İlk Kasım, İlk Kasımpatı
Bazı hikayeler hiçbir zaman sona ermez. Onlar, geçmişin derinliklerinde saklanır ve bir gün yeniden hatırlanmayı bekler.
Mahperi Şahiner, yıllardır unutmaya çalıştığı hatıralarla bir Kasım akşamında yüzleşmek zorunda kalır. Bir çiçekçinin vitrininde gördüğü kasımpatılar, onu geçmişin kapanmamış defterlerine ve yarım kalmış hikayelerine geri çeker. Bu çiçekler, yalnızca güzellikleriyle değil; taşıdıkları acı ve hatıralarla da Mahperi’nin kalbinde derin izler bırakmıştır.
Her bir kasımpatı; unutulmaya çalışılan bir anıyı, yarım kalan bir gülüşü ve eskimeyen bir sevgiyi yeniden canlandırır. Mahperi, geçmişin ağırlığıyla baş etmeye çalışırken kendi kırık hikayesini onarıp yeniden yazmanın yollarını arar.
Peki, kasımpatılar gerçekten bir sonu mu işaret eder yoksa yeni bir başlangıcın anahtarı mıdır?
|
Kertenkele Suratlı
....tanıması imkansızdı tanımamalıydı ben o lisedeki Ezgi değildim değişmiştim ama oda aynı Yiğit değildi değişmişti...
|
denize hatıralar
Hafızam hayallerimi saklayabilecek kadar büyük mü yoksa onları tekrar tekrar hatırlatacak kadar küçük mü karar veremiyorum bazen. Kocaman bir hayal denizinde yüzüyorum, onların ne zaman karşıma çıkacağına karar verebilecek kadar yetkim de yok, hatta belki de doğru yerlerde karşıma çıktıkları için yorulsam bile yüzmeye devam edebiliyorum. Yorulduğunda duraksayıp etrafa bakmanın önemini de en çok bu anlarda anlıyorum. Her defasında ilk defa yaşıyormuşçasına deneyimlediğim bu tarz eylemler geriye baktığımda yaşadıklarımı yeniden hatırlatıyor. Sanırım bu da iyi olduğundan emin olmadığım çoğu şey gibi kötü değil.
|
Aşksiyahı
"...işte böyle böyle tanıştı seninle kalbinin diğer yarısı. Bir dalarak, bir çıkarak. Ehli değildi dalgalar, ehil değildim ben. Ama yine de kayıp gitmedin kalbimden sen. Biliyorsun bundan sonra ne olduğunu. Biliyorsun `sen ve ben`e ne olduğunu, gördün sonundaki noktaya kadar. Ama sen hep `sen`i gördün. Hep `sen`i bildin. Şimdi devam edeceğim anla diye `ben`i. Kızsan da bana, reddetsen de artık beni. Gör gözlerimden bir saniyeyi."
Hayatın çiçekleri hayallerdir, diyen sen değil miydin?
Peki sen, benden önce, Aşksiyahı nedir bilir miydin?
|
Gün Düğümü
Ona çocukluğunu yaşatan, yıllarca içindeki varlığını herkesten sakladığı o kişi ile arasına aşılamayacak mesafeler girmişti.
Ölümdü, bu mesafenin adı. Aşılamayan, sonu gelmeyen.
Ermeda Özer, küçük yaşlarındaki kaybıyla birçok duygusunu da içine gömüp kendini iç dünyasına kapatmıştı. Hayatına girecek tek bir kişinin varlığının bile, hiçbir zaman aklından çıkaramadığı o kişiye haksızlık olduğunu düşünerek geçirmekteydi. Fakat yıllar sonra onun bu düşüncesini dağıtabilecek bir kişinin varlığıyla, doğru bildiği gerçeklerden şüphe duymaya başlamış ve kendine verdiği sözlerin, onu gittikçe zorlayacağını fark etmeye başlamıştır.
|
0% |