Yeni Üyelik
[ sırlar ] - Etiketin'de Kitap Listesi
Sadece Bir Kez
Eflaloğulları holdingine yeni bir muhasebe müdürü atanmıştır. Holdingin son zamanlarda parasal yönden sıkıştığı neredeyse bütün rakipleri tarafından bilinmektedir. Yeni gelen müdür açığı araştırırken içeriden bazı çalışanlar bunun olmasını istememektedir. Yeni atanan güzeller güzeli müdürümüz Alev Dinçer holdingde bazı arkadaşlar edinir. Alevin başarısını kıskanan bu iki arkadaş onu önlemek için bir çember örmüştür. Alev rastgele gittiği bir barda holdingin sahibinin oğlu ile tek gecelik bir ilişki yaşayacağından haberdar değildir.
2s önce
  Yazar@zifirigece
VİP ODALAR *Noir*
Her biri çok farklı yaşam koşullarına ve karaktere sahip 8 farklı insan , kendilerini ansızın yüzlerce olası bir oda ile donatılmış bu labirent içinde bularak uyanırlar. Biri matematik öğretmeni biri yazılım mühendisi biri doktor biri inşaat mühendisi briri psikiyatrist iki öğrencimiz ve dehasının farkında olmayan asıl kızım. 8 farklı odaya mahkum bu 8 kişi canlarını kurtarmak için ve 8. Odaya ulaşıncaya kadar canla kanla ellerinden geleni yapmalılar. Gerilim ve tavan hat safhada olacak bu yarışmada kimler kalacak kimler gidecek.
Siyah tahta-Gizem 1.
Baba miras kalan resim tahtası Derenin hayatını full değiştirecek bir özelliğe sahipti. Tahta ne çizerse çizsin gerçek hayatada karşına çıkıyordu. Ama bu tahtanın beşinde bir mafya vardı. Bide o tahtanın ve bütün sırları bilen bir adam
10s önce
  Yazar@ceydarabia
ALTIN KAFES
"Bana geri geleceğini nerden bileceğim? Bilemem. Gidemezsin hiç bir yere." Cümlelerini gözlerinden akan iki damla yaş mühürledi. Sonra üç damla. Sonra beş. "Ben hep geri gelirim. Zorundayım." "Ama mecbur olmasan gelmeyeceksin işte." diye bağırdı nefesi yettiği kadar. "Gözlerinde görüyorum bunu. Yaşamak istemiyorsun ki sen, senin derdin yaşatabilmekle." Ne kadar da doğruydu. Ne kadar da senelerimin özetiydi. İçimde kaynar bir yanardağ vardı ve patlamamak için direniyordu. Üstelik doğasında patlamak varken. İçimde kopan fırtınaları gözlerimden okurken aramızdaki mesafeleri aştı. Göz göze, dudak dudağa, nefes nefeseydik. Ama birbirini her şeye rağmen seven o iki insandan oldukça uzaktık. "Eğer bana geri gelemezsen bu şehri bundan sorumlu herkesin başına yıkarım. " Burnunu saçlarıma dayadı ve derin bir nefes çekti içine. " Eğer bu kokuyu bir daha soluyamazsam bundan sorumlu herkesi yerin yedi kat altında olsa yine çıkarır mezara koyarım." Geriye çekildi ve gözlerini dudaklarıma kilitledi. "Eğer," dedi sustu ama ben anladım. Devam ettirecek cesareti yoktu ama benim onu anlayacağımı biliyordu. Benim onu aldığı nefesten bile tanıyacağımı da zaten hep bilmiyor muydu? "Şimdi bunları bilirken, git bakalım gidebiliyorsan." Ve gözleri alev alev benimkileri yakarken, ruhlarımız arasındaki mesafeyi ilk kez hiçe saydı. Cümlelerini sessiz bir anlaşmanın maddeleri yerine koydu ve anlaşmayı hem en beklediğim hem de en beklemediğim şekilde mühürledi. Dudaklarıyla.
