Tüm hislerim ve yaşantılarım kitabın içindedir .

Modern Türk erkeği ve ruhunda biriken yaralara dair öyküler.

Ben İzgi İclâl Akıner. Tüm bu ipleri elime almaya, dengeleri yeniden kurmaya geliyorum.

“Daha düne kadar insanların ölümden korkmalarını o kadar garipserdim ki… -Zaten bir gün öleceğiz, o zaman niye korkuyoruz?- diye düşünürdüm. Ama dün, insanların ölümden değil nasıl öleceklerinden korktuklarını anladım.” A.Y.

Ailevi sorunları yüzünden delirmiş bir adamın duygusal bir hayatını izleyeceğiz aslında.Bana kalırsa bir insan sadece aklını kaybettiği için "Deli" ismini kazanması çok saçma.Bazı insanlar vardırki aklı hariç herşeyini kaybettiği için delirirler gerçek bir hayattan alınmış bu olayı size bir kurgu olarak sunacağım umarım okumaktan zevk alırsınız...

Berfü o gün çok mutluydu. O gün Berfünün doğum günüydü. Fakat ne olduysa o gün oldu. O akşam polisler Berfünün anne ve babasını tarihi eser kaçakçılığından dolayı evlerine baskın yapmışlardı. Berfü ise korkuyla pencereden atlayıp kaçtı fakat onu bir polis yani Baray görmüştü...

Evsun : sakin ,kendi halinde ,saf ve temiz kalpli Ali Asaf Karamanoğlu: acımasız , zalim ve işine odaklanan

Bu bir tiyatroydu. Tiyatro da oynansa çok başarılı bir oyundu. Dünyanın dört bir tarafından tiyatroyu izlemeye gelenler vardı. Peki ya kamera arkası? O da mı mükemmeldi? Yoksa tam tersi miydi? Bu tiyatroya çok çalışmış, Kamera arkası için çok savaşmıştık. Tiyatronun adı Yakamoz, Kamera arkasının adı Kanlı İhtilaldi. Bu Tiyatro için çok kan akmıştı. Çok acı çekilmişti... Artık bu tiyatroda ki rolümü bilmiyordum. Bildiğimi sanırdım. Hayır, bilmiyormuşum... Ya da bu bir satrançtı. Matematiği ve statejik zekasıyla kazanılıcak bir oyundu. Ben bu oyunda neydim bilmiyordum. Ama onların kimler olduğunu biliyordum. Joker siyah taşların veziriydi. Ayaz Emir Taşkıran beyaz taşların veziriydi. Ama önemli olan şahlardı. Şahı yer isek oyun biterdi. Peki ya şahlar kimdi? Siyah ve beyaz taşların şahları neredeydi? Ben neydim bu oyunda? Öylesine bir piyon mu? Şah mı? Satranç tahtası mı? Bunu zaman göstericekti. Ama tek temennim öylesine bir piyon olmaktı. Diğer türlüsünü kaldırabiliceğimi sanmıyordum. 🖤⚔️💀 Tamamıyla kendine özgü hikayesiyle Yakamoz: Kanlı İhtilal karşınızda. Kitabında bulunan olaylar, kişiler ve zaman algıları tamamıyla kitaba ait olup hiç bir kitaptan kopyalanmamıştır.

Tamamı ile hayal ürünüdür! HER ACININ BİR GECESİ HER GECENİN BİR ÖZETİ VARDIR. SEVGİLİSİ TARAFINDAN BOZGUNA UĞRAYAN EBEDİ TEKERLEKLİ SANDALYEYE MAHKUM KALAN ARYA BARLASIN HİKAYESİDİR…

Sahte bedenler ardında maskelenmiş ruhların hikayesi… Bazen ruh, matemini bedenden gizleyebilirdi. Veyahut güzel bir beden, ruhun çirkinliğini maskeleyebilirdi. Çok güzel ya da çok yakışıklı görünen bir insanın; katil bir ruha sahip olabileceği aklıma gelmeyeceği gibi, kötü veya çirkin görünen bir insanında zarif bir ruha sahip olabileceği aklıma gelmezdi. Ya da tam tersiydi. Çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildi. Hiç kimse kendisi değildi. Her şey, birbiriyle bağlantılıydı ama hiçbir şey birbirine bağlı değildi. Aynı zamanda, zıtlık içindeydi. Ve benim elimde olan koca bir hiçlikten ibaretti.

