Lanetli Prenses
Prenses Melanie düşman krallığın adamları tarafından üzerine dökülen büyülü sıvı yüzünden derin bir uykuya dalmış ve uyuduğu her gün için ölüme bir adım yaklaşmıştı. Uyanmak zorundaydı. Eğer uyanmaz ve bir gün ölürse dünya üzerindeki tüm canlılarda onunla birlikte ölürdü. Prenses doğduğunda periler tarafından ona birçok dilek hediye edildi. Ama bu dileklerden birinin lanetten farkı yoktu. Hediye edilen dilek şöyleydi; `Dünya üzerinde yaşayan canlılar gücünü senin varlığından alsın. Bu dileğim senin soyunla birlikte devam etsin.` Eğer Prenses Melanie dünyaya bir varis bırakmadan ölürse dünyada onunla birlikte yok olurdu.
|
KAĞIT ŞATO VE YALANCILAR
"İçindeki gücün saf olduğunu mu sanıyorsun? Hayır, bir gün benim gibi olacaksın. Seni yutmaya başlayacak ve kaçamayacaksın. Dengelenmen için bana ihtiyacın var, benim de sana."
"Aşk geçici bir hevestir. Önemli olan güçlü olup tahta çıkmaktır."
Karanlıklar Tanrısı ve Güneş Tanrıçası...İkisi bir araya geldiğinde felakete mi yol açacaklardı yoksa barışa mı? İçlerindeki saklı duygular patlak verdiği zaman gelecek değişecek miydi?
|
Tanrıça-Gerçekler
Eski uygulamamızda çok güzel dallarda sıralamaya girmiş ve çok iyi bir kitleye sahip olmuş bir kitaptır. Okuyucularımla beraber Kitappad’e geliyoruz. Hazır olun Tanrıça geri döndü.
Ya da şey mi demeliydim? Oh shit here we go again…
"Tanrıça" üçlemesi birinci kitap. Mitolojik yaratıkların ve tanrıların olduğu bir boyut..Bu boyut sadece Tanrıçalar da bulunan anahtar ile açılır ve ayna yoluyla seyahat edilebilmektedir. Fakat boyutta Diana`yı bekleyen şeyler oldukça karmaşıktır. Diana`nın yeni keşfettiği bu boyutta bir de güçlerini kullanabilmesi adına tanrılar okuluna gitmeli ve güçlerini kullanmayı öğrenmelidir. Gezegeni olduğunu sandığı dünyayı kurtarmak artık onun elindedir. Peki; Hayatını normal bir kadın olarak yaşayan Diana sizce bu yeni hayata alışabilecek midir?
"Açık konuşmak istiyorum Diana. Seni hiç sevmiyorum ama-.
"Lafını kesip cevap verdim.
"Ne tesadüf Ares. Aynı duyguları birbirimize karşı besliyoruz."
Arsız şekilde gülümseyip cümlesini bitirdi. "Ama seni çok arzuluyorum diyecektim."
Bu olayların gerçek mitoloji ile bir ilgisi yoktur. Yazılanlar kurgudan ibarettir.
|
VENÜS'ÜN YAŞAM ATEŞİ
Dolunay; gece karanlığını aydınlatıyordu.
Resimde bir kadın ve bir adam vardı. Elleri birbirlerine dokunmak üzereydi ama tam dokunmuyorlardı birbirine. Sanki… kadın görünmez bir el tarafından geriye doğru çekiliyor gibi resmedilmişti.
Resmi ilgi çekici yapan ise bunlar değildi. Lavin’i bu kadar büyüleyen, resimdeki kadının yeşil gözlerinin tam olarak kendisine bakıyor oluşuydu. O an ne olduğunu anlayamadan eli hareketlendi ve kadının gece siyahı saçlarına dokundu.
Dokunması ile bir ışık huzmesi etrafını çepeçevre sarmıştı.
Ateş “Bu da neyin nesi?’’ diye sordu.
Lavin onu duyuyordu ama konuşmak istediğinde sesi çıkmamıştı. Etrafı tamamen ışıkla sarıldığında omzunda bir acı hissetti.
Acının etkisiyle gözlerini kapatmadan önce elini Ateş’e doğru uzattı ama tam elleri birbirine dokunacakken geriye doğru çekildi ve sonrası karanlıktı.
|
bu bir rüyaydı, mektuplar ve anılar
Sadece rüyaydı ama kim için?
+
Aralarından sadece biri sonsuzluğa karışmıştı ama neden hepsi sonsuzluğun yalnızca azap getirdiğini düşünüyordu? Kadın gitti ve geride yarım kalmış bir aile bıraktı. Parçası olduğu bir aile. Kendisinden geriye yalnızca bir sandık dolusu mektup kalan kadın arkasında bırakacağı enkazın en başından beri farkındaydı. Bunu istememişti, istemiyordu da ama zorundaydı. Gerçekten zorundaydı. Bu somut zincirlerin bedeninde oluşundan kaynaklı bir zorunluluktu. Bu zorunluluğu kendisi seçmemişti ya da uzun uzun düşünüp çoğunluğun iyiliği için yapmak zorundayım gibi bir kanıya da varmamıştı. Silahlar vardı, zincirler vardı ve silahlar alnında yaslıyken zincirler bileklerindeydi. En kötüsü ise zincirler kalbini ele geçirmişti, kalbi de ağzı da zincirliydi.
