Kül
Karlar dağılmış kimliğimin altından sızan kanımla erirken,
Yanağım soğuk betonda üşürken,
Gözlerimi dikip izlediğim gelecek; geçmişimin iplerinden kurtulup önüme düşerken ve tüm çocuklar önümde anlamsız oyunlar oynarken ben hayata karşı sessiz çığlık eşliğinde bir söz verdim.
En güzel oyunu ben oynayacaktım.
|
Siyah Saçlı Şeytan
Beş yıl süren mutlu bir evlilik ve bu evliliğin meyvesi güzeller güzeli bir kız... Dila`nın hayatının özeti aslında bunlardı. Eşi ve kızı ile kurduğu küçük dünyasında mutluydu fakat hayatına nasıl girdiğini anlamadığı siyah saçlı şeytan ile küçük dünyası alaşağı olacaktı.
Tüm hakları saklıdır.
|
SABIKALI (FRANCO)
Bir Sage Taylors romanı...
Kasabaya yeni taşınan Daniella küllerinden doğmaya çalışırken, eski bir oteli de hayata döndürmek istiyordu.
Ailesine ait bu yer onu yeni ve iyi bir şeylere başlatmış olacak ve geçmişi ona unutturacaktı.
Ancak hayat ona en kötü esprisini henüz yapmamış gibi kasabanın en varlıklı ve tehlikeli ailelerinden De Lucaları karşısına çıkarmıştı.
Bu tıpkı yağmurdan kaçarken doluya tutulmak gibiydi.
Oysa Daniella en büyük tutulmayı parmaklıklar ardındaki Franco ile karşılaştıklarında hissedecekti.
Geçmişinden kaçan güçlü bir kadın...
Geleceği olmayan karanlık bir adam...
Birlikte güneş ve ay gibiydiler...
Gece ile gündüz...
Çünkü birini içine çekmeye çalışan karanlık, diğerinin tüm dünyasıydı.
|
KUTSA BENİ
Ay çocuğu diyorlardı ona. beyaz teni simsiyah saçları vardı. Gece kadar karanlık gözleri ışıl ışıldı. İsmini taşıyordu. Ama içi? içi de bir ay kadar beyaz mıydı?
O kirlenmişti, günaha batmıştı.
|
YAN DÜNYA
Her yanış bir çizik, her çizik bir gizleniş...
Hiç bitmeyecekmiş gibi yanan bir mum gibiydim. Etrafı aydınlatıyordum ama hiç bir zaman sonsuz bir ömrüm yoktu.
🕯
Gözlerimi tekrar aralarken bu sefer elalarıyla göz göze geldiğimde genzimi yakan acı ve boğazımdaki yumru kayboldu. Dudaklarımda hazır bulunan gülümseme kendini belli ederken "Hala her şey sensin" dedim.
Ama o bunun tersini kanıtlamak istermiş gibi başını iki yana salladı. "Her şey ben değilim, her şey sensin" dedi. Onun dudaklarında da bir gülümseme belirdiğinde içimde oluşan heyecanla ona doğru biraz daha yaklaşacakken söyledikleriyle durdum.
"Her şey sensin, yakan da yıkan da sensin!" gözlerindeki alev beni içine almışken durmadı. Yakmaya devam etti.
"Her şey sensin ama her şeyin içinde hiç bir şeysin Pera!"
Ve ben o gün kendime ait olan her şeyi hiç düşünmeden büründüğüm mumda yakmıştım.
|
Napoli'de Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - II
❝ Halikarnas`ta tanıştık, olağanüstü bir tanışmaydı. Bir barda, sarhoş kafayla. Ve Halikarnas`ta bir gece demiştik, tek bir gece. Planımızda âşık olmak yoktu. Gözlerimi açtığımda Beyrut`a giden bir jetteydim, kaçırılmıştım. Oradan da Napoli. Sonra tüm dengeler değişti.
