TAKİP ETTİĞİ KİTAPLAR
devam ediyor 4g önce güncellendi BERDEL +1&
@_bendeniz_
Okuma
72.18k
Oy
8.69k
Takip
515
Yorum
6.54k
Bölüm
40
Mervan Ağa tabancayı havaya kaldırdı, namluyu ağır ağır çevirdi. Ağalara baktı. Sesi bu kez buz gibi çıkıyordu."Ben birini istiyorsam alırım. Kimse de bana engel olamaz! Engel olmak isteyen varsa... buyursun gelsin!" Derin bir sessizlik oldu. Kimse cevap veremedi. Kimse kımıldayamadı. Mervan Ağa tabancayı indirdi ve öfkeyle arka odaya yürüdü. Kadınların olduğu odaya girince orada da fırtına gibi esti. Herkes panikle geri çekildi. Bir tek Avşin kalakaldı. Elinde tepsi vardı. Öylece duruyordu. Gözleri kan çanağı gibi şişmiş, ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Titreyen dudaklarıyla bir şey söylemeye çalıştı ama sesi çıkmadı. Mervan Ağa bir an durdu. Onu öyle görünce içi bir anlığına yumuşar gibi oldu. Ama hemen ardından Diyar`ın yüzü geldi gözünün önüne. Diyar`ın kardeşi... düşmanın kanı...
tamamlandı 2a önce tamamlandı TÖRE ( ZÜMRÜT GÖZ)
@akgunoglu
Okuma
28.32k
Oy
1.67k
Takip
91
Yorum
136
Bölüm
138
Hayatım boyunca ailesi tarafından sevilen hoş tutulan oldum bir sevdam vardı onu da töreye kurban ettim cehennemime evet dedim nereden bilebilir dimi ki insan cennetinden vazgeçip cehennemine kendi ayaklariyla gidecek
devam ediyor 2a önce güncellendi KARASEVDA MAHALLESİ
@mahievrannn25
Okuma
433
Oy
43
Takip
17
Yorum
5
Bölüm
5
Aşk istenmeyen yerden vururdu bazen…. O benim kalbimin en güzel vurgunu Dinçer …. İmkansız görünen sevdam … “Ahu”dedi heyacandan kafamı zor kaldırıp baktım yüzüne . “Efendim…Dinçer abi “dedim zar zor duyulan kısık sesimle ona abi demek yüreğimi kor gibi yakıyordu her söylediğimde gene yanmıştı yüreğim …
devam ediyor 3a önce güncellendi Kırık pusulam
@arabissa_
Okuma
28
Oy
7
Takip
8
Yorum
2
Bölüm
1
benliğini unutan 25 hasta, ne isim var ne de soy ad, sadece hastanede verilen lakap isimler, hasta niyetine kapatıldıkları sözde hastahanede kendilerini unutan 25 gencecik insan, hastahane ilk açıldığında 50 hasta varken 25 hasta iyileşip denilip çıktı lakin onlardan haber yoktu, iyiler mi kötüler mi, hiç kimse bilmiyor, geriye kalan 25 hasta bir gün çıkacak ümidiyle iyileşmeyi bekliyor, ama iyileşmek yerine kanları alınıp teste bile gönderilmiyor, kanları ne yaptıkları tam bir soru işareti, gece denen kız daha fazla dayanamayıp işin peşinde düşüyor, lakin her gün daha da o hastanede eriyip gidiyor, git gide ona verilen ismi de unutuyor, boynunda sadece geçmişinden kalan kırık bir pusulayla. bu lanet yerden kurtulmak istiyor, hastanede herkes gruplaşmıstı bile, ama gece kendisini hiç bir gruba ait hissetmedi, o sadece gerçekleri öğrenmek istiyordu, nerdeydi ve kayıp olan hastalara ne olmuştu ve neden geçmişini diğer hastalar gibi unutmuştu, hepsi soru işaretiydi....... ve ne zamandan beri burdaydı......
