Kukla
Hayat, doğumdan ölüme kadar olan sancılı süreç. Yaşam nedendir bilinmez ama öç almak ister gibi tüm kuvvetiyle çöküyor omuzlarımıza. Sırtımızdaki yükten başımızı kaldırıp gökyüzüne bakamıyoruz. Ayaklarımızın altındaki bataklığa her gün biraz daha batıyoruz. Peki, kim söyleyecek neden bu kadar çırpındığımızı, yaşamak için uğraştığımızı. Biz insanlar hayat deyip geçiyoruz. Olabildiğince basite indirgiyoruz. Ama içinde boğulduğumuz bu hayatta, çektiğimiz acıları nereye koyacağız? Belki bir drama olur. Belki bir roman, sineme filmi ya da hiçbir şey olmadan silinip gideriz bu dünyadan. Diğer herkes gibi. Bir masal anlatayım. Bir varmış bir yokmuş…
|
Yaralı Ceylan
Yaşarken ölebilir miydi insan?
Ben kaç defa ölüp yeniden dirilmiştim?
Yaşıyordum,bir ölüden farksız nefes alıyordum.Düşmüştüm,sürünmekten başka bir şey yapmıyordum.Çabalıyorum,olduğum yerde dönüp duruyorum.
Bana neler oluyor?
Ölüyor muydum yoksa sürünmeye devam mı ediyordum?
|
Araf'ta Kaldım
Tam hazırlanmış dışarı çıkacak iken Selim amca ve Araf`ın seslerini işittim, hararetle bir şeyler tartışıyorlardı. İş ile ilgili olabileceğini düşündüm ta ki adımın geçmesi ile duraksadım. Sesleri net değildi bu yüzden merdivenlerin başında onları dinledim...
Duyduklarımın gerçek olmamasını diledim sadece bu yaşadığım şeylerin bir oyunun parçası olmamasını... Ama öyle değildi konuşulan her şey açık ve netti.
Madem bu oyunun en büyük parçası bendim, görelim bakalım oyun nasıl oynanıyor...
|
ABİMİN ARKADAŞI
Abimin arkadaşı benden mi hoşlanıyor yoksa ben mi yanlış duydum?
|
Dövüşçü
“Neden, böyle yapıyorsun?” dedim.
“Beni sadece gördüğünle yargılamanı kabul etmiyorum! Beni dinle sonra ne yaparsan yap! Ama dinle!” dedi ses tınısı biraz yüksekti.
İkilemde beni bırakıyor, dinlememi istediği şey neydi, neden bu kadar ısrar ediyordu?
“Anlat dinliyorum,” dedim.
“Gidince konuşuruz,”
“Nereye gidiyoruz?"
“Gidince görürsün!”
Hay böyle işe de! Desem de sustum ve yolu izledim.
Yol uzayıp gidiyordu, ağaçlar bize eşlik ediyordu. Bu sessizliğin ardındaki gerçeği merak etmiyor değildim.
Aniden bir yola saptı ve bu yolun sonunu çok iyi biliyordum. Beni neden buraya getirdi. Merakla baktım ama yüzünde bir ifade yoktu.
“Neden geldik buraya?” diye sordum.
“Gerçeği öğrenmek istemiyor muydun? Sana tüm gerçeği anlatacam...” dedi.
“Neyin gerçeği lan... Burada bu mezarlıkta ne işimiz var?” diye bağırdım.
Beni Bartu’nun mezarlığına getirmiş olamaz! Bu kadar acımasız olamazsın!..
Araba durdu ve aşağı indi. Ben ise ağlamamak için derin nefes alıp veriyordum ama başarılı olamadım. Bartu hayatımda olsaydı bunların hiçbirini yaşamayacaktım...
|
Kalbimdedir Yangın
Yetim bir itfaiye şefi ve onun annesiz oğlu. yalanlarla yanlışlarla büyümek zorunda kalan adam. Barut Aslan.
Muhtarın doktor kızı. Yalnız aşık. Sevdasını kalbine gömmüş bir kadın.
yalnız bir adamla adamın yalnızlığına kendini gömmüş
kadının aşkını okumaya hazır mısınız?
|
PLATONİK BİR MAFYA AŞKI
0549: fotoğraf*
0549: güzel seçim ufaklık.
