Kitap Tür Kategorileri

Genç mimar Duru Işık ve Çağrı Mert Sonyalı birbirinden habersiz yaşıyan iki insandır takii o güne kader onları birleştirdiği ana kadar.

Acılar beni değil, ben acıları yönetmek için var olacağım... Her aile, aile midir? Her aile mutlu mudur? Her kardeş sevilir mi? Her çocuğun başı okşanır mı? Her gecenin bir sabahı var mıdır? Tüm acılar iz bırakır mı? İz bırakan acıların sebebi o acıyı en sevdiğinin yaşatması mıdır? Bu soruları cevaplamak için yazacağım. Cevapları bildiğimi söylemiyorum ama beraber öğreneceğimize inanıyorum.

Mardinli olan başarılı bir iş adaöı olan Miran KORKMAZ ve babası mardinli annesi İtalyan olan Advin DURAN tek gecelik olan ilişkilerinden bir bebekleri olacaklarını bilmiyorlsrdı. Advin Bebğinin kimden olduğunu bilmemesine rağmen çok seviyordu bebeği ile advini gelecek zamanlarda ne bekliyordu...

Söylenen son sözler kalıcılığını göstermeden, değiştirmeli insan... "Bade Candan! Yaşı on sekiz, sarışın hafif dalgalı saçı omuzlarının iki karış aşağısına kadar uzun, en son üzerinde koyu mavi bir kot pantolon ve üzerinde krem rengi bir bluz ve onunda üzerinde bir deri ceket varmış. Otuz altı saattir kendisinden haber alınamıyor..." Çatık kaşlarıyla anonsu yapmış ve şimdide ailesi olarak yanına gelen insanlara bakıyordu. Böyle bir kız neden kaçsındı ki? Bade Candan yaşadığı zorlukların arasında başarıyla bitirdiği liseden hemen sonra üniversite sınavına girmiş ve tam da hayal ettiği gibi en çok istediği üniversiteye erişme imkanı sağlamıştı. Sonucu bekleyeceğini düşünürken, sonucu beklenmeye başlanmıştı. Ondan ise kalan, ilanlarda paylaşılan son fotoğrafında çakır bakan gözleri ve üzerindeki hakim yaka ceketinin asil duruşuyla belki de geleceğin başarılı avukatlarından olacak bir güçtü.

Küçük ve oldukça fakir bir köyde yaşayan Eylül ve tayfası, köylerinin yakınlarında arabaları bozulan Defne ve Emrah`ı misafir eder. Fakat bu misafirlerim hayatlarında nasıl değiştereceklerinden bir haberlerdir. __________________________ Telif hakkı Eylül`ün taşsız pirincinin içinde saklıdır.

Bir kral için tüm köleler, hatta prensesler bile savaşırdı. Ama kardeş olan köleler ve prensesler savaşamaz dı. Şöhreti ve namı ile İstanbul da tanınan zengin bir iş adamı olan Erdal için aşk karısını kaybettiğinde sona ermişti. Kendisini yıllarca işlerine adamış olan bu adam, evine yoksulluklarından ötürü tesadüf eseri acıyarak alıp çalışma imkanı sunduğu üç genç ve güzel kız kardeşler ile çıkmaz yollara sapacağından bir haberdi. Aşk bu birbirinden güzel üç kadının hangisinde saklıydı? Peki ya ölüm?