20s önce
  Yazar@authbal
Mafya ve Sırlar 18+
Doktar elzem sevgilisini atığı konuma gider ve sevgilisi başka bir kadına evlenme teklifiy yaptığını görü ve evelceği kadını nasıl bir aşalık bir adam olduğunu ...
2g önce
  Yazar@kar_delen
GÜNEÇ
Annelik; bu hayatta bir kadının başına gelebilecek en güzel fakat aynı zamanda en korkutucu his. İçinde kendi kanınla, canınla besleyip büyüttüğün minik bir canlıyı taşımak bir mucize olabilir. Ancak o küçük melek için iyi bir gelecek sunamayacak veyahut onu bile bile kendi zevklerin ya da bencilliğin için bir karanlığa mahkûm edecekseniz, doğurmamanın daha doğru olacağını bilmeniz gerekliydi. Lale bunu yapmamıştı... Sadece anne olmak istiyordu, verdiği kararın arkasında nasıl bir yıkım yaratacağından, en kıymetlilerinin o enkazda kalacağından habersizdi. Her doğum gününe annesinin mezarı başında giren Güneş, hayatını kurtardığı yabancı ile birlikte hayatıda yeni bir döneme girecekti. Kendi sırlarının ağırlığını taşımakta bile zorlanırken kendinden saklananların ağırlığıyla yüzleşmeye hazır mıydı? BU KİTAPTA YER ALAN KİŞİ VE KURUMLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA OLAN HERHANGİ BİR BENZERLİK TAMAMEN TESADÜFDÜR.
2g önce
  Yazar@b_anemoia
Li̇mon Kokusu
Herşey çocukluğumda tanıştığım bir askerle başladı. Sonrasında o askerin kalbi sayesinde hayatıma tutundum. Onun kalbini bedenimde yaşatırken onun kalbinin içinde bana bıraktığı şeyleride yaşatmaya çalışıyorum. Peki başarabilecek miyim? Başarırsam sonuçlarına katlanabilecek miyim? Peki babamın yaralı bulduğu asker, geçmişimi kaldırabilecek mi? Kuzgun`un kalbini taşıdığımı öğrendiğinde gerçekler bana ağır geldiği gibi ona da ağır gelirse sonumuz ne olacak? Hayatımızdaki sırların bizi bu kadar bir birimize ittiğini öğrendiğimizde bunun altından nasıl kalkacağız?
3g önce
  Yazar@zezeizim
İhanetler Müzikali (YR serisi)
(+18) Özel Karay Müzik Koleji’nde resitalden önce bırakılan resitalden sonrakiyle aynı olmayacak. Herkes yalana bulaşacak. Yalanlar resitali kanla başladı; yalanla son bulacak. Sanat Karay herkesin korktuğu, okulun istenmeyen kızıyken katılımın zorunlu olduğu piyano resitalinde kaderinin notalarını yalanların çaldığından habersizdi. Piyanonun tuşlarından akan yalan onunda parmaklarına bulaşmıştı. Artık gerçeği bulmaktan başka çaresi yok. Tabii onunda… Onun adı Devrim. Devrim Dinçer Demiralp. Yalanlar resitalinin baş şüphelisiyken, deliller onun aleyhine işlerken yanında bir tek o vardı. Sanat. Yalanlar resitali onları bir araya getirdi. Etraflarını saran engeller, karanlık sırlar ve ihanetlere rağmen gerçeği bulabilecekler mi? Üzerlerine bulaşan yalandan kurtulabilecekler mi? Bu hikayenin adı Yalanlar Resitali. Bu hikaye yalan söyleyen aptalların değil; yalanlar resitalinin kurbanlarının hikayesi.
