KIRKAYAK
Yetişkin öğeleri içerir, yaşı küçük olanlar uzak dursun.
Dün gece beni üzmemek -belki de korkutmamak- için bitirmediği lafını bitirdi: "Senin güvenlik anlayışın, benim güvenlik anlayışıma uymuyorsa; benim de kendi isteklerimi devreye sokmam gerekir." Tehdidi zihnimin içinde bir yankı etkisi yarattı.
Yine aynı şeyi yapıyordu. Benden çok çok güçlüymüş; aramızda ezici bir fark varmış gibi hissettiriyordu. İsteyerek ya da istemeyerek, o çok kibirliydi; tıpkı Karan gibi.
Zehirli dilinden kelimeler dökülmeye devam etti. "Açlıktan bayılacak hale geldiğinde, seni taşımam gerekecek. Ne tuhaf değil mi Eren? O küçük miden varlığıma dayanamadığından bulanıyorsa, seni kollarım arasına almam gerektiğinde ne hale geleceksin kim bilir?"
Bunun üstüne ona baktım. Sadece baktım. O da bana baktı. Bu sözleri söylerken, beni kıracağını biliyordu. Yine de yapmıştı.
Dudaklarımı yaladım, gözlerimi başka bir yana çevirdim ve sonra tekrar ona döndüm.
Düz ve robotik bir sesle, "Geber, piç kurusu." Dedim. Daha fazla yüzüne bakarak kaybedeceğim zamana değmezdi, arkamı döndüm. Kapı kilidini açtığım anda, ansızın gaza bastı ve biz son sürat ilerlemeye başladık.
|
KARADEMİR
"Gözümden sakındıklarımı korumak için gözden çıkardıklarım vicdanımı sızlatmaz." Sesi fısıltı gibi çıkmıştı ama kendinden emindi. "Bunun için bir katil olabilirim, hayal edemeyeceğin kadar kötü olabilirim."
"Ve vicdanın sızlamaz." Dedim aynı onun gibi fısıltıyla.
"Bu seni korkutur mu?"
"Korkutmamasını mı isterdin?"
Dudakları kıvrıldı.
"Asu" dedi şiir okur gibi, sesinde gülümsemesinden bir parça vardı. "Ne istediğimi duymak istemezsin."
***
Asu bir gece eve döndüğünde kardeşinin cansız bedeni ile karşılaşır. Kardeşi, geride cevapsız sorularla dolu bir mektup bırakmıştır. Mektubun ardından intiharın sebebini öğrenmek için, kardeşinin ölümünden şüpheli beş adamla aynı evde yaşamaya başlar. Fakat bu intihardan çok daha karanlık işlerin içine düştüğünden habersizdir. Şüphelilerden birine aşık olduğunda ise işler iyice sarpa sarar.
UYARI!
Bu kitapta Cinsellik, küfür, fiziksel ve psikolojik şiddet, kötü örnek oluşturabilecek davranışlar, travmatik olaylar, taciz, intihar, toplumca kabul edilmeyen cinsel yönelimler bulunmaktadır. Bunların güzellemesi yapılmamaktadır. Lütfen okumadan önce içinde bunları barındırdığını bilerek başlayınız.
|
Seri katil (Gerçek Ailem)
Bir seri katil düşünün, yaşadıkları hiç normal olmayan bir kadın seri katil. Bir gün yaşadıklarına dayanamayıp kaçarken biriyle karşılaşması sonucu pislikleri öldürmeye başlamış bir kadın...
UYARI! Küfür vb kötü örnek oluşturabilecek şeyler olacaktır. Rahatsız olanların okuması önerilmez.
|
İNTİKAM YEMİNİ
Tahta geçmek için eğitilen bir varis. Ansızın kayıplara karışırsa ne olur?
Tahtın iki küçük varisi yaşadıkları isyan sonucu tüm hayatları cehenneme dönen iki kardeş. Sirilla annesi tarafından kurtarılırken Gloria karanlığın merhametsiz kollarına bırakılır. Gloria için tek seçenek vardı; Ölecek ya da öldürecek.
