Ailelerinin işleri sebebiyle hayat arkadasi olmak zorunda kalan iki insan.. Emirhan ve Ezlem★

İşte herşey böyle başladı...

Bir yalanla ayrıldılar, yıllar sonra hakikatle sınandılar… Hicran ve Arhan, çocukluklarından beri birbirlerine sevdalı iki gençti. Arhan askere gittiğinde, Hicran ilk kez ondan ayrı kalmanın sancısını yaşamaya başladı. Ancak hasretin yerini çok daha büyük bir acı aldı. İki tarafa da bir ölüm haberi ulaştı. Arhan, Hicran`ın öldüğünü; Hicran ise Arhan’ın şehit düştüğünü sandı. Ama hiçbiri ölmemişti. Bu, kaderin değil, insanların yazdığı bir yalandı. Arhan`ın ailesi, Hicran`a saplantılı şekilde bağlı olan zengin iş insanı Vural’dan korkuyordu. Vural’ın gücü ve takıntısı, Arhan için tehlikeydi. Ve bu tehdidi ortadan kaldırmak için aile, Hicran`ı koruma bahanesiyle Arhan’ı tamamen uzaklaştıracak o büyük yalanı kurdu. Hicran içinse her şey bitmişti. Arhan’sız bir dünya anlamsız, nefessizdi. Ancak ailesinin tek derdi, onu Vural gibi güçlü biriyle evlendirerek ellerini yıkamaktı. Zaman geçti. Acılar kabuk bağladı. Ve beş yıl sonra... Arhan, İstanbul’daki geçmişini arkasında bırakıp memleketi Denizli’ye döner. Ama döndüğünde karşılaştığı manzara, yüreğini paramparça eder: Hicran artık evlidir. Üstelik Vural ile. Ve küçük bir oğulları vardır: Mahir. Birbirine düşman gibi bakan gözlerde hâlâ sevdanın izleri vardır. Hicran Arhan’ı her gün özlemiş, Arhan ise onun adını her nefesinde fısıldamıştır. Ama şimdi yolları, kalpleri kadar karmaşık. Gizli kalmış gerçekler, kirli oyunlar ve bastırılmış duygular gün yüzüne çıktığında; aşk yeniden doğar mı, yoksa nefret her şeyi yakar mı? "Aşkın Nefreti", geçmişle hesaplaşmanın, imkânsızla savaşmanın ve gerçek aşkın kalbe nasıl geri döndüğünün tutkulu hikayesi.

Bir köyün toprak yollarında, imkânsızlıklarla çevrili bir genç kadının sessiz çığlığı... Hayalleri okula devam etmek, başarılı bir kadın olmak ve özgürce yaşamak olan Seren, hayatını saran zincirlerden kurtulmaya çalışırken, çevresindekiler onu başka bir yolculuğa sürüklüyor. Aile sevgisinden yoksun büyümüş, zorla evlendirilmiş, istemediği halde anne olmaya sürüklenmiş kendi hayatını kurma hakkı elinden alınmış bir kadının mücadelesine tanık olacaksınız. Seren’in gözünden, acılarının ve çaresizliğin ortasında bile umut dolu bir mücadeleye şahit olurken, bir kadının hayatta kalma azminin nelere kadir olduğunu anlayacaksınız. Her satırında, yaşadığı dünyadan kaçmaya çalışan Seren’in iç sesi ve güçlü hayalleri, onu bilmediği bir şehirde yeni bir hayat kurmaya zorlayacak. Seren’in hayatta kalma mücadelesi, hayallerini koruma savaşı ve içindeki gücü keşfetme yolculuğu hayatta umut etmekten asla vazgeçmemeyi hatırlatacak.

Öylesine bir sallama numara

Lise zamanı sevdiği çocuğa gizlice yazan kız ve zamanla gelişenler. Bir lise kurgusu dur. Mizah ve bad boyluk içerir. Küfür, nude vb. Olabilir dikkate alıp okuyun.

