Kitap Tür Kategorileri

Biz 12 masum gençtik. 12 çocuk, 12 genç...

Yaşadığu bir lanet sonucu ölümsüzlüğe sahip olan... Bütün sevdiklerini kaybettiği için bu lanetten nasıl kurtulacağını anlamaya çalışıyor

"Ben ölümün ayak sesleri yim komutan, sen kimsin? "

Şehirde Olan Örgütler Artmış,Suçsuz İnsanları Katletmeye Başlamıştı. Küçükken Bir Ajan Olarak Yetiştirilen Başak İse Adalet İçin Gözü Dönmüş Durumdaydı. Sürekli Gözleri Erkeklerin Üzerindeydi. Ona Göre Dünyadaki Tüm Kötülükler Erkeklerden Gelenlerdi.

Kehanetin ortaya çıkmasının ardından Selenya koruyucusu Hera ile Terebithia Prensi Ares hiç anlaşamasalar da birlik olup arkadaşlarıyla birlikte Kara Kraliçe ile yapılacak olan savaşa hazırlanırlar.

Her hikâye mutlu sonla bitmez.

Bir dedektifin içinde kaybolduğu bir tiyatro oyunu, Bir tiyatro oyuncusunun kurduğu bir hikâye. 𖤐 Yarı Türk yarı Hollandalı olan Bendis Ildır Veldhuis, yıllar önce bir kardeşinin cinayeti ve diğer kardeşimin kaçırılma vakası yüzünden yıllarca onları aramaya uğraşmış, bir çok kez polise gitmiş fakat bir sonuç alamamıştır. En sonunda Türk kuzeniyle beraber gene bir polise gitmişlerdir ve polis tarafından normal fakat gayet başarılı olan dedektif Alara’ya yönlendirilmişlerdir. 𖤐 Hayatında büyük boşluklar ve acılar olan Alara ise hem onları iyileştirmeye çalışırken hemde yeni bir davayla uğraşmaktadır. 𖤐 Güveni sarsılmış ve sınırlı kişiler dışında bir daha üzülmemek için kimseye güven duymamaya söz veren Alara, yıllar sonra sözünü bozmuş ve onu sevdikçe ister istemez güvenmeye başlamıştır. 𖤐 İçinde gene tereddüt vardı. Saçma ve gereksiz bir tereddüt. 𖤐 Güvenmek konusunda tecrübeli miydi? Elbette. Ama aşk onun gözlerini kör edebilir miydi? Elbette. Peki Bendis ona zarar verir miydi? Asla. 𖤐 İşte bundan asla tereddüt etmiyordu ve bu tereddütü kalkınca kafasında hiçbir soru kalmıyordu. 𖤐 Kapılarını çalan gerçek aşk mı yoksa tamamen yüzdeki maskelerin eseri olan yalan dolandan ibaret miydi? 𖤐 Bu Alara Göksel ve Bendis Ildır Veldhuis’in bir tüyatro oyunuydu.

Kalbi kül olan bir kızın ateşe olan aşkıydı bu kitap... Denize aşık bir kız ve karanlığa aşık iki sevgilinin hikayesi.

Bade her zamanki gibi bir dava almış ve bu davanın da diğer davalar gibi kolayca hallolacağına emindir, ancak aldığı bu dava Bade `yi derinden sarsacaktır.

Bir kadın düşünün biri için kardeşi diğeri için sevdiği kadın ama o kadın her şeyi değiştirebilecek biri lakin o kişi ortadan kayboldu bulabilecekler mi bulunca onları neler bekliyor

Kendimi yendim sana yenildim Sen yuvamdın evimdin

En çok kime kolaydı? Gidene mi yoksa kalana mı? Hasreti en çok kim çekerdi seven mi yoksa sevilen mi? Peki bir gün ayrılıklar gerçekten bitip hasret gerçekten son bulur muydu?

12.12.12 ....

"Bazılarımız ait olmaya zaman bulamadık çünkü güçlü olmakla çok meşguldük. İncinmişler en güçlü olanlardır. Sen de en güçlülerden birisin. Dünyanda aradığını bulmak için hala umudun var mı? Ancak umut yaşamayanlar için bir kötülüktür. Eğer çoktan kaybetmişsen zaten ölmüşsün demektir. Yok olma isteğiyle kalbin taştığı zaman bana gel." Herksin hakettiği ikinci şansa...

Yurttaki oda arkadaşlarıyla anlaşamayıp sadece görünce öylesine selamlaştığı bir kızla aynı evde yaşamaya başlayan kız, nereden bilebilirdi ki arkadaşının abisine aşık olup onunla evleneceğini...

.bxbddbdnddnd Sonra sonra sonra geldi sonra sonra

Tanrı`nın verdiği ceza hiç bu kadar acımasız olmamıştı ya da kurulan bir oyuna göz mü yummuştu? Şeytan bir Tanrı`nın yarattığı birine aşık olduysa ne olabilirdi ki? Aşk... Gerçek aşk hiç bu kadar acıtmamıştı... "Seni sevmek bir suçsa o günahı tekrar işlerim."

Samira ve rüya ev arkadaşlarıydı... (Lütfen oy vermeyi unutmayın ki bölümlerin istenilip istenilmediğini anlayabileyim.)

KAN,SENDEN AKANA KADAR ACITMAZ! Vanessa ailesinin ölümü ile 14 yaşında teyzesinde kalmaya başlar fakat teyzesi bir süre sonra onu istemez ve Vanessa yurda yerleşir. 18 yaşına geldiğinde ise biricik arkadaşı olan Midnight ile beraber anlaşırlar ve 1 sene sonra Almanya`ya giderler. Ama kim bilirdi ki onların eski ve kirli geçmişi tekrar karşılarında duracağını, Vanessa`nın hayatının değişeceğini ve kana bulanacağını?