3g önce
  Yazar@sevvnuraydn
Deniz
Deniz gizli olanı yutar derler hep; tüm sırları içinde tutar, dalgalarıyla korur. Peki bu sırlar artık gün yüzüne çıkmak istiyorsa ? O zaman denizin yapabileceği bir şey yoktur; tüm sırları karaya püskürtür. Denizin`in pek de sakin olmayan hayatında geçmişten gelen sırları karaya çıkmak üzereydi. Gerçeğe ulaşmak veya sırlar denizinin ortasında kalmak ? İşte bu onun seçimi.
4g önce
  Yazar@allyy05
Geçmişin fısıltıları
Yaralı bir yüreğin en derin izleri aşkın dokunuşuyla iyileşir...
1h önce
  Yazar@aysenasyorubas
Siyaha Sürgün
Sevgi ölümün bekçisi miydi sahiden? Aşkın tohumları her zaman iyiliğin topraklarına mı ekilirdi yoksa kötülüğün topraklarına ekildiğinde herşeyi silip atarmıydı tek bir kalemde... Kötülüğe körü körüne inanılan bu dünyada aşka yer varmıydı ... Böylesine saf bir duygunun adını kirletebilir miydiniz sonunuz olduğunu bildiğiniz halde? Ben aşkı hissetmedim , ben aşkı onun gözlerinde gördüm ilk defa... Ben aşkı kalbimden değil ,bir çift okyanus bakışlardan öğrendim... Ama imkansızdı... Ben bir katildim . O benim yanıma yakışmayacak kadar masum. Ben vazgeçilendim. O vazgeçilemeyen. Ben hep o aşkı kirletendim. O ise bu aşkı yaşatacak olan topraktı. . . . Biz imkansızın imkan bulmuş hâli gibiydik
1h önce
  Yazar@segnozodiacale
KAĞIT ŞATO VE YALANCILAR
"İçindeki gücün saf olduğunu mu sanıyorsun? Hayır, bir gün benim gibi olacaksın. Seni yutmaya başlayacak ve kaçamayacaksın. Dengelenmen için bana ihtiyacın var, benim de sana." "Aşk geçici bir hevestir. Önemli olan güçlü olup tahta çıkmaktır." Karanlıklar Tanrısı ve Güneş Tanrıçası...İkisi bir araya geldiğinde felakete mi yol açacaklardı yoksa barışa mı? İçlerindeki saklı duygular patlak verdiği zaman gelecek değişecek miydi?
1h önce
  Yazar@fundaalinda
MÜREKKEP
‘kafamda bağırıp çağıran bir yabancının sesi bir süre sonra o da ölecek!’
Güzellik kraliçesi cinayetleri
Belki bu teklifi ben kabul etseydim bu gün hayatta olmayacaktım. Belki Lunaya izin vermeseydim bu gün hala tren istasyonunda mendil ağaç süsleri ve şeker satıp akşam tok bir karınla uyumayı hala hayel ediyor olurdum Ama ben o hayata mahkum kalamazdım kendimi geliştirmem ve insanlara adalet ve huzur dağıtmam gerektiğini 19 yaşımda fark ettim EN AZINDA LUNAYI ÖLDÜREN ÖNCEDEN DE TECAV*Z EDENİ BU DÜNYADAN YOK ETMEM GEREKTİĞİNİ MEZARINDA İLK AĞLADIĞIM GECE FARK ETTİM Yorumlarınızı daima bekleriz Iyi okumalar dilerim NOT =(+12)İÇİNDİN
3h önce
  Yazar@beyaz__leopar
GİZ - Hemsâye...
