Kitap Tür Kategorileri

Tüm hakları saklıdır

Alpager Adası Kralı Arin ve Lostmill Adası Kralı Maklow arasındaki yüzyıllardır süren düşmanlık savaşa dönüşür. Bu savaş sonrası beklenmedik bir olay olur. Savaş daha da alevlenir. Bu savaş Alpager Adası ve Lostmill Adası arasındaki öfkeyi dindirir. Barış olur. Ama beklemedikleri bir tehlike zarara yol açacaktı...

6 krallık,6 çocuk,1 büyülü okul ve güce susamış aç bir imparator.Acaba burada kimin gücü elinden alınacak? Kim ölecek? Kim yaşayacak? Kim masum? Kim kötü? Eee ne duruyorsunuz daha başlayın!

Aldığımız kararlar bizi bügüne getirirdi ve Yaşam kararını vermişti. Acıyı getiren Yaşam beraberinde yok oluşu da getirdi. Diyarlar arası kaos yok oluşun habercisiydi. Gökyüzüne ağıtlar yankılanırken son haykırışlar yükselerek bu senfoniye eşlik ediyordu. Gökyüzü göz yaşlarını yağdırdığında her bir damla kana dönüşecekti... Yaşamın yok oluşu İhanet olmuştu. İhanet, ihanet etmişti. Ölüme... Yaşam Ölüme ihanet etmişti. Ölümünü ihanete uğratan bir evren belkide yok oluşu hak ediyordur. Hayır, Yaşam bu yok oluşu engelliyecekti. Kendi elleriyle canavarını büyüten kadın canavarını yine kendi elleriyle öldüreceğini düşünüyordu. Güç bir silahtır. Silahın kimin elinde olduğu önemli değildir, merminin ucunda kimin olduğu önemlidir. Yaşam belki de ilk defa bu kadar güçlenmiş ve her adımında yeni silahı mermilerle dolup taşıyordu. Silah yaşamın elindeydi peki merminin ucu kimi gösteriyordu? ... Şimdi ise tek görebildiği solmuş çiçekler, korku dolu gözlerle ona bakan hayvanlar ve geriye kalan acı verici yanlızlık. Gözyaşları etrafını sardı. Artık hiç kimsenin ona veremiyeceği o sıcaklığı onun etrafını saran göz yaşları verdi.  Yıklmamak için direnen dizleri ona ihanet ederek yerle bir etti. Dizleri üzerine düşen Yaşam göz pınarlarının musluklarını sesiz sedasız açtı. Ay kadar beyaz saçları kanla karışık göz yaşlarını sakalrcasına önüne düştü ve Yaşamın saçları kendi göz yaşlarıyla kana bulandı. Yere düşen her bir damla ile yer ateşte yanarcasına kavruldu ve çizirdayan topraktan Yaşamın gözleri kadar karanlık, içini yakan alev gibi ateşler içinde bir gül yeşerdi. Göz yaşı pınarları kurudu, umutlar kül oldu ama hiç bir şey değişmedi. Son pişmanlıkların fayda etmiyeceğini biyordu Yaşam. Öyleki karanlık gözlerinden akan her damla  göz yaşı onun için bir kabullenişti. İşte o an anladı Yaşam ne yaptığını anladı. Yaşam, Ölümün kalbini çalmıştı... #FANTASTİK #TÜM HAKLARI SAKLIDIR, ÇALINMASI DURUMUNDA GEREKLİ İŞLEMLER BAŞLATILACAKTIR!

jıutgo8tguoyfyuf

adaleti ararken aşkı nasıl bulabiliriz?gelin birlikte görelim.......

Sevgili okurlar ; Umarım beğenirsiniz hayal gücümle ve birazda gerçek hayattan uyarladığım kitabımı umarım seversiniz…

Bir hiçliğim ortasına hapsolmuş karanlık mührü kırmış ve laneti serbest bırakmıştı. Vidia halkı yıllar sonra yeniden tehlikeyle karşı karşıya kalmışken, bu tehlikeyi yok etmek için yetiştirişmiş Varis yeniden evine dönmeye karar vermişti. Vidia`yı karanlığa karşı ayakta tutmaya çalışan krallıkların birliğini sağlamalı ve halkının hayatını korumalıydı. Tabi bunu yanı sıra oradaki insanların güvenini kazanmalıydı. Yıllardır başka bir diyarda yaşamış genç bir kız, ait olduğu yere dönmüş olsa da oradaki insanları tarafına çekmesi biraz zaman alacaktı.