Bazen asla gerçekleşmeyeceğini bildiğin halde hayal kurarsın. İçini yakar o gerçekleşemeyenler. Acı verse de hayal kurmak tatlıdır. Hiç susmayan kafa, hiç konuşmayan bir adam ( Gerçektir.)

Rusya’da yaşayan Anastasia, sıradan bir hayat yaşamaktadır. Her ne kadar sıradan olursa tabi… Anastasia, on sekiz yaşında bir liseliydi ve ünlü bir aileden geliyordu ama onun masalı bambaşkaydı. O, masal’ın hiçbir şeyiydi. Ancak o karar verebilirdi masal’ın neyi olacağını. Peki, ya masal’ın canavarı ile karşılaşırsa?

Birbirinden farklı şehirlerde yaşayan Duygu , İclal , Lavin ve Dılda hiç ummadıkları şwjilde yolları kesişir . Güzel dostlukların ve aşkın olduğu bir hikaye sizi bekliyor ..

Gulşah & alparslan

"Sen yanımda olsaydın, yıldızlara bile tepeden bakardım ben." Nefret dolu gözlerim üstünde gezindi. Kinle, boğazıma kadar gelip birazdan gözlerimden akıp taşacak kinle. "Bir daha benimle olamayacaksın."dedim. Yüzünde zerre mimik oynamadı, bana nefretle bakmadı, öfkelenmedi, kızmadı, sinirlenmedi. Bir çok duygu yaşadı içinde ama sadece içinde. "Senin için kendimi öldürsem..."diye mırıldandı, gözlerim ilk defa ağlamak üzere olduğunu belli edercesine dolan gözlerinde dolandı,"Zaten ölmek istiyordu dersin, değil mi?" Evimin dibindeki duvar yazısı. "Sana dedim ki, sen nerdeysen benim evim orası ama sen ne yaptın?"diye bağırdı yüzüme. Karşımdaki adam benim en son korkacağım kişiydi. 1 sene 8 ay 24 gün önceki gecenin harlanmış ateşiydi. "Bir gün, o gün ne zaman bilmiyorum ama o gün geldiğinde ne sen nede ortada ben kalacağız."dedi. Ne o nede ben. Ellerini yüzüme götürdü, geri çekilmedim, korkmadım. Gözyaşlarımı sildi, öptü beni. Yaralarımdan öptü, gözyaşlarımdan öptü. "Git, şimdi git.Kalbim seni unuttuğunda seni bulmuş olacağım."diye mırıldandı kulağıma yaklaştığında. Gülümsedim. "O zaman beni hiçbir zaman bulamayacaksın."

Ölüyordum. Ölüm ağzımdaki sıcak kan değildi. Ölüm soğuktu. Sizi buz parçasının içine alıp her bir zerrenizi donduruyordu. Üşüyordum. Kimse yardım etmiyordu. Çığlık atıyordum ama sadece o duyuyordu. O benim sessiz çığlıklarımı duyuyordu. “Neden ben?” derken ağzıma dolan tuzlu su kan tadıyla karıştı. Midem bulanıyordu. “Neden beni sevmedin?” . . . Bu kitabı Wattpad üzerinden yazıyordum ancak uygulamanın getirdiği erişim engeli yüzünden kitabım, hayallerimle beraber içinde kaldı. Bir şansı hak ettiğini düşünüyorum, iyi bir kitap okuyabilmeniz için elimden geleni yapacağım. 🤍

Bir MİT Ajanı ve bir Asker…En fazla ne olabilir ki? İkiside bir görev için bir aradalardı. Ama işin diğer kısmıda vardı. Onlar eski sevgililerdi… Büşra Elvin Güneş ve Aral Berkin Arslan bir görev için yeniden bir arada olmalılardı. Peki bu görevi hiçbir sorun olmadan bitirebilirler mi?

Mutlu büyüyün küçüm çocukların hayatı inişli çıkışlıyken küçükken onlara anlatılan masallarda ki gibi bir maceraya düşerler.Peki ya şimdi bu maceradan nasıl kurtulacaklardı?

Herkesin sahte gülümsemeleri olur. Ve herkesin sakladığı bir şeyler olabilir. Lily Luna Goldsmith. Ünlü zenginlerden olan bir aileden geliyordu ve henüz üniversite’ye yeni başlamıştı. O diğerlerine göre tipik sarışın kızlardandı. Evet, o da bunu kabul ediyordu. Geçmişte herkesin canlı arkadaşları olurken onun arkadaşı bir oyuncak bebekti. Ama o oyuncak bebekten bir farkı yoktu.

Leyal Karaca, on dokuz yaşında bir kalp hastasıydı. Artık dayanamayacak raddeye gelince hastaneye kaldırılan Leyal, umutlarını yitirmişti. Ta ki yeni doktoru ile tanışana kadar. Kalbi artık gizemli bir şekilde çok fazla atıyordu ama aynı zamanda karnında kelebekler uçuşuyordu.

Bir Hilal gecesi doğmuştum, o gün benim için ölüm gecesiydi. Bir Hilal gecesi annemi kaybetmiştim, o gün benim için ölüm gecesiydi. Hep yakınlarımdan duyardım ‘Annen geceyi severdi özellikle Hilal’i severdi’ derlerdi. Ama ben geceyi sevmezdim, nefret ederdim. ‘Geceler bize huzur getiren tek şeydi.’ _____ Kara Geceler Evreni’nin Birinci Serisidir.