Benliğinde iki ruh barındıran öfkesini kendine zırh edinmiş şehit asker kızı Firuze`nin hayatı geçmişinin peşinden gittiği gün değişir. Okyanus mavisi bir çift göz doğru bildiği her şeyi tepetaklak ederken, ihanet hissi onun için hiç bu kadar can yakıcı olmamıştı... Hayat ile ilgili farklı planları olan biriydi Yiğit Ali. Kader onu abisinin izinden sürüklediğinde artık tek bir şey için yaşıyordu. Gözlerini dünyaya açtığı kara parçası yani vatanı için. Komutanının verdiği görev sonrası kurduğu planda en çok canı yanan o olacaktı lakin nefret ve aşk arasında kalan benliği için tek çıkar yol vardı; "Kalbinin sesini sustur. Nefretini ikinci bir zırh gibi bedenine kuşan. Sen askersin, bir vatan haini için atan o kalbi gerekirse sök at.." Fakat kader kırmızı iplerini çoktan onların parmaklarına dolamıştı ve Gölge ile Aldacı`nın yolu nereye giderse gitsinler hep kesişecekti...
3h önce
  Yazar@anita_86h
Dağ Evindeki Mezarlık
Mezarlık olması için önce insanların ölmesi lazımdı. Sırlar Gerçekler Acı sonuçlar Hepsi ve daha fazlası bu kitapta...
3h önce
  Yazar@_doraa
Luna Adası 2 Sırlar
Adadaki gizemin kökenine inen bir yolculukla devam edecek olan bu kitapta derinlere gömülmüş sırlar gün yüzüne çıkacak. Adada tam bir sessizlik hakimdir sanki yaklaşan felaketi hissediyorlar gibi çocuklar bile suspus olmuştur. Aslı`nın öldüğü haberi ailesine kadar giderken bu durumdan hoşnut olan Esin onun tam anlamıyla öldüğünden emin olmak için bir planını devreye sokacaktır. Nefes nefese bir macera ve tehlikelerle çepeçevre kuşatılmış bu adada işler çığırından çıkarken akıllardaki tek soru: Aslı öldü mü?
4h önce
  Yazar@albayrakirem
İki farklı yaşam
Onlar birbirinden nefret eden iki gençti . Uzun bir geçmişleri vardı. Birbirini seven iki kişi bir başkasının planlarının kurbanı oldular. Onlar ayrılınca iki grup birbirinden tamamen koptu. Birisi kendisini yıllarca o günün nefreti ile büyütürken, birisi o gün intikamını almak için kendisini dünyadan tamamen soyutlamıştı. Diğer iki cani ise planların gerçekleştirmenin mutluluğu içindekiler. Ama hiçbir zaman fark etmediler; Mercan ` ın planlarını, günlüklerini, sırlarını, iradesini, sabrını ve içinde her geçen gün daha da harlanan intikam ateşini... Yağız ` ın hayatının kararmasına sadece tek bir gün sebep oldu. Mercan ise her gününü o karanlığın içinde geçirmesine rağmen solmamış bir gül gibiydi. Mercan ` ın planları devreye girdiğinde bütün dengeler değişecek. Fakat önce karşısındaki engeli aşması gerekiyor. "Yeter artık Yağız! Kes artık beni suçlamayı! Gün gelecek bunlar için çok pişman olacaksın!" Yağız şaşkındı. Mercan ona ilk defa bağırmıştı, bu bile artık bir şeylerini değişeceğinin bir habercisiydi. İleri düzey sinir ilaçları artık Mercanı rahatlatmıyor. Yağızın psikolojisi gittikçe bozuluyor.Mercan ` ın ailesine ve Yağız ` ın da aşka olan nefreti her geçen gün artarken bir mucize olacak. Peki bu mucize kime yarayacak?
1a önce
  Yazar@humeyra
Karanlıktan Külleriyle Doğan Gün Işığı
Farklı bir mafya kurgusu mu arıyorsunuz? O halde doğru yerdesiniz! Bence bu hikayeye bir şans vermelisiniz..🤭 " Gün ışığı " Zihnimde anlam veremediğim bazı görüntüler belirdi, sanki bu sesi daha önce de duymuştum fakat bana kim böyle seslenirdi ki ? Tabi ya bu onun sesiydi ! Bana birtek o böyle seslenirdi.. Çocukluğum, geçmişim olan o adam .. Fakat şimdi ise bu karşımdaki yabancı bana böyle sesleniyordu .. Bakışları da bir garipti.. Neden bana böyle sesleniyordu ve neden bana sanki yıllar önce kaybettiği aşkını tekrar bulmuş gibi bakıyordu ? Anlayamıyorumdum ..
