GECENİN ZEHİRİ
"Bırak beni seni istemiyorum! yardım edin!" Dedim bağırarak. Arslan benim kolumdan tutmuş sinirli bir şekilde yürüyordu.
Dediklerimden sonra Arslan hışımla bana dönerek sinirden kızaran esmer yüzüyle kükremeye başladı.
"Benden nasıl kaçarsın lan sen! Seni bulamayacağımı falan mı düşündün Gece! Ben sensiz bir saniye bile yapamazken, sen benden kaçmayı mı düşündün!" Dediğinde ağlamaya başladım.
"Bırak beni Arslan! Lütfen! Bırak beni!!" Dedim çığlık çığlığa.
"Kes sesini benden kaçabileceğini mi sandın Gece! Seni benim yanımdan benim hayatımdan kimse alamaz! Anladın mı lan!" Bağırarak konuşmasıyla sinirden kızarmış esmer yüzüne baktım.
"Benim yanımdan benim karımı kimse alamaz öldürürüm! Sen hariç bu ülkeyi ateşe veririm anladın mı lan!" Dedi ve silah tutmayan eliyle belimden tutarak göğsüne yapıştırdı beni. Bense çaresizlikle ağlayarak önüme bakıyordum.
Kulağımın dibinde sıcak nefesini hissettiğimde ürpererek nefesimi tuttum. Fısıldayarak konuşmasıyla çaresizlikle durdum.
"Benim güzel karım bu kadar ayrılık yeter. Sana bu kadar hasret kalmam yetti." Dedi ve dudağını şakağıma yaslayarak derin bir nefes aldı.
"Sen benimsin yavrum, seni benden almaya kalkan kim varsa ölümü tadar." Dedi acımasız sesiyle.
Bir kez daha anladım ki benim Arslan Kurtoğlu`ndan kaçışım yoktu.
|
Çocukluğum
İmkansız aşktan doğan mükemmel aşk…
Belki de umut gelecek sayfadadır.
Ayrılığı hiç düşünmezken aldatıldığımı kabullenmek kolay olmadı. Yıllar sonra hayat bizi yeniden bir araya getirse de evlendiği gün kalbimde ölmüştü.
Hayat iki seçim arasında ya geçmiş ya gelecek peki sen hangisini seçerdin ?
|
AY IŞIĞINDAKİ ÇİÇEK
Elis ve Akay aileleri tarafından küçük yaşta yetimhaneye bırakılan iki çocuktur. Bir gün bir adamın Elis`i evlat edinmesi ile ayrılırlar fakat kaderin onlara farklı bir yol çizdiğini henüz bilmezler.
|
Araf'ta Kaldım
Bugün dersim erken başlıyordu. Saat yedi de orada olmam gerekiyordu. Ama dün akşam Araf’a söylemeyi unuttum. Şimdi ise hazırlanmak için banyoya girdim. Çıktığımda, hazırladığım kıyafetleri üzerime geçirdim.
Tamamdım artık aşağı ineceğim sırada tartışan Araf ve Selim amcanın sesini işittim. İş ile ilgili olabileceğini düşünüp bir merdiven indim ki Araf’ın “Nalin, gerçeği öğrenmeye çok yakın!” demesini işittim.
Ve onları dinlemeye başladım.
“Arslan’ın gelişi hiç iyi olmadı. Her şeyi anlatacak!” dedi. Kime neyi anlatıyordu ya!?
“Nalin, öğrenmeyecek!” dedi Selim amca sertçe.
“O bana çocukluk arkadaşım Gökhan ve Asmin’den kalan iki hatıra Arslan ve Nalin! Yıllar önce bizden aldılar ve öldü diye bilirken; dayısına vermişler ve yıllardır gerçek ailesi sandığı kişilerin gerçek kimliğini öğrenirse bizim açımızdan hiç iyi olmayacak!..” dedi.
Söylediklerini algılamaya beynim yetmiyordu. Ne demek ya gerçek ailesi değil, ne demek lan! Arslan... Ne yani ailem, ailem değiller mi? Arslan benim abim mi? Dona kalmıştım. Tek bir adım atamıyordum, olduğum yerde kilitlenip kaldım resmen! Gerçek neydi? Gökhan ve Asmin kim? Araf kim? Selim kim? Arslan kim? Ailem kim? Kim lan bunlar!?