Güneş`ten ışık alan Ay ışığı neden bu kadar aydındı? Bir kelebeğin ömrünü yaşamış gibi hissediyordu Liya, Albert o ömrü çiçeklerle süslemeye çalıştı ama çiçekler soldu. Güneş ışığı daha çok verdi Ay`a ve ışık sizce Ay`a yetecek mi? "Sönmeye sahip Ay ışığıyız."

Ukrayna` ya göreve giden tim... Savaş sonrasını incelemek, halka yardım için gönderilen Rast timi... Üsteğmen asker, savaşta kimsesiz kalmış küçük kadını, saklandığı yıkık harabeden söker alır... Dünyanın yeni nesil hastalığıydı, yalnızlık. Kalabalık gözüken topluluklar bile yapayalnız. Yalnız o, o adam şifayı fena halde kapmış. İki hasta insan, birbirlerine şifa olabilecekler mi? "Siyah kediler uğursuzluk getirir" derler ya, o benim siyah kedim. Tüm şansım ve uğurumla... -ASKERİ KURGU- Bu kitaptaki olaylar, kişiler tamamen hayal ürünüdür, gerçekle bir bağlantısı yoktur. Kitap kapağını tasarlayan Sevgili: bataklikyakamozu` na teşekkürlerimi sunuyorum.

"Bu kadar işte, hepsi bu." Annem cümleye girdi o kadar az konuşuyordu ki, sesini duymak bir mucizeydi. O konuştuğunda sesini zihnime bir çivi ve çekiçle asmak istiyordum. Bir daha ne zaman duyulacağı belli değildi çünkü. "Kızım sen neden böyle yapıyorsun? Bugüne kadar neyini eksik ettik? Ne istediysen almadık mı?" Duyduğum, duyduğun nice cümle... "Biraz sevin..." sesim öyle kısıktı, bir ben duymuştum. Sesimi karşıya, anneme aktaramadım, babama aktaramadım. Bir ben duydum, hep. Lise üçüncü sınıfa başlayan Mehir, hayatının her zamanki gibi sıradan geçeceğinin kanaatindeydi. Ancak zengin ailesi ve sosyeteyle mücadelesi yaşıyla beraber büyümüştü. Şimdi de başında bu bela vardı. Hacker... Onun kim olduğunu bulabilecek miydi? -LİSE KURGUSU- Kitap kapağını tasarlayan Sevgili: bataklikyakamozu` na teşekkürlerimi sunuyorum.

Babasını eyüboğlularından birisi öldürdüğü için polis olup onlardan intikam almak isteyen Barbaros Şahin. Hiçbir şeyden haberi olmayan avukat Lara Eyüboğlu. Barbaros intikam planını oluşturmuştu. Lara`yı kendine aşık edip sonrada onu yüzüstü bırakıp yaşarken ölmesini seyredecekti. ya işler tersine dönerse ? Barbaros ve Lara birbirlerine aşık olurlarsa ? Çok yakında sizlerle...

Işıl, Eda, İrem, Bilge, Kuzey, Yiğit, Batıcan ve Güney ; onlar 8 arkadaştı. Okulun ilk günü şerefine parti vermişlerdi.Ama aslında hayatlarının en kötü hatasını yapmışlardı.Aralarından biri seri katildi ve bunu o gün öğrenmişlerdi.Katilin izindeye hoşgeldiniz…

Seri katil ve aynı zamanda Mühendis olan bu kızın yollar sonra ortaya çıkan ailesiyle imtihanı. Abileri fazla ve ünlü iş adamları oldukları için tanınmış kişi olacaktı. Asıl soru Hazel’i koruyacakmıydılar..?

ben senle yaşıyorum

dESTEKLERİNİZİ BEKLERİM...

"Bize hoşça kal değil kendine iyi bak demek düşer..."

Özün,Saate bakıyoruz. 00.06 olduğunu öğreniyoruz ve telefonumuzu elimize alıyoruz. Sonraki şarkının Mustafa Sandal- Pazara Kadar olduğunu öğreniyor ve WhatsApp’a giriyoruz.Siz: Nasılsın?

