Siyah Ay ve Beyaz Bulutlar
"Yani biz birbirimizi iyileştirdiğimiz için bu mavilikler, soğukluk... Bu hissettiğim garip şey... Öyle mi?" Ilgaz da benim gibi ayağa kalkmış, hafifçe bana yaklaşmıştı. Gözleri hüzünle parlıyorlardı. "Sana bütün bunları kanıtlayabilirim." dedi adımları bana yaklaşmaya devam ederken. Kollarını iki yana açmış, kendini bana anlatmaya çalışıyordu. Gözlerindeki yaşlar ona inanmam için önümde diz çökmüşlerdi. "Bizim gibi onlarca insan var aurora."
|
TÜFEĞİMDEKİ KOREOGRAFİ
Merhaba, ben Duygu. Dansçıyım. hikayemi okumaya hazır mısınız?
|
YALAN VE AŞKIN DANSI
ALARA EFSUN DEMİRER
Müzik onun tutkusuydu.
Dans ise sesiydi.
Her bir adımı her bir melodisi ile o aşkın dansıydı.
Aşk.
Daha önce tatmadığı o duygu. Esiri olacağını bilemediği o kalp.
Ve bir yalan.
Kaçmaya çalıştığı ama her seferinde boğazına dolanan.
Aşka inanmayan bir kadın.
Aşka tutsak bir adam.
Yalana esir bir kadın.
Yalandan nefret eden bir adam. YİĞİT MİRZA BOZBEY
Birbirine zıt iki kalp bir araya gelebilir mi? Peki ya birbirinin aynısı iki ruh birbirinden uzak durabilir mi?
Bu onların hikayesi.
Aşkın ve nefretin değil. Aşkın ve yalanın hikayesi…
Peki kim galip gelecek? Bu hikaye nasıl son bulacak?
"Eğer yakıyorsa seni sevmek, ben ona da razıyım. Sensiz yanmaktansa,seninle yanmayı tercih ederim."
|
ASİL (+18)
Asil`e gelen yarış teklifi onu ve ailesi bildiği arkadaşlarını tehlikeli ve tutku dolu yeni gizemli bir Fırtınaya ve teklifin sahibine (Barış Atltay) iter.
|
Mafianın Aşkı
Gece dansçı bir kız mert ise bir mafia gece 26 yaşındadır üniversitesini geçen yıl bitirmiştir. Mert 28 yaşındadır motor sürmeyi sever ve gece’yi bir üniversiteye bağış yapmaya giderken görmüştür o zamandan beri Geceye aşık ve sürekli nereye gittiğini kimlerle beraber olduğunu biliyordur geceyle ilgili gerekli gereksiz ne varsa herşeyi biliyordur. Gece ise Mertin varlığından bile haberi yoktur.
|
Ölümcül Dans
DANS SERİSİ 1.KİTAP
Kader ağlarında dizili beş ilmek, beş aile
Her ilmeğin altına dokunan ipler, on bir genç çocuk
Her biri kaderlerinin ucunda sallanıp duruyor, oradan oraya savruluyor
Oradan oraya savrularak yaşama tutunmaya çalışıyorlar. Sahi gerçekten yaşıyorlar mıydı? Yaşıyorlarsa bile onlar için uydurulan mükemmel kılıf içinde gerçeklere kör bir şekilde yaşıyorlar. Buna en çok esir olan tek bir kişi vardı o da Seda Buket Beder.
Bir Milli İstihbarat Teşkilatı üyesi olan babasının ölümüyle Seda`nın hayatı altüst olur. Annesi ve abisiyle birlikte yeni hayatlarını inşa etmeye başlarlar. Ve Seda çocukluk hayali olan dansa tekrardan başlar. Önüne gelen teklifin gerçeğini fark etmeden bu yeniliğe doğru hevesle açılır. Hayatını değiştiren Moonlight Dans Stüdyosu aslında hiçte masum değildir. Beş ailenin çocukları için oluşturduğu kılıf burada da vardır ve tüm kılıflar yok edecek anahtar bu stüdyodadır. Fakat bu anahtar bir kere bulunup gerçeklere giden yol açıldığı zaman dönüşü olmaz. Her sırrın, her yalanın ve her gerçeğin altında daha fazlası vardır. Bu yol bitmek bilmeyen bir yoldur ve labirentten farkı yoktur. Aşkın, aile gerçeklerinin, dostluğun, acının ve de çaresizliğin doruklarında bir hayat...
