Aynı Evin Yabancıları
Bu roman, birnirine aşık olarak evlenen fakat zamanla evlilikleri sarsıntıya uğrayan yirmili yaşlarda bir çifti anlatıyor.Genç kız çok sevdiği eşi tarafından sevgisizliğe ve ilgisizliğe maruz kalır.Eşinin bu hallerine anlam veremez hatta onu artık sevmediğini düşünür çünkü ikiside birbirini tanımayan aynı evin yabancıları olmuşlardır.Genç kız, içine düştüğü yalnızlık kuyusunda çırpınıp durur.Eşiyle bu durumu konuşmaya çalışır fakat eşi kendini işine o kadar odaklamıştır ki genç kızla aralarına koyduğu uçurumu farketmez.Genç kızın yalnızlığını bastırdığı tek yer kendine ait olan çiçek serasıdır.Bitkilerini asla ihmal etmez ve gününü serasında geçirir.
"Yükledin tüm yalnızlığı omuzlarıma!Bu dört duvar arasında bir başıma yalnız bıraktın beni.Sen hiç gözlerinin bana nasıl bu kadar yabancı baktığını gördün mü?Görsen dayanamazdın zaten çünkü ben sana hiç öyle bakmadım, tüm sevgimle baktım gözünün içine.Benim annem de babam da sendin, senden başkasını aile bilmedim ben!Biliyor musun bence biz iki evli insan değiliz, biz aynı evin yabancılarıyız."
Genç adam tiryakisi olduğu gözlere baktı, ilk günki gibi güzeldi eşinin gözleri.Yaptığı yanlışın farkındaydı.Oysa her şeyi eşini korumak için yapmıştı kendince fakat onu yanında tutamamıştı.Eşi elinde valiziyle evi terk ediyordu.Bu evliliği kurtarabilecek miydi?
|
Haşhaşlı Revani -Yarı texting-
Elisa&Yunus
...
"Evvelimde ahiretimde sen olur musun?"
...
Başlangıç:12.07.2024
|
Pi̇raye
-ASKERİ VE POLİTİK KURGU-
Dışişleri Bakanının kızı olan Piraye Soylu, taktığı örtüden dolayı Meclisten ve Cemiyetten babası tarafından gizlenmekte, sır gibi saklanmaktadır.
Ancak bir gün kurallar yıkılır, sessizlik bölünür ve Piraye, Mecliste büyük bir skandala sebep olur; politikacıların bilmemesi gereken bir gizliliği ihlal ederek, deşifre eder.
Piraye henüz kapalı kapılar ardındaki tutsaklığını aşamamışken, zulmün prangaları bileklerine mühürlenir; babası tarafından Amerika`nın çölde ve hukukun gözden çıkardığı bir cezaevine sürgün edilir.
1997 yıllarında geçen bu olay; Bakan`ın yabancı uyruklu koruması olan Burrows Andersonun Mecliste gözlerini unutamadığı peçeli Piraye`nin peşine düşmesiyle, tarih en karanlık haliyle yeniden tekerrür etmeye başlar.
Telif hakları saklıdır! En ufak bir çalıntıda gerekli, hukuki işlemler başlatılıcaktır!
|
Vav
Gazel, babasının ölümünün tek sorumlusu olarak avukatları olan Zeyd Hazar`ı görür ve ondan nefret eder. Lakin kimse Gazel gibi düşünmüyordur.
Zeyd Hazar, başarılı bir avukattır ve en büyük isteği içinde bulunduğu düzeni kuran insanların gerçek adalet ile yargılanmasıdır. Bunun için ise elinden geleni yapmaktadır.
Hanif Şems`in ölümünden sonra bıraktığı vasiyetnamesini avukatı olarak Zeyd ailesine iletir. İçinde yazılanlar arasında ise bir isteği vardır; Gazel, Zeyd ile evlenecektir. Bir şekilde ikisi de bu evliliği kabul eder. Yalnız Gazel`in bir şartı vardır; Zeyd`e gerçekten güvenene dek yüzünü ona göstermeyecektir.
|
Mim
Sıradan bir hayatı olan Feza, üniversitede öğrencisidir aynı zamanda bir hastanede de danışman olarak çalışmaktadır. Tek gayesi kendisinden beklenildiği gibi bir an önce okulunu bitirip abisinin yanına yurtdışına yerleşmektir. Ama staj yaptığı doktorun hasta kayıtlarının ifşa edilmesi ile suçlanır ve okuldan uzaklaştırma cezası alır. Bu bir yıllık kayıp planlarını ertelemesine neden olur. Bir de üstüne okuldan bir arkadaşının hastane masraflarını ödemesi gereken bir fatura ortaya çıkmıştır ve paraya ihtiyacı vardır.