Küçük varis karanlık kollarda, karanlığa bulaştığında “kaybedecek bir şeyim yoksa her şeye sahibim” diyen bir canavara dönüşünce ne olur, peki maskeliler tarafından aranan bir katil yanlışlıkla maskeli kalesine düştüğünde ne olacak?
|
KANDELEN
Azat Deniz Erdemir, Türkiye`nin en ünlü deniz katili olarak bilinirken bir anda bilinmeyen bir nedenle teslim olur. Teslim olması Türkiye içerisinde çok ses getirir ve Azat Deniz Erdemir hakkında halk tarafından idam kararı istenir. Konu meclise gider ve meclis idam yerine Azat Deniz Erdemir`e dünyanın en tehlikeli hapishanesi olan Alcatraz Hapishanesi`nde müebbet cezası verir. Halk onun gidişiyle her gün işlenen cinayetlerin durduğunu sanar ama o geri gelecektir bu sadece an meselesidir...
Sen Sahra`da açan bir kardelen;
Ben denizlere ölümü getiren bir kandelen
Sen söyle şimdi olur mu bizden?
|
Yıldızların Savaşı
Taht oyunlarının kurbanı olan prens Derek ve prenses Venessa`nın mecbur bırakıldıkları bu savaş aşkın, ihanetin ve intikamın başlangıcı olacaktır.
Küçük yaşlarında aileleri öldürülen prenses Venessa ve prens Derek`in kaderleri kesişiyor. Tahtı devirmeyi planlayan suikastçı prensesle bir anlaşma yapar. Kazananı olmayan bu savaşda intikam ateşi onları yakıb kavuracak mı? Yoksa kaplerine yenilerek aşka teslim mi olacaklar?
Bir zamanlar masum olan şimdi lanetli...
Prensese ihanet eden bir kalp...
İntikam ve aşkın kesiştiği nokta...
|
Kanla yazılmış aşk +18
konu
aras’ın bir görev almasıyla başlayan aşk hikayesi
|
Her İnsan Kötüdür
Kötülük, apansız sokaklarda gezerken çıkıverir biri.
Sokağın ardında kapkaranlık ama gör bak diri!
Engin, sessiz, pîrî.
Duy dediklerini.
Kulak ver çığlığa.
Ölen kötüden biri.
|
Bozuk Kaset
Yargının adaletin olmadığı düzende adalet olalım . Yeni yok oluşlara sebep olmayalım. Bu yayını dinlediysen ve anlayabildiysen elindeki kiri temizlemek için bir adım at sokağa Ela`nın atmak istediği çığlığı atalım artık katillerin cezasını çekiyor diyelim. Meltem ablanın eşsiz danslarından birini yapalım sonra sevenleri özgür bırakacağımızı haykıralım . Geriye kalan kahramanımızı özgür bırakalım yaşayabilsin diye.
Sokaklara tüm gün şarkılar vereceğim ve müziğin sesini kimse kapatamayacak . Kimsenin bu müziği kapatmaya gücü yetmeyecek adalet sağlayıcılar bulamayacaklar kaynağını o yüzden gün bitmeden yanımızda ol.
|
SONSUZA KADAR
"O gün bana aşk için neleri feda edersin?" diye sormuştu Ulaş. Yanacağınızı bile bile ateşe atlar mıydınız? Ateş oysa ben yanmaktan keyif alırdım. Ölsem onu sonsuzlukta bekleyeceğim diye heyecanlanırdım. Ben aşk için değil, onun için hem ölür hem de öldürürdüm. Yanlış bir insanı sevmek hiçbir şey ifade etmezdi bana çünkü sevdikten sonra söz geçiremezdim kalbime....
20.01.2024
|
Rakkas
Bu kitap kötü karakter ve rahatsız edici içerikler barındırmaktadır. (Küfür ve şiddet) (Yetişkin içerik)
Okurken buna dikkat etmenizi rica ediyorum.
İnsanlar tanıdım ben;
Sessiz, sesli, gür kahkahalı, acı çığlıklı insanlar tanıdım ben.
