Yeni Üyelik
[ Genel Kurgu ] - Kitap Listesi
ZAFER AĞA TÖRE
Vehbi ağır adımlarla odaya girdi. Sessizlik, ayak seslerinin yankısıyla bozuldu. Kapı aralandığında odadaki soğuk hava daha da ağırlaştı. Zümrüt Hanım, hâlâ genç kadının saçlarından tutmuş, yüzünde zafer dolu bir ifadeyle kocasını izliyordu. Vehbi, bakışlarını genç kadının kanlı dudaklarına kaydırdı, ardından gözleri karanlık ve soğuktu. O an, ne bir acıma ne de bir pişmanlık izi vardı yüzünde. Kadın titreyerek gözlerini yerden kaldırdı, Vehbi’nin acımasız gözlerine baktı. Kalbindeki son umut kırıntısı da o bakışla beraber sönmeye başlamıştı. Vehbi`nin adımları odanın içinde yankılandı. Sanki her adımı kadının kalbine çakılan bir çivi gibiydi. Bir an duraksadı, nefes aldı, ve hiçbir duygu göstermeyen bir sesle üç kelimeyi arka arkaya söyledi: “Boş ol. Boş ol. Boş ol.” Sözler odanın içinde yankılandı, her biri bir tokat gibi kadının yüzüne çarptı. Zaman donmuş gibiydi. Kalbinin ritmi hızlandı, başı döndü. Bu üç kelime, yılların acısını, hayal kırıklığını ve korkuyu taşımıştı. O anda Vehbi`nin sözleriyle sadece bir evlilik değil, kadının hayatı da paramparça olmuştu. Artık geriye kalan tek şey, bir yıkıntıydı. Zümrüt Hanım, zaferle dolu bir gülümsemeyle saçlarını bıraktı. “İşte bu kadar,” diye fısıldadı, sanki zaferini ilan ediyormuş gibi. Genç kadın gözyaşlarına boğuldu. Her şey bitmişti. Ama bu bitiş, sadece bir evliliğin sonu değil, tüm umutlarının tükenişiydi. Yavrusunun yokluğu, kocasının ilgisizliği, kaynanasının acımasızlığı... Hepsi birleşmişti. Şimdi ise ortada sadece kırık dökük bir hayat kalmıştı. Vehbi, arkasına bile bakmadan kapıya yöneldi. "Bu kadarı yeter," dedi, soğuk ve duygusuz bir sesle. Sanki hiçbir şey olmamış gibi odadan çıkıp gitti. Korumalar kapıda bekliyordu. Zümrüt Hanım onlara bir işaret etti, genç kadına yaklaşarak kollarından tutup onu ayağa kaldırdılar. O, ne direnebildi ne de konuşabildi. Gözyaşları yanaklarından süzülürken, sessizce kaderine razı gelmekten başka bir şey yapamıyordu. Ama kalbinin derinlerinde, bir yerlerde bir isyan filizleniyordu. Bu sadece bir son değil, bir başlangıç olmalıydı.