Yıllardır süregelen düşman ailelerin imkânsız aşkı. Ne klişe değil mi? Bir o kadar da farklı. Hiçbirimiz bu kadar tesadüfün bizi bulacağını düşünmemiştik. Aşkımızın alevleri tüm dünyayı sarmıştı. Ne Türkiye`ye sığabildi ne de İtalya`ya. Bunu da hesaba katmamıştık. Zaten aşkta hesaba kattığımız neyi yaşamıştık ki?
Sonra gözlerimi araladım ve bana tüm bunların bir hayal olduğunu söylediler. Beynimin bana oynadığı bir oyun olduğunu. Kibarca deli olduğumu. Bu mümkün müydü? ❞
⚝
Gözlerini bembeyaz ve boş bir odada araladığında son birkaç ayının tamamen hayal ürünü olduğunu öğrenen Lâl, aylardır İtalya`da aşk yaşadığı mafya lideri Don Valentino Riccardo`nun da hayalî bir aşk olduğunu duyduğunda ne düşüneceğini şaşırmıştı. Bunca yaşanan şey yalan veya hayal olamazdı. Tüm gücünü bunu kanıtlamaya harcayacak olan Lâl, yıllar önce yerine geçmek zorunda kaldığı Azize`yle ilgili geçmişte kalan sırlarıyla da yüzleşeceğini hesaba katmamıştı. Peki, hayallerini süsleyen Valentino gerçekten bir hayal ürünü müydü?
UYARI: Bu hikâyede yetişkin içerik bulunmaktadır.
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır
|
TABLO
Attığı her adımla büyülenen Merih kafasını kaldırıp uzunca baktı etrafa. İçerisi sıcak ve nemliydi. Ama güzel kokular geliyordu burnuna. Gölün hemen ardında gördüğü çiçeklerle o güzel kokunun nereden geldiğini anlaması uzun sürmedi. İçerisi yeşillikler ve çiçeklerle kaplıydı. Bir seraya benziyordu. İlerledikçe başta rengarenk olan çiçeklerin ardından kıpkırmızı çiçekler karşılamaya başladı onu. Merih dikkatlice bakmaya çalıştı. Daha önce hiç görmediği bir çiçek türüydü bu çiçekler. Ve gittikçe daha da sıklaşıyor her yeri sarıyordu. Tek kelime dahi etmeyen Alçin nihayet durduğunda Merih de durdu. Doğruca Alçin`in sırtına bakarken Alçin yönünü hafifçe ona doğru döndü.
"Korumanı istediğim annem ve kardeşlerim işte bunlar."
Merih`in çatık kaşları düzeldi. Yavaşça birkaç adım daha atarak Alçin`in yanına geldiğinde durdu. İçinde bir şeylerin koptuğunu hissederek yutkunurken soru soramadı, hiçbir şey söyleyemedi. Yalnızca şaşkınlıkla bakıyordu. Çünkü tam karşısında duran şey mezarlıktan başka bir şey değildi.
|
NATURA • 2025'DE...
❝ Sadece sanatçılardan oluşan gizli bir topluluk. Sapkın, aykırı zevkler ve model/kurban olarak seçilen güzel kızlar. İşte NATURA tam da böyle bir yerdi. Vahşi doğa kurallarının geçerli olduğu gizli bir mabed. Ve vahşi doğanın kuralları gayet basitti, büyük balık küçük balığı yerdi. ❞
⫷•⫸
Anlam arayışında olan yetenekli fotoğrafçı Aren Erdingi, kendini keşfetme amacıyla yolunun Natura topluluğuna düşeceğini öngörememişti. Birbirinden farklı zevklere, fetişlere ve zaaflara sahip bir sürü sanatçıyla tanışma fırsatı bulurken Natura topluluğunun onu dönüştüreceği kişilikten henüz habersizdi.
Âlâ Ilgın ise bu hikâyenin neresinde miydi? Aslında hiçbir yerinde. Belki de tam ortasında. Eski bir psikoterapist ve şimdilerde köşe yazarı olarak sıradan hayatını sürdürürken onu Natura`nın derinliklerine sürükleyen gizem ise birbiri ardına işlenmeye başlayan seri cinayetler olacaktı.