Kadınlar tanıdım ben;
Kimi uzun kimisi kısa fakat kaderleri farklı tarzda.
Adamlar tanıdım ben;
Kimisi iri kimisi cılız fakat meşakkatleri aynı oranda.
Saçları ağarmış kadınlar gördüm ben; acılarını bağırlarına basmış kadınlardı onlar.
Suskun adamlar gördüm ben; yorgunluklarını saklamış adamlardı onlar.
Sevdalanmış hayatlar tanıdım ben kimisi kavuşmuş, kimisi ayrı düşmüştü yarinden.
Küsmüş bedenler tanıdım ben; aynı yerden yara almış özür bekleyen insanlardı onlar.
Ağıt yakan kadınlar tanıdım ben; Kimi yaşlıydı kimisi baharında almıştı yarasını tek şeyleri aynıydı: yüreğindeki acı!
İntikamının ardına sığınmış küçük bedenler tanıdım ben; Yalanlarla kandırılmıştı ya da doğrusunu bildiği yalanlara inanmıştı içi yana yana!
Düşman kardeşler tanıdım ben; ana aynı ana, ağıt farklı tonda!
Kolu kopmuş adamlar tanıdım ben; vatan diyordu vatan! Vatana canım feda!
Yara almış adamlar tanıdım ben; Acısı farklı boyutta: Öksüz yetimmiş oysa!
Alev alev yanan bedenler tanıdım ben; Evlat acısı yaşamıştı yanardı kan ağlaya ağlaya.
Hepsi aynı dünyada yaşayan anadan doğma bedenlerdi oysa!
Kiminin gözleri renkli kiminin alev alev yanan kahveydi irisleri.
Birileri vardı köz gibi bakan simsiyahtı gözbebekleri.
Kimi tombuldu, Kimi zayıf ince belliydi aynada.
Kimi iriydi devirir geçerdi her bedeni, bir söz bakardı yıkılmasına!
Dinleri farklıydı, ırkları farklıydı lakin değişen adamlar tanıdım ben.
Vatan, vatan diye diye eksilen bedenler tanıdım ben; Adları şehitti, şehit oğlu şehit!
Birde bu Vatana kalleşlik yapan çürüyen etler tanıdım ben; leşti adları leş!
Yalan, dolan, sevda, intikam bendini ben yapan sıfatlardı bunlar.
Ama bir şeyi unuttular; bir gün toprağa girecek et parçalarıydı hepsi!
İşte özeti âlâ budur "RAKKAS"
Birer birer eksilen bedenlerin hikayesi...
|
ROMAN
Zaman geldi ve karanlık çökmeden önce teşkilatlar, ülkeye kelepçe vurdu. Darbeyle başlayan bu çağda, sokaklar cesetlerin ağırlığına boyun eğdi. Yok edilip yeniden inşa edilen bir ülkenin enkazında, kollarımızda damgalarla kim olduğumuzu bile unuttuk.
Güneş bir daha asla doğmadı. Ailemizi, çocukluğumuzu, milletimizi ve kitaplarımızı terk ettik. Her şey küle dönmüştü. Ama o küllerden doğamayanlardan biriydim ben: Leyla. İçimde onlarca Leyla vardı, her biri bir sırra, bir trajediye tutunmuştu. Annemin benden sakladıkları, ruhumun karanlık köşelerinde yankılanırken, hiçbir yere kaçamıyordum.
Gölgemden bir adım uzakta bir katil nefes alıyordu. Karşımda ise beni kendi elleriyle sonuma sürüklemek isteyen bir polis. Ve bir yazar… Hikâyemi yazmak için kalemini kanla bilemeye çalışan o yabancı. O da kaçıyordu benden, tıpkı bir sevgilinin korkusuyla.
Bu, yalnızca bir hayatta kalma mücadelesi değildi; bu, hayatımı kim öldürecek diye beklediğim, zamanı geride bırakmaya çalıştığım bir savaştı.
//
Bir kadın: zihin labirentinde kaybolmuş, her köşesinde başka bir "ben" saklı.