Sizde Seda Buket Beder`e bu zorlu yolculukta eşlik edip gerçekleri birlikte öğrenmek ister misiniz? Cevabınız evetse kemerlerinizi bağlayın çünkü Ölümcül Dans zorlu ve bir o kadar da nefes kesici bir yolculuktan geçiyor.
|
İçimizdeki Kıvılcım
Leyla çocukluk arkadaşı Melih’in dans partneri, eski çocukluk arkadaşı ve eski çocukluk aşkı Oğuz’un ve onun partneri Melike’nin rakibidir. Bir gün Melih’in başına gelen bir kaza sonucu Leyla ve Oğuz partner olur. Uluslar arası yarışmaya hazırlanırken Leyla ve Oğuz artık her hafta buluşmak zorundadır. Leyla ve Oğuz’un arasındaki buzlar eriyecek mi? En başta neden kavga ettiler? Çocukluk aşkları hep sona erir mi? Yarışmaya katılabilecekler mi?
|
MUCİZE KARŞILAŞMA
Alperen Yenilmez ve Efsun Zümrüt eskiden babaları yakın arkadaş olduğu için çocukluk arkadaşıydı Alperen 12 Efsun 9 yaşında iken Efsun`un babası Alperen`in babasını vuruyor ve hapise giriyor. İki ailede yollarını ayırıyor yıllar yılları kovalıyor Efsun 19 yaşındak profesyonel dansçı Alperen 21 yaşında iken profesyonel basketbolcu oluyor ve yolları kesişiyor işte onların hikayesi...
|
MARSEL
Her insan küçükken kırılmıştır illaki, insan kırıldıktan sonra ya sürekli kırılıp üzülür ya da bir defa kırıldıktan sonra onu kıran kişiye taş kesilir dediklerini duymaz kısacası artık o onun gözünde bitmiştir. Küçüklüğünde kalbi kırılmış ve büyüdüğünde taş kesilmiş bir kız duruyor karşınızda bu kişi Farah gülce Ulusoy’du, onun bir kalbi yoktu artık onun kalbi taş kesmişti.
Küçüklüğü onun için bir imtihandı, kişi dünyaya imtihan olmaya gelirdi yaşadığı hayat boyunca geçirdiği zaman imtihandır ona yıllar sonra Türkiye’den ayrılarak Rusya’ya gelmişti çünkü Farah artık dünyaca ünlü bir balerin ve dansçıydı. Farah Ulusoy dans ve baleyi aynı anda yapıyordu ve bu işte çok başarılıydı binlerce kişi onu dinlemek için geliyordu.
Pekâlâ o mutlu muydu hayır pek sayılmaz o mutluluk nedir bilmiyordu artık o duygusuz birisine dönüşmüştü, artık üzülmüyor ağlamıyordu.
Farah artık büyümüş ve olgunlaşmıştı o 20 yaşındaydı, duyguları ve yaşamındaki zorlukları onu zorlasa bile dünyalarca ünlü bir balerin olmuştu.
Aynanın karşısına geçip saçlarıma şekil vermeye başladım, saçlarımın çok fazla yıpranmaması için sadece gösterim olduğu zamanlarda saçlarımı şekillendirip ısı kullanıyordum. Çoğu zaman asık suratlıydım çok soğuk olduğum söyleniyordu ama hayranlarıma daha doğrusu buralarda olamam onların sayesinde olduğu için aileme gülümsüyordum gülümsemeyi sevmiyordum gülümserken çok fazla yoruluyordum somurtmak bir insana bu kadar mı yakışır diyorlardı hepsi yalancıydı.
Hepsinin gözlerine baktığım zaman gerçekleri görebiliyordum bu özel bir güç değildi sadece 6.hissim kuvvetliydi, giyinme odama girerek dolabımın içinden siyah tüllü elbisemi alarak aynanın karşısına geçtim, üzerimde nasıl duracağını düşündüm. Sevgili annem Monozza her güne bir video kaseti bırakmıştı ,annemin ismi Arap kökenliydi kendisi de Arap olduğu için monozza ismi onlar için gayet normaldi.
Kaseti yerleştirerek ekrandan annemi izlemeye başladım, vaktim kısıtlıydı ama her gün yaptığım gibi makyaj yaparken onu izleyebilirdim. Gözlerime koyu renklerle vurgulayarak kırmızı bir ruj sürdükten sonra yerimden kalkarak aynaya karşı “harikasın Farah” Rusya’da kendime ait bir evim vardı kapımı kilitleyerek arabama doğru ilerledim.
İstikamet ruhlarını kaybetmişler müzesiydi.
Yarım saatlik bir mesafem vardı, kendiliğinden açılan radyomu kapatarak arabamın içine hakimlik sağlayan sessizlik ile yoluma devam ettim. Düz yolda ilerliyordum müzeye yakın bir yere oturmayı tercih etmiştim ışıklarda durduğum zaman karşıdan karşıya geçmeye çalışan teyzeye dikkat kesilmiştim, sol bacağı ilk adım attığında aksarken ikincisinde sağ bacağı aksıyordu bir adam geldiği zaman yanına yardım etmek için teklif etmişti kadın anladığım kadarı ile teklifini kabul etmiş karşıya geçtikleri zaman da adam kadına acıdığı için para vermişti.
Yalancıydı.
