uhu9hgygtfg9hu0j

Yıllar önceki tek bir hatanızı düşünün. Size en fazla ne kadar zararı olabilir ki? 4 başarılı kadının küçükken oluşturdukları minicik bir kıvılcım şimdi alevlerin arasında cehennemi yaşatıyor. Belki de ateşten kaçmak canı yakandır, ateşi kabullenilirse o alevle can yakar mı? Son dönemeçte kaçacak mıyız yanacak mıyız?

Bir hayat kadını olan Miya, bir gecelik müşterisine karşı bir şeyler hissetmeye başlar. Ancak hayat kadınlarının sadece misafiri olmayı tercih eden Deniz`in umrunda bile değildir. "Benim karanlık hayatımda senin gibi aydınlatmaya çalışacak basit bir hayat kadınına ihtiyacım yok." dedi kemerini takarken. Ancak bilmediği tek şey benim onun karanlığını aydınlatmak yerine daha da karartmak istediğimdi. "Henüz adımı bile bilmiyorsun Deniz Şam." Yataktaki bedenime doğru eğildi nefeslerimiz birbirine karışıyordu. "Eğer bir kadının adını öğrenmek isteseydim bir kafeye gidip latte söylerdim ve kadınların gözlerine bakardım. Ama görüyorsunki bu gece bir bardayım,bir kadeh viski söyledim ve senin sadece bedenine bakıyorum." *** 562. Gün Deniz yok. Ondan sonraki 750. müşteri gözlerimin rengi ela ama bilen kimse yok.

4. Dünya Savaşı’nın ardından ayakta kalabilen yedi krallık, bir barış antlaşmasıyla savaşı bitirmiş olsalar da içlerindeki kini ve nefreti hiç söndüremedi. Yüzlerde sahte gülümsemeler, ruhlarda saf nefretler ve o ortak arzu: Dünyanın tamamına sahip olabilmek… 208 ülkeden yalnızca yedi krallık ayakta kalabildiyse bu sayının teke inmesi imkânsız değildi. Yine de 113 yıldır yedi krallığın hepsi, “dünya savaşlarının beşincisini başlatan krallık” unvanını almaktan kaçındı. Bunun yerine erkek çocuklarını yetiştirdiler, birbirleriyle savaştırdılar ve düellonun ödülünü aldılar. Yirmi beş yılda bir düzenlenen Medeniyetler Arası Barış Düellosunu kazanan ülke, dünyayla ilgili temel kararlar alınan heyetin başkanı oluyordu ki bu günümüz şartlarında dünyaya hükmetmeye çok yakın olmak demekti. Tarih 2160’ı gösterdi, Beşinci Medeniyetler Arası Barış Düellosunun vakti geldi… Böylesi önemli bir yılda Elvis Krallığının büyük bir sorunu vardı; düelloya katılabilecek yaşta erkek vârise sahip olmamak.

Sen hiç sesinizi başkalarıyla duyurmaya çalıştınız mı?

Ecrin çocukluğundan bu zamana kadar çok sevilen bir kızdır ama 16 yasından herşey değişir ecrin artık ailesiyle görünmüyor ve onlarla konusmayan bir kız olmuş ve ecrin 19 yasına geldiği zaman bir çocuk ile karsılasacak bu kişi aras ve aras hayatına girdiği zaman herşey daha çok değişti...

yazdığım mektuplar ve notlarım

Adımlarımın nereye gittiğini, nereye gideceğini düşünmeden sadece devam ettim yoluma. Sonunda ne olacağımı düşünmeden.

Çocuktuk biz daha sevmenin ne olduğunu bilmeyen ama yürekten bağlı olan

Laura ve Laurel’in düşman ikizliği

Atilla Akaydın, Demirhan Yıldırım ve Asel Gümüşay. "Adalet sizi sonsuza kadar ayırdı efulim, anla artık!" haklıydı, adalet bunu gerektirirdi. Tabi buna adalet diyorsanız. "Efulim? Şimdi de onun yerini mi almaya çalışıyorsun?" adliyenin ortasında bir kahkaha patlattım. Tam gözler üzerime döndüğü sırada, "En zoruma giden de ne biliyor musun? Senin gibi bir adi şerefsiz yüzünden gün geçtikçe sevdiklerimi kaybediyorum!" ben sinir krizleri geçirmeye devam ederken yüzünde küçümseyici ve aşağılayıcı bir sırıtış oluştu. "Komiksin, Bayan Asel Gümüşay. Ağlaman gerekirken kahkaha atmaya devam ediyorsun. Üzgünüm ama sevgilin bunu görse çok üzülürdü." O gün karar verdim, ONSRA artık bana hakimdi. Aşk çok uzaklardaydı artık, aslında o kadar değildi yanlızca demir parmaklıklar ardındaydı... Asel Gümüşay, T.C Savunma Sanayi`nin cevherlerinden. Demirhan Yıldırım, T.C Savunma Bakanlığının bordo bereli askerlerinden. Atilla Akaydın, T.C Adalet Bakanlığının en iyi savcılarından. Meslek ne olursa olsun onları yıkan bir şey vardı, AŞK.