devam ediyor 4g önce güncellendi Sevda Mahallesi
@mery.mery
Okuma
10.16k
Oy
1.03k
Takip
129
Yorum
634
Bölüm
21
Sevgiyle, aşkla yoğrulmuş bir mahallemizin hikayesine tanık olmak ister misiniz? Genciyle,yaşlısıyla; kedisiyle, köpeğiyle bir bütün olan sevda mahallemize hoş geldiniz. Mahallemizin gençlerinin kavuşmalarına, ayrılıklarına, sevdalarına tanık olmaya var mısın ?
devam ediyor 4g önce güncellendi GÖNÜLÇELEN
@orenda
Okuma
44.74k
Oy
8.72k
Takip
681
Yorum
4.68k
Bölüm
23
Bu bir anlaşmalı evlilik kurgusu. En azından onlar öyle sanıyordu. Savaş Ali pusulası bozuk bir gemi. Asude`nin kıyılarına demir atınca öğrenecek pusulasız da yön bulabileceğini. Pamuklara sarılarak büyütülen Asude... Egenin huzurlu kıyılarından Karadenizin hırçınlığına düştüğünde anlayacak oyun oynamanın meşakkatini. Bir denklemde olmaması gereken her şey bir araya geldi. Savaş Ali evlilik baskısından kurtulmak için Asude`ye bir teklifle gitti. Onun için uygun gelin zaten seçilmişti ama Savaş için bu kabul edilemezdi. Madem kaçamıyordu evlilikten, gelinine de kendi karar verebilirdi. Babaannesi bir gelin sahibi olacaktı, onun istediğinin tam tersi özelliklerde olması Savaş`ın suçu sayılmamalıydı. Ya da bu kanıya Asude`yi tanımadan varmasa mıydı? Savaş için bu plan her şeyiyle mükemmeldi aslında. Ayarsız dilini, ipe sapa sığmaz gülümsemelerini, oyunbaz hallerini görene kadar çok da emindi. Sonra onun aslında bir GÖNÜLÇELEN olduğu ile yüzleşti. İKİ OYUNBAZ, VASAT BİR PLAN VE PİYANGODAN ÇIKAN AŞK! Her şeyin karma karışık olması için lazım olan her şey onların elindeydi...
devam ediyor 3h önce güncellendi GÖNÜLŞAH
@galaksikadin
Okuma
695
Oy
179
Takip
33
Yorum
101
Bölüm
8
Öğretmen & Ağa - BERDEL Peki ya geçmişte birbirlerine ilgi duyan iki ruh berdel sebebiyle hayatlarını birleştirmek zorunda kalsaydı ne olurdu? Kalbe düşen sevgi miydi beni yaşatan, yoksa bana olan sevdan mıydı beni öldüren? Sevda mıydı beni bu derde düşüren? Yaşam mıydı bana sev diyen? Biz töreye kurban edilen iki çocuktuk. Yaşamımızda seçim yoktu. Biz kadere mahkum edilen iki kurbandık. Sevdik.. sebepsiz sevdik. Her zorluğa rağmen.
devam ediyor 3g önce güncellendi Virane Kelebek [Berdel]
@zehrasenn
Okuma
28.99k
Oy
2.9k
Takip
546
Yorum
685
Bölüm
16
Yazgıya Atılan Düğümün Hikayesi... Zinar aşiretinin ağası Viran Zinar Sipanların büyük torunu Afşin`i isteyecek zannederlerken asıl isteyecekleri kişi Nalin Sipan`dır. Fakat Nalin bu evliliği onaylamaz ama kader bir şekilde ağlarını örer.