Madem gerçek saklanıyordu benden, bu puzzle oyununu ben tamamlayacağım...
|
R E N G İ L A L
Vişne bahçeleriyle, dolu neşeli bir şehre benzerdi senin sesin.
Bizimki de gecenin ortasında güneşi beklemek gibi bir şey...
Ailesinin katilinin oğluna gönlünü kaptırmıştı, bile bile onun için atıp duruyordu kalbi. Babasının gözünün önünde katlettiği ailenin kızına vurulmuştu. O gözlere bağlanmıştı hiç kopmamacasına. Gel gör ki onların ki imkansız bir aşktı. Aralarında bir engel vardı göz ardı edilemeyecek.
***
Omuz silkiyordu yavaşça. " Daha ötesinin olabilmesi için şöyle esaslı bir mucize lazım bence." diye mırıldanıyordu.
Mesela o adamın senin baban olmaması gibi ya da benim ailemin başka bir aile çıkması gibi...
|
NÖTR
Güneş, sınıfa yeni gelen, kimseyle konuşmayan bir çocuğu farkeder.Fakat herkes onun bir katil olduğunu söylüyordur.Neden sevmediklerini bilmiyor, veya bilmek istemiyordu.Ancak onun daha önce hiç sevilmediğini duyduğunda onu biraz da olsa sevmek anlamak ister.Çünkü o sevginin olmadığı bir yerde yaşanamayacağını çok iyi biliyordur..
|
Nilay ve İsmet
Geçmişin unutulmuşluğundan kalma,
Anın güzel anları ile başlama,
Geleceğin bilinmezliğinde kaybolma.
Tam bir hayal kırıklığı mıydı bu aşk?
Her şey sadece bir anın intikam öfkesi için mi oluşmuştu?
|
AŞK'A FISILDA
Büyük haykırışların sahibidir, Sessizlik. Ve benliğini usulca hapsetmiştir. Artık hüküm onundur. Senden geriye sadece ruhunun savrulmuş parçaları ve yüreğinin sağır olan sesi kalmıştır.
AŞK ise dillenecekti. Güçlü ve yüksek sesli bir fısıltı olarak çıkacaktı karşısına...
|
••• UNUTTUM SENİ̇ 🍷🚬
Vedası Eksik Ayrılık
Gülüşüyle baharları getiren kadın, sonbaharda kaldım..
Gittin.. Ve solumda kaldın..
Ve soluğumda…
Ve sonumda…
Dudakları kıpırdamıyordu adamın ama gözleri haykırıyordu seni seviyorum diye…
Yaktığım sigaraların dumanıyla öldürmeye çalıştım, içimde yaşattığım seni.
Sen kalbimden kovulmadıkça
Bu ayrılık hep eksik kalacak
👉 Sigara, acı ve küfür içerir.
Kısa alıntı yapılmıştır.
Şarkı önerisi de vardır.
|
Kardeşimin Ailesi
Merhaba..
Ben Aybüke.. Anne ve baba sevgisinin ne demek olduğunu bilmeyen o küçük kız çocuğu.
Ben Aybüke.. Küçük yaşta büyümüş sonrasında da minik kardeşini büyütmeyi kendine görev edinmiş o kız.
Ben Aybüke.. Kendi başına ayakta durmayı öğrenmiş kendisine ve kardeşine yetinmeyi başarabilmiş o kadın.
Ve ben Aybüke.. Yıllarca kardeşine adadığı hayatının bi anda kardeşinin gerçek kardeşi olmadığını öğrenmesi ve kardeşinin gerçek ailesinin ortaya çıkmasıyla hayatı alt üst olmuş o kadın.
Peki acaba gerçekten alt üst mü oldu? Hem dememiş mi Şems-i Tebrizi "Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden güzel olmadığını?"?
Alt üst olmuş hayatıma hoşgeldiniz.
|
TUTSAK
Ne zaman bir dert gelse;
Yağmur yağar, diner, dokunur
Ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım,
Ateşim sönerdi...
Sonra büyüdüm,
Gözlerini gördüm.
Yandım.
