Kitap Tür Kategorileri

“Ah benim yapışkan kızım, evvela insanı yadırgarsın, kaçarsın; sonra çam sakızı gibi öyle bir yapışırsın ki,” gözlerim otobüsün camından dışarıya kayarken aklımda babamın bana bu satırları söylediği an canlanıyordu. “Yağ satarım bal satarım. Ustam ölmüş ben satarım,” diye arkadaşlarımın etrafında dönüyorum. Lojmanda en sevdiğimiz oyun buydu. Zambak zumbak… en çok bu oyunda eğlenirdik. Tabi bu oyun dışında oynadığımız birçok oyun vardı: saklambaç, körebe, mendil kapmaca, ebelemece, beştaş, misket… Elimdeki mendili yüzünü unutmaya başladığım en yakın arkadaşım Sevil’in arkasına bırakıp tekrar koşuyorum. Sevil ile yeni tanışmışız. Ama ilk yadırgamıştım, sevmem demiştim. Yaşım sekiz aklım on sekizdi mübarek. Arkadaşlarımın Sevil’e bakıp güldüğünü görüyorum. Sevil arkasına bakıyor ve ayağa kalkıyor. Aklımda tek kalan simsiyah saçları ve gözlerinin olmasıydı. Uzun mu kısa mı, gülüşü nasıl, sesi nasıl, gözleri nasıl hatırlamıyordum. Tek bildiğim gözlerinin ve saçının rengi. Sevil beni kovalıyor. Bende ondan kaçıyorum. Ve beklenen son geliyor. Açılan bağcığıma takılıp yere yapışıyorum. Küçükken ,küçük dediğim on bir yaşıma kadar, bağcıklarımı bağlayamazdım. Ve kaçınılmaz son olmuştu. Yere sülük gibi yapışmıştım işte. Sevil yanıma geliyor hemen. Ellerimden tutup kaldırıyor beni. Üstümü düzeltiyor, tozları siliyor. Yüzünde sinirli bir ifade var gibi. Ama eğlenen bir ifade gibide duruyor. Gözleri bağcıklarımı buluyor. Eğilip bağlıyor. “Şunları da bir bağlayamadın gitti!” diye çıkışıyor bana. Kaşlarımı çatıyorum.

Selamlar, bu kitap daha önce burada yazıldı ama uygulama tarafından silindiği için başka hesaptan paylaşıyorum

Alaz ; ona güvenme! ona sakın inanma! Selin ; Onu kendime aşık etmeliyim. Ya bende aşık olursam?

Elleri çıplak bacaklarımı okşuyordu..

ALACAKAN TESİSİ Devletin bile yerini tamamıyla bilmediği, gizli ve yeni bir tesisti. Bu tesis o askerlere yuva, vatana ve millete ise gizli bir güvence kaynağı olacaktı. Yüzlerce teğmenin arasında özel görevler için üç tim kurulmuştu. Generaller bir timden oldukça umutlu olduğu kadar korkuyordu da. Timleri kura yardımıyla seçtikleri için Dikmen Timine hep sert ve otoriter kişiler gelmişti. Bu tesiste ki her asker yetimdi.Yurtlarda büyümüş insanlardı. Kadın erkek ayrımcılığı yoktu. ALACAKAN TESİSİ bu askerlere yuva olacaktı.

Zalim bir babayla,sınırlı sayıda görebildiği annesiyle,hayatlarının mahvoluşundan onu sorumlu tutan abiyle büyüyen Yarbay Afgan Alakurt hem aile ilişkilerini,hem işini hemde babasını onu zorla evlendirdiği yürüme engelli olan Barlas Yaman`la ilişkisini yürütebilicek mi?

Herkes bir ev olur ama kimse "Latibule"olamaz...

Babası tarafından tacize uğrayan,yıllarca eziyet gören,annesi korkunç bir şekilde babası tarafından öldürülen bir kadın düşünün... Ben Çilem Buse ÖZTÜRK kendi hayatı için adaleti sağlayamamış kadın avukat olup başka kadınlar için adaleti sağlamak istiyordum...

Aileleri bile çocukluk arkadaşı olan gökçe&timur Gökçenin tayini Hatay`a bir hastaneye düşer ve timur`da oradadır ve uzun bir aradan sonra tekrar bir olurlar

"İnsan bazen kendi karanlığında yaşar bazen boğulur..."

Bir kız yüzbaşı ve erkek yüzbaşının küçüklükten aslında ilk aşkarını olmadı ama erkek karakterimizin ailevi nedenleri dolayısıyla başka şehire taşınması ve karkterlerimizin birdaha aynı timde görev alması.