Bir polis: o karanlık labirente adım atan, kadının geçmişinin gölgelerini arayan.
Bir katil: adına müze yapılmış, geçmişin ölü yüzlerini sergileyen, insanlığın kanlı tarihine kazınmış.
Ve bir yazar: ismini fısıldamaktan korkan, sırlarını harflerin ardında gizleyen.
Peki ya biz? Onların kitabında, hikâyenin hangi sayfasında, hangi harfteydik? Yoksa sadece boşlukları dolduran gölgelerden mi ibarettik?
|
KANA BULANMIŞ SIRLAR
Bazı ölümler bir son, bazı ölümler bir başlangıçtır.
Çünkü kimileri ölür ve hikâyeleri biter, kimilerinin ölümü de birileri için yeni bir hikâye başlatırdı.
Bu kez ölüm, hikâyeyi başlatan şey olacaktı.
Onun ölümü, avuçlarıma kanlı bir sır bırakmıştı.
Ve maalesef ki o kanlı sır sadece benim ellerimde değildi.
Hiç olmaması gereken birinin ellerine de bulaşmıştı.
Bu kanlı sır onunla aramızda her geçen gün büyüyecek, zamanla pimi çekilmiş bir bomba hâline gelecekti.
Ve yine maalesef ki her bomba er ya da geç bir gün elbet patlardı.
İşte o gün suçlular ve suçsuzlar ortaya dökülür, hesap verme vakti gelirdi.
Bizim için ise hesap verme vakti asla gelmemeliydi.
Çünkü bu hikâyenin masumları biz değildik.
Zira bu hikâyede masum da yoktu.
|
Motorcu: Adı Bela
Bir iş uğruna insanları öldüren motorcu bir katil ve katılın peşine düşen kadın polis...
~
Herkes küçük bir çocukken saftır. Hem temiz anlamında, hem de kolayca herkese kanan ve güvenen anlamında.
Güvenmek aptallıktı.
|
Tehdidin izi
Siz hiç düşünebilir miydiniz?
Doğum gününüzde hediye edilen bir çantanın tüm hayatınızı yerle bir etmesini, ben düşünememiştim, o yüzden buradaydım zaten. Hiç tanımadığım ama bir o kadar da tanıdığım insanlarla yan yana oturuyordum…
Ta ki o güne denk, ilk bilmece verildiği zaman oyun başlamıştı. Hepimiz birer kuklaydık ve kuklaları yöneten ölümün sırrı bizim için bir oyun düzenlemişti.
Bilmece verilmiş ve biz kuklalar için süre başlamıştı. Tik, Tak, Tik, Tak…
Yapmamız gereken tek şey ölümün sırrının dediklerini yapmaktı. Burada başka bir şey yapamazdık çünkü biz kuklaydık ve oyun anca ölümün sırrının kim olduğunu bulduktan sonra son buluyordu…
|
ZEHİRLİ ZİNCİRLER
Ruhum kötülükle donanmıştı ama ben iyilerin tarafındaydım. Ya da kendini iyi sanan kötülerin.
Kötülere karşı olmam iyi olduğum anlamına gelmezdi. Belki de ben kötülerden bile kötüydüm.
Yasaklara aşık bir kadın vardı
Yasaklardan nefret eden bir adam
Kadının zincirleri vardı adamın bıçakları
Kadının sırları vardı
Adamın karanlığı sarmalamıştı kadının sırlarını
Güven yoktu
Kadının zincirleri vardı kadın sevilmemişti
Adamı çok yakmışlardı
Adam kadını da yakmıştı
Ben, Melodi Sera Zincir iyiliğe rağmen ruhumun nasıl kötülükle donatıldığını göreceksin...
Ben, Araf Atlas Bıçakçı kanlı bir oyunun piyonuyken nasıl bir şaha dönüştüğümü göreceksin...
|
ETEZARİ KARANLIK LORD
Her gördüğüne, duyduğuna, hissettiğine inanan fazla uzan yaşamaz derler derdi bir zamanlar kemikleri bile kalmamış eski dostum. Bunu bilmeden katiline söylemişti. Katili de şimdi size söylüyor. Ah tanışalım mı?