0549: sessiz ve gözden uzak tam cinayet işlemek için yaratılmış resmen baksana dizayna
|
BİR TUTAM KAHVE KOKUSU
Eylül onaltı yaşında abisinin kaçırdığı kızın nişanlısına diyet olarak verilmişti. Bilmediği bir hayata o gün açılmıştı kapılar. O gün kurban edilmişti Eylül. Peki ya sonra? Hayat denilen şey sonsuz bir serüven onun serüveninde neler vardı peki?
Bazen ne yaparsanız yapın hayat size dönüp tebessüm bile etmez. Hele ki bir sonbahar Eylül-seniz.
|
Kelebek Ve Mum
“Ellerim kanadı bugün. Acılarım diken gibi battı bana. Ellerini ellerime aldı, ıssız ellerim dolup taşan caddelerin sıcaklığıyla doldu. Gözlerime baktı. ‘Her şey düzelecek’ dedi. O bile hayattan yorulmuşken, kanayan ellerime üfledi.”
Geçmişimiz bizim tuzağımız. Gizli saklı sırlarla kaplı kara bir kutu gibi. Ayağımıza dolanan ipler bizi düşürebilir miydi?
|
KIRIK KALBİN PORTRESİ
"Biriyle tanışmak için bir nedene ihtiyacımızın olması gerektiğini bilmiyordum."
"Neredeyse iki yıldır aynı okulda okuduğun biriyle böyle aniden tanışmak için mi? Evet bir nedenimizin olmasına ihtiyacımız var."
"Senden hoşlanıyorumdur belki?"
***
"İnsan en çok kendine veda eder, kırık bir kalple birlikte..."
Günlerin birbirini takip ettiği bu dünyada kendi içinde tabut taşıyan ruhun gözyaşları da saklanırdı. Esra çocukluğu boyunca ailesi ve arkadaşları tarafından yaşadığı psikolojik şiddet yüzünden herkesten uzak bir alan kurmuştu kendine. Kimseye güvenmiyordu. Yaşaması için tek sebep kendisiydi onun için. Hayatı her zamanki gibi sıradan ilerlerken bir gün hayatına giren yeni insanlarla her şey tamamen değişmişti. Yeni bir hayat, yeni bir düzen, belki de yeni bir şehir... Esra kendini korumak için içine sığındığı sert kabuğundan kurtulup insanlara şans verebilecek mi?
|
Bahar gözlüme hitaben
Tüm hislerim ve yaşantılarım kitabın içindedir .
|
BABAMIN EVİ
Defne, annesini doğumda kaybetmiş, uzun yıllar boyunca anneannesi ve dedesiyle ufak bir kasabada yaşamış genç bir kız. Dedesinin ölümünün ardından, hayatının bu aşamasında babasının yanında olması gerektiğine inanan anneannesi, Defne`nin babasıyla iletişim kurmaya karar verir. Babası Cem Bey ise uzun yıllar sonra kızıyla tanışmayı kabul eder. Cem`in korkaklığı Defne`nin hayalkırıklığı yaşamasına sebep olur.
İki yabancı, aynı evi paylaşmaya başladıklarında, aralarındaki boşluğu doldurmanın zorluğunu hissederler. Geç kalınmış bir baba-kız ilişkisinin içsel bir yolculuğunu başlamış olur. Aynı zamanda Defne hem babasına ,hem de babasının yaşadığı çevreye adapte olmaya çalışır. Defne yeni hayatında arkadaşlığı,aşkı ve yeni birçok şeyi daha öğrenecektir.
|
DOLUNAYIN SIRRI
“Bir sırrı tutmayı başarabilirsin. Fakat bir katilin sırrını tutabilir misin? Bir katilin kanına bulaşabilir misin?”
Sırlarla ve bilinmezliklerle dolu bu hikayeyi okumaya var mısınız?
Kurgu +18 yaş gurubu için uygundur!
|
Bizim Hikayemiz//Yarı texting
Hayatı boyunca hiç arkadaşı olmayan ve ailesinden de sevgi görmeyen Nehir`in günün birinde onu gerçekden seven biriyle tanışması..
Fakat Nehir`in bilmediği şeyler vardır peki ya Nehir bu sırrı öğrenirse?
Bu bizim hikayemizdi
Ne olursa olsun bizim hikayemizdi.
|
Yazgı
"Yalan söylüyorum, de." dedim çaresizce. Dudaklarından sadece bu iki kelimeyi duymaya ihtiyacım vardı. Çünkü kendimi artık nefes alamayacakmış gibi hissediyorum.