Tanrılar beni yanlarına kabul etmemişti belki ama... Şeytan ayaklarıma kadar gelmişti.

Kral abisini tahtan indirmek isteyen helena abisine suikastler hazırlar en tehlikellisi olan sonuncu suikast istediği gibi bitmez. yeni başladım

Lütfen takıp edin😍

Kara Güneş`in Varisi "Hayır anne, ben prens olmak istemiyorum. Ben bir savaşçı olmak istiyorum," dedim kararlılıkla. Annem derin bir nefes aldı ve bana ciddi bir şekilde baktı. "Savaşçı mı olmak istiyorsun? O zaman bil ki bunun şartları kolay olmayacak," dedi. Zirveler Akademisi Annem kararını vermişti. "Seni, on krallığın çocuklarının gittiği bir okula, Zirveler Akademisi`ne kayıt yaptıracağım. Orada her çeşit eğitimi göreceksin: savaş eğitimi, kılıç eğitimi, okçuluk eğitimi... Ancak şartlar hiç kolay olmayacak. Kimse sana kralın ve kraliçenin oğlu olduğun için ayrıcalık tanımayacak. Her varis aynı şekilde eğitilecek." Savaşçı Olmanın Anlamı Bu, benim için büyük bir fırsattı; bir savaşçı olmam için bir şans. Prens olmak, sadece bir unvan değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluktu. Ancak bir savaşçı olmak... Bu, bambaşka bir sorumluluk gerektirir. Cesaret gerektirir, çünkü bir savaşçının kalbi en karanlık anlarda bile ışığı bulur. Ben, Kara Güneş Krallığı`nın en büyük ve tek varisi olarak, asla bir prens olmamak için tanrılar üzerine yemin etmiştim. Ve şimdi, savaşçı olmam için bir okula gönderiliyordum. Bu, benim yolumdu ve bu yolda yürümeye kararlıydım

Sevgili Olexa. naber?

Aoxjwojxowkxekclsmx

Gecenin bir anda karşısına çıkan çocukluk arkadaşı sıraçla takılmaya başlar ve olaylar gelişir

Salkım adlslflwd papspwslw doxos

Her veda bir son mudur? Bazen yeni bir başlangıç olamaz mı?

Ay ışığı üstümüze vuruyordu

"İnsanlar Kuzey Yıldızına bakarak yönünü bulurdu. Ama ben kendimi onun kutuplar kadar soğuk buz mavisi gözlerinde bulmuştum..." Abileri yüzünden tahtın sahibi asla Shinee olamayacaktı. Diyardaki 12 krallıkta da durum böyleydi. En küçük vârisler sürekli en az ilgiyi alırdı. Ne de olsa krallığı yönetecek büyükleri vardı. Ama şimdi küçük vârislerin onur kaynağı olma zamanı! 12 büyük krallıktan en küçük vârislerin buluşması. Dostluk önemliydi. Ama aşk dostluğun ötesine geçerdi. Peki ya hırs? Ya da bastırılmış arzular?

Zamanın derinliklerinde unutulmuş bir kehanet, dünyayı kurtaracak ya da sonsuza dek karanlığa sürükleyecek güce sahipti. Bu kehanetin sırrı, sislerle çevrili antik bir kalenin içinde gizliydi. Eryndor, Lyssariel, Fynrick ve Vaelith... Birbirinden farklı geçmişlere sahip dört genç, tesadüfen ellerine geçen eski bir harita sayesinde büyülü bir dünyaya adım atar. Ancak bu yolculuk, hayal ettiklerinden çok daha tehlikeli ve karmaşıktır. Koridorlarında gizemli yaratıkların dolaştığı kale, her köşesinde ölümcül bilmeceler ve tuzaklar saklar. Güvenin sınandığı, dostlukların güçlendiği ve sırların açığa çıktığı bu macerada, yalnızca cesaret değil, zekâ ve birliktelik de en büyük silah olacaktır. Kehanetin anahtarını bulabilecekler mi? Yoksa kale, onların sonunu mu getirecek? Kehanetin Kapıları, fantastik dünyalara yolculuk etmek isteyen herkes için büyülü bir macera vadediyor.

Safir ve Yakut bupupv hvlhojov

Denize dalan bir daha geri dönemeyen kızın hikayesi...

