Kitap Tür Kategorileri

Daha 17 yaşındaki Miray abisinin yaptığı bir hata yüzünden arkadaşının hoşlandığı adamla evlenmek zorunda kalır kötü şeyler yaşadığını düşünür fakar daha kötü günler onu bekliyordu.

Adalet yolunda adım atan Suna ve Alperin kendi doğruları çerçevesinde farklı yolları seçmeleri, aşkın nelere yol açabileceğini ve aslında imkansızlığın sadece bir kelimeden ibaret olduğu aslında herşeyin bizim elimizde olduğunu anladığında Alperin hayatındaki dönüm noktası olur. Bİr uçurum kenarında olduklarını farkına varan Suna ve Alper o uçurumdan atlamayı mı yoksa beraber savaşmayı mı seçecekler.

Rekabet halinde olan iki ünlü mafya ailesinin tek kızı ve tek oğlu birbirlerine düşmanlarken ve intikam almaya çalışırken aşık olurlar.

Oğuzhan ve Esila`nın eğlenceli ve korku dolu hayatını okumaya hazır mısınız? Oku ve öğren!😜

Herşey bir tesadüfle başladı.. yada öyle gibiydi hayatta bazen istemesende yaparsın bazen bazı şeyleri kendine bile söyleyemessin...

Gözlerinde Yıldızları Taşıyan Adamıma Kendimi sonsuz bir okyanusun , içersinde ki küçük bir kum tanesiymişim gibi hissettiriyordu bu deniz, ki bu yalan değildi ; zaten dünyada öyle bir yer değil mi ? hangimiz değiliz ki . Çeketimin cebinde son kalan sigara paketine baktım ,içinlerinden birini seçtim ve dileğimi tuttum. Yıldızlarımı, sonsuzluğuna uğurlamıştım, ona karşı olan duygularımı nefretimi, aşkımı. Masada ki çakmağı alıp tek bir dokunuşla çaktım ateşi; hayallerime, umutlarıma . Kıvılcımlar arasından çıkıp sigaramı yaktığında, dudaklarımın arasına alıp keskince içime çektim. Duman çiğerlerimden geçerken dans ediyordu adeta, rahatlamış vücudum nikotini sevmişti, başımı bir kez daha kaldırıp baktım gökyüzüne, yalnız kalışıma. Ama alışıktım üzülmemiştim... Mantığım`da, duygularımda aynı yolu gösteriyorsa eğer, şayet bu doğru yolda olduğum anlamına mı gelir ? 🕯 Uyarı ⚠️ Kitabım`da Ki Tüm Karakterler Ve Olayların Kurumlarla Hiç Bir İlgisi Yoktur . Tamamen Hayal Ürünüdür . Tüm Hakları Saklıdır ⚠️

Bu hikayede şafak vakitleri, ölümün resmiydi. 2005, 30 Nisan akşam on sularında, denizi olan büyük bir şehrin beyhude semtlerinden birinde, görkemli bir evde bir cinayet işlendi. Bir kız çocuğu, annesinin ölümüne şahit oldu. "Annem o kadın tarafından gözlerimin önünde öldürüldüğünde dokuz yaşındaydım." ... Sırlar, cinayetler, insan hayatları üzerine oynanan kirli bir kumar. Hepsi yaralı altı genç. Hayatları üzerine oynanacak oyun için, mühürlenip tutsak edildiler. Ellerinden farkında olmadan alınan hayatları, pis bir lağım faresi kadar değersizdi şimdi. İyileşmek, yarım hayatlarına tamamlamak için attıkları adımların onları bir kez daha yarılayacağını bilemezlerdi. Bağımlı, Bipolar, OKB, Panik Atak, Anksiyete... Çektikleri acılar yaşlarından büyük, hepsi yaralı altı çocuk. Kurbanlık koyun gibi kodlanıp kenara itildiler, zamanı geldiğinde birer birer kurban edilmek için. 1001,...,1014,..., 1027,..., 1038,...,1044,...,1050. Yitirdikleri çocuklukları, onlar bir aradayken toparlandı. Birbirlerine merhem olmak için çabaladılar ancak o kadar kolay değildi. 16 yıllık intikamın oyuncağı, bir tiyatro oyununun kuklası: Balkır Vural . Geçmişin kirli oyunlarına mahkum edilmiş doktor, Arzu Gençer`in biricik Psikiyatrist`i: Aktan Uygur. ... "Bu hastanede garip şeyler oluyor." "-2, Mahzen." "Onlara Maktul denir. Onlar, hayatı önemsiz kişiler." ... 16 yıllık GİZ. Kumru ve Agâh Vural. Dillere destan, masalsı bir aşk hikayesi. Ve onların sonunu getiren o kadın: Arzu Gençer. ... Aradan geçen yıllar... Zaman her şeyi değiştirdi peki ama her şeyi mi?.. (DİPNOT* +18 UYARISI: BU HİKÂYE İÇERDİĞİ, ARGO, HAKARET, CİNAYET, FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK ŞİDDET UNSURLARI İLE YETİŞKİN İÇERİKTİR!)

