Gizemli bir telefon onu bekliyor........... -Kimi? Nasıl gizemli bir telefon? -Bu telefon yolculuk telefonu. -Ne? ............................................................................. Şanslı bir kız yada biri onun iyiliğini düşünüyor............ Bu telefon o kızın gizem dolu hediyesi. Tam bir hafta sonra başlıyor yolculuk. Bir hafta sonra...... - Nasıl? Ne? Neresi? .......................................... - Hey! Sen kimsin?

Ben bir kibritim sizi yaka bilmem için önce kendimi yakmam gerekiyor.

-KİTAP KENDİ YAŞANTINIZDAN İZLER TAŞIR, OKURSANIZ- Ruhlarımız ezelden beri tanışıktı. Her ruhun enerjisi, frekansı bir kodu vardı. Alem alem içinde, dünya bütün bu alemlerin içinde biri. "Zihin, dipsiz bir okyanus" derdi Atlas. Onunla bu okyanusa dalıp gitmeyi ne çok özlemiştim. Atlas... Dünüm, bugünüm, yarınım. Yolum, yönüm, yoldaşım. Atlas... Aklım, fikrim, zihnim, ebedim. Alemim, Girdabım, teorim. Atlas. Zihnimdeki Okyanusum. Bir Sulbes Efsanesi...

Yaşadığı küçük ve muhafazakar yere aykırı düşen İnci, geceleri Medea olarak sokaklarda serserilik yapmaktadır. Bunları yapanın tek kendi olduğunu düşünse de bir gece uzaktan gördüğü bir yabancı ona tek olmadığını fark ettirir.

İskambil kağıtları hep yalan söylerdi. Tıpkı onun gibi. Bense fallara hiç inanmamıştım ama ona inandım.

Alp Atlas DEMİR, Ahmet DEMİR`in oğludur. Aras DEMİR bir padişahtır, Asena KILIÇ ise halk içerisinde normal bir insandır. Ailevi sorunları yüzünden sürekli olarak şiddet görmüştür. Babası onun padişah için çalışmasını ister, çünkü oradan gelen tüm altınlar fazla olacağı için daha çok içecektir. Fakat Asena, kılıçları çok seviyor onlarla ilgileniyordu babası Halil KILIÇ`tan gizli kılıç kurslarına gidiyordur. Halil, Asena`nın çalışmaya gittiğini sanıyor ve içki içmek için evden eşi Ahsen KILIÇ ile çıkıyor. Asena, kılıç kursundan sonra ormana gidip birkaç mantar ve meyve toplayıp satmak için çarşıya iner ve başarıyla satardı. Oradan kazandığı altınlar ile eve gidince babası alırdı ve sonraki gün sabaha kadar içerdi.

Anne ile babasını gizemli bir şekilde kaybeden Zehra, ablası ile büyümüştür. Bu gizemi çözmeye çalışırken hayatına bir yabancı girmiştir. Fakat o kişi bir yabancı olarak kalamayacaktır.

Bu hikaye gizem içerir. Bir gün normal bir kızın anahtarı görmesi ile başlar. Lidya arkadaşları Almila ve Buse yardım edecektir.

Dedemin adadaki gizemi

‼️Dikkat bu kitap‼️ iki farklı evrende sıkışmış bir kız krallıktaki ailelerin bir çocuğunu kendi seçimlerini yapması için dünyaya gönderen bir evren kuralı gönderilen çocukların tutulduğu yurtlar dışlanan kız çocukluk aşkı bir erkek, aynı zamanda diğer evrenimizdeki kralın yaverii Çocuklar bu yurttan ailelerini görmek için evren değiştirme Ve her çocuğu bekleyen dünyada kalmamı yoksa doğer evrendeki asıl evlerinde yani krallıkta yaşamamı Alisa için krallikta kalırsa prenses olmak da var tabikii biz bu kitapta Alisanın seçimini okuyacağız yanii 💖💖

Yaşamaktaki asıl hedef neydi tam olarak ? Başarı Güç Özgürlük Yoksa sadece hayatta kalmaya çalışmak mı ? Bütün amacı kendisini hayatta tutmaya çalışan bir kızın yaşama çabasıydı bu. Kendisini kral zannedenlerin aslında sadece bir piyon olduğu bir hayat.

Hayatın normal aktığı zamanlar, her sabah, yürüyüş ile başlar, nefes egzersizleriyle kendini geliştirir ve abisi gibi savunma sporlarıyla ilgilenir. Sakin duran doğa ana ile bütünleşmiş, abisi gibi, yalnızlığı kendine ana bileşim haline getirmiş biri, kendini hiç beklenmediği bir benliğin içinde bulur ve olaylar gelişmeye başlar.

Gizemli Bir kadına, Sessiz bir yazardan tek hediye olarak kalacak olan bir kitap. belki okuyarak benim yaptığım hataları yapmazsınız bu yüzden Kerim Tunçay ile beraber sizlerle.

Ailesinin ölümünden sonra, bir çocuğun omuzlarına yüklenen taç, artık yalnızca bir hatıra haline gelmişti. Acının ve kaybın arasında, karanlık bir büyüyle zamanı bükmeyi öğrenen Elara, krallığının son umut ışığıydı. Ancak büyü, beklediğinden çok daha ağır bir bedel gerektiriyordu. Bir anda, geçmişiyle birlikte ruhu da kaybolmuştu. Elara, üç yaşında bir çocuğa dönüşerek hafızasız, geçmişi silinmiş bir hayatla uyanmıştı. Ama yeni adı Seren, ona sadece kaybolmuş bir kimliği değil, yeniden başlaması gereken bir hayatı da getirmişti. Seren’in dünyasında hiçbir şey aynı değildi. Kimse onu tanımazdı. Her şey yeni, her şey yabancıydı. Ancak zamanın kıyısında, geçmişin parçaları geri dönmeye başladığında, Seren, kırık bir taçla dolup taşan gücünü keşfetmeye başladı. Zamanı değiştirmek mümkün müydü? Gerçekten kimse geri dönüşü olmayan bir yolda, geçmişinden kaçabilir miydi? Seren, bu tehlikeli yolculuğa çıktığında, kırık bir taçla değil, kırık bir ruhla karşılaşacaktı.

Yıllarca her anınızı yazdığınız numara biranda size geri dönüş yaparsa ne mi olur