Hem mit hem de bir bordo bereli olan Asena Bozkurt abisinin yanına Hakkari ye giderse ne mi olur hadi gelin birlikte okuyalım

Çığılıklarına,feryatlarına karşılık karşısına geçip `kadın oldun artık sen`diyip onu bir çukura çeken,daha 14 yaşındaki bir kız çocuğuna travmanın ne olduğunu eline bir çocuk vererek öğreten törenin kurbanıydı o. Aynı kaderi yaşamaması için kendisi evlendirilirken bile çıkmayan sesi ilk ve en gür şekilde kızı için çıkmıştı.Kendi kaderini kızına çeyiz bırakmamaya yemin ettmiş bu yolda ölümü göze almıştı,. Töreyi karşına almak bir nevi ölüm demekti. Ama ölmedi,kızı için yaşama daha sıkı tutundu.Bir kız çocuğunu daha kurban vermemeye yemin içti. O kız benim.. Annesinin onun için ölümü bile göze alıp karşı geldiği o kız çoçuğu benim. Ben çoçuk yaşta gelin edilip,babam olacak itin koynuna sokulan,çığılıkları tüm konakta yankılanmasına rağmen tek bir yardım eli uzatılmayan o kız çocuğunun kızıyım. Ben intikam ve kin ile yetiştirilen Teğmen Alçinim. Ben annesine borçlu olanım Ben babasını ve onun ailesini kanında boğmaya yemin ettmiş, Albay Dilaverden intikam almak için Ölümü ayakları altına alıp Keskin nişancı olarak karşısına çıkacak olanım. Ben TEĞMEN KESKİN NİŞANCI ALÇİN TURANIM. ∆ Yukarıdaki şahidimdir ki şimdi şeytan korksun benden. -Garipyazar8-

İlayda Sönmez hem savci hemde asker ve kaya timinin komutanı

Her şeyi bu hayattaki sevdiği mesleği yapabilmek için savaşan ve sonunda başaran Öğretmen Eftal Korkmaz.Bu hayattaki en büyük korkusu bir kişiye bağlanmak ve sevmekti evet, Eftal bu zamana kadar hiç kimseyi çok sevmek ve bağlanmak istemedi çünkü biliyordu severse ve bağlanırsa elinden gideceğini biliyordu. Ama bu düşünceleri bu şehre gelmeden önceydi bu şehir onun tüm düşüncelerini alt üst edecekti. Her şeyi VATAN olan bir yüzbaşı bu vatanı bu milleti korumak için her şeyiyle savaşan bir Yüzbaşı. Tek hedefi o şahadet şerbetini içmekti. Ama onunda hayatında hesaba katmadığı bir şeyler olmuştu. Bir çift yeşil göz. Ve bu yeşil gözler onun tüm bu düşüncelerini değiştirdi. Artık şehadet şerbeti içmeyi bu kadar çok istemiyorudu çünkü daha o yeşil gözlerle yaşayamadığı her şeyi yaşamak istiyordu. Öğretmen Eftal Korkmaz Yüzbaşı Yağız Efe Şimşek Instagram: sahintimiofficall

Asker kurgusudur.

Zorlu görevler için kurulan hava ve kara kuvvetlerinin birleştiği özel bir time atanan ilk hava subayı kadın komutan ve onun tahtından ettiği tim kaptanın aşk hikayesi. iki taraf da gözü kara ve ikisi de kazanmak istiyor. Kazananın kaybedeceği bu savaşta bizimle var mısınız?

Türkiye Cumhuriyeti`nin en dişli savcılarından biri olan Gökçe Kayaalp ile Bordo Bereli Yüzbaşı Göktuğ Ata işbirliği yaparsa;

-Kurgu,Vatan kitabındaki Gökalp Kandemir`in ikiz kardeşi Helen Kandemir`in baş rol olduğu kurgudur.- OLAYLARIN GERÇEKLİKLE İLGİSİ YOKTUR Türk Silahlı Kuvvetlerinin birleşerek oluşturduğu operasyonlarının gizli yürütüldüğü bir tim...Ruh Timi... Ruh Timi Kemal Albay`ın emri üzerine kısa bir süreliğine Erzurum`a gelmiş, oradan ise yurtdışındaki görevlerinden birine gideceklerdir. Ve Hava Harp Okulundan birincilikle mezun olan bir asker...Demir Ölmez ve ardındaki sene Hava Harp Okulundan birincilikle mezun olan bir asker...Helen Kandemir... Sizi Helen ve Demir`in soğuk savaşına davet ediyorum,ama dikkat edin çünkü buralar patlayacak gibi gözüküyor.