Karanlık Küçük Kara Köpek sizi selamlar
|
Son Oyun
Biz kendi kanından nefret edilmiş lanetli çocuklarız. Ellerimize bulaşan zehir doğduğumuzda ruhumuza üflenen öfkeydi. Biz kendi şeytanını öldürüp, bir katilin ellerine doğmuş çocuklarız; hançerimiz kalkan, dilimiz duvar.
Birinin canını alırken elimiz titremez lakin zihnimizdeki depremle her gün yıkılırız. Biz katiliz, ilk cinayetimiz biziz.
|
ADSIZ MİSAFİR
"ÇOCUKLUK AŞKI"
Aşk tesadüfleri sever :) peki Kalp katil birisine karşı atar mı ya da bir doktor aşk acısının ilacını bulabilir mi? :))
|
Kanla boyanmış aşk
Ben Sare, Sare Ateşharman 18 yaşıma kadar bir çok kez şiddet gördüm ama bardağı taşıran son damla babamın zorla evlen dediği adamın bana taciz etmesi ve benim onu öldürmem oldu
Sadece benmiyim katil olan yoksa herkes mi aynı
|
ESİR_ (+¹⁸)
Esir. +18
Çoğu yerde toksixlik olacaktır
Koştum, yaşamak için belkide yaşatmak için. Bir intikam uğruna hiç olmamak için ne fayda beni yakaladığı yerde tüketti.
|
SADRA
Bir doktor ve bir katilin hikayesi...
"Sadra." Elindeki neşteri sol elinin parmakları ile çevirerek etrafta yavaş adımlarla dolanıyordu ve bakışlarını elindeki neşterden hiç çekmiyordu.
Aniden olduğu yerde durdu ve bana bakmaya başladı.
"Sadra ne demek biliyorsun, değil mi?"
Hızlıca birazda adrenalinin verdiği hızla başımı aşağı yukarı salladım. Bakışları bir kaç saniye daha bende durduktan sonra tekrar elindeki çevirmeye devam ettiği neştere dikkat kesildi.
"Sadra... Asalet demek."
Bana bakmadan söyledikleri ile şaşırmıştım çünkü ismimin anlamını çok az kişi biliyordu ve bu devirde neredeyse hiç kullanılmazdı.
Elindeki neşteri çevirmeye devam ederken gözlerindeki nefret beni buldu. Gözleri gözlerimdeydi. Zaten yüzündeki maskeden dolayı sadece gözleri görünüyordu.
Yemyeşil, koyu yeşil gözleri vardı ve az ışıklı bir ortamda olmamıza rağmen gözlerinin rengi çok belirgindi.
Bir anlık cesaretle, "Ne istiyorsun?" Diye sordum.
Bu sefer elindeki neşteri hızla bana doğru fırlattı. Ellerimi hızlıca başıma koyarak başımı eğdim aynı zamanda da başımı başka tarafa çevirmiştim.
"Bunun cevabını zaten biliyorsun!"
Ellerim başımı koruduğu, kollarım gözümün önüne geldiği için hareketlerini ve gözlerini göremiyordum. Öfkeli sesi beni iliklerime kadar titretmişti ama hayır, benden ne istediğini bilmiyordum.
•Bir doktor ve bir katilin hayatı ne kadar normal olabiliyorsa kitap o derece normaldir.
•Sadra isimli ilk ve tek kurgudur çalınması durumunda yasal işlemlere başvurulacaktır.
•Kitabıma bir şans vermenizi tavsiye ederim.
Veeeeee
İyi günler dilerimm🍁🍂🤎
|
KISIR DÖNGÜ
"Bazı evler sırlarla doludur; ama bazı sırlar, duvarların ötesine sızarak nefes almaya devam eder."
