Kötü Kadını Oldum
İntikam
Taht
Güç
Bunlar yaşamamı sağlar herkesin bana saygı duymasını sağlar bana saygı duymak zorundalar kitabın kötü kadını olmam öleceğim anlamına gelmez
|
Küçük Yeşil Bulut
Masal hayatın kötü yüzüyle çok kez karşılaşmasına rağmen renklerini ve umutlarını kaybetmemiştir.
Mezun olmanın mutluluğunu yaşayamadan babası tarafından Norveçte yaşayan Dayısının yanına postalanmasıyla hayatı aniden değişir.
Yaşantısı yeşil gözlü devi görmesi ile değişecek Hayatında kaçan yıldızın ardındaki bulutu görecektir.
" Bazen kayan bir yıldıza yetişememek seni her zaman bekleyen bulutu fark etmeni sağlar."
Kitap Wattpad`de yaklaşık kırk beş bölüm kadar yayında. Buraya düzenledikçe atacağım.
|
MÂRAN: Çıkış Yok
"Vesvâs: Son Yok" adlı kitabımdaki Zühre karakterinin hikayesidir.
Herşey köyde, tek odalı bir evde o zamanlar bir çok yaşıtımın hayalini bile kurmaktan çekindiği üniversite hayatına atılımım ile başlamıştı...
Fakat işler hiçte istediğim gibi gitmemişti.
Okumak uğruna bir çok zorluktan geçtiğim, yıllardır hayalini kurduğum ve nihayetinde okumak için gittiğim o büyük şehirde, insan tacirlerinin eline düşeceğimi bilemezdim?
Bu da yetmezmiş gibi dünyanın bir diğer tarafında, koca bir şehri esir almış eli kanlı çete üyelerinin bir taht uğruna yaptıkları güç yarışlarının içine düşeceğimi de bilemezdim?
Brezilya...
` Çıkış Yok ` denilen labirenti andıran bu sokaklardan çıkmanın tek bir yolu vardı.
En güçlüyü bulmak ve onu yönetmek...
Söylendiği kadar kolay olmayacaktı.
Bulduğum gizemli kitap ve beraberinde yaptığım büyü ile ödemem gereken bir bedel olduğunu geç farketmiştim.
Başıma iyi şeyler gelmemişti. Bana hiç acımamışlardı.
Kimseye acımamıştım...
Öldürdüğüm insanlar ve uğruma öldürülenler...
Ben Zühre...
O kadının deyişiyle ansızın gökyüzünde belirip tüm dengeleri alt üst edecek; Kanlı Yıldız.
|
HİS DÜĞÜMÜ
"Gece olunca saçlarından severek uyutacağım seni az daha dayan"
O gece bu sözleri sarf etmişti bana Ekin Arel. Hayatımda ki en güzel andı.
Bir enkaz`ın içinde kalmış, onun beni kurtarmasını bekliyordum.
Hayatın hiçte adil olmayan yönleriyle savrulsam da ben bir çift ela göze tutunmuştum.
"Benim güneşim senin ela gözlerinde saklı" diyerek sarılmıştım o gece ona.
Ekin Arel benim kalbim de kocaman bir yaraydı.
Asla kapanmayacak olan.
Bunu o gece anlamıştım.
|
Serzeni̇ş | Meftun
+18
Fiyatlarının paha biçilmez olduğu mobilyalardan oluşan kocaman bir yatak odasında tutsak olduğumdan mıdır içimdeki bu kapana kısılmışlık? Ya da altın kafesteyken bile çöplüğümü özlediğimden midir?
Aklıma o mavi gözleri geldi. Ondan nefret ediyordum. Beni zorla kendine bağlayarak ona aşık olmamı bekleyecek kadar kafasızdı. Bana aşık olduğunu söylüyor ama aynı zamanda beni tutsak ediyordu. Ben tutsak olacak kadın mıydım? Asla!
Bunları düşünürken sinirle elimi yere vurdum. Aylardır tek bir kelime etmiyordum. Konuşmayı unutmuş bile olabilirdim. Bu evde benliğim solup gidiyordu. Sayısız kez kaçmaya çalışmıştım ama nafileydi. Adam her yere koruma koymuştu. Ne zaman bir plan yapsam planım alt üst oluyor, her seferinde dönüp dolaştığım yer bu oda oluyordu.
Ben bu düşüncelerle boğuşurken bir ayak sesi duydum. Kapı yavaşça açıldı, içeriye giriyordu. Arkamda sakladığım bibloyu sıkıca tuttum. Odada tek bulduğum sert cisim bu bibloydu.
Bir...
İki..
Ve üç...
"Konuşmayacak mısın?" Aynı onun gibi ben de hissiz bir şekilde yüzüne baktım. İçimden `şimdi görürsün sen konuşmayı` dedim. Onun beklemediği anda elimde tuttuğum bibloyu tam kafasına attım.
Bam!