Okula burslu bir şekilde gelen Büşra bir çok iftiraya uğrar ve aralarında oda vardır Kerem Kaya. Büşra acaba burdan nasıl kurtulmak.

Tüm zorluklara rağmen iman eden Saliha ; Aile baskısına rağmen evlenen Ensar ve Saliha ; Her zaman sabır ve takva ile Allah (c.c) andılar." Birbirlerine destek veren hayata başlayıp şehit olarak hüzünle biten bir evlilik ..." ("Hayırlı eş huzurun başlangıcıdır")

Tüm zorluklara rağmen iman eden Saliha ; Aile baskısına rağmen evlenen Ensar ve Saliha ; Her zaman sabır ve takva ile Allah (c.c) andılar." Birbirlerine destek veren hayata başlayıp şehit olarak hüzünle biten bir evlilik ..." ("Hayırlı eş huzurun başlangıcıdır")

Belki bir gün başına gelirr🤗🤫

İki kızı arkadaşlığını ellerinde olmadan son bulması

MFMSMDM DMSMDMSMDMSMS MDMSMDM MDMSMDM MDMSMDM

Bul beni kitabının 2. Kitabıdır.

Ahsen,ah Ahsen keşke sevmeseydin öyle bir serseriyi.

Toprak gıcık biri evet ama nedense ondan hoşlanmaya başlamıştım. Sonra aklıma geliyor Toprak`ın bana bakmayacağı. Çünkü sonuçta o okulun popüler çocuğu ben ise sıradan bir öğrenci. Neden sevsin ki beni?

Hayatta hiç yüzü gülmemiştim dedi adam... Hayatta bu kadar güzel gülen birini ilk defa görüyorum

Bu iki kişinin sanal ortamda bulunan tanışmasından bahsediyor

Asena daha iki yaşında iken babası sarhoş bir şekilde gelip annesini öldürür. Bu olaydan bir gün sonra 4 tane kimsesiz erkek çocuk ev bulma sevinci ile Asena`nın kaldığı eve gelir. Fakat içerde hâlâ yaşayan bir kız bebekten habersizdir. "Ben Asena Öztürk. Bana genelde Sarı, Mavi ve Dişi Kurt derler. Sadece bir kişi bana farklı seslenir. Ömrümün yarısını beraber geçirdiğim Emre..." Emre, Asena`yı kundakta gördüğü ilk günden beri aşıktır. Fakat Asena bunun farkında değildir. Herşey Emre, Taha, Oğuzhan ve Bulut`un okula kaydolup baloya gitmesiyle başlar.

Asena daha iki yaşında iken babası sarhoş bir şekilde gelip annesini öldürür. Bu olaydan bir gün sonra 4 tane kimsesiz erkek çocuk ev bulma sevinci ile Asena`nın kaldığı eve gelir. Fakat içerde hâlâ yaşayan bir kız bebekten habersizdir. "Ben Asena Öztürk. Bana genelde Sarı, Mavi ve Dişi Kurt derler. Sadece bir kişi bana farklı seslenir. Ömrümün yarısını beraber geçirdiğim Emre..." Emre, Asena`yı kundakta gördüğü ilk günden beri aşıktır. Fakat Asena bunun farkında değildir. Herşey Emre, Taha, Oğuzhan ve Bulut`un okula kaydolup baloya gitmesiyle başlar.

Aşka inancını kaybetmek üzere olan ve kalplerinde bu yaranın izini taşıyan iki gencin inişli çıkışlı, heyecan dolu hikayesi Gurbet`in o yorumu beğenmesiyle başlar. Zamanla birbirlerinin yakınlaşan kalplerinde yeşeren aşk tohumunu sulayan, yaralarını saran gençler bi şeyi gözden kaçırdıklarını fark ederler: "1714 kilometre" Ama Emil ve Gurbet bunu fark ettiklerinde her şey için çok geç olmuştur çünkü onlar artık birbirlerine hem çok yakın hem de çok uzaktırlar. Aralarında bir dünya olan iki aşık bununla savaşarak kavuşabilecekler midir yoksa pes edip vaz mı geçeceklerdir? Hepsi bu iki kapağın içinde saklı.