Kitap Tür Kategorileri

2008 16 Ağustos hayatımın en kötü günü

Doğuştan konuşmasında sıkıntı olan kızımız Ursula işaret diliyle konuşmaya çalışıyor. Bir gün dışarı çıkınca bir cinayete tanık olur. Ursula polise gidince anormal davranışlar sergiler. Hayır, Ursula değil. Eşyalar anormal davranışlar sergiler. Buradan sonra Ursula devletin korumasında bir hastaneye kapatılır. Ama katil oendisini gördüğünü bilen Ursula`nın peşine düşmeden o olayı polise anlatmalı.

Rüyamıza bir ağıt yaktım. Sonra seni kurtardım, ardından kendimi astım. ♆ Gök, yere düştüğünde vaat edilen cennet boğulur altın çocuğun dolmayan denizinde. Yaralı hayalperest doğar sabah yıldızının güneşinde. Kendi acısından zevk alarak oynar tragedyasındaki mükemmeli, en ön sıralara dizilmiş tanrılar karşısında. Savurur buklelerini gururla. Alkollü gecelerin uyuşuk tanrıları önyargılarıyla yüceltir hayalperestin gösterisini. Ortasına gelir sahnenin, selamlar kendisini kanatsız bırakan, yüzsüz tanrılarını. Seyircisinden akan birkaç damla gözyaşı takdir etmeye yeter mi çocuğun melodramını? ♆ "Duyuyor musun?" diye sordu kıza. Yerinde hafifçe sallanmaya başlamış sanki bir şarkıya ritim tutturuyordu. "Neyi?" diye sordu kız. "D minör..." dedi adam. "Ne diyorsun Ege bir bok anlamıyorum." diye çıkıştı kız sessizce. "K. 626 Gece, Mozart." Adam sallanıp mırıldanmaya devam ediyordu. Genç kız sabır dilercesine nefes aldı "Mozart falan yok Ege!" diye soludu dişlerini sıkarak. "Requiem, Gece, yarım kalmışların ilahisi, ölülerin ağıtı. Bizim şarkımız çalıyor. Sevgili, Lacrimosa`m çalıyor..."

Betül, okuyup bitirdiği kitabın ana karakterinin yerinde olduğunu düşünür. Fakat bu fikri saçma bulur ve kendini uykuya bırakır. Uyandığında kendi odasında olmadığını anlar. İlk başta önemsemez fakat yüzünü yıkamaya kalktığında evin her yerinin değiştiğini anlar. Zar zor lavaboyu bulduğunda ise aynada kendini değil, okuduğu kitaptaki ana karakteri görür. O an anlar kitabı yaşadığını ve içine büyük bir korku düşer. Bu korkunun sebebi şudur; Kitaptaki karakterin hiç de normal şeyler yaşamaması...

ESKİ ZAMANLARDA DECCAL GÖREVİNDE BULUNAN DECCALLER İKİ DÜNYA ARASINDA DA SEVİLMEYEN KULLARDIR KİMSE YÜZÜNÜ GÖRMEK İSTEMEZ SUÇLAR GÜNAH VE KİNİ ONLARA YÜKLERDİ.. YALNIZ YAŞAR YALNIZDA ÖLÜRLERDİ MEZARLARI BİLE NORMAL İNSANLARIN YANINA GÖMÜLMEZ DAĞIN BAŞINA İNSANLIKTAN UZAK YERLERE GÖMÜLÜR MEZAR TAŞINADA ADLARI DAHİL YAZILMAZDI. BİZİM KİDE BİR DECCAL İN AŞK-I O DA BİR İNSAN DEĞİLMİYDİ SEVEMEZ MİYDİ BİRİSİNİ... İŞTE BUNDAN BAŞLAYAN BİR AŞK ÖYKÜSÜ ..

Farklı hapishanelerden gelen farklı hastalıklara sahip hastalar. Onlarca kişiyi öldüren katiller. Farklı acılar çeken, farklı işkenceler gören mahkumlar. Hayatlarını yaşayamayan çocuklar. Katil, mahkum, çocuk. Biz bunlardık. Katilde olmuş, onlarca kişiyi de öldürmüştük. Mahkumda olmuş, onlarca işkence de görmüştük. Çocukta olmuş, çocukluğumuzu da yaşayamamıştık. Şimdi ise, ölmemiz bekleniyordu. Ya ecelimizle, ya cinayetle.

"Hani kendince dünyada ki adaleti tamamen sağlamaya çalışıyorsun ya, kendine `Ölüm` diyen birinin yaşaması en büyük adaletsizlik!" diye bağırdım. Gözlerime dolu gözleriyle baktı. Kırılmıştı bunun farkındaydım. Bende fazlasıyla kırılmıştım. O da kırılsın gözünde ki ışık yok olsun istedim. "Peki," dedi ve arkasını döndü. Gitmeden önce omuzunun üzerinden bana baktı. "Senin istediğin olacak yine. Dünyadaki adaleti tamamen sağlamaya gidiyorum!" diye haykırarak arabasına binerek gaza köklendi. ... Riva Hartay, Demir Hartay, Deren Huzur, Emir Konu ve Tuna Korduk. Yetimhaneye bırakılmış masum canlardı onlar. Ailelerini bulmak uğruna bir araya gelip kurdukları örgüt zamanla suçluları yakalayan bir ajan haline gelmişti. Peki yakalayacakları kişi bir azılı katilse? Bir katile güvenebilir misin? Bir katille kumar oynayabilir misin? Burası tehlikeli bir oyun. Burası bir örgüt. Burası ÖRGÜT `RD`.