Karanlık bir dünyada yetişmiş olan Talha Bahremoğlu, sıradan bir insan değildir ama mafya da değildir. Hayatta önem verdiği tek şey diyaliz hastası olan kız kardeşi Leyla`dır. Leyla`nın mutluluğu ve güvenliği için elinden gelen her şeyi yapmaktadır.
Bir gün Leyla, diyaliz için gittiği hastanede Feza`nın kaybettiği defterini bulur. İçinde, Leyla`nın solmakta olan kalbine ışık tutan satırlar yazmaktadır. Böylece Leyla, Talha`dan defterin sahibini bulmasını ister. Talha, Feza`yı bulur ve onu Leyla`nın yanında tutmak için elinden gelen her şeyi yapar.
|
Nun
Hare, muhafazakâr biridir, anne ve babasının ölümünden sonra intikam arzusu içinde ki amcasının yanında kalmaktadır ve kendisine miras kalan mal varlığından dolayı öldürülmesi için verildiği yerde adım adım ölüme gittiğini düşünmektedir. Sonunda o an gelirde... Ölüme giderken, gözlerinin safir mavisi dışında, görmediği, tanımadığı bir cellada ölüm emri ile teslim edilir lakin bu emir yerine gelmez. Kader işlemeye devam eder ve böylece yolu bir başka yol ile kesişir.
Berzah, babasını öldüren adamdan intikam almak için bir plan kurar, planını uygulamaya başkalarının canını yaksa dahi devam eder. Bu yoldan dönmemeye de oldukça kararlıdır. Lakin hesaba katmadığı bir şey vardır ki o da; kardeşini kurtarmak için gittiği eski bir düşmanının evinde karşılaştığı kadına karşı tüm bildiğini tersyüz eden içinde beliren tuhaf duygudur. Ki o da aşktır. Berzah bu kadının bir şekilde hayatını kurtarır ve orada kader hayatına bir kördüğüm atar.
Hare, ölüme giderken ölümün rengine Berzah`ın gözlerini gördüğünde karar verir. Öldüm sanmıştır lakin ölmek için önce bir imtihana tabi tutulması ardından da bir lütfa layık olması gerekmektedir.
|
Ezheran
Ahir Zamanda Masallar 1
. . .
Adar`ın kusursuz saydığı hayatı vücudunda tedavisi mümkün olmayan yaralar çıkınca tepe taklak olur. Sahip olduğu ne varsa yavaş yavaş kaybeder. En sonunda ise her şeyi geride bırakarak gözden ırak ıssız bir yerde yaşamaya mecbur kalır ve umutsuzca günlerini geçirmeye başlar.
Sakin hayatı bir gün yolunu kaybeden yabancı bir adamın arazisine girmesi ile son bulur. Yabancı izinsiz girdiği o evde oldukça iyi karşılanır lakin oradan ayrılırken bahçede ki ilginç güller dikkatini çeker ve kızına götürmek için içlerinde ki en güzel gülü koparır. Koparılan gülün elinde birden solup gitmesi ile adam bir hata yaptığını fark eder ve bu hatanın karşılığı olarak ev sahibi ondan bir ay yanında çalışmasını ister. Bir şekilde bu bir aylık bedel için yaşlı adamın yerine güzel kızı gelir.
. . .
2021
|
Bir Süreyya Masalı
Bir Osmanlı Masalı..
Halk arasından bir kıza sevdalanan Allah korkulu bir gencin mektupları...
Yine Allah korkusuyla o genci reddedip duran genç bir kızın hiddetli cevapları
|
Arş
ARŞ romanının iki ana konusu vardır bunlardan birincisi;
Tamamen birbirleriyle zıt dünya görüşlerine sahip olan bir grup genç dünyayı değiştirmek niyetiyle bir örgüt kurarlar,kurdukları örgüt zamanla iyi yerlere geldiğinde ise yolları ülkenin en tehlikeli iki ismiyle kesişecektir.
İkincisi ise; Distopik bir dünyada geçen felsefi bir aşk hikayesini konu alır.
|
ABİS
Bakışlarıyla bile üşüten bir adamken nasıl olurda kalbindeki bu sevda onu yakabilirdi?
|
HİRA
Hani şarkıda diyor ya "Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe" diye.
Aynen öyle aslında.
Ben bir yapraktım evvelden.Solmaya mahkum bırakılmış, ezilmiş, kırılmış bir yaprak.
Birgün yeşereceğini umut eden, birgün bir şeylerin değişeceğini düşünen...
