Kitap Tür Kategorileri

Bora abi bu gece sende kalsam?

ebkfbfrbv ffjfuerurejjewjsjdbc jjfdbjkbdkjsdfjflfdbkfdj mnfnkvjjdfjd

Yer akşam oldu.

Diyarbakırın en büyük aşiretini tek kızı kaçırıldı ve başka bir aileye verildi bu hikaye kızın gerçek ailesi onu bulmasısla başladı bakalım kız yeni ailesiyle napıcak

Eflin 17 yıl boyunca hayatının bir yalan olduğunu öğrenir. Gerçek ailesiyle anlaşabilecek miydi?

Aşık olduğunu söyleyen adamlar ve genç bir kız

Aşık olduğunu söyleyen adamlar ve genç bir kız

... Gönül yarası bölümler...

Ekin, Erkan ve Erkin kendi kafesini kurmuş üçüzlerdi. Ne anneleri vardı ne de babaları Yetimhanede büyümüş ve şimdi ise 19 yaşlarında olan üç gençti Bu üç gençin hikayesini okumaya var mısınız? Cynosuree gururla sunar~

Onların ki imkansız aşk, onlar ın ki fısıltı.

Din bahane edilerek hayallerine şet vurulmuş bir kız. Ailesi tarafından duyulmayı bekleyen bir kız.. Kızın mensup olduğu tarikatın gelecekteki şeyhi olarak görülen , şimartılarak büyütülmüş , herkes tarafından saygı gören, sert mizaçlı ama geçmişinden yaralı bir adam… Bu zamana kadar kendisine evliliğin lafını bile açtırmayan Asaf efendi depremde evleri yıkıldığı için kendi tarikat binalarından birine ailesiyle birlikte yerleşen bu genç kızın sesini ailesinden önce duymuş ve ona ilk andan kalbini kaptırmışsa… Kızın hayallerinin tarikata aykırı oluşu, genç adamın geçmiş travmaları, aralarındaki yaş farkı, bu zamana kadar kimseden iyilik görmeyen kızın şaşkınlığı, onların birlikteliğine karşı olan ve dahi kıskanalar bu hikayeyi nasıl şekillendirir ? Evlilik için daha küçücük olan bu kız karşısında Asaf ne yapacaktır ? Onu kırmadan,incitmeden,gençliğine yazık etmeden bu durumun içinden, kalbindeki yangından nasıl kurtulacaktır ? Bu kızı tarikatının kötü fikir ve niyetlerinden nasıl koruyacaktır ? En önemlisi kalbindeki ateş dinecek miydi ? İlk kez bencillik etmek isteyen adam ne yapacaktı ?

Namı tüm dünyayı bürümüş, ülkesinin en büyük aşiretinin varisi Karan Agâh Demirel. Zalimliği ile tanınarak insanların tüylerini diken diken eden Karan ağa yaklaşık beş yıldır kalbini oldukça kırılgan olan bir kadına kaptırmış onun varlığıyla büyülenmekteydi. Henüz yurt dışında moda tasarım okuyan genç kız ailesinin yanına döndüğünde neler yaşayacağından habersizdir. Peki Karan ağa tüm zalimliğiyle ve sert mizacıyla bu kırılgan ve tramvayları olan kızı kırmadan sevebilecek miydi ? Sevdası onun bu sarsılmaz kişiliğini ve sert mizacını değiştirebilir miydi ? Oldukça farklı bir yaşantısı olan genç kız uyum sağlayabilecek miydi?

"Hayat bazen yolun sonunda olduğunu hissetmektir"

Gerçek ailem kurgusu ama bazı küçük farklarla Bu kurguda ya Sinem üvey ailesi ilede iyi anlaşıyorsa

İstanbul’un en ünlü aileleri arasında yer alan Köksal’lar, asıl gerçeklerinden birhaber mutlu mesut yaşarken, yalıya hizmetçi olarak Hamiyet Daraman’ı aldıklarında her şey biranda tepetaklak olur. Üç kardeşten birinin annesinin tüm planlarından haberi vardır ve bu yüzden onu reddeder. Yanlarına dahi gitmez ta ki kendisine kurulan büyük tuzağı fark edene kadar.

15 yaşında ki kuzenini kurtarmak için kendini ateşe atan ve berdele kurban giden Melek Pekin…

Aile sevgisi görmemiş ama en sonunda bir adam tarafından sevilen bir genç kız

[Gerçek ailem kurgusu] Yaşadığı ailenin gerçek ailesi olmadığını öğrenen Nil, ailesini bulmak için evden kaçtığında bir çiçekçi de çalışmaya başlar. Bir gün kaldığı çiçekçinin önüne gelen bir adam, gerçek ailesinin kim olduğunu bildiğini söylediğinde Nil, ailesini bulma umuduyla tekrar yeşermeye başlar.