Ve işin acısı, gerçekten öleceğini düşünüyordu; ta ki bambaşka bir gerçeklik onu ızdırap veren kollarına alana kadar.
Ne yapacağını bilmiyordu.
Kusursuz bir planın içine düşmüştü, bir yandan perişan olan ailesinin yaşadıklarını düşünüyor bir yandan da sahte cenazesinde olanları izlediği anlar gözünün önünde gitmiyor ona krizler geçirtiyordu.
Her şey o kadar gerçekti ki, neyin sahte olduğunu neyin rüya olduğunu anlayamıyordu. Gerçekten bir rüyanın içinde olmalıydı.
+
"Baba," dedi on dokuzuna böyle bir günde basmış genç çocuk içindeki öfkeyle baş etmeye çalışarak. "Annem ölmedi."
"Biliyorum babam," dedi otuzlarındaki adam, biliyordu ama bunu öğrenene kadar çektiği azap hâlâ yerli yerindeydi. Oğlunun sahip olduğu öfkeye kıyasla çok daha fazlası vardı içinde ve büyük bir kinle, kucağında tuttuğu on beş aylık minik kızını uyandırmamaya çalışarak kısık sesle konuştu. "Biliyorum oğlum."
Devam etti. "Ve onu geri alacağız."
|
AY'IN VARİSİ
Amaris...4 elemetin hükümdarı.... Ay`ın yegane varisi... Diana`nın biricik Ay çocuğu....
🌙
Bir kehanet bırakacak Kraliçe Diana. Başlangıçtı Diana. Peki son kimdi.
Kehanet ;
Dağumuyla başlayacak her şey,
Yer gök inleyecek,
Denizler taşacak, volkanlar patlayacak,
Güzelliği ile başları döndürecek,
Ay`ın varisi, Ay`ın çocuğu Amaris
Aşkı ile gelecek her şeyin üstesinden
Arkasına ben, yakıp yıkacağız her yeri,
Şimdi korksun onlar,
Bizi öldürmek isteyenler,
Unutmayın o bendende güçlüdür,
Tanrılar arasından en güçlüsü,
Unutma Ay kızım
Sen Kraliçesin, Tanrıçasın,
En önemlisi sen Amaris İthilien`sin.
Kehaneti duyan duymayana duyurdu. Korkudan tir tir titredi. Herkes her şeyin farkındaydı.
ASIL ŞİMDİ BAŞLIYORDU...
|
Çemberdeki̇ Leylak Zarları
Her uyanış gerçek değildir, her yaşamda ölümde yoktur ancak savaşlar hep vardır bunu başlatan bu kez erkek değil bir kadındı onu doğuşu iki taraflıydı saklı gerçekleri tek kendisi biliyordu peki bir oyunla başka diyarda ki kendisini tanısa neler olurdu? Herkesin ölü olarak bildi Karanlık Tanrıçası Meva Amaris geri dönüşü ile Luminara diyarına sesi ve karanlığı tekrar getirecektir...ancak bunun bedelini beş yüz yıl önce kaybetti hafızası ve sakladığı gerçekle intikamını tekrar alacaktır.
|
Normania
Kayıp bir diyar ve ayrı kalmış iki ruh...
Normania Diyarı 10 krallıktan oluşuyor. Asırlar önce Element Tanrısı Herberch`in dört çocuğu, Su Tanrıçası, Ateş Tanrısı, Toprak Tanrıçası ve Hava Tanrısı; Varoluş Tanrıçası`nın iki, Cennet Tanrısı ile Cehennem Tanrıçası; Yeryüzü Tanrısı`nın iki, Doğa Tanrıçası ve Hayvanların Tanrısı; son olarak Gökyüzü Tanrıçası`nın iki çocuğu Ay Tanrıçası Einal ve Güneş Tanrısı. Çocuklar kendi krallıklarını kurdular ve onlara güçlerinin özünü kullanma özelliği bahşettiler. Ay Tanrıçası büyük bir hata yapana kadar ger şey normaldi.
|
Sonsuz Vadi
Efsaneye göre Sonsuz Vadi`ye düşen kimse, bir daha geri çıkamamış...
Arisandra hayatı boyunca duyduğu bu sözlere hep inanmıştı ama gerçekten o durumun içine düşeceğini asla düşünmemişti...