"Yalan değil," dedi ruhsuz sesiyle ve devam etti. "Seninle servetin için evlendim. Canım parandan daha önemli olduğu için söylüyorum şimdi bunları. Ben seni hiç sevmedim Yazgı. Hiçbir zaman da umurumda değildin."
Kalbim sanki bir anda paramparça olmuş, parçaları bütün her yere dağılmıştı. Artık üzerinden herkes geçebilirdi, kimsenin umurunda olmayan o parçalar artık çok değersizdi. Az önce açılan boşluklar şimdi kalbimin her yerindeydi ve o kalbin yeri boştu artık.
Çünkü ben, duygularımı kaybetmeye başlamıştım bile. Ruhum çekilmiş gibi hissediyordum artık. Donup kalmıştım ve gözümde dolan yaşların akmasına bile engel olamamıştım.
Ağlamıyordum. Sadece sağ gözümden yaş akıyordu ama o da çok uzun sürmemişti.
"Bu kadar yeter."
Ben hala girdiğim şoktan çıkamazken bu sesin sahibi beni kolumdan tutup götürdü. Ona ne engel olabilmiştim ne de dur diyebilmiştim. Sadece aklımdaki sözlerle ve kalbimdeki boşlukla onun adımlarına ayak uydurdum.
En sonunda Semih`in olduğu yerden çıkardı beni ve aniden durup kollarımı tuttu sıkıca.
"Yüzüme bak!" diye bağırdı bana. Donup kalmış olduğumdan hala mantıklı düşünemiyordum ama o pes etmeyip tekrar bağırdı.
"Yüzüme bak!"
Dümdüz önüne bakan gözlerimi onun sesi yüzünden kaldırıp ona baktım. O da gözlerimin ta içine bakıp net sesiyle konuştu.
"Bu, son ağlaman olsun! Anladın mı? Gözyaşlarını görmek istemiyorum artık! Senden çalınan hayatı geri alacaksın Yazgı! Özellikle de, geçmişini. Artık yalnız değilsin."
|
Küçük bir şairin günlüğü
Kendime ait şiirlerden oluşan bir kitaptır. Detaylı ve hoş bir açıklamayı zamanla yaparım.
Merhabalar öncelikle,
Bendeniz kendi içinde kendini kaybetmiş küçük bir yazar. Büyük bir boşluktayım diğer kitaplarımın yedekte bölümü olduğu için atabiliyorum ama aslında son 4 aydır filan tek satır yazı yazamadım. Bitik durumdayım. Her neyse sadece birkaç dize şiir yazabiliyorum. Onları da paylaşmak istedim. Aslında küçüklük travmam sebebiyle şiirlerimi paylaşmıyorum. Kötü zamanlardı. Neyse nedense artık içimden ne varsa paylaşasım geliyor. Önemli değil sizler okursanız ve yorum yaparsanız sevinirim. Okuduğunuz için teşekkürler saygılar efendim...
BayanGizem
|
Bayan Umursamaz
Dünya`nın sonuna doğmuşum ya da ölmüşüm de haberim yok...
Doğuştan hiper empati sendromu ile Dünya`ya gelen ünlü bir cerrahın kızı...
Küçük yaşta bir kaza sonucu düzeltilemez bir beyin zedelemesi sonucunda oluşan epileptik nöbetler... Mutlu bir tatil yolundan 1 kayıp 4 enkaz ile geri döndüler. O mutlu kız o gün büyümek zorunda kaldı. Çünkü artık annesi yoktu, ve annesi olmayan her kız çocuğu gibi o da eksiğini kapatmak için annesine dönüşmek istedi...
Ve cenaze gecesinde kaçtığı hastaneye kanlar içinde geri gelmesi... 4 yıl gibi uzun bir süre boyunca sırtında taşıdığı sır ile ne kadar devam edebilecekti? Bu sırrı birilerine söylenemezse ya altında ezilecekti ya da paşalar gibi sırtında taşıyacaktı. Belki zor olacaktı ama o bunu saklamaya devam etme kararı aldı.
Kötü başlayan bir ergenlik dönemiyle birlikte gelen bilinmeyen hastalıklar ve daha nice fiziki ve ruhi problem ile başa çıkmak zorundaydı. Annesine verdiği o son sözü de tutmak için ömrü hayatınca ayakta durmalıydı.
