Can Ahmet Kiraz Eylem ve Hakanın lisede yaşadığı olaylara şahit olun

Gözden çıkarılan iki gencin hikayesi.

GERÇEK AİLEM KURGUSUDUR !! OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR !!

Yıllar önce bebekken karıșan batu yıllar sonra ailesine dönüyor.Bakalım batu bașına ne gelicek

Bebek ken kaçırılan burcu yıllar sonra aile sini buluyo acaba burvu ailesine gidicek mi?

Yıllar önce kaçırılan ahsen yıllar sonra gerçek ailesine döncek mi

Şaçlarını güneşten, yüzünü aydan ve kokusunu topraktan almış, kendinden nefret eden bir kadın. Kadının her zerresine tapan bir adam. *** "Gülüşümden duruşuma, aldığım nefesten yürüdüğüm yola kadar her zerremden nefret ediyorum." dedi kadın arkadaşlarına. "Gülüşünden duruşuna, aldığı nefesten yürüdüğü yolla kadar her zerresine aşığım." dedi adam arkadaşlarına

Babasının zoruyla sevmediği bir adamla evlenip 2 çocuk dünyaya getiren LAVİN DORA ve onu çarşıda görür görmez aşık olan mafya babası EMİR KARAHAN

“Bu hayatta, umudun yitirilmesinden daha kötü bir şey yoktur. Eğer umut kaybolmuşsa, yaşam sevinci ve hayat da kaybolmuştur. Umudunu yitirmiş bir kadın; mavi denizin derinliklerinde, sonu ölüm sandığı fakat aslında yeni bir başlangıcın kapılarını aralayan bir hayat serüvenine adım atar.”

Poyraz ve Dadya lisenin başından itibaren didişen insanlardı. Diğerlerine göre birbirlerinden nefret ediyorlardı. Kendileride öyle sanıyordu. Ancak bir gün ikisi birlikte bir dolaba sıkıştıktan sonra yakınlaşmış ve ne olduğunu anlamadan birleşmişlerdi.

"Deneme," azmin ve kararlılığın hikayesidir. Genç Atilla, hayallerini gerçekleştirmek için birçok engelle karşılaşır. Her seferinde denemeye devam eder, zorluklarla başa çıkmaya çalışırken, yıllar geçer. Yaşlandığında bile vazgeçmeyen Atilla, nihayetinde hayallerine ulaşır. Ancak, hayatının sonlarına geldiğinde, denemelerinin gerçek anlamını ve önemini kavrayarak, geçmişteki tüm mücadelelerinin bir anlam taşıdığını keşfeder.

Çoçukluğundan bu yana birçok zorlukla karşılaşan Erna herşeye rağmen ayakta durmayı bilmiştir. Bunca yıl hayatında sadece yakın arkadası olan Erna, farkında olamadan da kendisini bir kişiye bağlar. Her şey iyi giderken gelecekte onu ne beklediğini bilmez.

Alev soğukkanlı bir kızdı okulda hiç arkadaşı yoktu birgün yolda yürürken birine çarpar ve bu adam mafyadır ateş bu soğukkanlı kıza aşık olur

Basılı bir kitaptır.Kitap 30 bölümden oluşmaktadır. Arka kapak yazısı: Etrafındaki insanların, yaşadığın olayların, kısacası hayatının bir yalandan ibaret olduğunu öğrendiğinde ne yapardın? Ya da... Sıradan yaşadığını düşündüğün hayatın; herkesin sırayla çevirdiği sıradan bir çarktan ibaretse ve her şey ibrenin insafına kalmışsa? Rukiye UZUN`un ilk romanı olan YAKINIMDAKİ UZAK zihinleri enfes bir karmaşaya sürüklüyor. Bir yandan yaşadıklarını unutmaya çalışan Deniz, diğer yandan gün yüzüne çıkmayı bekleyen gizli gerçekler... Peki, bu gerçekler artık sır olarak saklanmak istemezse ne olur? "Belki de aradığımız çok uzaktadır, belki de çok yakınımızda, belki de yanımızda, belki de bir nefes kadar, ölüm kadar hemen yanı başımızda..."