2s önce
  Yazar@aytengul
Kırılmış Kum Saati
GERÇEK BİR HAYAT HİKÂYESİNDEN UYARLANMIŞTIR. "Kefenime sarılı umutlarım vardı benim..." Kusurlu topraklara hapsolmak var bir de. Öte tarafta dönüşü olmayan bir bilet kesmek var aydınlığa. Ben seçimimi yaptım, kaçtım... Ve kum saati geri sayıma başladı. Ruhsuz mezarım ruhunu aramaya koyuldu, düştü ölüm peşime. Direndim direnmesine de kırılmış kum saati her tarafa saçtı parçalarını, yer gök çığlıklarımla dolup taştı. Kanım toprağa karıştı, çığlığım yeri göğü yırttı son defa. Ve yere saçılan tüm kumlar cansız bedenimden özür diledi. Kusurlu topraklara hapsolan kusursuz kalplerin hikâyesi... 15.09.2015
6s önce
  Yazar@buzlarkralicesi
KUTU
Yazma tutkusuyla yanıp tutuşan ancak tüm kapılar yüzüne kapanan acemi yazar Melisa, gerçek bir kitap yazıp sektöre damgasını vurabilmek için asıl mesleği gazeteciliği bile bırakmıştır. Ancak son yazdığı kitap da yayınevlerinin kapısından dönünce genç yazar bir kez daha umutsuzluğa kapılır. Bilmediği tek şey ise o geceden sonra yayınevleri tarafından suratına kapanan kapıların üzülmesi gereken son şey olacağıydı. Çünkü suratına kapanmak üzere olan çok daha tehlikeli bir kapı vardır. ☥ Başına aldığı sert darbeden sonra gözlerini açan Melisa, kendisini nerede olduğunu bile bilmediği kutu gibi bir odada bulur. Kocaman bir kutu gibi. Kameralarla ve hoparlörlerle dolu bu zindanda ihtiyacı olan her şey vardır ve kendisini kaçıran gizemli kişiyle sadece hoparlörden iletişim kurabilmektedir. Hayatının sınavına hazırlandığından habersiz olan genç kadın, buradan çıkabilecek midir? Peki, bu kaçırılmanın daha büyük bir oluşuma hizmet ettiğini öğrendiğinde hayatta kalabilecek midir? Copyright © Tüm Hakları Saklıdır
6s önce
  Yazar@buzlarkralicesi
Napoli'de Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - II
❝ Halikarnas`ta tanıştık, olağanüstü bir tanışmaydı. Bir barda, sarhoş kafayla. Ve Halikarnas`ta bir gece demiştik, tek bir gece. Planımızda âşık olmak yoktu. Gözlerimi açtığımda Beyrut`a giden bir jetteydim, kaçırılmıştım. Oradan da Napoli. Sonra tüm dengeler değişti. Yıllardır süregelen düşman ailelerin imkânsız aşkı. Ne klişe değil mi? Bir o kadar da farklı. Hiçbirimiz bu kadar tesadüfün bizi bulacağını düşünmemiştik. Aşkımızın alevleri tüm dünyayı sarmıştı. Ne Türkiye`ye sığabildi ne de İtalya`ya. Bunu da hesaba katmamıştık. Zaten aşkta hesaba kattığımız neyi yaşamıştık ki? Sonra gözlerimi araladım ve bana tüm bunların bir hayal olduğunu söylediler. Beynimin bana oynadığı bir oyun olduğunu. Kibarca deli olduğumu. Bu mümkün müydü? ❞ ⚝ Gözlerini bembeyaz ve boş bir odada araladığında son birkaç ayının tamamen hayal ürünü olduğunu öğrenen Lâl, aylardır İtalya`da aşk yaşadığı mafya lideri Don Valentino Riccardo`nun da hayalî bir aşk olduğunu duyduğunda ne düşüneceğini şaşırmıştı. Bunca yaşanan şey yalan veya hayal olamazdı. Tüm gücünü bunu kanıtlamaya harcayacak olan Lâl, yıllar önce yerine geçmek zorunda kaldığı Azize`yle ilgili geçmişte kalan sırlarıyla da yüzleşeceğini hesaba katmamıştı. Peki, hayallerini süsleyen Valentino gerçekten bir hayal ürünü müydü? UYARI: Bu hikâyede yetişkin içerik bulunmaktadır. Copyright © Tüm Hakları Saklıdır