Salih güray düşmanın ayaklarını titreten namı diyer sessiz kurt

Başımla onu onayladığımda bakışlarını Asel`e çevirerek konuştu. "Ee, anlat bakalım. Sen neden kabul ettin benimle buluşmayı ? Yani, evliliği isteme sebebin ne ?" Bu kadar direkt sorması beni bi anlık afallatsa da yerimde kıpırdanarak dürüstçe onu cevapladım. "Aslında, ben her gelen teklifi direkt reddediyordum. Çünkü evliliği düşündürecek biri çıkmadı karşıma, evde rahatım, okulum daha yeni bitti. Ama artık annemin ısrarlarına dayanamadım ve sadece görüşmeyi kabul ettim." Alper dediğime gülerken utanarak bakışlarımı ellerime çevirdim. Adama resmen `şans eseri sen denk geldin, piyango sana vurdu.` demeye getirmiştim. Fakat o buna takılmış gibi durmuyordu. Hatta belki de karşıma evliliği düşündürecek birinin çıkmaması hoşuna gitmişti, bilmiyordum. İç çekerek bakışlarımı ellerimden çekip, başka söyleyecek bir şey bulamayarak sıramı savmak için bu sefer ben sordum. "Peki sen ? Sen neden kabul ettin ?" Alper, Asel`de olan dikkatini bana verirken kendinden emin bir şekilde cevapladı. Sanki bu soruya daha önce çalışmış gibiydi. "Çocuk istediğime karar verdim." Cevabıyla az önce utançtan kızaran yanaklarım olabilirmiş gibi biraz daha kızardı. Biraz olsun beni bırakıp giden heyecanım tekrar tüm bedenime hükmeder hâle geldi. Üzerime çöken sıcaklık yerimde kıpırdanmama sebep olurken yutkundum. Başımla onu onaylayıp dudaklarımı ıslatarak konuştum. Bu kadar dürüst bir cevabı beklemediğimden, bocalamama sebep olmuştu.

Bu bir asker kurgusudur.

Köklerinden atılan bir kız hiç ait olmadığı bir aileye dahil oluyor,onların köklerine tutunuyor.Onlarda güç buluyor ve özel harekat polisi olarak ona yaşatılanların intikamını almak için köklerine dönüyor. HİKAYEMİN KİŞİ,KURUM VE KURULUŞLAR İLE HERHANGİ BİR BAĞLANTISI YOKTUR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.TELİF HAKKI SAKLIDIR TEK BİR CÜMLEMİN DAHİ BAŞKA KİTAPTA GEÇMESİ HALİNDE RESMİ İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.

İki büyük aşiretlerin bebeklerin karışması sizce bu tesadüfmüdür... Bozkurt ile Ateşoğlu aşiretleri

Vatan için şehit olmaktan gurur duyanlara... KİTAPTA GEÇEN OLAYLARIN HEPSİ KURGUDUR.HAYAL ÜRÜNDEN İBARETTİR. Ebru gizli bir görev için doktor kılığına giren kıdemli üsteğmendi.Erzurum`a gönderilmiş görevi ise vatan hainlerini bulmaktı. Gökalp da üç sene boyunca Erzurum`un askeriyesin de görev yapmış bir üsteğmendi. ikisinin de kaderi tesadüfen bir birlerine bağlanmıştı. "Bak asker ben burada geçiciyim bağlama kendini bana!" "Ya seni buraya bağlayacak bir şey çıkarsa doktor?"

zor bir görevden gelen kadın askerin her yerde aranan bir mafya arabasına arabası ile kaza yapması ve gelişen olaylar

Acılarla dolu geçmişi olan kız ve ona mutluluğu getirecek gerçek ailesi...

Chef olarak üniversiteyi bitirmiş olan Gökçe asker abisinin olduğu yere yani Silopi ye gitmek için ailesinden izin ister ailesi kabul eder ve Gökçe abisinin yanına gitmek üzere yola çıkar....

Yeni atandığı şehre giderken teröristler tarafından kaçılılan doktor. Ve hapis tutulduğu odada işkence görmüş bir askerin hikayesi. ~~~ Beni kollarımdan tutup odanın içine attılar.Hayvan herifler.Burdan hemen çıkmam lazımdı.Abim merakatan ölmüştür.Tam arkamı döndüm ve görďüklerimle gözlerim yerinde çıkarcasına açıldı.Her yeri yara bere içinde bi adam vardı. ~~~ Kitapta smut +18 sahneler vardır.

Öğretmenliğini yapmak için Mardin`e giden Mehir başına geleceklerden habersiz bir şekilde yeni hayatına başlar ancak her şey sandığı kadar kolay değildir ama yaşadığı olumsuzluklar da bazı mucizeler güzel olaylarla da karşılaşır bu olaylar ona hayatının aşkını bulma fırsatını sunar.