Sonra ne mi oldu?
Yeşermeye başladım yavaş yavaş. Zor oldu, çok şeyler yaşadım ama oldu işte.
Hayır tabikide size kendi hikayemi anlatacak değilim.
Dedim ya ben sadece dökülüp kurumaya mahkum bırakılmış olan bir yaprağım.
Öyle afilli bir hikayem yok benim 😌
"Ve düşerken ağaçtan yavaş yavaş bunun bir son olmadığını biliyordu aslında...."
Ey nefsim! Seni bilmezdim ben önceleri.
Ne yapsam iyi görünürdü gözüme ve kalbim rahatsız olmazdı böyle.
Endişelerim yoktu hiç sen kulağıma fısıldarken sözlerini.
Ama şimdi bildim seni ve yenmene izin vermeyeceğim bu sefer beni....
Çünkü ben O`nu buldum......
|
Görücü Usulü ~Texting~
Kendi halimd3 yasarken Pekize teyzem bana görücü bulmuştur ve benim hayatın değişme hızı;
|
KIZIL MAVİ
"Çiftliğin adı neden Kızıl Mavi?"
"İsmimin hakkını vermeliyim dimi."
...
"Hiç buradan gitmeyi düşündün mü?"
"Hayır."
...
Konuşmaların bazı kısımları Adana yöresine özgü olarak yazılacaktır ve karakterimiz de böyle konuşacak.!!
|
BELİRSİZ KURTULUŞ
Hayat; benim için günler önce tüm sıradanlığı ve olağanlığıyla devam ediyordu, olması gerektiği gibi...
Ufak bir duygunun hayatın rotasını değiştirecek bir güce sahip olacağını tahmin edemezdim, küçücük bir `merak` duygusunun ilerlediğim çizginin dışına çıkaracağını da bilemezdim. Ama atalarımız; `insanın başına ne gelirse meraktan` diye boşuna dememiş.
Yanlış anlamayın öyle meraklı bir insan değilim, hatta merak etmediklerim daha fazladır ama o gece, evet tam o gece merakıma yenik düşmeyip geçip gitseydim belki de şu an çok farklı bir yerde olurdum. Ama asla kadere isyan edip yanlışa düşmek değildi niyetim aksine bazen bunların yaşanması gerektiğine inanıyorum.
Tek an da kalmak zordu benim için, domino etkisi yaratan düşünceler birbirinin üstünden kayarken kalbime hükmedecek olan ilk anlarımı hatırlıyordum.
Koyu mavilerin üstünde parlayan kızıllık ve tüm onlardan sıyrılıp gözlerime ulaşan derin bakışlar... Maviydi. Nasıl fark ettim o kadar kargaşa içinde bilmiyorum ama sanırım o gördüğüm son renk olacaktı.
Ne bedenim ne ruhum bu karışıklığa daha fazla dayanamayarak titrediğinde bir kez daha yalvardım bana tek yardımcı olacak olana...
"Bir Kurtuluş Allah`ım."
...
⚓Her şerde bir hayır vardır. Allah bilir siz bilemezsiniz!
⚓Her şeyden önce dini hassasiyetleri olan ve bu uğurda kendinden ödün vermeden yaşamaya çalışan - ki bu ahir zamanda çok zor- bir genç kızın hikayesi...
Not: Şunu belirtmeliyim ki okuduğunuz kitap, bendeniz acemi bir yazar tarafından yazıldı:) Eğer şans verip okumaya devam ederseniz çok mutlu olurum.
(Çok yakında bölümler yüklenecektir)
|
Sende Sevsen
Din bahane edilerek hayallerine şet vurulmuş bir kız. Ailesi tarafından duyulmayı bekleyen bir kız..
Kızın mensup olduğu tarikatın gelecekteki şeyhi olarak görülen , şimartılarak büyütülmüş , herkes tarafından saygı gören, sert mizaçlı ama geçmişinden yaralı bir adam…
Bu zamana kadar kendisine evliliğin lafını bile açtırmayan Asaf efendi depremde evleri yıkıldığı için kendi tarikat binalarından birine ailesiyle birlikte yerleşen bu genç kızın sesini ailesinden önce duymuş ve ona ilk andan kalbini kaptırmışsa…
Kızın hayallerinin tarikata aykırı oluşu, genç adamın geçmiş travmaları, aralarındaki yaş farkı, bu zamana kadar kimseden iyilik görmeyen kızın şaşkınlığı, onların birlikteliğine karşı olan ve dahi kıskanalar bu hikayeyi nasıl şekillendirir ?