Ben de güneş alerjisiyle hem kaşınıyor um in die den die hat

Kumsal, başarılı bir kardiyolog olarak büyük şehirdeki hayatını sürdürürken, annesinin gizemli kayboluşu ve babasının alkol bağımlılığı nedeniyle geçmişin gölgeleriyle boğuşur. Babasından aldığı bir mektup, kayıp annesine ait bir günlük sayfasını içerir ve Kumsal’ı çocukluğunun geçtiği kasabaya geri çağırır. Miras olarak kalan eski evde, mektuptan çıkan günlük parçasının devamını bulma umuduyla yola çıkan Kumsal, derin bir sırra doğru ilerler. Evdeki her köşe, annesinin karanlık geçmişine dair yeni ipuçları sunar. Ancak, eski çocukluk aşkı Deniz ile karşılaşması, geçmişin yüklerini daha da ağırlaştırır. Deniz, Kumsal’ın dönüşüyle sarsılmıştır; eski kırgınlıklar ve unutulmuş duygular yeniden gün yüzüne çıkar. “Sevgili Geçmiş,” geçmişin gizemleri ve kaybolmuş aşklar arasında yeniden bağ kurmanın derin bir yolculuğunu sunar. Kumsal, annesinin ve kendi geçmişinin sırlarını ortaya çıkarırken, sevgi, pişmanlık ve affın öyküsünü keşfedecektir.

Nasıl berbat bir gündü bu böyle

Konuşacaklar, suçlayacaklar, hatayı hep sende bulacaklar. Ön yargılı davranacaklar, yargılayacaklar, yalnız bırakacaklar, zaten insanlar hep başkalarını suçlar. Ama vicdanın rahatsa gerisi mühim değil! Sen keyfine bak! İnan hiç biri önemli değil! Bırak haksız oldugunu düşünüp suçlasınlar, diledikleri kadar konuşsunlar ne çıkar? Onlar inanmak istediklerine inanmaya devam etsinler, bence çok da önemli değiller. Sen kimseye bir şey ispat etmek zorunda değilsin ve ayrıca sana inanmayanlara zaten hayatında da yer vermemelisin...

Bukitap kücük bir kız çocunun hikayesini antıyor sadece bukadar anatbilirim umarım seversiniz

Bu hayatta hep ikinci plana atılmıştım. Kendi hikayemin başrolü olmayacaksam, neden hayattaydım? Merhabalarrrr! Bu benim ilk kitabım bir şans verir misiniz?

Van`dan İstanbul`a taşınan bir aile mahalelilerle anlasa bilecekmi

Yeni bir ev , Yeni bir hayat , ve kim bilir yeni bir aşk...

Geçmiş tam orada acılarıyla karşımda, gelecek ise parlak ama ben geçmişin tam ortasında hapsoldum, çıkamıyorum ne ileriye bir adım atabiliyorum ne de geriye. Sonra o geliyo beni alıyo ve geleceğin en ilerisine koyuyo kendimi bu huzurlu yaşama kaptırmışken hayat beni en acılı yaramdan vuruyo ve o bile beni artık kurtaramıyo çünkü artık o da eskisi gibi değil o da yaralandı o da acı çekti ve ben gittikçe geçmişin en bataklık kuyularına çekiliyorum... Ve kimse buna engel olamıyo ya da olmak istemiyo... ... Sena`nın hayatı tıpkı bizler gibi sıradan sıkıcı ve tıpkı biz wattpad okuyucuları gibi kitap manyağı Sena kitaplarla kafayı bozduğu için hayatında birileri olsun istemiyo sadece kitaplar olsun hayatı kitaplardan ibaret olmasını istiyo çünkü insanlar acıtıyo, kırıyo ama kitaplar ne olursa olsun hep yanımızda oluyo Sena insanların veremediği huzuru kitaplar da buluyo ve o dünyayı çok seviyo Ama bilmediği bir şey var O da Atlas`ın onun hikayesi olucağı ve bu hikayeyi onun sayesinde başdan kuracağı yeni bir hayat ... Atlaslar kitabım: Sanırım senin o kafandaki minik Dünya`ya çekiliyorum Ben: Galiba sen bana aşık oluyosun ama sana baştan söyliyeyim ben kitap karakterlerine açığım Atlaslar kitabım: O zaman hazır ol ve kitabını yazmaya başla çünkü ben senin baş karakter erkeğin olucam ... Başlama tarihi; 05.09.2024