6s önce
  Yazar@buzlarkralicesi
RUHUN HARİTASI
Range Rover`dan inen genç adama doğru ilerlerken avuç içlerim çoktan terlemeye başlamıştı. Kızların arkamda gülerek beni izlediğini biliyordum onlarla böyle bir iddiaya girmem yeterince saçmayken böyle birisinin böyle bir arabadan inmesi daha saçmaydı. Parmaklarında yüzükler vardı, elinin hemen üzerinde gülümseyen emoji dövmesi de dikkatimden kaçmamıştı. Telefonla konuştuğu için arabanın önünde durmuş, bedenini kaputa yaslamıştı. Üzerindeki siyah uzun kaban o kadar kaliteli duruyordu ki sadece ona bakmakla ben bile ısınmıştım. Alnına dökülen saçlarının altındaki gözleri uzaklara bakarken korkuyla yutkundum. Onun gibi birisinden nasıl numarasını isteyecektim? Telefonu kapattığında derin bir nefes aldı fakat bunu yapan benmişim gibi karşısına geçtim. "Şey...rahatsız ettiğim için kusura bakmayın." diyerek söze başladığımda keskin bakışları beni buldu, vaktini harcayacağım için şimdiden suçlu hissetmiştim. "Arkadaşlarımla bir iddiaya girdik, kulağa saçma gelecek ama sizden telefon numaranızı...isteyecektim." Kaşları çatıldı fakat saçları onları örttüğü için sadece daha da keskinleşen ve memnun olmayan gözlerini gördüm. "Çocuk oyununa zamanım var gibi mi duruyor?" Çabucak başımı iki yana salladım. "Hayır elbette yoktur. Ben sadece almış gibi yapıp hemen gideceğim yoksa..." arabadaki hareketlilik ile gözüm ön camdan içeri kaydı ve elleri bağlı, yüzü kan içerisinde dudaklarının üzeri gri bantla kapatılmış adam görüş açıma girdi. Yapabildiği tek hareket elleriyle önümdeki genç adamı gösterip yardım istemekti.
6s önce
  Yazar@sessizyazarh
POLLYANNA ( Yarı Texting)
Bana okulda 1 saatin 60 dakika olduğunu öğrettiler. 1 dakikanın da 60 saniye olduğunu. Ama sensiz bir dakikanın sonsuza dek sürdüğünü öğretmediler. İYİ OKUMALAR DİLERİİİZ... Kitabı seveceğinize %99,99999 eminim
7s önce
  Yazar@the_older
GÖLGEDEKİ AŞK
Anlatılmaz yaşanır…
Siyah Yıldızlar
Doğu Karaçay, rakibini bitirmek isteyen hırslı ve gizemli bir adam. Ebru Akyel Çelik; en yakınının ihanetine uğramış, masumiyetini bir kenara bırakıp tamamen değişmeye hazırlanan canı yanmış bir kadın. Bu hikâye, iki yabancıyı bir araya getiren kaderin yansıması. Ve bu hikâye, intikam tohumlarından doğan bir aşkın hikâyesi. Farklı dünyalardan gelen iki kişiyi birleştiren can yakıcı bir intikamdı. UYARI: Bu hikâyede yetişkin içerik bulunmaktadır. Copyright © Tüm Hakları Saklıdır
9s önce
  Yazar@buzlarkralicesi
Kandan Gül
Ailesinden gizli partiye gitmek için çıkan Mercan tanışacağı kişinin hayatının akışını değiştireceğinden bir haberdi. "Zehiri panzehirden ayıran, dozudur Mercan."