1a önce
  Yazar@yagmurayyer
GEÇMİŞİN KÜLLERİ
Hayatta istediğimiz şeçimleri yapamayız. Benim hayatım ise her zaman zorunlulukla geçiyor.
1a önce
  Yazar@kurnazz
KARANLIĞIN ARDINDA
Belki de aynı şehrin kaldırımlarında; birbirimizden habersiz defalarca yan yana yürümüştük ... Kalplerimiz umutsuzlukla, zihinlerimiz ise kargaşalarla dolu olduğu için birbirimizi fark edememiştik hiçbir zaman. Ama o gün, yani tanıştığımız gün; Berzah aleminde birbirini kaybetmiş olan ruhlarımız, bir asır sonra buluşmanın ve kavuşmanın ateşiyle yeniden yaratılmıştı sanki. Ve biz bu ateşin küllerinden de öte bir alemde yeniden başlamıştık hayata.
1a önce
  Yazar@_masiva_
Ölümcül Dans
DANS SERİSİ 1.KİTAP Kader ağlarında dizili beş ilmek, beş aile Her ilmeğin altına dokunan ipler, on bir genç çocuk Her biri kaderlerinin ucunda sallanıp duruyor, oradan oraya savruluyor Oradan oraya savrularak yaşama tutunmaya çalışıyorlar. Sahi gerçekten yaşıyorlar mıydı? Yaşıyorlarsa bile onlar için uydurulan mükemmel kılıf içinde gerçeklere kör bir şekilde yaşıyorlar. Buna en çok esir olan tek bir kişi vardı o da Seda Buket Beder. Bir Milli İstihbarat Teşkilatı üyesi olan babasının ölümüyle Seda`nın hayatı altüst olur. Annesi ve abisiyle birlikte yeni hayatlarını inşa etmeye başlarlar. Ve Seda çocukluk hayali olan dansa tekrardan başlar. Önüne gelen teklifin gerçeğini fark etmeden bu yeniliğe doğru hevesle açılır. Hayatını değiştiren Moonlight Dans Stüdyosu aslında hiçte masum değildir. Beş ailenin çocukları için oluşturduğu kılıf burada da vardır ve tüm kılıflar yok edecek anahtar bu stüdyodadır. Fakat bu anahtar bir kere bulunup gerçeklere giden yol açıldığı zaman dönüşü olmaz. Her sırrın, her yalanın ve her gerçeğin altında daha fazlası vardır. Bu yol bitmek bilmeyen bir yoldur ve labirentten farkı yoktur. Aşkın, aile gerçeklerinin, dostluğun, acının ve de çaresizliğin doruklarında bir hayat... Sizde Seda Buket Beder`e bu zorlu yolculukta eşlik edip gerçekleri birlikte öğrenmek ister misiniz? Cevabınız evetse kemerlerinizi bağlayın çünkü Ölümcül Dans zorlu ve bir o kadar da nefes kesici bir yolculuktan geçiyor.
