı, yelin grubun beyni, bağaç grubun neşesiydi. Ve onları yenmek zordu

Hayatın en fazla ne kadar karanlık olabilir? Ruhun karanlığa kucak açarsa seni kim kurtarabilir? Karaca`nin hıc yolunda gitmeyen hayatında başına istemediği şeyler gelir. Kandan korkarken Karaca bir cinayet işler. Bu cinayete tanık olan Batu ile işler iyice karışır ve ikisinin de hayatı kanlı bir yokuşa sürüklenir. Bu yolda birbirlerine ya yara bandı olacaklar yada yara. . . Şiddet,Argo,küfür ve içerir.

Ağlıyordum, sessizce kimseye gözükmeden, kendi halimde. Etraf çok kalabalıktı fakat çok yalnızdım. Her tarafımda kıpkırmızı kan lekeleri. Kucağımda hayata gözlerini açmayı umarken gözünü açamadan, merhaba demeden veda eden bir masum bebek.

Rick ve ailesi bir pikniğe gideceklerdir ama o piknik onların en büyük kabusu olacaktır...

Gri, siyah korkuluklarla çevrili bir deliler hastanesi, her gün yağmurlu ve bulutlu bir hava, paslanmış demirleri olan kapıların içerisindeki 4 tarafı kanlı duvarlar ile çevrili oda ve bu işkencelere karşı hala yaşayan ve aynı kaderi paylaşan çoğu insan... "Neden dedim, neden bunlara bizi katlandırıyorlardı? Hiç acımaları yok muydu. Tanrım ne olur bizi bu işkenceden kurtar dedim içimden." Tüm bunlara rağmen hala kurtulabilecekler miydi? O şırıngaya karşı...

Bu kitap aclardan esinlenmiş ve hayal kırıklıklarından oluşmaktadır

Aras ve Dalya küçüklükten beri arkadaşlardı,Aras`a takıntılı bir kızın Aras ve Dalya`yı kıskanması sebebiyle bir adam tutması ile başlıyor herşey...

Korku, sadece hayal gücünün ürünü değildir. Bazı hikayeler vardır ki, onları dinlediğinizde ya da okuduğunuzda içinizi kemiren tek bir düşünce olur: “Ya gerçekse?” İşte bu kitap, tam da o sorunun cevabını veriyor. “Korku Hikayeleri”, Türkiye’nin dört bir yanında yaşanmış, farklı insanlar tarafından bizzat tecrübe edilmiş ve araştırmalarla desteklenmiş gerçek korku olaylarını konu alıyor. Bu kitapta okuyacaklarınız, yalnızca birer kurgu değil. Olayların geçtiği mekanlar, tanıkların ifadeleri ve yaşanan ürkütücü anlar gerçek. Terk edilmiş evlerden gelen sesler, kimsenin yaşamadığı apartmanlarda görülen gölgeler, açıklanamayan kaybolmalar, köy efsanelerinin ardındaki korkunç gerçekler ve insanların hafızalarından asla silemedikleri olaylar… Tüm bu yaşanmışlıklar, titizlikle derlenerek ve anlatılanlara sadık kalınarak sunuluyor.

Aslı 21 yaşında 3 ay önce babasını trafik kazasında kaybettiğini düşünen bu yüzden erkek kardeşine ve annesine bakmaya çalışan bir kız hayatın gerçeklerini öğreniyor

Lisa adında 21 yaşında bir kadın vardı sizce evinden sağ çıkacak mı?

3 kız 1 gün polis oldukları için taşınacağı binayı incelenmesi istenmiştir ve aslında bina çok eskiden kalmadır.Bina 3 katlıdır.3 kız birlikte 2.kata taşınırlar.Giriş kat bir yaşlı teyzeye en üst kat ise 3 katile aittir.

İleri düzeyde şizofreni hastası olan 18 yaşındaki Rüzgar ilaçlarını kullanmaması sonucunda nasıl bir canavara dönüşebilir?

"Görüşürüz Sare`m" dedi adam, ölmesine saliseler kala son kez. "Görüşürüz Yağız`ım." dedi kadın, sevdiği adamın ölmesine saliseler kala son kez. "Adam katil, kadın ise avukattı. Bu hikayenin sonu zaten belliydi." İlk kitabım olduğu için oldukça heyecanlıyım umarım beğenirsinizz

2 farklı kızın hayatını değiştirmesi ve ihanet etmesi

Karanlıkta Mahsur Kalanlar – Bir Hayatta Kalma Kabusu Lüks ve güvenli sanılan bir apartmanda, gece yarısını vuran korkunç bir patlama her şeyi değiştirir. Elektrikler kesilir, kapılar mühürlenir, telefonlar çalışmaz. Apartman sakinleri, karanlıkta yankılanan ürkütücü sesler ve gizemli bir tehdit karşısında dehşete kapılır. Hoparlörden gelen metalik bir ses, onların her adımını izlediğini ve tek tek canlarını alacağını ilan eder. Kim bu acımasız düşman? Neden burada mahsur kaldılar? Ve en korkuncu… Hayatta kalmak için aralarından birini kurban etmek zorundalar mı? Gerilim ve korkunun her satırına işlediği bu roman, okuyucuyu kapana kısılmış hissiyle baş başa bırakırken, gizem dolu atmosferiyle son sayfasına kadar nefesleri kesiyor. Cesaret mi, ihanet mi? Hayatta kalmak için ne kadar ileri gidebilirsiniz?