Âlâ, Sırtlan lakaplı seri katili yakalamaya koyulan bir avcıyken ava dönüşmesinin amansız hikâyesiyle karşı karşıya geldiğinde ne yapacağı tamamıyla belirsizdi. Tek bir şeyin önemi vardı, ya avsındır ya da avcı.
Peki siz bu hikâyede av mısınız yoksa avcı mı?
•
NATURA, 2025`de sizlerle...
NATURA adıyla yayınlanan ilk hikâyedir.
UYARI: Bu hikâyede çokça kötü örnek oluşturabilecek türde yetişkin içerik bulunmaktadır. Okuyacak olanların dikkatine sunulur.
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır
|
Köhne Hayatlar
Mayıs Rengin Kamışçı, kafa dağıtmak için gittiği barda talihsiz bir olay yaşar.
Kendisini bir anda yabancı bir evde bulan Mayıs, kendisiyle aynı evde bulunan psikopatlarla birlikte geçmişin kapılarını aralamak zorunda kalır.
Adam, koyulaşmış mavi gözlerinin ardındaki donuk bakışlarla bakıyordu karşı masada oturan kadına. Kızıla çalan turuncunun hiç bilmediği bir tonuydu kadının saçları, saç dipleri ise simsiyahtı. Tel tel çıkmıştı o dağınık topuzunun etrafından saçlar. Kafasındaki toka, yüzündeki kahkahaya tezatlık olsun diye takılmış gibiydi. Etrafa neşeli bir bakış attı kadın, adamsa bir sigara daha yaktı. Kadının yeşil gözleri, adamın laciverte çalan gözleriyle buluştu. Cennet Bahçesi’nin renginin bile bu kadar güzel bir yeşil olduğunu iddia edemezdi hiç kimse, bu adama.
Adamın kalbi adetâ titredi.
Kadını orman gözlerinde, adamın deniz gözleri yok oldu.
İşte o an belki de bir ilk gerçekleşti;
Deniz ormanı sürüklemedi ama orman denizi yok etti, bitirdi.
Kitapta katliam, kan, vahşet, küfür, argo, şiddet vb gibi olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar bulunmaktadır!
KURGUMUN ÇALINMASI DURUMUNDA GEREKLİ İŞLEMLER YAPILIYOR. KİTABIMDA REKLAM YAPMAYINIZ, KİTABIM SİZİN REKLAM PANONUZ DEĞİLDİR!
Başlangıç: 16.08.2023
Yazılıyor...
|
LUNA'NIN KORUYUCU VARİSLERİ
⚠️Şiddet, argo, küfür gibi unsurlar içerebilir, rahatsız oluyorsanız lütfen okumayın ⚠️
Amerika `da gençler arasında ünlü olan,
fantasik ve romantik kurgu yazarı Marie Adams yirmi yedinci yaş gününde, en yakın arkadaşı Vanessa Miller ile yaşandığı evin kapısında gizemli bir paket bulur, bu paketin içinden kara kaplı bir defter çıkar. Defteri pek önemsemeyip köşeye kaldırırlar fakat defter ikisininde rüyasına girer ve bir kabusla uyanırlar.
Gece yarısı defteri okur ve sabah hiç beklemedikleri bir yerde uyanır ve hiç beklemedikleri şeyler yaşarlar.
"Hayat beklenmedik bir yoldur, seçimi doğru yap."
"İkiniz de kaderi bağlı buna, belki bulacaksınız eksikliğinizi sonunda."
|
Perun Tahtı
Tırmanır zorluğa, bilinmez krallığa
|
Kalp Mezarliği
Ölülerin kasabası, Gömülü Yakasına adımını attığı an gün geçtikçe öleceğinden bihaber. Attığı her adım kalbindeki bir atışla eşdeğer. Kimse onu kurtarmazken o, kaybettiği bütün ailesinin peşinden gidecek kadar aptal. Durmadan koşuyor. Durmadan düşüyor. Durmadan yaralanıyor.