Tailanda yaşıyan lee yn Kore`ye geri döner Yeni başladığı okulda ilk görüşte aşkla karşılaşır ve bu aşktan başına çok büyük olaylar gelir

GURFA

Bir yıkılış, bin diriliş demekti. Bunu zamanla anlamak bana çok şey katsada soy adımı silip kaçmak benim yaptığım en büyük hataydı. Hatamı bana gösteren o olmuştu. Beni yeniden yaratıp hiç tanımayacağı bir gaddara dönüştürdü. Ben gaddar olan ailemden kaçmıştım. Beni tekrar o aileye gitmeye zorlayan o olmuştu.

Kıza acı çektirip sonra aşık olan mafya

Kitabım ilk olduğu için biraz zorlanacağım ama inşallah beğenirsiniz

BEN EVLENME İSTEMİYORUM... yüzümde oluşan uyuşma hissi ile bir tokat yediğimi anladım

"Sadece sevmiştim oysa ki. Hem de bütün iyi niyetimle. Bir dönme dolapta sadece ikimiz vardık ve inişli çıkışlı hayatımız. Bulutlara yukseldim sanarken, en tepeden yere çakıldım. Ve şimdi gökyüzünü bile göremiyorum. Her yer zifiri karanlık. "

2028: Çetelerin Gölgesinde Bir Ülke Ülkemiz artık devlet tarafından değil, çeteler tarafından yönetiliyordu. İnsanlar, kendi kurallarını koyarak mafya gibi çeteler oluşturuyorlardı. Masum insanları kendi saflarına çekmeye çalışıyor, etrafa korku salıyorlardı. En korkulan çete, MARA Çetesi`ydi; devleti bile onlar yönetiyordu. Ancak Angels Çetesi, Mob Çetesi gibi başka çeteler de vardı. MARA Çetesi`nin korku salmasının en büyük nedeni, kız çocuklarını kaçırıyor olmalarıydı. Bu çete, her ailenin kabusu haline gelmişti. Başlarında büyük bir lider olduğu düşünülüyordu, ama kimse kim olduğunu bilmiyordu. MARA Çetesi`nin simgesi ejderhaydı; yakan, kavuran anlamına gelen bu sembol, gerçekten de onların dehşetini yansıtıyordu. Çetenin üyelerinin elinin üstünde ejderha dövmesi olurken, liderlerinin boğazında bu dövme bulunuyordu. Şimdi ise Şeytan`ın inine bir melek sızmıştı. Bu melek, kardeşini kurtarmadan oradan çıkmamaya kararlıydı ve iblisin dünyasını yerle bir edecekti. Ancak melek, Şeytan`ın kalbini yerle bir edeceğinden habersizdi. İblis ise sadece evinin değil, kendi varlığının da yıkılacağını bilmiyordu. Bu mücadelede adalet, cesaret ve intikam iç içe geçiyor. Meleğin zaferi mi, yoksa Şeytan`ın tuzağı mı galip gelecek? Bu kitapta, soluksuz okuyacağınız bir maceraya davetlisiniz. ⚕️🔱 HİKAYEMDEKİ HER ŞEY BANA AİTTİR. ÇALINMA DURUMUNDA GEREKLİ YERLERE MÜRACAAT EDİLECEKTİR.

- 2 bölümlük kısa bir hikâyeden oluşmaktadır ancak üzerinizde yoğun bir etki bırakabilir. Mektup tarzı bir hikâyedir. Mehmet Turhanlı, eşi Semra ile boşanmak üzeredir ve evleri ayırmışlardır. Taşındığı eski konakta tahta arasına sıkıştırılmış mektuplar bulunur. Bu mektupları okuyan Mehmet Bey, kendini hiç beklemediği bir anda Mâhur ile Nedîm`in imkansız aşkı arasında bulur. Nedîm tarafından yazılan mektupları okudukça bu iki âşığın yaşadıklarını ve hikâyesini öğrenir ancak "son" mektubu okuduğunda bu hikâyenin yarım kalmış olduğunu anlar. Ve "son" mektubu sahibine yani Mâhur`a ulaştırmak için yola çıkar. - Konu, karakterler, içinde geçen mektuplar ve sözler tamamen bana aittir! Lütfen kullanmayın!

Zengin şımartılmış bir kız yeni okulunda duygusuz bir adamla karşılaşıyor

Ben bir başkasını seviyordum. O ise beni... Onun bana yaptığı yüzlerce iyiliğe göz mü yumayım?,yoksa aslında gerçek aşk buymuş deyip ona mı sarılayım?...