Yola devam edip müzenin önünde park edip arka koltuktan siyah uzun kabanımı aldım, üzerime giydikten sonra arabadan inip dışı gösterişli olan binaya girdiğimde çalışanlar sıra halindeydi ,rastgele bir çalışan “merhabalar Farah hanım, lütfen bu yandan” arkasından ilerleyerek perdenin arkasında beklemeye başladım çok fazla gürültü ve çocuk sesi vardı arkadan el işareti yaparak “çocukları dışarıya çıkartın” adam “ama” itiraz ederek” çıkarın dedim” kabanımı çıkartarak karşımdaki boydan aynalara bakarak “az kaldı.” Gözlerimi kapatarak `umiy tatamanaa li altawfiq” ışıklar kapandığında opera müziği başladığında perde de açılmıştı gözlerimi yumarak etrafımda tur atarak seyircilere doğru ilerledim gözlerimi açıp sağ ayağımı yukarıya kaldırıp tekrar döndüm.
Dans hareketlerini yapıp bir andan da bale ye uyarlamaya çalışıyordum, aynı zaman da kendimi dansa kaptırmamaya uğraşıyordum, kaptırdığım an süre yi unutup dansa devam ediyordum. Şarkı bittiği zaman seyircilerin önünde eğilerek” Spasibo za prosmotr.” seyirciler alkışladığı zaman bakışları tanıdık gelen birisini gördüm evet fazlası ile değişmişti benim gösterimde benim hayatımı yerle bir eden birisinin ne işi vardı.
Kalbimin sıkışması ile dayanmaya çalıştım, içeriye girip haplarımı atmam gerekiyordu ama ben içeriye giremiyordum beynim komut vermeyi durdurmuş ve karşımdaki adamdan gözlerini alamıyordu o ise yanındaki kadınla konuşmaktan beni fark etmemişti bile
Yıllarımın katili Atilla vasilievaydı.
“İki insan da yıllarca birbirlerini görmek istediler, aynı yerlere gitmek istediler bilmiyormuşçasına karşılaşmak istediler evren onları karşılaştırdı ama onlar birbirlerini fark edemediler.”
|
SENİNLE BENİM ARAMDA
Altı buçuk senelik bir aşk masalı... Kayıpların ve sevgisizliğin yarattığı bir geçmiş... Saklanan sırlar ve söylenmeyen gerçekler hepsi Lema ve Pamir`in sınavıydı ve bu sınavda en ağır kaybı onlar canlarından ödeyerek vermişlerdi.
|
KARANLIĞIN DANSI
Ay ışığının değmediği yerlerde dans eder kötülük. Yaşayanlar karanlık ormanın şarkısına kulak vermeyin aksi takdirde peşinize düşecekler...
|
Manifest
Varlığım ve yoklugum yanlızca seninle olucak sen varsan var, yoksan yok olacağım
Pınar Özgür hayatında birçok zorluk cekmistir. Ablası Gökçe ve abisi Ömer onun hep yanındadır ne kadar ünlü ve zengin olurlarsa olsunlar Pınar geçmisteki acılarını unutamaz fakat ona bunları unurabilcek biri ile tanısır.
|
YOL
Yol, hayatın ta kendisidir. Her adım, bir seçimdir ve bu seçimler bizi farklı yönlere götürür. Yol, keşiflerin, deneyimlerin ve büyümenin simgesidir. İlerlediğin yolda bilgi ve deneyim kazanma sürecinin içindesindir. Her hata, bir ders olabilir. Ders almak, hayatın anlamını derinleştirir.
Hayat, bize sunulan en değerli hediye. Yolculuğumuz boyunca yaşadığımız her an, hayatın bir parçasıdır. İyi veya kötü, her anı değerlidir . Hayatımızı biz mi şekillendiririz yoksa hayatımıza girenler mi şekillendirir? Hayatta her yaptığımızın bir bedeli vardır bu bedelleri biz mi belirleriz yoksa hayat mı bize sıralar?
Aşk işte en can alıcı yer olabilir , kalbin ritmidir. İki insanın birbirine dokunduğu, anıların paylaşıldığı bir duygusal yolculuktur, hayatın en güzel ve karmaşık yönlerinden biridir.
Dostluk, yoldaşlık ve destektir. Dostlar, hayatın zor anlarında yanımızda olan ışıklardır. Onlarla yürümek, yolculuğu daha anlamlı kılar.
|
Sil Baştan
18 yaşına yeni girmiş Serinç, çok da sevmediği doğum gününde başından aşağı kaynar sular döktürecek bir gerçekle yüzleşir.
Ailesi olarak bildiği insanların gerçek olmadığını, yıllar boyunca ailesinden koparılarak yaşamak zorunda kalmıştır.
Kendisine yaşama amacı vermiş en yakın arkadaşı Dora ile bu durumun üstesinden gelmeye çalışırlar. Her türlü sorunda yanında olan biricik dostu da bu sefer tıkanmış durumdadır.
Serinç`in biyolojik ailesine alışması uzun sürmez ama onu, ailesinden koparan insanların farklı planları vardı. Büyük bir planın parçası olduğunu anlaması çok uzun sürmeyecekti.
|
0% |