Yüzyıllar önce isanlar ve areclerin yaptığı bir savaşta öfkelenen ve sonsuz vadiye hapsedilen öfkeli Tanrıça Vanxelia, Arisandra`dan ihtiyacı olan bir taşı aldığında, onu öldürmek yerine görevlendirdiğinde her şey başlar.
Vanxelia`nın sonsuz vadiden çıkmak için ihtiyacı olan, dünyanın dört bir yanına bırakılmış dört farklı taş, Arisandra`nın istemeden de olsa getirip ona verdiği taş sayesinde geriye kalan üç taşı kendisine vermesini ve bu şekilde Arisandra`yı sonsuz mutluluğa kavuşturacağını söyler.
Tanrıça düşünüldüğü kadar acımasız mıydı? Yoksa yaralı bir kalbi mi vardı? ... Kim bilir?
Bu gizem dolu efsane ve aşkla harmanlanmış fantastik dünyaya girmeye istekliyseniz, bol şans.
|
Var Olan Yaşam - Frostgard
"Ay ışığı aydınlatsın seni,
Işıldasın gözlerin, bul aşkını bir gece yarısı vaktinde.
Sakın sana ihanet etmesine izin verme, gör gerçekleri ay ışığının altında.
Kalbin dolup taşacak, diyeceksin ki neden ben diye?
Söyleyecek sana ait olan senden çaldığı kehanetlerini,
Nova inanma sen Mars`a, aptallık yapma.
Sığın Venüs`e, sarsın seni güvenli kollarıyla.
Gezegenler senin dostun, bir evin var bunun içinde,
Bul onu, bir ay ışığının altında.
Karanlığının seni sarmasına izin ver, gör her şeyi açıkça,
Bir bütün oluştur sonra saldır arkanda ki sana sadık ordunla..."
Bu şarkıyı annem bana boşuna öğretmemişti.
Bu şarkı Frostgard`a aitti.
Bu şarkı, benim gezegenime ait ve benim gezegenime özeldi.
|
Lanetlinin Kızı
Dokunduğunu kül eden Celestia. Tanrı katili. Bebeğiyle lanetlenen. İnsanlığın nefret ettiği.
Yarım Tanrıça Celestia bin yıldır bu sıfatlarla birlikte yaşıyordu. Dünyada altına bakmadığı üstünde gezinmediği tek bir şehir kalmamıştı. Tek derdiyse katili olduğu tanrının ondan çaldığı bebeğini bulmaktı.
Yaşama tutunan Lyra. Mücadele eden. Pes etmeyen. Anlaşma yapan.
Lyra 21 yıldır hayatı için mücadele ediyordu. Ailesinden kalan neredeyse yıkılacak bir evde yaşamını devam ettirmeye çalışıyordu. Kralın şifacısıydı ve onun dışında hiçkimse ; kimsenin gidipte almaya cesaret edemediği, cesaret etsede canlı bir şekilde getirmeyi başaramadığı altın tomurcuklu beyaz gülü getirmeyi başaramazdı.
Bir tanrı katili , bir asker, bir şifacı ve onları bekleyen ölüm dolu bir yolculuk.
|
Asar'ın Evlatları
Bir gün düşünün, ufak tefek sıkıntılar dışında oldukça sıradan bir gün. On yedi yaşında dinç, gururundan ödün vermeyen, hatta kibirli bir gençsiniz ve o sırada tek derdiniz fakültenizin merdivenlerini hızlı bir şekilde tırmanarak yarım saat sonra yapılacak olan sınava yetişmek.
Düşündünüz mü?
Şimdi de çıktığınız o merdivenlerde sonsuz bir döngüye sıkıştığınızı ve oradan nasıl çıkacağınızı bir türlü anlayamadığınızı düşünün. Yiyecek yok, su yok, yatak yok, yorgan hiç yok. Sadece siz ve merdivenler. Oradan kurtulmak için delicesine çırpındığınızı düşünün.
Düşündünüz mü?
Şimdi de merdivenin gizemini çözüp kurtulduğunuzda eve döneceğinizi umarken önünüzde devasa bir kapının açıldığını ve orada hiç bilmediğiniz kişi ve yaratıklar arasında yaşamak zorunda olduğunuzu düşününün.
Düşündünüz mü?
Şimdi bir de çok güçlü bir tanrının tek çocuğu olduğunuzu ve orada kaldığınızı düşünün.
Son olarak da bunların hepsini birbirine karıştırarak düşünün. Ya da boş verin, düşünmeyin. O nadide beyninizi yormayın, çünkü ben bunların hepsini sizin yerinize düşündüm ve ortaya Asar`ın Çocukları çıktı! Türk Mitolojisinden beslenen, kurguya özel çizimlere sahip bu büyüleyici hikayeye hepiniz davetlisiniz.
-Asar`ın Evlatları uzun bir seri olacak olan Asar serisinin ilk kitabıdır.
Önemli Not: Çizimler için Ateşin Yüreği kitabının yazarı, dostum Serhat Kalip`e en içten teşekkürlerimi sunarım.
|
0% |