9s önce
  Yazar@apella
Naz’lı Mahallem
Üniversitedeki yakın arkadaşının mahallesine taşınan mahalle abilerinden nefret etmiş bir kız Sevda mahallesinde aşkı sevdayı aileyi bulabilir mi… Wattpadden geldik🤍 ❗️Bu kitapta kötü örnek oluşturabilecek ve rahatsız edecek unsurlar bulunmaktadır. Yaşı uygun olmayanların ve rahatsız hissedeceklerin okumaması önemle rica olunur. ❗️Bu kitapta hiçbir kötü olay ve davranışın güzellemesi yapılmamaktadır. Kurguda geçen tüm kişi kurum ve kuruluşlar tamamen hayal ürünüdür. Gerçek hayat ve kişilerle ilgisi yoktur
10s önce
  Yazar@simurganka45
Nefes Nefese
YETİŞKİN İÇERİK ▪️ +18 ▪️ KAFES DÖVÜŞÜ ▪️ YERALTI DÜNYASI ▪️ TEHLİKE ▪️ ENTRİKA ▪️ TAKINTI Onlar yetimhanede tanıştı ve günün birinde ayrılmak zorunda kaldılar. Ayrılırken birbirlerine söz verdiler. Giden gelecekti, kalan bekleyecekti. Yirmi yıl geçti. Giden yana yakıla aradı, kalan sabırla bekledi. Ve bir gün... Birbirlerini buldular. Ama tanıyamadılar. ✋🏻 Bu kitabın rengi kırmızı. KAN KIRMIZISI ♟ Yeraltı Kulübü, İstanbul`un en gözde gece kulüplerinden biridir. Şaşaası göz kamaştıran bu mekânda cebinin doluluğuna güvenen herkes sınırsızca eğlenebilir. Ancak perşembe geceleri içeriye girebilmek için sahip olduğunuz statü ya da ensenizin kalınlığı geçerli olmayacak. Sadece özel kişilerin erişebileceği karta sahipseniz kapılar size açılacak ve perşembe gecesinin vahşiliğiyle tanışabileceksiniz. Düzenlenen kafes dövüşlerinde hiçbir kural yok, ancak Yeraltı Kulübü`nün dövüş gecelerinden bile üstün tuttuğu tek kural var; uyuşturucu. Yeraltı Kulübü`ne uyuşturucu sokmak, satmak ya da kullanmak bile bile ölüme yürümektir. Nehir ise hayatını aksiyondan uzak tutmaya özen gösteren, kendi hâlinde yaşayan bir kadındır. Fakat kader her zamanki gibi kendi planını devreye koyduğunda ve hiç ummadığı birinin sahtekârlığı yüzüne çarptığında hayatı birden rayından çıkar. Bulaştığı pislikten yakasını kurtarabilmek için sunulan teklifi kabul etmek zorunda kalır. Kimilerinin sahip olduğu statü ve parayla bile elde edemediği o kart avucuna bırakılır. Ve Nehir bir gece vakti, eline tutuşturulan paketle, Yeraltı Kulübü`nün önünde kendisini bulur. Birincisi paketin içerisinde ne olduğunu tahmin etmektedir. İkincisiyse Yeraltı Kulübü`nün yıkılmaz kuralından habersizdir. ♟ Entrika, gizem, gerilim, aksiyon okumayı sevenlere hitap edecek bir kurgudur.
ARJÎN
Arjin DOĞANLI... Babası gözlerinin önünde öldürüldüğünde henüz 5 yaşındaydı. Yıllar boyunca unutamamıştı o sahneyi. Her geçen gün babasının katillerine kin ve nefret besleyerek büyümüştü. Fırat KOZAN... Sevdiği kızla evlenme hayalleri kuran, en az Arjin kadar masum olan adam... Töre ne geçmişin kinini, acısını bilmişti. Ne de gözler önünde dökülen gözyaşlarını. Allah`ın emri değildi bu töre, kulların aklıydı. Yine kendi kanunlarını uygulamış, masum insanları yakmıştı. Töre buydu; acı, vicdan, hüzün, sevgi... Hiçbir duygu bilmeyen bir şeydi.