Lanet edilecek kadar hızlı refleksi ile eğildi. Biblo büyük bir sesle birlikte onun kafasını kıracağı yerde kapıyı paramparça etmişti. O da ben de şok olmuştuk. Kendini hemen toparladı, her zaman dağılan ben toparlanan o oluyordu. Benimle alay eder gibi gür bir kahkaha attı.
"Ben ancak istediğimde ölürüm güzelim..."
|
Sihirli Dünya: Seçilmiş
Sihirli Dünya serisinin ilk kitabıdır!
Hayat gerçekten çok garip. Sen umudunu kesmek istersen hayat sana yeni umutlar verir bazen de o umuttan daha fazlasını alır senden.
Stephen içindeki küçük bir umuda bağlanmıştı. Kötü hayatını kabullense de en azından kardeşini kurtarmak istiyordu. Ama hayat yine yaptı yapacağını. Onu aldı ve resmen kaosun içine attı.
Peki Stephen ne yapmalıydı? Önce kendisini mi bu kaosun içinden kurtalmalıydı yoksa sevdiklerini mi?
-----------------------------------------------------------
Stephen ve Annabel birlikte mutlu mesut yaşayan iki kardeştir ve babaları bir çiftçidir. Biraz fakir olsalar da mutlulardır. Bir gün anne bir hastalığa yakalanır ve yüksek ateş yüzünden hayatını kaybeder. Aile yas tutmaya başlar ve baba acısını unutmak için daha da çok çalışır. Çocuklarına vakit ayıramaz. Çocuklara bakamayacağını anlayan baba, bir kadınla mantık evliliği yapmaya karar verir. Annabel bunu umursamasa da Stephen endişelidir ve maalesef endişeleri doğru çıkar. Üvey anne çok baskıcıdır ve 8 yaşındaki Annabel`e şiddet uygulamaya başlar. Stephen kız kardeşini korumak istese de onun üvey annesi gibi sihir bilgisi yoktur ve o da karşılığında bir yumruk ve tokat alır. Stephen bu duruma alışsa da hâlâ kız kardeşi için endişelidir. Gizlice çalışmak ve para biriktirdikten sonra kız kardeşiyle kaçmak ister ama hayat süprizlerle doludur...
|
Cinin Aşkı
Alt tarafı kızlarla bir gece yarısı buluşup eğlence amaçlı bir âyin yapıcaz en fazla ne olabilir ki?
"Sen bir tek bana aitsin kız çocuğu bir tek bana"
"Sen bana haramsın" dedim titrek bir sesle
"Sen bana adaksın kız çocuğu"
+18 şiddet, küfür, kan ve vahşet olayları içerir!!
|
Zorba
Sırtımı hızla duvara çarptı, bedenime yayılan acıyı henüz dindirememişken kapıyı kapattı ve kilitledi. Kapının kapanmasıyla karanlığa boğulan odada yankılanan nefesinin sesini tenimde hissedebiliyordum.
Yaklaştı...
Yaklaştı...
ve durdu...
Artık tam karşımdaydı.
Arda Gürdal.
Karanlığın içinde baş başaydık. Abimin canına kast eden adam ve ben. Bir eli çıplak bacağıma uzandı. İşaret parmağıyla tenime görünmez yollar çizdi. Diğer eli havalandı ve başımın ardında yerini aldı. Alınını alnıma yaslarken bacağımdaki eli yukarı doğru hareketlendi.
"Baş döndürücüsün..." İçkiliydi. Kafası yerinde değildi. Muzip bir ses tonuyla hımladım. Dudağını dudağıma sürttü.
"Asisin..." Tekrar hımladım. Bedenini bedenime yasladı. Şu an duvar ile onun arasındaydım. Dudaklarını şakaklarıma bastırdı ve bir eliyle bacağıma dokunmaya devam ederken öptü.
Elimi ensesindeki saçlarına doladım ve başımı onun başına yaslayarak dudaklarımı kulak hizasına getirdim. Aldığım nefesi dudaklarımın arasından onun tenine salarken bundan hoşlandığını fark ettim. Parmaklarıma doladığım saçlarını sert bir şekilde çekerken inlemesini dinledim ve fısıldadım; "Adımı söyle..." Bayık bir şekilde güldü ve dudaklarını araladı.
"Melisa..."
"Melisa Yıldız." Bu kez ben güldüm. Soğuk, kibirli ve karanlık bir gülüştü bu. Kulağına biraz daha yaklaştım ve fısıldadım; "Yanlış... Ben Melisa Gümüşay." Ürperdiğini hissettim. Bacağımdaki eli konumunu terk etti ve boşluğa düştü. Elleri omuzlarımı kavradı ve bedenimi iterek sarhoş bedenini uzaklaştırdı.