1a önce
  Yazar@burjon_
HANÇER GİRAY
Hiçbir savaş zor değildir. Savaşlar en kolayıdır. Peki zor olan nedir? Zor olan her daim barıştır. Barış zor olmasaydı, savaşlar olmazdı. Hayaller gerçek olmak ister miydi? Şüpheler hakikate döner miydi? Yalanlar doğruya ulaşır mıydı? Hançer yangın olup esmeden, cehenneme kucak açmadan aklını bulandıran kişi, cenneti, ona gelir miydi? Gelen cennet kapılarını cehennem olan kadına açar mıydı? Hançer başarılı bir veliaht olmak için kendini kanıtlamaya çabalayan bir çocuktu. Hırslı, hazırcevap, azimli ama yüreği yaralı bir çocuk... Kağan olan babasına ve saraya kendi varisliğini kanıtlamak isterken Veliaht töreninde kimsenin farkında olmadığı bir hata yapar ve hayatı tam da o anda tepetaklak olur. Veliaht olma hakkını amca oğlu Berk’e teslim ettiğinde hayatı bir anda sıfırdan başlamak zorunda olacağı bir dizi olaya şahit olur. Geçmişten gelecek olan düşmanları ve bir gecede yaptığı darbeyle tahtı eline alan acımasız amcası yüzünden hem devlet hem de Hançer’in yüreği paramparça oluverir. Hayatında sahip olduğu herkesi küçük yaşta kaybeden bir kız çocuğunun ilerleyen yaşlarda büründüğü acımasız kimliği ve savaşçı kadın olma serüvenine siz de şahit olacaksınız. Unutmayın, bazı aşklar en güçlü olduğunuzu sandığınız anda değil hiçbir şeyinizin olmadığı o anda karşınıza çıkar. Lakin, elinizin tersiyle itmek sizin bileceğiniz iştir.
2a önce
  Yazar@syavus
ADONIS'IN DOLUNAY TILSIMI
Dört farklı ırkın, efendileri. Sonunda kan olacak halk, birisi asla geri dönemeyecek. Hüsran, yanlızlık ve araya sızan soğuk Adonis`i güçlendirecek. Tarih tekerrür edecek, ölüm bu birliğin farkındalığı olacak. O gün dolunayın efendisi, Yıkımın, ölümün canavarı Adonis`in günü olacak. Adonis`in Dolunay Tılsımı
2a önce
  Yazar@_uzeyle
Kızıl Hançerin Çağrısı
Ulu göklerden yükselen ağıt bir yıldırım neticesinde yeryüzüne ulaşmıştı. Gökler ağlamıştı, okyanuslar taşmıştı, topraklar parçalanmıştı. Tartaros bölgesindeki büyük yıkımın ardından hayatta kalan insan sayısı oldukça azken bu insanların peşini bırakmayan sorunlar oldukça fazlaydı. Bunlardan bir tanesi Arden Araz`a ait, annesinden hatıra gelen büyük bir problemdi. Hayatta kalması gerekiyordu ama uğruna kendini bile feda etmesi gereken bir durumla karşı karşıyaydı. "Ben hiçbir şeyden korkmam." diyerek nereye kadar devam edebilecekti? Onu diri tutan nefreti mi olacaktı yoksa intikam hırsı mı?
2a önce
  Yazar@mershyy
ÇIKMAZ SOKAK
Çoçukluğum gözümün önünden film şeriti gibi geçerken elimden hiçbir şey gelmiyordu. Kurtulmak için çığlıklar atarken sesim çıkmıyordu. Yardım etmek için çırpınan benliğim hareket edemiyordu. Sanki bir kilit vardı görmediğim. Bağlanmıştım o sokağa, kilit vurulmuştu çıkış bildiğim kapıya. Duvarlar üzerime üzerime geliyordu. Dostum dediğim herkes bir yol ayrımındaydı, hangi yoldan devam edersem birini kaybedecek gibi hissediyordum.
2a önce
  Yazar@izzetcanduman
Kehanetin Ateşi
Olita`nın sıradan lise hayatı, kuzeni Berto`nun ani gelişi ile sona erer. Ailesinin ölümünün ardındaki karanlık gerçekle yüzleşmek zorunda kalan Olita, kendini özel güçlere sahip gençlerin eğitim gördüğü gizemli Celestia Akademisi`nde bulur. Olita, gücünü keşfetmeye çalışırken bir yandan da peşine düşen düşmanlarla yüzleşmek zorundadır. Kehanetin ve gizemli güçlerin etkisi altındaki bu dünyada Olita kendi kaderini çizebilecek mi, yoksa geçmişin karanlık gölgelerinde kayıp mı olacak?