Dünyadaki bütün kötü insanları dört saniye içinde öldüren DÖRT. Ailesini kaybettikten sonra her şeyden nefret eden ve intikam almak için yaşayan Mavi. Peki ikilinin karşılaşmasında sonra neler olacak?

Zenon dünyasında dört sınıf vardır ve bu dört sınıfın her birinin kendine ait sembolü mevcuttur. Kupa sınıfı (♥) Maça sınıfı (♠) Karo sınıfı (◆) Sinek sınıfı (♣) Ametist, Sinek sınıfında yer alan bir çiftçi çocuğudur, Karo sınıfındaki bilim adamlarının tasarlamış olduğu Alginat bakterisi insan vücudunda değişikliklere yol açar ve Zenon dünyasında yeni doğan çocukların tümü dünyaya cinsiyetsiz olarak gelir. Ametist, cinsiyetsiz çocuklardan yalnızca biridir. Ne yazık ki bu kötü dünyada cinsiyetsiz olarak doğan çocuklara kimse iyi davranmaz. Cinsiyetsizlerin zorlu hikayesini keyifle okumanızı dilerim. Saygılarımla MİKAA TİNAA ©Tüm hakları saklıdır..... Serinin Tüm Kitapları CİNSİYETSİZ başlığı altında toplanmıştır. Tüm Hakları Saklıdır

Yeni taşındığı evde açıklanamayan olaylar yaşayan ve bu olayı arkadaşlarıyla birlikte araştırırken büyük bir gizemin içinde kaybolan lise son sınıf öğrencisi pelin karahan ın hikayesi...

Ailemin soyu güçlü karanlık simyaya dayanıyordu. Karanlığı avcumuza almaktan daha çok onu arzu ettiğimiz şeye dönüştürebilme gücü damarlarımızdan akıyordu. Aileme göre bu gücün dayanmadığı bir varis yaratmaları imkansızdı. Beni karanlık işleri için piyon olarak satranç tahtasına yerleştirmeden önce onlara karşı ilk hamle böyle yaptım. Gücün dayanmadığı bir varis olduğuma onları inandırdım. Beni yüz karası olarak görmeleri ve damarlarında akıttıkları yegâne gücü lekelediğimi inanmalarını sağladım. Ne de olsa onların zekâsı tarafından gafil alınmak istemiyorsam işe ilk onlardan da üstün düşünmeye başlamam gerekiyordu. Kartlarımı doğru oynamam gerekiyordu yoksa her şey daha kartlarımı açmadan bitebilirdi. Gene de gücün dayanmadığı bir varise oynadığım hamlem onları alt edebilmek için yeterli değildi. Eğer onların gözlerinden uzak kalmam gerekiyorsa, aklımdan geçen her düşünceyi ruhlarının duymaması gerekiyorsa… Hiçbir şeyi anlamayan aptal ve zihinsel açıdan kusurlu bir kızın rolüne kendimi iyi kaptırmam gerekiyordu. Onların canını fazla sıkmamak için de sessizliği alfabem olarak biledim. Ne de olsa kelimeler tehlikeli varlıklardı. Kullanmayı bilmeyenler için ölümcül olabilirlerdi. Görülmesini istemediğim zayıflıklarını kolayca göz önüne çıkarabilirlerdi. O yüzden her daim kendime şu şekilde öğüt verdim. Önemli noktaları hiçbir zaman unutmamak için hatırlattım. “Aptal görün. Seni küçük görmelerine izin ver ama daha fazlasını görmemeleri için sessiz ol. Canlarını sıktığın an senin göründüğünden daha fazlası olduğunun şüphesine düşebilirler.

Hiç kimsenin bilmediği ama bildiği. Hiç kimsenin görmediği ama gördüğü. Hiç kimsenin varlığını kanıtlayamadığı ama var olan bir canavar düşünün. Sizce böyle bir canavar varmı? Kahramanlarımız bu gizemi çözebileceklermi.