10s önce
  Yazar@aquilajk_1903
Hani̇ftam
"Seni öldürürüm Demir! Öldürürüm!" "Tabii ki öldürürsün ama sen beni öldürmek yerine, ailene umut olacaksın ve benimle evleneceksin. " Mideme kramplar giriyor, bildiğin kıvranıyordum. Nefesimi yettiremediğim için bir elimle kapıdan destek alırken bir elimle de şalımı öne doğru genişletmeye çalışıyordum. "Hemen şimdi kararını ver Beyza! 10 dakika sonra tüm adamlarımı arayıp devreye girmelerini söyleyeceğim sonra da direk ağabeyinin karşısına çıkıp yaptıklarımı anlatacağım; seni nasıl zora soktuğumu, şirketin batması için neler yaptığımı anlatacağım ve böylece küçük Zeynep babasız büyümüş olacak... Sahi Zeynep, ölen annenin adıydı değil mi? " Dizlerim artık bedenimi taşımıyordu. Dizlerimin üzerine yığıldım ve son gayretimle nefesimi yettirmeye çalıştım. "Senden nefret ediyorum!.. " Demir yanıma doğru gelince bir dizini yere koyu ellerini çeneme götürdü ve başımı yerden kaldırdı. Gözyaşlarım yanaklarımı sırılsıklam yapmış, şalımın çene kısmını çoktan ıslatmıştı bile. Şu an gözyaşlarım onun parmaklarını yıkarken, ben çaresizlikten ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Onunla evlenmem diri diri gömülmek demekti... Ama alabilecek bir sorumluluğu almadığım için dedemin ölmesi, ağabeyimin hapse girmesi cehennem ateşinde yakardı beni ve ben, bir daha o ateş ömrümün sonuna kadar söndüremezdim. . . . Oysa Demir`in bilmediği şeyler vardı; Bu evlilik Beyza`nın mahkumiyetiyse Demir`in de en büyük sınavı olduğu gibi.
11s önce
  Yazar@hanifta_hanim
Beyaz Açelya
` Nasıl emin oluyorsun ki seni sevdiğine. Adam buz gibi duruyor. Güldüğünü gören yok` ..... ` Bazen benim bile fark edemediğim anlarda beni düşünüyor. Öyle ki henüz kendimi bile fark edemediği sorunlarımı ben görmeden çözmüş oluyor. Nasıl olurda inanmam`
11s önce
  Yazar@saturnsring
Gecenin Çağrısı
Gece tüm sıkıntıları bir yük gibi taşırken aynı zamanda etrafına ışık saçıyordu onca yüke rağmen yıldızlar parlamaktan karanlığın içindeki ışık olmaktan biran olsun vazgeçmemişti peki biz insanlar bu ağır yüklerin neresindeydik kaldırabiliyormuyduk onca yükü yada sadece boşmu vermiştik herşeyi derin bir boşvermişlik hayatta bu değilmiydi zaten yarısı gerçeklik yarısı derin bir boşvermişlik
11s önce
  Yazar@yesilgul56
Mardinli kiz
Ben Havin karacahan abimin yönettiği töreler uğruna can verdi onun hakini kimseye yedirmiem "ben Havin karacahan abimin yönettiği herşey benimdir ağlar ben Havin karacahan Mardin`in hanimagaligini yapıp abimin kanunlarına göre hareket edeceğiz ağalar"
11s önce
  Yazar@swe_sinem
Ateşe Düşen Çiçek
Mezun olduktan sonra bir kafe işleten Nazlı, dükkan sahibinin onu çıkarmasıyla yeni bir dükkan arayışına girer. Bu süreçte çocukluk arkadaşıyla yaşayan Nazlı, arkadaşıyla evden de çıkmak zorunda kalırlar. Böylece yeni bir mahalleye taşınan ikiliyi yeni maceralar beklemektedir. “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir.” der Tolstoy. Bizim hikayemiz de böylece başlamış oldu.
12s önce
  Yazar@okuyan_bir_insan
BELA MISIN?