"Ne? Siktir!"
|
ESİR KALBİM
Küçük yaşta gelinlik diye kefen giydirdiler gülbahara O günden sonra hayatı kapkaranlık oldu hayalleri istekleri yerle bir oldu eline ve ayağına zincir vuruldu
Tanımadığı hiç görmedi adama satıldı babası tarafından Tarık yıllarca işkence etti gülbahar`a zorla birlikte oldu
Gülbahar defalarca saray diye bilinen ev hapsinden kaçtı ama her seferinde celladına yakalandı yakalandığında ise yine ve yeniden işkence gördü
Gülbahar`ın küçük kızı vardı Zeynep gülbahar`ın yaşama sebebi kızı oda olmasa çoktan küle dönerdi
Tarık`ın ortakları eve gelmişti Ben istemesem de adam elimi sıktı ve Tarık bunu gördü beni yukarı çıkarıp bileğimi kırdı
Ben de kızımı alıp evden kaçtım bir anda yağmur yağmaya başladı kızım kucağımda hiç bilmediğim yolda koşuyordum bir anda ayağım kaydı düştüm kalkmaya çalıştım olmadı bileğim çok ağrıyordu
Araba farı görünce gözlerimi kapattım ağlamaya başladım buldu beni araba kapısı sesi duyunca sesli ağlamaya başladım kızıma daha çok sarıldım
"Hanımefendi ne yapıyorsunuz yağmurun altında kayıp mı oldunuz"
Kafamı kaldırdım bu O elimi tutan adam kafamı iki yana salladım
"hayır kayıp olmadım benim gitmem lazım"
Ayağa kalkmaya çalıştım olmadı kalkamadım
Eğilip yüzüme baktı "sen o Tarık itinin karısı değil misin ondan mı kaçtın"
"Ne yapacaksın herkes gibi beni ona mı götüreceksin bırak beni gideyim..."
|
DÜŞÜŞ
Hem yazar hem mimar olan ALEV TOMRİS KESKIN işine bağlı kendi küçük dünyasında yaşayan biriydi. Yazdığı son kitap mardin ili ile ilgili olduğundan mardine gitmisti. Gezdiği yerlerde notlar alıp fotoğraflar çekiyordu.
Nerden bilebilirdi mardin onun gerçeği ve gizemi olacağını
|
TİYATRO :5
Onu görmezden gelmek, herkes gibi davranmak istiyor muydum? Ya da hiçe saymak?
Hayır o bunları yapamayacağım kadar güzeldi.
Onu izlerken bir erkeğin nasıl bu kadar zarif olabildiğini düşünüyordum. Tüm umursamazlığımla öylesine akıp giden hayatım onunla birlikte takıntının ne olduğunu öğretiyor gibiydi...
Bir tiyatro oyuncusuna takıntılı şekilde aşık olan kızın hikayesi...
|
Lidya
Lidya, yetimhanede ailesinden habersiz büyüdüğü için küsmemişti dünyaya ama 16 yaşındayken ders verdiği ona saplantılı olan Alparslan ın kaçırması ve sonra kurtulmasına rağmen hayatı boyunca peşini bırakmaması onu herkesten nefter ettirmişti. Peki hiç beklemediği bir anda kendisini iki mafya çatışmasının ortasında bulursa ve mafyalardan alptekinle tanışırsa hayatı nasıl değişecekti.
|
Tutsak
17 yaşında lise son sınıf olan güzeller güzeli ve çok başarılı olan bi kız ~ Bade Bulut
24 yaşında yeraltının en acımasız mafyası ve sinir hastası ~ Ateş Arslan
Peki ya Ateş Bade ‘ ye iki yıldır aşıksa ve artık yanına almak isterse . Bade ateşi kabul edicekmi Bade beyazken Ateş siyahtı sizce bu hikaye nasıl biticekti
|
ACILARIN LİSELİSİ
Asya , 17 yaşında liseli bir kızdır. Birgün instagram uygulamasından gelen canlı yayın bildirimiyle canlı yayına katılır. Sonrasında ise Emirhan Aksoy hayatına dahil olur ve Asya`nın hayatı tepetaklak olmaya başlar.
|
TAKINTI
"Gelmeyeceğim"
"Bana kendi isteğinle Geleceksin"
"Ya gelmezsem"
"İki seçenek ya karım olursun ya da ailenin başına gelebileceklerden ben sorumlu olmam ne de olsa avukatsın öyle değilmi doğru olanı en iyi sen bilirsin"
...
Türkiyenin en güçlü ve zengin mafya lideri Atlas DEMİRLİ ve zengin bir ailenin kızı Efsun YILDIZ.
"Peki ya yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak nasıl bir duyguydu?"
|
Badem Çiçeği
Yıllar önce yarım kalan bir aşk, ayrılan iki hayat. Umay ve Alphan.
"Evleniriz bir kızımız olur"
Heyecanla kurduğum cümleden sonra bir süre sessiz kaldı. Çok mu erkendi bunu düşünmem rahatsız mı olmuştu? Kafamda kurmaya başlamamı engelleyen şey onun sözleri oldu.
"Sana benzer, adı Bade olur"
Bir kızım oldu, bana benzedi ve adı Bade oldu. Ama o, bunları hiç bilmedi.
|
Kimsin Sen? -Texti̇ng- Irem Akdmn |
Kimsin Sen? -Texti̇ng-
takıntılı başrolümüz aşık olduğu Ahu Karahanlı`ya bilinmeyen numaradan yazarsa n`olur?
|
0% |