Sahra asla ama asla aşk olaylarını sevmez. Aşk cümlesini duysa iğrenir. Ama onun yanın olan onu asla bırakmayan arkadaşları Sahra`nın ruhu bile duymadan aşka sürüklüyorlar ve sonbaharla tanışıyor.

//Ana karakterin hayatı// Beren çok cesur,inatçı,utangaç biri Berat ise tam tersi cesur,Güçlü,kendinden emin ama bu erkeklerin sakladıkları bir sır var…

Kiz erkeği çok sevdi erkek ise bunu hak etmedi

Ölümün ucunda olan Elzem gördükleri yüzünden her zaman başı dertte olur, hayatı hep çıkmazda olur ama sonunda hayatına birisi girer ve hayatı istemediği sonuçlara yol açar. Peki Elzem bu durumda ne yapacak hangi kararları alıcak?

Bir mafya tarafından kaçıralan bir kız ve arkadaşlarının hikayesi

İnsanlar bugüne kadar Cadılardan hep korkmuştur.Kimileri evlerine saklanmış kimileri kaçmıştır lakin bazıları tüm bunları inkar edip cadılara karşı birlik olmuştur ve kendilerine cadı avcıları demişlerdir.Fakat herkes bilir ki Cadılar eşsiz güzelliklere ve seslere sahiptirler. Bir Cadı Avcısını kendisine aşık edebilecek kadar eşsiz güzellik...

Ağzımdan boğuk bir inilti çıktı. "Sana teslim olacağımı sanıyorsan, çok uzun bir süre beklemen gerek. Bu da senin pek işine yaramaz. Öyle değil mi?" Dedim nefes nefese İğrenç bir şekilde sırıttı "seni sonsuza kadar bile beklerim güzelim. Ama gerek yok, sen başından beri bana teslimsin zaten." O gün gerçekten bir psikopatla tanıştığımın farkına vardım. Onun sınırları yoktu. Kalbi taştan, ruhu şeytanın küllerinden yapılmaydı. O kötüydü, gaddardı, uyanıktı. Ama asla benim kadar kurnaz değildi. Benim zihnimde onun emirleri geçersizdi. Kuklası değildim ve olmayacaktım da. Oyun, ben istediğimde başlayacaktı ve ben ne zaman istersem o zaman bitecekti. Şimdi, hazırsanız oyunu başlatıyorum. 071221

Derler ki insanın vicdanı berraktır. Merhameti içinde saklı bir hazinedir. Taçları beyaz, etekleri upuzundur. Hazinesini elinde tutar, boynu hep diktir. Kraliçe merhametini yitireli, kral tacını düşüreli yılları eksiltti. Derler ki sözler cam kırığıdır. Sarayın içindeki maskelere batar, kanatırdı. Bir kız çocuğunun duaları odaları çınlatırdı. Bütün sesizlikleri utandırırdı. Fısıltılar koridordaki portlere sızardı. Kader çizgisini çizdi, Tanrı insanlara yasak kıldı; ruhu zehirlemeyi.

Kalbin dolu mu? Dolu.

Bu kitabimizda ; Aşk İhanet Dostman düşmanlık vardır. Kitaptaki Gurur ve Meltem bir tahlihsiz kaza sonucu hafıza sorunu yaşar ve Meltem karakterimiz her şeyi unutur. Gurur ise Meltem`i hatırlar. Meltem`in Gurur`u hatırlaması için elinden gelen her şeyi yapar. Fakat uğraşları boşa çıkmaktadır. Lakin Gurur, Meltem`i tek bir yere götürüp Meltem`in hafızası kendine gelene kadar... DEVAMI İÇİN TAKIP ET...

HAYAT, BİR TERCİH MESELESİDİR. GEÇMİŞİN İÇİNDE GELECEĞİMİ YAZARKEN, BU GÜN KAYBOLDUM. GARDENYA. MASUM GÖRÜNEN BİR ÇİÇEĞİN HİKAYESİ..

“yakaladınız mı kızı” “Malesef abi” “O kızı burda istiyorum Kerem!” “Emredersin abi” .... Hızlı adımlarla bardan çıktım. Gördüklerim hayal olamayacak kadar gerçek, gerçek olamayacak kadar korkunçtu. En son duyduğum “yakalayın o kızı” cümlesi hala kulaklarımda yankılanıyor. Sarhoşluğum hızlı ve dikkatli olmamı zorlaştırıyordu. Biraz daha ilerledikten sonra nihayet arabam görüş açıma girdi derken arkamda hissettiğim sıcak nefes ve yüzüme yaklaşan bez parcası, sonrası karanlık.