Instagram: azimet340 Doğduğunda bile ağlamayan, hayatı boyunca da ağlayamayan bu da yetmez gibi kan görünce bayılan, gamsız görünsede içinde fırtınalar kopan Güneş.. Bir gün Bora`nın hayatını kurtararak başına bela olan Güneş`in hikayesi. =========================== Kâğıdı açarak okudum. Banka, Sniper ve Ölüm yazıyordu. Anında ayağa fırladım. "Bora? Ne oldu birden?" "Keskin nişancı." Dediğimde herkes ayağa kalktı. "Ne? Nerde.? " Kâğıdı gösterdim. "Bu kâğıda göre karşıdaki bankanın çatısı." "Kim verdi kağıdı." ***** " Bundan sonra o kız bir an bile benim yanımdan ayrılmayacak." " Neden? Sevgilin mi yoksa?" " Hayır Azrail`im. Bu gün bana suikaste kalkıştı. O yüzden dikkat et ölmesin. Onu ben öldüreceğim, ölümü benim elimden olacak." ***** "Cadı!" Dedi Bora yine arkamdan yüksek sesle bağırarak. Tekrar arkamı döndüm. "Ne var yine." Bir kaç saniyelik zamanda dahada yaklaşmıştı bana. Silâhı bana dönüktü hâlâ. "Seni burada tutarım." Dedi ve tetiğe bastı. Ben Güneş, bir Maviş`i kurtarırken kendi hayatını da kurtaran Güneş.
14s önce
  Yazar@azamet_29_2
Hürriyet Çiçeği
"Kopmuş bir çiçeğin dalında söndü tüm umutlar. Adına aşk diyorlar. "
16s önce
  Yazar@hesttrella
Beyaz güldeki intikamın kanı
(Kitabımızda ana karakterimizin kendi ağzından bir kesiti okuyacaksınız. Bu sizin kitapla ilgili düşüncelerinizi oluşturacağına inanıyorum. Bu benim ilk kurgum o yüzden hatalarım olabilir. Müsama göstermenizi rica ediyorum. Ayrıten ek olarak bir tanıtım daha olucak ) Türlü türlü işkenceler, çığlıklar ,inkar etmeler ,tövbeler, yalvarışlar,küfürler ,inlemeler , mümkünse son sözler ve en sonunda kanlı Parçalanmış birer Ölü beden olurdu . Hiç şaşmazdı. Sıra kendimi temizleyip uyumak ve yarını beklemekti .Yarın diger günler gibi olacaktı. Bir ceset ve gerçekler. İntikamı alınmış bir masum kız ve kimine göre psikopat bir seri katil kimine göre haklı olan bir savaşçı hükümete göre sorumsuz bir suçlu. Kimler için her kimsem, o olacaktım. Hiçkimse bu seri ölümlerin ortaya çıkarılan acı gerçeklerin benim! bir savcının başından geldiğini bilmeyecekti . Türkiye yeni bir güne uyanıp yine yeni bir gündemle meşgul olacaktı. Yarın yine normal bir günüm olucak normal bir insan , adaletin peşinde olan bir savcı olacaktım . Hala adaletin peşindeydim sadece yargılama ve cezalandırma anlayışım farklıydı . Hepsi bu kadardı . Hiçkimse kanlı ve karanlık geçmişimi ve yaptıklarımı bilmediği gibi bunuda bilmeyeceklerdi. ______________________________ Yukarıda okuduğunuz kesit ana erkek karakterimizden bir kesittir. Bu arada bir bilgilendirme ve uyarıda bulunmak isterim. Okuyacağınız hikayede sansürlenmemiş şiddet,cinsel içerik bolca küfür ve argo kelime bulundurmaktadır . Cinayet sahneleri ayar sizde bir rahatsızlık uyandıracaksa dikkatli olmanızı öneririm. Hassas kişilerin bu hikayeyi okumasını pek önermiyorum. Nedenide şöyle ; Kurgumuzda adalet anlayışı görecelidir. Pek çok yerde ağlayabilir sinir krizleri geçirebilir. Ana karakterimize hak verebilir veya onu kınayabilrisiniz. Ana karakterimizin ahlaki bakış açısı ,adalet anlayışı,insanlara bakış açısı bir psikopat olduğunu size bağırarak söyleyebilir . He! birde birine olan platonik aşkıyla yaptıkları pekde kabul edilir cinsten değil . Karakterimizn travmatik geçmişi nedeniyle geleceğini oluşturmasını okuyacaksınız .