Babasının zoru ile bir adam ile evlenen Duygu`nun hikayesi. KİTAP TAMAMEN BANA AİTTİR HİÇBİR ŞEKİLDE KOPYLANAMAZ!

İnleyerek Ayağa kalktım zombilerin beni görmeleri ile gülümsedim. "Aras kaç!" Acıyan dizime rağmen koşmaya başladım. Arkamda koşan Aras bana karşı bağırarak isayan etti. "Arya seni duvara gömeceğim!" Hiç umursamadan arkamızda ki bize doğru koşan yüzlerce yüzleri kan olan zombilere baktım. Geri önüme dönerek nefes nefese konuştum. "Şimdi kurtuluş yolu bul! Sonra beni duvara gömersin-" Laf daha ağzımdayken Aras`ın kıkırdamasını duymam bir oldu "Ben lafı ikiletmem" Yine utanç beni sararak dizim de ki ağrıyı unutmuştum. "Allah belanı versin Aras!" Koşmaya devam ederek utancımı yenmeye çalıştım. Yan tarafımda gelen sesle kafamı çevirdim. Yanımda aynı hızla koşuyordu buz mavisi gözleri kısılmış bana bakıyordu. "Seni vermiş ya bana arya" Elimde sıcacak elini hisederek koşmaya devam ettik. "Gıcık!" Ben bağırıp koşarken o ise beni arkasında çekiştirmeye devam ediyordu. Koşarken arkamızdan gelen pis gürültülü zombilere bir bakış attım. İğrenç, kan kaplı yüzleri ve bağırışları iğrenmeme yeterdi.

Angel, ve onun arkadaş grubu okudukları okulda cinayet olayları yaşarlar. Fakat bu Katil yabancıları değil, Angel ve arkadaş grubunu hedef almıştır. Bu katilden kaçabilecekler mi? Kurtulabilecekler mi?

Yazar:Melisa Öztürk Eski Mısır’da geçen bir hikâye

Ada 30`lu yaşlarına yaklaşan ancak hayatının tadını hala anlayamayan tarih öğrencisi genç bir kadındır. En yakın arkadaşı Leyla`nın kaybolması hayatının çöküşünün başlangıcı olur. Evine gelen bir kasetçalar ile zaman yolculuğu yapar ve hayatı sonsuza dek değişir. Ancak bilmediği çok şey vardır. Özellikle de yaşanmışlıklar konusunda.

Her aşkın da kendi kaderi vardır kimi doğar, büyür, ölür; kimi sevdaya dönüşür...

Yıllar önce ilkokul ve ortaokulu beraber okumuş. İki tane gencimiz var. Lema çocuğa deliler gibi aşıktı O zamanlar. Aradan yıllar geçti. Üniversite üçüncü sınıf olan kız bir gün arkadaşları ile otururken Lema`nın sevgilisi ile yatan Nil. Yıllar önce aşık olduğu çocuk ile konuşuyordur. Bunu gören Lema intikam için onu Aras`a rezil etmek ister.

Eski bir aşkın yeniden alevlenişi Murat ve Mine, yıllar önce birbirlerine aşkla bağlanmış, ancak bir gün hayatın acımasız koşulları onları ayırmıştır, Mine hamileyken, Murat, istemediği halde, onu terk etmek zorunda kalır, Aradan yıllar geçer ve hayat farklı yollara sürükler onları, Ancak kader, onları yine bir araya getirir, bu sefer, iki eski sevgili, yıllar sonra bir psikiyatri kliniğinde karşılaşır Zaman, acılarını silmeye yetmemiştir, Murat ve Mine, birbirlerinin hayatlarına yeniden dokunurken, geçmişin acıları ve kırık kalpleriyle yüzleşmek zorunda kalacaklardır, Birbirlerine anlatacakları o kadar çok şey vardır ki... Ancak bu kez sadece aşkı değil, affı da keşfetmek zorundadırlar.

Bir kızın babasının işini üstlenmesi sonucunda bizi neler bekliyor ...