Layla, gazeteci olmanın verdiği stres ve yorgunluktan dolayı, Londra’nın kasvetli bir kasabasındaki terk edilmiş Mosswood Evi’ni satın aldığında, yıllardır unutulmuş bir geçmişe adım attığını bilmiyordu. Yıllar önce idam edilen, adı dahi ürperti yaratan seri katil Victor Blackwood’un eşyaları arasında, uzun zamandır kimsenin dokunmadığı, kalın ve tozlu bir defter buldu.
Bu defter, sıradan bir günlükten fazlasıydı. Her satırı, katilin zihninin karanlık koridorlarında bir gezinti, en derin sırlarına açılan bir kapıydı. Layla sayfa sayfa katilin dünyasına adım attıkça, kendisini yalnızca geçmişin gölgesinde değil, aynı zamanda kendi iç dünyasının da dehlizlerinde buldu.
Katilin dünyasına girmeye cesaret eder misiniz? Yoksa bu sırlara bir kez bulaştığınızda, tıpkı Layla gibi, geri dönmenin mümkün olmadığını mı göreceksiniz?
|
Yılan
"O sadece bir kadın, seri katilmiş, en güçlüymüş bunların hepsi hurafe. Bakın herkesin zayıf noktası vardır o noktayı bulacağız ve yılanın başını küçükken ezeceğiz." dedi, o masada oturan kimse o cümlenin o adamın kurduğu son cümle olacağını bilmiyordu. Hem kim nereden bilebilirdi ki, şarabında yılan zehri olacağını...
|
SEÇKİNLER
SEÇKİNLER
“İlk kural; kimseye güvenme, ikinci kural; sakın seçkinlerle göz göze gelme”
Seçkinler nam-ı değer Akay’lar. Böyle söyleniyordu onlar için. Onlar insanlığın en karanlık ve güvenilmez topluluklarından biriydi.
Tarih, Akaylar’ın adını fısıldarken bile titrerdi; çünkü onlar, masumların kanıyla yazılan, karanlığın mürekkebiyle mühürlenmiş bir hikayenin aktörleriydi. Güç, para ve şöhret; bu şeytani topluluğun gözünde yalnızca birer araçtı, ama gerçek amaçları, insan ruhunun en derin karanlıklarına hükmetmekti.”
Görünen tarafları buydu.
Görünmeyen kısmı kan donduran cinstendi. Şeytana ruhlarını satan birer projeydiler. İntikam onlar için kaçınılması güçtü. Zevkleri uğruna masumlara acımazlardı. Her masumu birer deney olarak görür, acımasızca kullanıp, en sonunda yok ederlerdi. Onlar için emir yüksek yerden geliyordu. Ruhları satılıktı. Oluşturdukları dehşet, masumun çığlığında son bulurdu.
Sorun şu ki ; bu sessiz çığlıklar hiçbir zaman duyulmadı. Seçkinler hep savunmasız anda, tıpkı canavarlar gibi geceleri ortaya çıkarlardı.
|
AŞK MESELESİ
Wattpad`de çok sevilen öğretmen ve mafyanın aşkı.
Edebiyat öğretmeni olan Süreyya`ya yıllardır aşık olan Çelebi zaman geçtikçe değişmeye, mafya halini belli etmeye başlar ve Süreyya`yı korkutur. Fakat kader ya bu, Süreyya`nın karşısına bir kurtarıcı çıkar.
|
Gecenin Güneşi
``Bunları böyle normal bir şey gibi anlatman biraz garip değil mi?`` dediğimde üst dudağımdan gözlerime kadar, neredeyse yüzümün ortasına kalemle dümdüz bir çizgi çizer gibi baktı.
``Garip mi? Belki de öyle,`` dedi gülümseyerek. ``Ama artık o günler geride kaldı. Şimdi korkacak bir şeyim yok.``
Onun bu rahatlığı beni etkilemişti. Belki de gerçekten korkacak bir şeyimizin olmaması, en büyük korkumuzun kendimiz olduğunu fark etmemizdi. Yine de, gecenin sessizliği ve karanlığı her zaman biraz tedirginlik yaratırdı içimde. Ama ona karşı bunu kabul etmek istemiyordum.
#Yazı 7
#psikoloji 17
-*-*-*-
Başlangıç:25/11/23
|
0% |