16s önce
  Yazar@nur_karaba77
MAVİ
İstediği okulu burslu kazanıp Batman`dan İzmir`e taşınan Açelya hayatında yaşanacak değişikliklerinin farkındaydı. Psikolojik olarak çökmüş ve ailesini kaybetmiş bir kız olarak kendi yolunu kendi çizer. Bu yolda yanında olan bir çok insanla derin bir bağ kuran Açelya kendine yeni bir aile bulur.
17s önce
  Yazar@busraslbg
ARAF
Araf dediler bana. Dünya üzerinde bana koyulabilecek en son isim bile değilken hem de. Ben ya heptim ya hiç. Ya siyahtım ya beyaz. Ya var ya da yok. "Bunun için koydum bu ismi sana" demişti bir keresinde başkan. "Dünya senin bildiğin gibi bir yer değil,arada griler var,Araf var arada" demişti.
17s önce
  Yazar@gkcxkr
Buz Yanığı
"SENİN DERDİN NE?" diyerek bağırdım karşımda beni sinir eden adama, ağlamamak için kendimle mücadele veriyordum. Ama nafile bir mücadele olmuştu. Çünkü, gözyaşlarım yine bana ihanet ederek, yanaklarımdan aşağıya süzülüyordu. Arkası dönük olan Melih, bir hışımla bana döndü ve "Ne dedin tekrarlasana" dedi. Sağ dudağı yukarıya doğru kıvrılmış, ela gözlerinde küçümseyici bir bakış vardı. "Senin derdin ne?dedim." dişlerimin arasından. aslında avaz avaz bağırmak istiyordum, ama sadece sinirden dişlerimi sıkmakla yetinmek zorunda kaldım. " Ben senin kölen değilim... Bana emirler yağdırıp durma. " Oldukça öfkeliydim ve ağzımdan çıkanı kulaklarımın duymasını isteyecek hiç değildim. Melih, hızlı adımlarla aramızdaki mesafeyi kapattı. "Ahu, hep unutuyorsun... Ben sana istediğim gibi davranırım." Ela gözleri, en koyu rengini almış tehlikeliyim diye bas bas bağırıyordu. "Davranamazsın" dedim. Cılız ve kısık bir sesle, cevap vermedi. Gözleriyle, gözlerimi işgal etmeye devam etti. Arkasını dönüp çıkışa doğru ilerledi. Nereden geldiğini bilmediğim bir cesaretle; "ASLA SENİN İÇİN GÜLMEYECEĞİM! YÜZÜMDE ASLA SANA AİT BİR GÜLÜMSEME OLMAYACAK!" diyerek haykırdım.Melih, olduğu yerde bir süre durdu. Bir anda bana dönüp, ateş saçan ela gözlerini, kahve gözlerime dikti. "Ben, bencil bir adamım Ahu. Benim için asla gülmeyecek bir kadının... Gözyaşlarını bile istiyorum." Ölüm kokan bir ses tonuyla "GÖZYAŞLARI BİLE SADECE BANA AİT OLSUN İSTİYORUM."
18s önce
  Yazar@esranurozer
Kızıl Şeytan (Berdel)
Urfa`nın dar sokakları üstüne, üstüne gelirken savaşmak hiç bu kadar zor olmamıştı... Liya Dağdeviren Hazar Harzemşah @! Tüm haklar şahsıma aittir. Çalıntı veya kopyalama durumunda yasal işlem başlatılacaktır!.