Son sınıf olan ESLEM DURU KAYHAN VE AYAZ ARSLAN `ın hayatı 🎀🤗

Ahu&Kaan Selin&Ömer Murat Mete Başlama tarihi: 16.09.2024 ***** Ahu:"Açıyorum bak açtımm!"gözlerimi açtığımda kimse yoktu taki arkamı dönüp onu görene kadar dizlerinin üstündeydi bu onu ikinci kez böyle görüşümdü elimi tuttu ve cebinden bir kutu çıkardı.Kalbim ağzımda atıyordu sanki! gözlerimize daldık yine en derinlerine tarifi zor bir tutkuydu aşkı iliklerime kadar hissettiğim anda gelen ses ile kafamı çevirdim. Mete:"Yandım anamm!!" elinde maytap vardı. Murat:"Yettim gardaşımm" diyip elindeki maytabı yere atmasıyla o an fark ettiğim yerdeki gül yapraklarının tutuşması bir oldu.Öylece Selin ve Ömer olaya hemen müdahale ettiler ardından tartışma başladı. Kaan`a baktığımda çıldırmak üzereydi ve birazda mahçuptu.Tekrar bizimkilere baktığımda tartışma baya büyümüştü.Eyvahh siz şimdi naneyi yemediniz mi diye dememe kalmadan Kaan:"Yeterr kesin artık sesinizi" diye kükredi resmenn! Herkes sustu.Ben ise gülmeye başladım.Evet,gülüyordum hemde kendimden geçmiş bir şekilde .. Kaan:Ellerini isyan eder gibi iki yana açtı ve "Delirtiniz kızı" dedi. Mete:"Sende normal değilsin zaten durumlar eşitlenir " dedi.Her zamanki Mete kaşınıyorum gelde kaşı diyordu resmen Kaan tam hareketlenecek iken elini tuttum. Ahu:"Sakin ol sevgilimm bizede böylesi yakışırdı.Hem..." Kaan:"Evlen benimle Ahumm" Ahu:Yıllar öncesine gittim ve aynı cevabı verdim "Bir tekliften çok emirvaki seziyorum hiç yakıştıramadım size" Hemen hatırladı aşk adam gamzesiyle güldü.Elimi dudaklarına götürüp öptü. Kaan:"Son nefesime kadar gözlerinin içinde gülmeme izin verir misin? Ömrümü sana adamama müsaade eder misin? Benimle evlenir misin Ahum?" Ahu: Ayayay tam evett naraları atacaktım ki Mete konfetiyi bacak arasına patlattı gözlerimi devirdim. Sabrım kalmamıştı. " EVETT"diye bağırdım. Kaan hemen ayaklandı vee sevgilimin kucağında uçuyordumm.

Wattpade yazdığım kitabımdır tüm bölümleri artık burdnda yayımlayacağım

Arda ve Zeynep Bir pilot ve bir asker... Meslekleri kadar zorlu bir yolculuğa çıkmak üzere olan iki inatçı karakter. Görevleri onları farklı noktalarda buluştururken, aralarındaki çekişmeler giderek daha karmaşık bir hal alır. Zeynep, sert mizacı ve kararlılığıyla sınır tanımazken, Arda ukalalığı ve mesafeli tavrıyla onu zıvanadan çıkarmakta ustadır. Ancak her görev, her çatışma onları birbirlerine biraz daha yaklaştırır, farkında olmasalar bile. Ancak profesyonellik ve kişisel hisler arasında bir denge kurmak kolay değildir. Zeynep`in güçlü duruşu ve Arda`nın ukalalığı, çatışmaların üstüne tuz biber ekerken, aralarındaki çekim giderek artar. Hem görevlerine olan bağlılıkları hem de birbirlerine karşı hissettikleri çekim, onları karmaşık bir yolculuğa sürükler. Sıcak dostluklar, gizli duygular ve mesleki zorluklar arasında, Arda ve Zeynep`in ilişkisi, hem profesyonel hem de duygusal sınırları zorlayacak. Peki, birbirlerine daha da yakınlaştıkça, geçmişin gölgeleri onların ilişkisini etkileyecek mi? Zeynep ve Arda`nın hikayesi, cesaret, dostluk ve aşkın sınırlarını zorlayan bir serüveni anlatıyor. İki hayat, tehlikelerle dolu bir dünyada birleşirken, birlikte var olmanın ve sevmenin anlamını keşfedecekler. Gözlerinizi ayıramayacağınız bir hikaye!

Genç liselilirin yaşadıkları heyecan ve merak uyandıran olaylar,bakalım kitabın sonunda neler olucak??

"Hafıza büyük bir yük diyorlar,doğru mu? Dedi genç kız güçsüz bir ses ile. Yüksek bir tepeden ayaklarının altında olan İstanbul`a bakıyorlardi. Öğrenmişti. Hemde öğrenmemesi gereken gerçeği öğrenmişti genç kız.tüm hayatının yalan olduğunu öğrenmişti. Kendisini boğulmuş gibi hissediyordu. Dinle beni yaş 16 Hayır hayır Yaş 6 "Yaşamana izin vermediler ve sende ÖLDÜN " Ortamda ölüm sessizliği vardı. Sadece kalabalığın gürültüsü duyuluyordu. Genç kız hissiz bir şekilde aşağı bakıyordu. Ruhunu öldürmüşlerdi. Kendisi yaşamış çok muydu? Ortamdaki ölüm sessizliği uzun bir süre devam etti.En son bu sessizlik bozulmuştu."sen benim 6 yaşındaki çocukluğumsun "diyordu ses. Rüzgar esti. Artık ortamdaki gürültü yerini uğultuya bıraktı. Her şey dönüyordu. Ortamdaki tek ses ise genç kızın kaçmaya çalıştığı gerçekleri yüzüne vuruyordu."sen benim 6 yaşındaki çocukluğumsun BEYZA"....