Yağmur yağdı
Ve ilk kez sönmedim...
Ben yağmurdan daha fazla bir seni seve bildim...
***
Adamın aşkı sol yanında ki demiri eritti. Küçük bir kadın tek bakışı ile adamı kendine köle etti...
Ve kadın; adamın her bakışı ile tutuştu. Koca adam, küçük kadının feleğini şaşırttı.
Hayalllari vardı küçük kadının...
Hayalleri vardı adamın...
Masum bir aşk, hayaller uğruna verilen bir mücadele.
Sonunda ise acımasız bir tutsaklık.
....
Sözleri, karşımda ateş saçan gözleri ile kesinlikle kalbimi verdiğim adam değildi bu! Hırsla üzerime yürüyüp beni yatağa düşürdüğün de kalbim eziliyor, korkum nefes aldırmıyordu.
" De.. Devrim bu sen değilsin! "
Burnundan alıp verdiği keskin nefes, sıktığı yumrukları... Hiç korkmadığım kadar korkuyorum. Tiksiniyordum kendimden.
``Ben ben olmaktan çıkalı çok oldu Aysima hanım! Sen, sana köpek olan Devrim`i geri de bırakalı çok oldu!"
Gözümden yaşlar akarken üzerime doğru eğilip nefesi dudaklarımı yakarken eli fermuarıma gidip açıp beni öldürken, gözlerini gözlerimden ayırmadan konuştu beni ateşe atacak o alev alan sözleri.
" Şu ana dek sana köpektim, aşkım sana köleydi! Şu saatten sonra kölelik sırası sende! "
Kuşunu uçurmamaya yeminliyse geriye bir tek tutsaklık başlar...
NOT : KİTABIMIN TACİZ VEYA TECAVÜZLE UZAKTAN YAKINDA ASLA AMA ASLA ALAKASI YOKTUR!
|
BİR TUTAM KAHVE KOKUSU
Eylül onaltı yaşında abisinin kaçırdığı kızın nişanlısına diyet olarak verilmişti. Bilmediği bir hayata o gün açılmıştı kapılar. O gün kurban edilmişti Eylül. Peki ya sonra? Hayat denilen şey sonsuz bir serüven onun serüveninde neler vardı peki?
Bazen ne yaparsanız yapın hayat size dönüp tebessüm bile etmez. Hele ki bir sonbahar Eylül-seniz.
|
Bitmeyen bir aşk hikayesi kardelen |
Bitmeyen bir aşk hikayesi
Hasretin annesi doğum da ölür ve hasret lösemi olur hasretin 18 yaşında haberi olur onuda babası söyler çünkü annesinin vasiyeti şu dur biriyle evlen ve kızıma annelik yapsın benim yokluğumu aratmayan biri ile evlen der
|
AŞK-I ESKİ||YARI TEXTİNG
"Ben sizi tanımıyorum" dedi genç kız. Oysa `tanımıyorum` dediği insan onun hem katili hemde kahramanı olan adamdı.
"Beni çok iyi tanıyorsun" dedi genç adam.
Öyle ki uzun süredir bu kıza çok aşıktı.
Ama kim bilebilirdi ki aralarına uzun duvarlar çekileceğini.
Ya da nedenini kim bilebilirdi ki?
Genç kız bilir iken genç adam bilmiyordu fakat öğrenecektir.
-Bizim hikayemiz 3 Şubat 2022`de başladı.
(Argo içerir.)
Başlama tarihi: 21.08.2024
Bitiş:??
|
Yaralı Ruhların Dansı
Yeni bir başlangıç için atılan adım hayatını ne kadar değiştire bilir? Çocuklarıyla yeni bir başlangıç yapmaya gittiği şehirde tekrardan sevmeyi öğrenebilir miydi insan?
|
GÜLÜ'VERDİM
Deli dolu, asla yerinde duramayan Aysima, çocukluk arkadaşları ile yaz tatili için Antalya`ya doğru yola çıkarlar. Bu sefer çocuk değil, gençlerdir onlar. Deniz, kum ve güneşin tadını çıkarmak, unutulmaz anılar biriktirmek için sabırsızlanırlar.