Kendi mezarının başında, arkasında kalan gölge bütün hayatını değiştirecek. Üstüne bırakılan ceket elindeki silahı düşürme sebebi.
Sigaralarını hep aynı kişiye yaktı. Deniz kokusunun etrafında dans etti. Kıvırcık saçları daima karışık.
Adı Yara ve herkes onu bir yara yapmaya çalışırken, ölümün soğuk nefesinin arkasına saklandı. Ölüm için yaratılacak kadar karanlık bir ruha, her şeye rağmen deneyecek kadar büyük bir inanca sahip.
Yaz gecelerinde geçen, kışın en soğuk zamanları kadar insanın içini titretir kalp mezarlığı. Unuttuğunuz yaraları okşayarak size hatırlatır. Okurken, bir dağ yıkılır yüreğinizde. Hissedersiniz. Çünkü Yara, yaralara elini uzatır. Çünkü Yara, kaçtığı yaralarda soluklanır.
Zaman değişiyor. İnançlar tersyüz oldu. Krallar ve soytarılar onun için sıraya dizilecek. Çünkü kız, kimsenin sahip olamadığı her şeye sahip; sahip olmak istediği tek şeyden ise muzdarip.
Tilkinin gölgesinde,
Yaz gecesinde,
Mor ışıklı barda,
Piyano notalarında,
Kalp mezarlığında...
siarka.
|
ANKA/ASKER SERİSİ-3
`` Kıdemli Yüzbaşı Yağız Kara, emret komutanım!``
`` Kıdemli Üsteğmen Cihat Koru emret komutanım!``
`` Kıdemli başçavuş Mehmet Ali Kömürcü emret komutanım!``
`` Kıdemli çavuş Fahri Anıt emret komutanım!``
Arkamı dönüp Yağıza tedirgince baktım. Kulağıma fısıldadı, ben ise tekrar ettim gülüşmeler eşliğinde.
`` Anka İlköğretim Okulu öğretmeni Nare Dağlıca, emret komutanım!``
|
NO/69-96
`` Sana ait olan seni bulur``
Meyra&Arel
|
2+1/MAHALLE KURGUSU
`` Nacinin koca bubanesi kaçıvermiş gız bir adama, abuuuu! Ali, Zeynepten takılan altınları isteyip durur, götünde dolanır koca kadının. Bebeleri de oldu ya şincik, minibüslerde sürünmesin zaar der. Eee mahallenin minibüsçü Agıp da para almaz onlardan bilmez misin! Neyse, senin şu ikizin de sınavdan kalmış, kara kara düşünür anama ne deyecem diye, ha bir de üst katında ki üçüzünüz, terk edilmiş. Anam siz 2+1 yine kara listedesiniz. Neyse Elzem, dedikodu günahtır bize ne! Hadi anana de mahalleye çekirdek çitlemeye gelsin, bomba haberlerim var.!``
Fadime teyze yazmasını bağlarken, Boncuk mahallesin de gün ağarmak üzereydi. Birazdan hanımlar mahalleye toplanacak, çaylar demlenecek, kekler börekler pişen evlerden birer ikişer gençler toplanacaktı. Babalar da Mustafa dedenin kahvehanesinde alacaktı soluğu. Lakin Boncuk mahallesi, davetsiz bir misafirden habersizlerdi...
2+1, Ayrılmaz Üçlüler..
|
Kan İzleri Elif Kuş |
Kan İzleri
İşinde ve kariyerinde zirve yapmış başarılı bir savcı, bir gün sabah uyandığında abisini evinde ölü bulur. Ama Poyraz Ege Baran dün geceyi asla hatırlamaz.
Poyraz`ın en son ilgilendiği dava ise Mithat Korkmaz`ın cinayet davasıydı.Bu cinayet davasının, cinayetle bir ilgisi var mıydı?
Peki Poyraz neden cezaevindeydi? Hiç bir suçu yokken, belki de asıl suçlu oydu.