Evlilik için daha küçücük olan bu kız karşısında Asaf ne yapacaktır ? Onu kırmadan,incitmeden,gençliğine yazık etmeden bu durumun içinden, kalbindeki yangından nasıl kurtulacaktır ? Bu kızı tarikatının kötü fikir ve niyetlerinden nasıl koruyacaktır ? En önemlisi kalbindeki ateş dinecek miydi ? İlk kez bencillik etmek isteyen adam ne yapacaktı ?
|
Leyla’da Mecnun Olmak
De ki: " Bizim başımıza ancak, Allah`ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse müminler, yalnız Allah`a güvensinler." Tevbe 51. Ayet
...
"Ne yapmamı bekliyorsun?" diye sordum sonunda bakışlarımı cesaretle ela irislerine değdirdiğimde. "Baksana Özgür bize! Bak, kahrolası kafanı kaldır ve gözünü açıp halimize bir bak!" Sesim benden bağımsız sert çıkarken yüreğim yandı ona bağırdığım için ama durmadım, durduramadım kendimi. "Etrafına bir bak, yaşantına bir bak. Söylesene bana, bugüne kadar kaç kadını hiç çekinmeden öptün? Kaç kadını koynunda ısıttın? Dürüst ol bana ve söyle: Kaç kez kulüplerde elinde alkolle eğlendin, kaç et yemeğinde kuruyan boğazını şarapla ıslattın?" Cümlelerim tek tek yüzüne vurdu.
"Ben senin gözlerine bakarken bile çekiniyorken sen... Sen kaç kadının elini korkmadan tuttun Özgür?..."
|
İstanbul Anıları Saklar
Babası, yazıları yüzünden hapse atılan gazeteci bir kız...
Ailesiyle zıt görüşlere sahip gazete yazarı genç bir adam...
Yolları İzmit`in göbeğinde kesiştiğinde aşk ikisinin de ruhunu ele geçirirse, ne olur?
Zorunlu ayrılıklar, zor kavuşmalar...
Aşk, her zaman imkansızlığı yenebilir mi?
Satuk, ailesi ve toplumun engelleri karşısında, savunduğu davanın yükü altından sağ çıkabilecek mi?
Ve Aydan, onu kabul etmeyen bir ailenin oğlunu, ilk günkü gibi sevebilecek mi?
"Para, şan, şöhret umrumda değil. Birilerinin mazlumların hakkını savunması lazım. Toplum beni kabul görmese de, ailem beni evlatlıktan reddetse de, ben doğru bildiklerimi yazmaktan vazgeçmeyeceğim."
|
Hi̇t (Halk İstihbarat Teşkilatı)
Camide ikindi namazını kılıyorsunuz. Tam namazın farzını kılacakken ansızın tanıdığınız aynı zamanda öğrenciniz olan çocuk sizi caminin avlusunda birisinin beklediğini söylüyor. Avluya çıkınca koyu kahverengi gözlü bir adamla karşılaşıyorsunuz ve size eliyle `sus` işareti yapıp bir köşeye çağırıyor. Ne söylemesini beklersiniz bir yabancıdan? Asker kimliğini gösterip namaz kıldığınız camide bombalar olduğunu ve sizden ona yardım etmenizi istediğini söylemesini beklemezsiniz değil mi? Peki inanır mısınız camide bomba olduğuna? Az önce namaz kıldığınız bir cami hem de... İçeride bir sürü insan,çocuk... Bombanın biraz daha vakti olmasaydı öleceğinizi bilebilir miydiniz?
Bombaların olduğunu bir camidesiniz. Canınız tehlikede.
Peki o camide gördüğünüz adamın daha sonra sizin için her şey olacağını bilebilir miydiniz?
İlk baş camide birbirini görüp daha sonra Halk İstihbarat Teşkilatı`nda operasyondan operasyona koşulurken helal daireyi aşmadan ,dokunmadan, el ele tutuşmadan ,temas etmeden birbirlerini Allah için seven, sevdiğini kendinden bile sakınan, sevdiği için ölümü göze alan Aden Şüheda ve Yavuz Asım`ın hikayesi...
"Sen şafak say ben sensizliği sayayım
Sen düşmana kurşun sık ben sensizliği kurşuna dizeyim
Sen beni düşün ben senin için öleyim."
Aden Şüheda Ulusoy/Yılmazer
Bu ilk kitabım olduğu için biraz klişe bir kitap ve yazım yanlışları olabilir. Kusura bakmayın. Silmek istedim fakat benim için özel bir anlamı olduğu için silmedim.
Kitap düzenleniyor olup devam edecektir. Kitap aynı zamanda Watpadd adlı uygulamada da mevcuttur.
|
0% |