Gittikleri yerde Aşkın, dostluğun ve özgürlüğün tadını doyasıya çıkaracak olan bu arkadaş grubu için Bu yaz, unutulmaz anılarla dolu olacak.
Aysima ve arkadaşları, Antalya`nın güzellikleri arasında kendilerini bulacak ve hayatın en güzel anlarını yaşayacaklardır.
|
Gel Hayalim
Hayal kurmanın eksi ve artı yönleri nelerdir? Nelere hazırlar bizi? Ya da nelere savunmasız bırakır? 23 yaşına kadar hayatım boyunca idealist, korkusuz, kendi doğrularından vazgeçmeyen bir insan olduğumu sanıyordum, yada olmaya çalıştığımı. Ta ki bu babamın emrivaki ile evlenmemi istediğini söyleyene kadardı.
Asıp kesip evlenmeyeceğim, diyebilirdim ya da sizin doğrularınız ile benim doğrularım aynı doğrultuda değil, diyip aile büyüklerimin kesinlikle beyninde yer etmeyecek onca kelime de sarf edebilirdim belki.
Tamam, kabul ediyorum. Kuzu kuzu gidip evleneceğim demedim; ilk önce inkâr, sonra kabullenememe gibi yollardan geçtim. Allah aşkına 23 yaşında bir birey olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin bana 18 yaşımda verdiği hak hukuklara sanki sahip değilmişim gibi üzerimde hak kurmalarına nasıl izin verebilmiştim?
Kolay olmadı tabi ki de ama sanırım onlar için kolay olmuştu çünkü şuan bir evlendirme dairesinde kendisi ile ilgili sayılı bilgiler bildiğim kişi ile nikah masasında oturuyordum.
Tamam, hadi ben bir şekilde nikâh masasına oturtulmuştum ama sen nasıl oturdun be adam!
Sanırım bunun için en başa dönmek gerekiyor. Olayların başladığı o güne…
|
VEYL ATEŞİ
... Çektim elimi bileğinden. Bu yanlıştı. Kadınlar, zorla sıkabileceğimiz bileklerin sahibi değillerdi. Parmak uçlarımı arkamı dönerken ona uzattım ve "Tutmak istersen diye!" hastaydım, ayakta duracak halim yoktu o yüzden!
Kısa bir an sonra parmak uçları, kemikli parmak uçlarımı buldu! Düşmedi zihnime bir sapığın elimi okşayan acımasız dokunuşları! Belki de her şey bugün avuçlarımı göz yaşlarıyla yıkadığı içindi; belli ki zihnimide yıkıyordu! Parmak uçlarımı kazıtıryordu...
Çilekli süte ihtiyacım var!
Veyl`in ateşi avuçlarımı yakarken; bir kez daha babama, kendisi büyük yüreği küçük Yağız`ı kurban ederken tek ihtiyacım olan şey sadece çilekli süttü!
Yeşil gözlere bakarken çilekli süt içmek, bu deli adamın sancılı dağlarına bir kadın; köksüz gönlüne de çiçekler bulaştıracaktı.
CİNSEL İSTİSMARA MARUZ KALAN GÜZEL BİR ADAMIN HİKAYESİ!
|
YETER Kİ BİL (Kısa kitap)
Sevgisi evren tanımayanlara...
Sevmiştim, uzaktan uzağa. Acı çeke çeke. Kendimde ona tüm bu duyguları açıklayacak cesaret yoktu. Kaldı ki, onunla bir kere bile göz göze gelmemiştik ki. Sahi, adımı bile bilmeyen birine gidip nasıl olurdu da `seni seviyorum.` diyebilirdim? Ona açılacak olursam öyle herkesin herkese söylediği gibi kuru kuruya sevdiğimi söylemezdim tabi.
"Seni seviyorum. Evet, seni öylesine çok seviyorum ki bunun bir takıntı olmasından korkuyorum. Sevmesem bilir miydim her öğlen kahve içmezsen ders çalışamadığını? Bilir miydim, çok yorgun olduğunda saçlarını karıştırdığını? Bilmezdim tabi. Bilmezdim. Adını bile bilmezdim tıpkı senin gibi. Ama biliyorum. Çok düşündüm. Bu bir takıntı değildi çünkü senden bir beklentim olmadı. Çok hayal kurdum ama bunları gerçekleştirecek kadar özgüven sahibi de değildim. Tüm bu olumsuzlukların yanında tek bir şey olumluydu. O da seni sevmem. Beni sev diye söylemiyorum. Sadece bil. Kötü hissettiğinde sana duvar olabileceğimi. Birazcık bile karşılık beklemeden ve gram umutlanmadan. Bana gülümsersen bile umutlanmam ben. Seni sevdiğimi bil, yalnız hissetme diye bil."