◇◇◇ Ayaklarımın önüne fırlatılan abimle bir adım geriye gittim. Abimin yüzü gözü dağılmış halde eğilmiş ağlıyordu. Gözyaşlarımın arasından korkuyla Gurur`a baktım. Nefes nefese yerdeki abime bakıyordu. Gurur abimin saçından tutarak havada salladığında abim acıyla bağırdı. Titreyerek bir adım daha gittim. "Elzem`e vurdun ha!! Onun bakmaya kıyamadığım yüzüne vurdun ha!!" Diyerek yüzüne büyük bir güçle yumruk atan Gurur`la birlikte, annem feryat ederek bağırmaya başladı. Kollarından tutan adamlar sayesinde annem abime gidemiyordu. Abim yere savrulduğunda burnunu tutarak acıyla bağırdı. Gurur Barut, şehrin sahibi, bu koca zenginlik, bu koca servet ve liderlik onundu. Abimin bağrışıyla beraber irkilerek abime baktım. Bana yalvaran gözlerle bakıyordu. Elimi morarmış gözüme koydum. Dün gece beni öldüresiye dövmüştü. Acımadan, kana susayan bir canavar gibi beni dövmüştü. Sonra...sonra benden özür dilemişti. Susmuştum. Sadece susmuş ve onun odadan çıkmasını beklemiştim. İğrendiğim dudaklarıyla beni başımdan öpmüştü. O anın bitmesini beklerken sanki zaman durmuştu. Gitmişti. Lakin sabah Gurur evde beni o halde gördüğünde delirmişti. O sakin ve soğuk adam gitmiş, yerine kana susamış bir canavar gelmişti. "Elzem!! Kızım!! Bir şey yap!! Ne olur!! Abini öldürecek!! Yardım et oğluma!!" Annemin çığlık atarak söyledikleriyle gözlerimi ona çevirdim. Dudaklarım titredi. Yutkunamadım. Titreyen ellerimi yumruk yaptım. Bana ilk defa kızım diyordu. Canım acıdı. Boğazımda koca bir yumru oluştu. O yumruyu yutkunmaya gücüm yetmedi. Anne. Ben dün abimin elinde, felçli babamın önünde dayak yerken hiç bağırmadın. Kenarda öylece durdun. Anne ben de senin kızınım. Neden beni de sevmiyorsun? Beni de sev anne. Ben kötü biri değilim. Sana hiç kötü davranmadım anne. Diyemedim. Demeyecektim de zaten. Ben annemden olan umidimi kesmiştim. Gurur mavi gözleriyle gözlerimi birleştirdiğinde tepkisiz kalmaya çalıştım. Gözleri morarmış gözüme değdiğinde gözlerini benden çekerek abime baktı. Belinde duran silahı çıkardığında annem çığlık attı. Titrek bir nefes alarak şokla Gurur`a baktım. Gurur elindeki silahı abime dogrulttu. "Gurur!" Dedim yüksek bir sesle. Ama sesim tir tir titriyordu. Burada olmak istemiyordum. Gurur sesimi duysada tepki vermedi. Titrek adımlarla Gurur`un yanına gittim. Titreyen ellerimi Gurur`un kalın koluna koydum. Kasılarak bana baktı. "Yapma." Dediğimde bana soğuk mavi gözleriyle baktı. Bir süre gözlerime dişlerini sıkarak baktı. Gözlerimde her ne gördüyse kaşlarını çattı. Silahını indirerek, silahı adamlarından birine atarak burnunu çekti ve bana baktı. Geriye gittim. Annem onu bırakan adamlardan sıyrılarak abime koşarak sarıldığında hüzünle gülümsedim. Bana bir kere bile sarılmamıştı. Bana sadece acı ve gözyaşı vermişti. Elime değen parmaklarla gözlerimi yumdum. Gurur sakin bir şekilde elimi tutarak ilerlemeye başladığında çökük omuzlarımla beraber mecburen bende arkasından yürümeye başladım. Bu konaktan nefret ediyordum. Ama bu konaktan ne gidecek imkanım, ne de kaçacak gücüm vardı. Bulutlara baktım. Gökyüzüne. Bana umut veren tek yere. ◇◇◇

Defne, o yaz tatilinde de köye gideceklerini düşünüyordu. Ancak babası çalıştığı iş yerinde yılın elemanı seçilince, köye gitmek yerine Fethiye`ye gideceklerdi. Üç haftalık Fethiye tatillerinde Defne, hayatında tatmadığı bir duyguyu tadacaktı: Aşk... Defne restoranda gördüğü çocuğa aşık mı olmuştu? Yoksa öyle olduğunu mu sanıyordu? O çocuğu bir daha görebilecek miydi? Yoksa bu aşk başlamadan bitecek miydi?

-Bir Mahalle Hikayesi - Asuman Yalçın;ünlü bir boksör.Ülkesine gümüş madalya kazandırmış,ardından aniden ortaya çıkan bir hastalık nedeniyle sporu bırakmış bir boksör.Hastalığını yenip hayatına yeni bir sayfa açmaya karar verdiğinde ilk iş 5 sene önce ayrıldığı mahallesine geri dönmek olmuştu.Babasının kaybının ardından yurt dışında bir spor akademisi kazanıp mahallesini arkada bırakmıştı.Arkasında bırakmamak için çabaladığı tek şey sevdiği adamdı,Cihan Özkan.Ancak başaramamışlardı,ikisi de farklı yollara gitmişti.5 senenin ardından mahalle`ye döndüğünde ya yeni bir sayfa açacaktı Asuman,ya da hikayesini devam ettirecekti.