"Sen bu değil misin izem? Hep geride kalan,unutulan ve sevilmeyen." Gerçekler yüzüme tokat gibi çarpmıştı. Ben buydum bu kadardım işte. Kısa ve öz. Ben izem s.; Hayat beni hep ikinci yapmak zorunda mıydı? Sadece yaşayabilmek istiyordum. Bunu bile çok görmüşlerdir...

15 yaşındaki bir gençkız ,28 yaşındaki Hazar haznedaroğlu o kızı okulçıkışı kaçırdı kıza delilergini aşıktı ,ama kız onu bir canavar olarak görüyordu,ve bütünden Hazar’ın her işkencesine ve zulümüne katladı…

"Sana, bana aşık olmamanı söyledim. Neden beni dinlemedin." Genç depresif bir kız... Ressamlık tutkusu onu ölüme götürürken, küçüklüğünde babasının bıraktığı kalıcı travmalar, hissizlik duygusuyla başa çıkmak için kullandığı sigara, kahve ve kendi vücuduna yaptığı eziyetler. Duru abisinin ölümünü kabul etmeyip babasına duyduğu nefret onu hissizleştirir, babası öldükten sonra Duru, babasından kalan son anısını yaşatmak uğruna girdiği bu yolda karşılaştığı, karamsar, başı dertten kurtulmayan Ayas`la; uzun denilecek kadar kısa, kısa denilecek kadar uzun bir zaman geçirir. Ayas daha küçük yaşta annesinin babası tarafından şiddet gördüğü ve bunu unutmak için taşındığı şehirde, takıntı yaptığı toksik ilişki arkadaşlarına da olduğu kadar kendisine de yansır. Eski sevgilisi Ceren`i takıntı yapan Ayas, bu duygudan kurtulmak için karşısına çıkan bu fırsatı değerlendirecek mi? Yoksa bu fırsat onun kaderi mi? İki insan, iki babasız yetim. Biri kader, biri ölüm. • NOT: BU HİKAYEDEKİ TÜM OLAYLAR, İSİMLER HAYAL ÜRÜNÜDÜR. Yeni hikayemdir, yorumlarınızı bekliyorum.<3

Çift yumurta ikizi olan Nehir ve Mete birbirlerinden tamamen farklı hayatlara sahiplerdir.Nehir müzik tutkunu iken Mete basketbola ilgilidir. İkiz olsalarda ailelerinden farklı muamele görürlerdi.Aileleri Mete`nin isteklerine karışmazken Nehir`in hayallerine ulaşması için sanki önüne bir duvar örmüşlerdi.Hayatında ki değişiklikler,yeni tanıştığı insanlar,hayalleri,rekabetleri,hissettiği yeni duygular gibi pek çok şey Nehir`in peşini bırakmayacaktı. Sende Nehir`in önündeki engellerle hayallerine ulaşma çabasına ortak olmak ister misin??

Ay ışığı, mezar taşlarının üzerinde ürkütücü gölgeler yaratıyordu. Kürek elimde, tarif edilen mezarın başında duruyordum. Daha fazla vakit kaybetmek istemediğim için toprağı vahşice kazmaya başladım. Her bir kürek darbesiyle içimdeki karanlık arzular daha da derinleşiyordu. Toprak, kürek darbelerimle savrulurken, mezarın derinliklerine doğru ilerliyordum. Her kürek darbesi, içimdeki karanlık tutkunun daha da körüklenmesine sebep oluyordu. Etraftaki sessizlik sadece toprağın çıkardığı sesle bozuluyordu. İçimde hiçbir insani duygu barındırmadan öyle hayvani bir içgüdüyle kazıyordum ki mezarı, beni uzaktan görenler kesinlikle insan olduğuma inanmaz, vahşi yırtıcı bir hayvan olduğumu düşünürlerdi. Mezarlığın karanlık köşelerinde, sadece ben ve saplantılı eğlence anlayışım vardı. Mezarın derinliklerine ulaştığımda, yeni yeni soğumaya başlayan genç, erkek bedeniyle karşılaştım. Bir an durdum, derin bir nefes aldım ve ellerimden kaymaya başladığını yeni fark ettiğim eldivenlerimi sıkıca kavradım. Cesedi yukarı çekerken, kalbim delicesine bir heyecanla hızla çarpıyordu. O an toprağın soğukluğundan dolayı uyuşan parmaklarım bile umrumda değildi. Her hareketim, içimdeki tatmin hissinin daha da artmasına sebep oluyordu. Cam Güzeli | ©