devam ediyor 3a önce güncellendi Kırca // Mahalle
@naneliseker_
Okuma
2.67k
Oy
162
Takip
45
Yorum
101
Bölüm
8
"kırca... Beni sınama," dedi tane tane. Her bir kelimesinde nefesi tenimi okşayıp odağımı şaşırtıyordu. kendi kendine kuduruyordu köpek. Benim bu zamana kadar kime kötülüğüm olmuştu allasen? "kartal abi," dedim usul usul. Dudaklarımı dişledim. Gözleri kısa bir an dişlerimin arasında ki dudaklarıma kaydı. Hangi bahaneyi öne süreceksin acaba? "Benim bir suçum yok valla bak." Ben mi istemiştim karakollara düşmeyi. hangi kaçık isterdi öyle değil mi? "Abime söyleme kurban olayım." Abimin öğrenmesi demek amel defterimin kapanması demekti. Kendi mezarımı bana kazdırırdı Allah korusun.
devam ediyor 2g önce güncellendi Karanlığın Tutsağı(Artı On Sekiz)
@lyrdaas
Okuma
42.93k
Oy
1.47k
Takip
208
Yorum
2.16k
Bölüm
59
“Benden kaçabilirsin sanıyorsun, ama adımların nereye giderse gitsin, gölgen yine bana ait. Adını bile fısıldamadan yaşayamam; sen, kendini unutsan bile bende kalacaksın.” Alpay Aras Demirkıran “Onun karanlığında boğulmakla, onsuz yaşayamamak arasında kaldım… ve galiba ikincisi daha korkutucu.” Simay Altan Gazeteci olan Simay, kimsenin cesaret edip eline alamadığı dosya üzerinde çalışmaya başlar. Bu dosya, kimsenin dokunmaya cesaret edemediği mafya patronu Alpay Aras Demirkıran’ın dosyasıdır. Bunun hayatındaki en büyük haber olacağını sanıyordu. Oysa bu, hayatını geri dönüşsüz bir şekilde çalacak adamla tanışmasının başlangıcıydı. Sigara dumanı, yağmur kokusu ve tehlikenin çekici yüzü… Simay, her adımda daha çok karanlığa çekiliyordu. Ve bazen, en büyük hata; gerçeği ararken, onu koruyacak olanın aynı zamanda seni mahvedecek kişi olmasıydı. ~Kesit~ "Sana olan bu his," diye başladı, parmakları kucağındaki tenimi okşarken. "Bu, sadece bir aşk değil. Bu, benim varoluşumun tek nedeni. Sen, benim son sığınağım, ilk ve tek zaafımsın." Aras... Bu adam... O, bir mafyaydı. Kanlı elleri, karanlık sırları ve tüm dünyayı yönetme gücü vardı. Ama bana baktığında, o kehribar gözlerde gördüğüm şey... o, dünyanın en büyük zayıflığıydı. Ve o zayıflık, bendim. ​Bana "zaafım" demesi... Bu, bir milyon dolarlık mücevherden daha değerliydi. Onun için zaaf olmak, tüm o zırhının, tüm o kontrolünün tek çatlağı olmak demekti. O, hayatı boyunca düşmanlarının en ufak bir zayıflığını bile acımasızca kullanırdı. Ama şimdi, en büyük zaafını, tüm bu gücün merkezinde, bir kontrol odasında kucağına almıştı. ​Bu bir aşk değil, bu bir bağlılık yeminiydi. Beni, varoluşunun tek nedeni olarak görüyordu. O kadar saf, o kadar karanlık ve o kadar delice bir sevgi ki, beni boğuyordu. Nefesim daralıyordu ama bu boğulma, bana hayat veriyordu. ​Kendimi bildim bileli güven arıyordum. Ama Aras`ın sunduğu bu güven, normal bir liman değildi; bu, tüm dünyadan koparılmış, sensörlerle ve bir erkeğin yıkıcı aşkıyla korunmuş, yalıtılmış bir kaleydi. ​Onun laneti bendim... ​Eğer ben onun ilk ve tek zaafıysam, o da benim son ve tek sığınağımdı. Ve biliyordum ki, bir gün o zaafı için dünyayı yakarsa, ben o alevlerin içinde gülümseyerek yanacaktım.
Loading...