2a önce
  Yazar@benkatre
Bulutların Ardına Bak
14 Ekim tarihinden sonra hayatı gittikçe bir önceki günden daha kötü olurken, onunla tanışacak ve her şey daha da karmakarışık olacaktı. Biri karanlıksa diğeri aydınlıktı. Biri geceyse diğeri gündüzdü. Her ne kadar birbirine zıt olsalar bile aşk onları bir bütün yapacaktı. Bu onların bütün olma hikayesi. İhanetin yaşandığı, cinayetin işlendiği, düşmanların bir araya geldiği, dostların olduğu ve ortada dönen büyük bir oyun... Hiçbir sır asla sır olarak kalmaz. Hiçbir oyun sona ermeden asla oyun olmaz. Sonuç basit; Kim katil? Kim oyunu kazandı? Ya da kim yenildi? Hepsi su yüzüne çıkacak ama zamanla. Kurgumun kopyalanması veya çalınması durumunda yasal işlemler başlatılacaktır!!!
2a önce
  Yazar@heybelinay
KOR ATEŞİN PARÇALARI | 17 Ocak
Gördüğüm iki çift göze kitlenmem kısa sürmedi. Gri gözleri doğrudan kalbimi hedef alıyor gibi yavaş yavaş kalbimde bir enerji hissediyordum. Canımı yakan şey gözlerinden ziyade başka bir şeydi sanki. Öyle hırsla, öyle nefretle bakıyordu ki. Gözleri bir sıcak okyanus gibiydi, ben içinde yanıyordum. Kaynar bir suda boğulmak değildi, her hücrene, her duyguna kadar cayır cayır yanmaktı. Gözleri bir ölümü anlatıyordu, benim tabutum onun grilerine gömülmüş gibiydi. Kalbimdeki basınç artarken daha fazla dayanamayıp elimi kalbimin üstüne götürdüm. Yüzümü sabit tutmak için uğraştığım savaş sonunda sona ermiş gibiydi. Kalbimde çok büyük bir ağrı vardı. Hayır, bu asla hoşlantı gibi değildi. Ne olduğunu anlamıyordum. Grileri ruhumu ele geçirmek istiyordu; başarısız olmak önce beni, sonra onu alevlendiriyordu. * Eğer ihanet bir simgeye sahip olsaydı, bu kitap gösterildi. Herkesin tek bir ruhu vardır. Bahsedilen tek bir ruh ortadan ikiye parçalanırsa, umutlarınız elinizden kayıp giderdi. Elinizde ki yarımlıklarla devam etmeye çalışırken birinin sizden onu koparmaya çalıştığını düşünün. Zemheri için de durum böyle. Yaşadığı olayları ardında bırakmak isterken bir anda gelen kişi Zemher`nin her şeyini istiyordu. Başta ruhu olmak üzere her şeyine sahip olmak istiyordu. Aziz`in gözündeki nefret nereye dayanıyor? Peki Zemheri ruhunu Aziz`e teslim etmek istemezse, bu durumda Aziz ne yapar? (Geçmiş hayat ve fantastik içerir.)
2a önce
  Yazar@nepenthze
BELA GELİYORUM DEDİ
Hiçbir karanlık sonsuza kadar sürmez, tut elimi beraber çıkalım o karanlıktan. Aydınlık yarınlara... Herkese umut olan Persephone, ilk defa kendinden yardım isteyen eli tutamayacaktır. BU KİTAPTA YER ALAN KİŞİ VE KURUMLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA OLAN HERHANGİ BİR BENZERLİK TAMAMEN TESADÜFDÜR.
2a önce
  Yazar@b_anemoia
Loading...
0%