Bir Nepenthe Etkisi

Bu kitapta romantizim kan intikam fantastik komedi ve daha fazlası dahil bulunuyor umarım beğenirsin

Kötü olmayan ama zorla kötü olan bir karakterimiz var ve Ailesi gizemli bir şekilde ölüyor daha doğrusu öldürülüyor karakterimiz bu gizemi çözmek için bir yolculuğa çıkıyor Yolculukta çeşitli çeşitli şeyler öğreniyor aynı zamanda farklı zorluklarla karşılaşıyor Valkira ne yapacak ailesinin büyük sırrını öğrenebilecek mi Serinin ilk kitabı burada

Annesi tarafından öldürülen babası ve kız kardeşi onun için büyük bir kayıp olmuştur bu kayıtlardan sonra hayatının bir daha asla etkisi gibi olamayacağını düşünmüştü ve hayatında çeşit çeşit zorluklar görmüştür. Bunun yanında Adalet peşinde de koşmaktadır ve adaletli sırf Adalet sağlamak için avukat olmuştur.Hayatinda hiç beklemediği bir olay oldu.Aşık oldmuştu .En büyük tehlikeli duygu...Onun İçinde Hiç Kolay Olmamıştı

Element koruyucuları... Doğa ananın kutsal güçlerini koruyan, kutsal ruhlar... Onlar doğa ana tarafından seçilmiş özel kişiler... İntikama dayalı bir aşk hikayesi... Bir genç kızın sıra dışı güçler ile normal bir hayat sürdürmeye çalışmasındaki mücadelesi ve maceraları. Henüz daha küçük bir genç kız iken, lisede tanışıp bir ömür boyu sürecek olan dostluklarını tesadüfen kurduktan sonra kaderi de onlarınki ile kesişti. Onu bekleyen bu zorlu hayat yolculuğuna beraber çıktılar. İlk başta sıradanmış gibi yaşamaya çalıştığı zorlu hayatı, gittikçe daha da karmaşık bir hal aldı. Acı, mutluluk, dostluk, aşk ve intikam... Sevinç ve gözyaşları... Hepsi bu hikayenin başlığı altında toplanıyor. Siz değerli okurlarımızı da bu heyecan dolu, uzun serüvenli macerayı okumaya davet ediyorum umarım keyif alırsınız. Keyifli okumalar...

Kaderinizi geçmişiniz belirler ama bazılarımız geçmişini bilmez. Hayatlarımız bize aittir ama bazıları onlara sahip olmak ister. Büyüler, cadılar ve büyüleyici aşıklar.

Dünyamızda her canlının verdiği yaşam mücadelesinde,onların beklentileri ve yaşam biçimleri herkese ders verir nitelikte.Okuma ve yazma bilmeden,doğal yaşamlarında tüm canlılara saygı duyarak hayatlarını devam ettiren hayvanlar,birçok insandan daha değerli olması gerekmez mi? Kimi insanlar dini inançlarını yaşarken,hayvanlar kadar saf, temiz kalabiliyormu? Herkes gibi hayatımızı daha güzel yaşamaya calışırken farkında olmadan bulundugumuz konuma göre evriliyoruz.Bitmek tükenmek bilmeyen eşyalar satın alma arzumuz bizi hep daha iyisine ulaşma çabası içine sürükler.Daha iyi yaşam şartları için yıllarca okumak,kendimizi geliştirmek zorunda kalırız.Bu yaşam formülü içinde sınırlı olan vaktimizi harcarız.Aslında çoğu zamanda bu mucadelenin içindeyken,manevi olarak huzurlu hissedebileceğimiz birçok şeyden mahrum bırakırız kendimizi farkında olmadan.Doğada yürümek,sevdiklerimiz ile vakit geçirmek,hiç bir eşyaya ihtiyac duymadan yapabileceklerimiz...Deniz kıyısında ufak dalgaları hissederek sakince yürümek,kumlara uzanmak,bazen bir ormanda ağaçların arasında dolaşırken durup,yaprakların,rüzgarın sesiyle dünyayı dinlemek,kendimizi dinlemek.Tıpkı hayvanların doğal ortamlarda yaşadığı gibi,başka bir eşyaya gerek duymadan. Bu kitap gerçek bir hayvanın hayat hikayesinden esinlenerek kurgulanmıştır

Geceleri aynaya bakan kız geçmişteki yaşamının da iblisler tarafından ele geçirildiğini görür. Soylu babası halkın sesini susturup lanetli olmadığını anlatır. Bu benim ilk yazacağım kitap beyenmeniz dileğiyle . . .