Kendini bir şekilde aklaması aklaması gerekiyordu fakat cezaevinde ve tek başında bu pek mümkün değildi. Ona yardım edecek kişi ise Mithat Korkmaz`ın kızı Açelya Korkmaz`dı.
|
BONTÉ
Bir zamanlar Fransa`nın, geniş topraklarından ve fazla nüfusundan muzdarip olmuş ancak eşi benzeri görülmemiş bir yapıta sahip bu küçük kasabasının "BONTÉ" adlı okulun kapılarını, yalnızca özel çocuklara açmasıyla başlıyor hikayemiz. BONTÉ kapılarını onlara açtığı gibi siz özel okuyucularımıza da kitabının mührünü açıyor ve sizleri davet ediyor..
|
Yangının Ortasında Melis Algül |
Yangının Ortasında
Yanlış bir numaraya`ya yazarsam en fazla ne olabilir ki?
|
Kafamın içindeki Sesler
Karanlık Zihinlerin Yankıları
Bu kitap, insan zihninin en karanlık ve gizemli köşelerine yapılan bir yolculuğun şiirsel anlatısıdır. Her mısra, distopik bir dünyanın izlerini taşırken, okuyucuyu kaotik düşünceler, kırık umutlar ve içsel çatışmalarla yüzleştirir. Zamanın bulanıklaştığı, gerçeklik ile hayalin birbirine karıştığı bu evrende, yalnızca sesler vardır.
"Kafamın İçindeki Sesler," modern dünyaya ve insanın içsel parçalanmışlığına bir ayna tutar. İnsanların, makinelerin ve kaybolmuş uygarlıkların arasında sıkışıp kalmış ruhların yankıları, şiirlerin her satırında hissedilir. Her şiir, bir parça karanlık, bir parça acı, ve biraz da umut taşır; zira en derin karanlığın içinde bile, bir ışık zerresi olabilir.
Bu kitap, kasvetli atmosferi ve duygusal yoğunluğuyla, distopik edebiyatın şiirsel bir yansımasıdır. Sesler her daim var, ve dinleyecek olanlar için bu sayfalarda yankılanıyor.
|
KASVET 1: VAMPİR KORUMA
Babasının isteği üzerine kuzeniyle evlenmek zorunda kalan Lilith, düğün günü saraydan kaçar fakat kaçtığı yer düşman olduğu vampir krallığı, Elwis Krallığı`ydı.
Kitabımın kapağını yapan @okuryazarkelebek e teşekkür ederim .
|
Ormandaki Avcı Serisi
"Var olduğumuz dünyada imkansız diye bir kelime yoktu. Ben bir elftim ve vampire aşık olmuştum. Biz birbirimize aitten imkansız diye bir kelime yoktu, varolmamıştı bile."
Çiçek koleksiyonunu tamamlamak için tehlike dolu bir yolculuğa çıkan Altın Elf olan Veronica onun kokusunu alan vampirden habersizdir. Veronica`nın kokusunu alan bu acımasız vampirin gözü karadır. Birşeyi istediyse, artık onundur. Veronica`nın kanı artık onundur. Peki Veronica çıktığı bu yolda bir vampirle başa çıkabilecek midir? Yoksa binlerce vampir mi?
|
Karanlığım Ve Ben Irem Tavşan |
Karanlığım Ve Ben
Evet, sonuca gelelim.
Sıramı bekliyorum.
Hem de 4 yıldır.
---Her günüm yalnız geçiyor, ki normal olarak.
Bir gün birisi gelir; benim nerede olduğumu, hangi mevsimde olduğumuzu, daha fazlasını gelir de anlatır diye bekliyorum; gibi denilebilir.
Sıram...
ne sırası? Bunu bekliyorum.
Enınde sonunda bana gelecek mi? Evet...
|
Ben Ölmeden Önce
“Çocuklar iyileştiremedikleri ruhlarını yaralar. İyileştiremediğin için mi ruhunu böylesine yaralama peşindesin?”
|
0% |