Çünkü o bir Soykan`dı, o Beril Soykan`dı. O kimseyi umursamazdı, o Bayan Umursamaz`dı....
UYARI:
İNSANLARA KÖTÜ ÖRNEK OLMAK İSTEMİYORUM!!
İÇERİSİNDE KÜFÜR VE ARGO SÖZLER VARDIR. RAHATSIZ OLABİLECEKLER OKUMASINLAR!!!
ŞİDDET VE BAĞIMLILIKLARI İÇEREN BİR HİKAYEDİR. RAHATSIZ OLACAKLAR BAŞTAN BİLEREK BAŞLASINLAR.
Sizlere iyi okumalar dilerim...
26.06.2020 tarihinde yazılmaya başlanmıştır...
|
Hiç Kimse Suçsuz Değil
Yeryüzünde bulunan; ölümsüzlük ve her istediğini elde etme gücüne sahip bir taş,bu taşı ele geçirmek için insanları birbirinden farklı özelliklere sahip yaratıklara dönüştüren bir teşkilat, bu teşkilatı yok etmeye çalışan belki sıra arkadaşınız,belki yoldan geçen,belkide her gün selam verdiğiniz insanlardan oluşan gizli bir ekip ve bu teşkilatta bulunmaktan nefret etmesine rağmen canından çok sevdiği ve hayatında kalan tek arkadaşını bulmak için ekibin bir parçası olan hayattan bir beklentisi kalmamış daha 17 yaşında bir genç kız
|
YARDIMCI KARAKTER
"Başrol istediği zaman sahneye çıkarsın."
Herkes kendi hayatının başrolü olacak değil ya!
Kiminin annesi, kiminin babası, yakın arkadaşı, sevgilisi ya da hiç tanımadığı bir kızdır, hayatının başrolü...
Peki sizin hayatınızın başrolü siz misiniz? Yoksa bir başkası mı?
|
4383 Gün
✨️ Bir aşk kitabından ziyade bir çocuğun 4383 günü desem daha doğru olabilir sonuçta bir insan sadece aşk yaşamıyor bir insanın en mutlu yaşadığı anılar ile en mutsuz anıların kavgaların bir arada olduğu aksiyon ve üzüntü dolu duygusal kitap düşünün. evet tam olarak o kitap bu olucak.. 🦋❤️🔥
Bir insan ne kadar birisine şans verebilir ki?
bence bu soruyu kitabın sonunda alacağınız en güzel cevaplardan birisi olabilir, Çünkü bir insana verilen şans ne kadar pişmanlık yaratacağını veya ne kadar doğru olacağını bilemezsiniz bence de her şeyi deneyim kazanarak öğrenmek en doğru karardır.
bazı duyguları sadece bir mesaj ile de hissedebilirsin, fakat bazı yaşanmışlıklar kadar çekici değillerdir, gerçekleri düşünerek yazdığımız her cümlede hissedilen duygular kadar mutluluk verici anlar da yaşanabilir. mesajda ``seni seviyorum`` demek ile telefon konuşmasında demek birbirinden çok farklı duygulardır, ama ona sevgini hissettirmek bambaşka bir duygudur.
--Kontrolünü kaybettiğim duygular başkalaşır
--Bir insanın bir insana duyduğu şu aşka bakın
Hazırsanız büyük bir maceraya başlayalım? 😼
|
BİR DİLEK ( TAMAMLANDI ✔️)
( KISA HİKAYE )
Bir dilek dileme şansı yakalasaydınız ne dilerdiniz?
Ebru yanan canıyla ölmeyi düşünerek bu dünyadan yok olmayı, kaybolmayı, kimsenin onu görmemesini diledi.
Ve dileği gerçek oldu. Ama hiç ummadığı bir şekilde.
Nasıl mı?
Buyrun birlikte öğrenelim canlar.
|
~ Büyük Çikmaz ~
Bugünden sonra hayatımın değişeceğini, bütün yüklerin benim omuzlarıma yükleneceğini biliyordum. Çünkü babam beni seçmişti
♧♧♧
"Ben Açelya Dolunay bundan sonra Dolunay holdingin ve bu örgütün lideri benim" bana gergince bakan örgüt üyeleri olaya anlam verememiş gibiydiler.
