devam ediyor 6s önce güncellendi
Seninle Buldum Rabbimi✨
@duygu_1313
Okuma
66
Oy
21
Takip
12
Yorum
80
Bölüm
4
Son sınıf ilahiyat öğrencisi olan Feyza, aynı zamanda part time kuran kursu hocalığı yaparken, nereden bilecekti ki daha önce kavgayla tanıştığı adamla bir kez daha karşılaşacağını? Atlas hep modern yetişmiş, tam bir din düşmanı iken Feyza ile nasıl bir etkileşimi olacaktı? İşte atlasın ailesinin şirketi düzenlemis olduğu kuran kursu öğrencileri için olan kamp onlar için ikinci bir fırsattı... Atlas Feyzayla doğru yolu mu seçecekti? Yoksa hayatına aynen devam mı edecekti????
"Ne yapıyorsun sen ya?!"
Kafasını çevirip yüzüme baktığında, gözlerindeki öfke o kadar keskindi ki, neredeyse fiziksel bir darbe gibi çarptı bana. Gözlerini kıstı, dudaklarını sıktı. Küçük düşürülmüş, hakarete uğramış gibi bakıyordu.
Sakin kalmak mı? Hayır. Bu, sadece bir kaza değildi. Bu, o gözlerde yıllardır taşınan öfkenin bahaneye kavuşmuş hâliydi.
Dik durdum. Yüzümde en ufak bir mahcubiyet izi bile olmadan, net ve keskin bir sesle cevap verdim:
"Biraz dikkatli yürümeyi öğrenirseniz, başkalarını suçlamanıza gerek kalmazdı."
İçimde en ufak bir pişmanlık yoktu. Bir adım daha yaklaştı. Gömleğinin üzerine düşen kahve lekesini göstererek, küçümseyici bir ifadeyle devam etti:
"Tabii ya... Suçlu benim. Siz zaten masumsunuz, değil mi? Dünya sizin etrafınızda dönüyor nasıl olsa."
Sesinde öyle bir kibir, öyle bir tahammülsüzlük vardı ki, birkaç masa ötedekiler bile kafalarını kaldırmış, bakıyordu.
İçimde öfke kabardı, ama onu bastırmadım.
Bastırmayacaktım.
İnandığım değerler, böyle anlarda susmak için değil, konuşmak için vardı.
İleriye bir adım attım, omuzlarımı dikleştirerek gözlerinin içine baktım.
"Sizin küçük dünyanızda başkalarını ezmek kolay, değil mi?" dedim. "Ama ne benim kimliğimi, ne inancımı, ne de duruşumu kirletemezsiniz. Kirlenen tek şey gömleğiniz oldu, ruhunuz değilse şükredin."
"Bu ülke sizin gibi kara çarşaflılar yüzünden ilerleyemiyor
.
"İlerlemenin bedeli ruhu satmaksa, bin yıl yerimizde saysak da razıyız. Biz, Allah`ın izniyle, ne kimliğimizi ne haysiyetimizi terk ederiz."