Ve yeter ki bana bir kere gülümse...
________
Not: 7 bölüm + 1 özel bölümlük, kısa kitaptır.
|
YAĞMURU SEVİYORUM ☔
| TAMAMLANDI |
Bir gün öleceğinizi ve 2 ay ömrünüzün kaldığını öğreniyorsunuz, ne yapardınız? Hiçbir şey. Değil mi? Hem ne yapabilirdiniz ki bu durumda. Erdem de öyle yaptı ve öleceği günü beklemeye başladı. Ama hiç beklemediği bir şey oldu hayatında ve ölmeyi değil yaşamayı istemişti artık. Aslında bilmediği bir şey daha vardı ölmüyordu ve 2 ay da ömrü kalmamıştı. Öleceğini sanan adamın aşkla hikayesi...
Bir, iki, üç.
sadece üç saniye içinde ..
Aşık oldum ona.
|
~Ti̇rami̇su Güzeli̇~
Çocuk ve kız aynı pastanenin kapısından aynı anda içeri adım attılar. Yan yana durup ve yine aynı anda camekânlı yerde duranı işaret ederek “ tiramisu ” dediler. Tesadüfün böylesi ki tek bir dilim tiramisu kalmıştı.
********
Tek bir dilim tiramisu ile gelişen aşk hikâyesi..
|
Yağmurla Gelen Mucize
Hayattan hiçbir beklentisi kalmamış bir adam... Hayata her gün yeniden doğan bir kadın...
İstanbul`un keşmekeşinden bunalıp sakin bir hayat sürmek için İzmir`e taşınmaya karar veren Ayaz, yağmurlu bir ilkbahar akşamında kendini karmaşık olaylar silsilesinin içinde bulur. Şehrin tüm kapıları yüzüne kapanır. Başka bir şehre taşınmak onun için büyük bir hayal olarak kalacaktır çünkü hayattan vazgeçmek üzereyken içindeki umutsuzluğun kuru toprağında filizlenen tomurcuğu yaşatmak artık yegane hayali olacaktır.
|
meğer gece ölmek istiyormuş, ben bilmiyormuşum
ben senin dünyanın bir parçası değilim kızım.
üzülürüz, üzerler bizi.
|
HÜZÜNLÜ TEBESSÜM ఌও
Mutluluk sözünü yutanla değil.
Ne olursa olsun sözünü tutanla yaşanır.
|
Krallığın Kızı
Sevmek suçmuydu ama...
|
Sevgisiz Babaların Sevgili Oğulları is elf |
Sevgisiz Babaların Sevgili Oğulları
Babaların yetiştirdiği oğlanlar hep bir sevgisiz olurdu. Ya da çok sevgili olurlardı da sevilerini belli edemezlerdi.
Ve günün sonunda üzülen hep bir ailenin biricik prensesi olurdu.
İşte o prenses tam olarak bendim.
|
Kayıp 16 Yıl
Hiçbir şey olmamış gibi yeniden başla diyorlardı Yeniden başlamak, hiç bilmediğin ama ailen olduğu söylemen kişilerle yeniden başlamak o kadar kolay mıydı?
On altı yılık bir hiçlik benim yaşamım. Şimdi bunu kim, nasıl telafi edecekti?
|
Gözlerindeki Sesin is elf |
Gözlerindeki Sesin
Sesin, gözlerin...
Gözlerindeki sesin...
Bir yer var mı? Benim için savaştığın, hiç vazgeçmediğin bir yer?
Yok.
Öyle buz tutmuş kalbin ve öyle ısıtamamışım ki seni, ateş olsam yanına yaklaştırmazmışsın beni.
Erimek istemezsin sen çünkü.
Sevmek istemezsin beni.
Hiç sevmezsin.
|
0% |