Sevâd Vadisi (+18)
(Kitapta +18 unsurlar mevcuttur!! İleri seviyede yakınlaşma sahneleri okuyamayanlar kitaba başlamasın bile! Bu kitap bir dark romandır. Mafya, örgüt gibi konular işlenmektedir.) FANTASTİK BİR KİTAP DEĞİLDİR! Üzerimde ki gömleğin tüm düğmelerini açmıştı. Sütyenden çıkarmak için sıktığı göğüslerimin görünen kısımları oldukça fazla kızarmıştı. Dokunuşu sert bir adamdı. Yırtmacı derin eteğim kalçalarıma kadar sıyrılmış ve altıma giydiğim külotlu çorapta bana dokunurken verdiği hasarın izleri vardı. Dizlerimde ki titremeye durduramıyorken boşalmanın verdiği sersemlik ile son derece odaksızca etrafa bakıyordum. "Yaklaş Mevda" Göğsüm erkeksi sesi ile içeri çöküp yükseldi. Bakışları dişleyerek izler bıraktığı göğsüme düştü. Gözleri kısıldı ve ona sunduğum görüntüye bakmaya devam etti. Üzerine oturduğum masadan kalkmak için dakikalar önce ona açtığım bacaklarımı kapatmaya çalıştım. Boşalmanın verdiği etkiden kurtulamadığım için bu oldukça zordu. "Yalnızca topuklu ayakkabıların kalana kadar üzerinde ki her parçayı çıkar." Deri koltuğa bedenini bıraktı. Dirseğine kadar katlandığı gömleğinin kumaşından gözüken damarlı koluna baktım,ardından parmaklarına doğru takip eden damarın orta parmağında ki atışını izledim. O parmak az önce bana oldukça baş döndürücü bir şekilde dokunmuştu. Alt dudağımı dişledim. "Soyun Mevda. Soyun ve kucağıma gel."
Yeni̇den Umut
Hafızasını kaybedip kendi oğlundan geç haberi olan bir doktor anne , Esir düştüğü kazada eşini kaybetti sanıp oğlundan haberi olmayan bir baba.. Kaderin bi çift için oyunuu.. Ateş:benim bi oğlum var yani teklifimi kabul ediceksen haberin olsun Deniz:Nasıl yani çocuğun mu var? Ateş:evet Deniz:kaç yaşında peki ismi ne? Ateş:2 buçuk yaşında daha, ismi alp Deniz:çok küçük daha Ateş:evet Deniz:kabul, kabul eriyorum asker bey Alp`e anne sevgisini eksik hissetirmeyeceğim, kendi çocuğum gibi severim onu :)) Ateş:tamam o zaman doktor hanım ikinizede canım pahasına çok iyi bakacağım :)) güveniyorum sana anne sevgisinden mahrum kalmış küçük çocuğa Deniz kendi çocuğu gibi bakar hayatın Deniz Altuğ, Ateş Demir ve alp ile ilgili gerçeği Deniz ve Ateş`in anlaşmalı olan evliliğinin gerçeğe dönüşmesi gelin hep beraber birlikte bakalım bi şans verin lütfen kitabıma eminim beğeneceksiniz.
Zamanın İzleri
Lanetli bir duygunun esiri olmuş gibiydim podyumda attığım her adımın beni ondan uzaklaştırması gerekirken ben ona doğru yürüyordum.
1g önce
  Yazar@saturnsring
Gerçek ailem
Br hemşirenin yaptığı bir hata yüzünden 18 yılını cehenem gibi geciren cemre sonunda gerçek ailesini buluyor
1g önce
  Yazar@elifipek2121
Smeraldo
Sahipsiz seven yüreklerde binlerce çiçek aynı anda açarken aynı anda yanarak küle döner. Gittikçe alıştığını zanneder insan bu hisse. Acı çekmenin, sevmenin kuralı olduğunu düşünür. Sevdiğini beklemeye alışır. Görmeden, dokunmadan, sadece beklemeye. Beklemenin ona artık zor gelmediğini düşünür ama kalbindeki boşluklar sızım sızım sızlar o anlarda. Sevilmeden sevmenin ağırlığını bir tek sevilmeden seven bilir.
1g önce
  Yazar@ratuttu
Bir Avuç Umut
Kızın babası yüzünden zorluklar çeken çift. "Şimdi hoşçakal deme zamanı, ama sen hoşça kalmayı hakk etmiyorsun be çiçeğim"
1g önce
  Yazar@lotussmiaa
Loading...
0%