Onlar babamın ölümüyle olayların değişeceğini düşünüyorlardı fakat beni daha tanımıyorlardı
♧♧♧
Ben Gece Gölge Dolunay`ın kızı Açelya Dolunay her ne kadar babama benzemek korkutucu olsa da ben babamın kızıydım ve ilk kez bununla gurur duyuyordum
|
Kalp Mezarliği
Ölülerin kasabası, Gömülü Yakasına adımını attığı an gün geçtikçe öleceğinden bihaber. Attığı her adım kalbindeki bir atışla eşdeğer. Kimse onu kurtarmazken o, kaybettiği bütün ailesinin peşinden gidecek kadar aptal. Durmadan koşuyor. Durmadan düşüyor. Durmadan yaralanıyor.
Kendi mezarının başında, arkasında kalan gölge bütün hayatını değiştirecek. Üstüne bırakılan ceket elindeki silahı düşürme sebebi.
Sigaralarını hep aynı kişiye yaktı. Deniz kokusunun etrafında dans etti. Kıvırcık saçları daima karışık.
Adı Yara ve herkes onu bir yara yapmaya çalışırken, ölümün soğuk nefesinin arkasına saklandı. Ölüm için yaratılacak kadar karanlık bir ruha, her şeye rağmen deneyecek kadar büyük bir inanca sahip.
Yaz gecelerinde geçen, kışın en soğuk zamanları kadar insanın içini titretir kalp mezarlığı. Unuttuğunuz yaraları okşayarak size hatırlatır. Okurken, bir dağ yıkılır yüreğinizde. Hissedersiniz. Çünkü Yara, yaralara elini uzatır. Çünkü Yara, kaçtığı yaralarda soluklanır.
Zaman değişiyor. İnançlar tersyüz oldu. Krallar ve soytarılar onun için sıraya dizilecek. Çünkü kız, kimsenin sahip olamadığı her şeye sahip; sahip olmak istediği tek şeyden ise muzdarip.
Tilkinin gölgesinde,
Yaz gecesinde,
Mor ışıklı barda,
Piyano notalarında,
Kalp mezarlığında...
siarka.
|
Bilmiyorum - Yarı Texting
Bir gece yarısı bir gökdelenin tepesinde saçları savrulan genç bir kız... Ne istediğini bilmeyen, tek bildiği gitmek istediği olan o kız...
Kimsenin sevmediği biri olarak büyüyen bu kız artık daha fazla dayanamıyordu. Son istiyordu bomboş geçen hayatına. Çünkü nefes alıp vermek hayatta yaşadığın anlamına gelmezdi. Yaşamak nefes almak ve vermek ise yaşamak değil muş gibi yapmaktı sadece. Varsın ama yoksun gibi.
Ve işte o gece hayatı nefes alıp vermek dışında bir şeye kapı araladı. Yaralarından tutan birine rastladı. Zihnindeki sessizliği duyan birine... Artık yaşaması için bir sebebi vardı ve zamanla daha fazla sebebi olacaktı...
Bu hikaye hayatının anlamsız ve boş olduğunu düşünen, belki de yalnızlıktan kafayı yemek üzere olan, aynı bu hikayenin yazarı gibi kendi içinde kaybolan herkese umut olması dileğiyle yazılmıştır.
Ve unutmayın hayat bazen sona geldik dediğiniz anda başlar...
|
Şans18 Siren_albayınkarısı |
Şans18
0567* merabalar ben dövme yaptırıcam 0545* tabi nereye 0567* göğsüme ...
Değer verme meselesi
|
Karanlığın Ortasında
Sonu gözükmeyen karanlık bu sokakta nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum. Saat kaçtı , ev ne tarafta kalıyordu bilmiyorum ama bildiğim bir şey vardı . O da artık bir evim olmadığı ve koskoca karanlığın ortasında yapayalnız oluşumdu ...
Ben Efsun , Efsun ÖZER!
Bu ilk kimsesizliğim değil ama hiç biri bu kadar acıtmamıştı .
|
daimi acılar
bizi her zaman kandırdılar, acılar geçecek dediler. haklılardı acılar geçerdi lakin kimse acı çekmiş olmaktan bahsetmezdi. oysa acı çekmiş olmak geçmezdi. geçmesindi de zaten. acılar hem bizi biz yapardı, hem de tüketirdi. acılar aslında biz`di. peki kaçımız aslında biz olan acılarımız yüzünden kendinden vazgeçmeyip ayakta kalabilirdi?
|
Karanlığın Yankısı
Küçük bir kız çocuğunu yaşatmak için çıktığı yolda ne olabilirdi
|
0% |