Seri katil olan Atlas, peşine düştüğü kişi sayesinde hiç tahmin etmediği şeyler yaşar. Tüm bu olanlar onun Mehru ile karşılaşmasını sağlar ve hayatının dönüm noktasını yaşar. **Arman Atlas Güntekin`in anlatımıyla

Herkes kadının yıkılmasını beklemişti halbuki o ilk darbesini bebekken yemişti. Yıkılmaya hiç niyeti yoktu ta ki o kara gözler hayatına girene kadar. Sorun değildi güçlüydü ve daha da güçlü olacaktı. Kimse tahmin etmemişti maviler siyaha boyanırken ortaya çıkacak tehlikeyi ve kimse kestiremezdi olacakları.

Beş ırk, beş farklı hayat... . . . Yer Altının Sürüngenleri, Ormanın Sonsuz Koruyucu Perileri, Deniz Suyuna Hakim Sirenler ve Ateşin Evlatları İblisler. Bu ırklardan ayrılıp Işık Tanrısı`nın bir gün onları affedeceğine inandıkları ve kendilerine Tarafsız diye adlandırmayı seçen son ırk. . . . Ama bilmedikleri bir şey vardı ki, asıl düşmanları kendileriydi. . . . Ta ki tüm evrenin gerçek düşmanı olan aşkın, bütün ırkları mahvedecek kadar büyük bir etkisi altına girene kadar...

atesle oynarsan yanarsın..." Kül olmadan tekrar doğamazsın..."

5 lise öğrencisi, en azından 4`ü normal lise öğrencisi. Bir katil ve onun yalancıları var. Kim bilir belki de onun avları demeliyim. yalanlar ve gerçekler Soyunmuşlar. İkisi de çıplak. Tek sorun birbirlerine çok benzemeleri. Gerçek kim? Yalan kim? Cesaretin var ama korkak gibi davranıyorsun... Ve korkaklar aslan yelesi giymiş koyunlar. Cesaretin var mı? O halde hoşgeldin.

Etraf ceset, kopmuş vücut parçaları, silah ve kanla kaplıydı. Kan kokusu midemi bulandırıyordu. Gözümün önünde katliam yapmıştı resmen. Akan gözyaşlarıma engel olmaya çalışırken bağırdım: ``Gitmek istiyorum. Bırak beni hemen!`` Soğukkanlı tavrını bozmadan bana bakmaya devam etti. ``Daha yeni başlıyoruz, kelebek.`` ****** BU HİKAYEDEKİ TÜM KARAKTERLER VE OLAYLAR HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ, KURUM VEYA KURULUŞLARLA İLGİSİ YOKTUR.

Ölüm bazen hiç olmadığı kadar yakındır sana. Karanlıkta bir yerlerde seni bekliyordur. Ya da hayatını çalacak bir ihanet... Ne kadar kaçmaya çalışsan da hep peşindedir. Karanlık bir gölgedir belki. Ya da peşinden gelen bir hayalet. ... Güneş tesadüf eseri bir vampirle karşılaştığında gerçek kimliğini sorgulamaya başlar. Bir insan olmadığını ve vampirlere karşı açık bir hedef olduğunu öğrenir. Girdiği karanlık dünyada hayatta kalma mücadelesi içindedir.

iki takım... iki başkan... ortak geçmiş, ortak gelecek... Başarılı bir iş kadını olan Alen Zifir İmren`in hayatı, hayatına Adis Yavuz Gürsay`ın girmesiyle birlikte tepe taklak olur.

Kralın emirlerine uymamak yasaktır Kral oyununu yarıda bırakmak yasaktır Yasaklara uymayanlar cezalandırılır 30 lise öğrencisi kralın oyununa katılmak zorunda bırakılmıştır herkes hayatta kalmak için kendi gerçek doğasını açığa çıkarması gerektiği bu oyunda sona kalan kim olacaktır acaba?

Gözlerimi hafifçe aralayıp "Nasıl ya?" "Ben ölmedim mi ?" diye sordum. "Hanımefendi ne diyorsunuz anlamıyorum!"diyince yattığım koltuktan kalktım ayağa önümde duran kişinin otobüs şoförü olduğunu gördüm "Ölüme Bir bilet yok mu?"dedim. Adam hiçbir şey anlamamış gibi yüzüme baktı ben de otobüsten inince kendi kendime söylendim "Ölüme bir bilet almayı unutmuşum herhalde"dedim.