Kusursuz birsürü cinayet ve tek bir isim. Kendine taktığı isim hariç hiçbirşey bilinmiyor hakkında ve işlediği cinayetler muazzam ötesi. Her işlediği cinayeti kusursuz sanıyor ama bilmediği şey ise kusursuz cinayet yoktur. Bakalım sonucu ne olacak hep beraber görelim :)

Ben, bu Dünyaya istemeyerek ve istenmeyerek geldim. İstenmeyerek geldiğim bu Dünya benden çok şey götürdü. Çocukluğumu, ailemi, dost dediğim insanları kısacası her şeyimi aldı benden. Ama ben de yaşamış her insan gibi hayata tutunup, güçlü kalmak zorundaydım. Tökezlediğim zamanlar oldu tabi ama düşmemeye yemin etmiştim. Sevdiklerim için, kaybettiklerim için, ayakta kalmak zorundaydım. Ben kim miyim? Asena ben, ASENA ALTUN…

Kitabımz her yaş için uygundur iyi okumalar dilerim.

Issız ve telefonun çekmediği bir ormanda birkaç gün kalma düşüncesi kulağa ne kadar ürkütücü gelse de sevdikleriyle vakit geçirmeyi iple çeker. Ancak şiddetle yağan kar geri dönüş yollarını tıkadığında ve birbirlerini çok seven bu insanların arasında ihanet kol gezmeye başladığında işler içinden çıkılmaz bir hâl alır.

"Her masum aslında bir suçludur." Sıradan bir hayatı olan üniversite 3. sınıf Yazılım Mühendisliği öğrencisi Deren Vural, bir gecede birden fazla aileyi katletme suçuyla yargılanır. Hakkında idam kararı çıkan Deren, avukatları tarafından çıkarılan akıl hastası raporuyla Abis Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi`ne sevk edilir. Abis Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi -toplum içinde bilinen adıyla Abis Akıl Hastanesi- diğer akıl hastaneleri gibi normal bir ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesidir. Tek farkı, Abis`te müebbet yemekten veya idamdan kaçan mahkûmların bulunmasıdır. Deren, 2 senenin sonunda 21 yaşında girdiği bu ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesinden kaçar ve özgürlüğüne kavuşmaya çalışır. Ancak işler istediği gibi gitmemiş, Deren`in karşılaştığı zorluklar artmıştır. Suçsuzluğunu kanıtlamak ve mahkûmiyetinden sonsuza dek kurtulmak için, elinden geleni yapacaktır. Başlangıç: 27.08.2023 Bitiş:

Umut en karanlık tohumumuzdur. Son umudumuzu tüketen insanların aldığı nefes boğazını yaktığında anlayacaklar. Tohumumuz ise en büyük düşmanımızdır. BU KURGUDA GEÇEN KİŞİ , KURUM VE OLAYLAR HAYAL ÜRÜNÜDÜR. KURGUDA "BAZI" PSİKOLOJİK SORUNLARIN BİLGİLERİ YER ALMAKTADIR.

Cennetten üç elma düştü. Biri bana, biri sana, üçüncüsü de henüz farkında olmayana. Farkına varınca o, dokuza bölecek elmayı, sonra diyecek; biri bana, diğerleri adaletini kendi yazacak olanlara.

Silahının namlusu en sevdiğinin kafasına dayansa savaşı durdurur musun, Katilimsi? En sevdiğinin ayağına ağırlık bağlanıp karşında suya atılsa dayanabilir misin, Katilimsi? Onunla beraber yanmayı dilediğiniz cehennem tek kişilik ise yanmayı göze alır mısın, Katilimsi? İşte ben sana bunları yapabilmeyi öğreteceğim. Urganlar öne atıldı, kılıçlar çıkarıldı ve savaş başladı. Her şeye rağmen savaşmaya değer, katilimsi.

Tamamen karanlıkda olan bir kızın hayatı tesadüf ile hayatına giren dörd kişi tarafından aydınlanır. İlk kez gerçek arkadaşlara sahip olan kız İlk zamanlarda arkadaşlık ortamına yabancı olsada yavaş yavaş gurup`un bir üyesi olur. Hayatları aksiyonun üzerinde kurulu olan bu beş arkadaşın başına gelmeyen kalmaz. Yine normal günlerin birinde tamda "Herşey yolunda" derken kendilerini yeni bir belanın içerisinde bulurlar ve bunu saklamak kararı alırlar lakin başlarına gelecek olan olaylardan habersizlerdi... "İnsanlar neden bu kadar acımasız...?" ~Litost

Kitapda şiddet ve argo kelimeler vardır. Bir uygulama düşünün, insanlara anlatmak istemediğiniz şeyleri olsun, mutlu mutsuz, iyi kötü anılarınızı yazdığınız bir uygulama. Geçmiş gibi... Bazıları kaçtığı gerçekleri işlerken bazıları belki de olmak istediği kişiliğini yaşatıyordu uygulamada. Bir gün uygulamadan gelen mesajla hayatları değişecek 8 kişi. Uygulamanın yeni sahibi. İçinde yanan intikam ateşi ve ateşin ucunun dokunacağı 8 kişi. İntikam ateşin yakacağı kişi bihaber kendi karanlık sularında kurtulmanın kulaçlarını atıyor. Ülkede dönen cinayet haberleri ve cinayetleri işleyen kişi. Bu intikam da nasıl bir yeri olacak. Travmalar, yalanlar, ölümler, mücadele.