KAN BAĞI 🩸
Sera’nın sadece tablolarından ibret olan sıradan hayatı, bir gün İngiltere’de, gizemli bir genç adamla karşılaştığında değişecektir. Genç kız kendisini gerçeklerin, aşkın ve vampirlerin beklediğinden habersizdir.
|
Pamuk Şeker
Bu kitap 1985 yılında yaşayan Piraye ve diğer üç gencin naif aşkını anlatıyor.
Ailesini acı bir şekilde kaybeden Piraye Maral amcalarıyla yaşamaya devam eder. Yengelerinin ona kül kedisi gibi davranmalarından artık bunalırken bir de oğullarından biri ile evlendirme isteklerine engel olmak adına pamuk şeker çalarak hırsızlık yapıp hapse girer. Dört duvarın ardının o evden daha güvenli olduğuna inanır.
Kasabaya yumurta satmaya gittiğinde gördüğü ve aklından çıkaramadığı delikanlının ise orada komiser olduğundan ve nezarete pamuk şeker bırakacağından henüz haberi yoktur.
|
NEFES NEFESE
YETİŞKİN İÇERİK ▪️ +18 ▪️ KAFES DÖVÜŞÜ ▪️ YERALTI DÜNYASI ▪️ TEHLİKE ▪️ ENTRİKA ▪️ TAKINTI
Onlar yetimhanede tanıştı ve günün birinde ayrılmak zorunda kaldılar. Ayrılırken birbirlerine söz verdiler.
Giden gelecekti, kalan bekleyecekti.
Yirmi yıl geçti.
Giden yana yakıla aradı, kalan sabırla bekledi.
Ve bir gün...
Birbirlerini buldular.
Ama tanıyamadılar.
✋🏻 Bu kitabın rengi kırmızı.
KAN KIRMIZISI
♟
Yeraltı Kulübü, İstanbul`un en gözde gece kulüplerinden biridir. Şaşaası göz kamaştıran bu mekânda cebinin doluluğuna güvenen herkes sınırsızca eğlenebilir.
Ancak perşembe geceleri içeriye girebilmek için sahip olduğunuz statü ya da ensenizin kalınlığı geçerli olmayacak.
Sadece özel kişilerin erişebileceği karta sahipseniz kapılar size açılacak ve perşembe gecesinin vahşiliğiyle tanışabileceksiniz. Düzenlenen kafes dövüşlerinde hiçbir kural yok, ancak Yeraltı Kulübü`nün dövüş gecelerinden bile üstün tuttuğu tek kural var; uyuşturucu.
Yeraltı Kulübü`ne uyuşturucu sokmak, satmak ya da kullanmak bile bile ölüme yürümektir.
Nehir ise hayatını aksiyondan uzak tutmaya özen gösteren, kendi hâlinde yaşayan bir kadındır. Fakat kader her zamanki gibi kendi planını devreye koyduğunda ve hiç ummadığı birinin sahtekârlığı yüzüne çarptığında hayatı birden rayından çıkar. Bulaştığı pislikten yakasını kurtarabilmek için sunulan teklifi kabul etmek zorunda kalır. Kimilerinin sahip olduğu statü ve parayla bile elde edemediği o kart avucuna bırakılır.
Ve Nehir bir gece vakti, eline tutuşturulan paketle, Yeraltı Kulübü`nün önünde kendisini bulur.
Birincisi paketin içerisinde ne olduğunu tahmin etmektedir.
İkincisiyse Yeraltı Kulübü`nün yıkılmaz kuralından habersizdir.
♟
Entrika, gizem, gerilim, aksiyon okumayı sevenlere hitap edecek bir kurgudur.
|
KARANLIĞIN IŞIĞI
"BİR DAHA ONUN İSMİNİ AĞZINA ALMAYACAKSIN?!!"
"KİME AŞIK OLUP OLMAYACAĞIMA SEN KARAR VERMEZSİN"
Bana doğru bir adım attı
"Ne dedin sennn!!"
|
Gülveren Mahallesi
Bir gün işe gitmek için hazırlanırken ayakkabımın içine gizlenmiş gizemli bir mektup zarfı buldum. Sonrasında ise her şey değişti.
|
Beklenmedik Avukat
Tesadüfen tanıdığı ve ona yardımcı olan avukatın, hayatının tam merkezine oturacağını nerden bilebilirdi Delfin.
---------------------------
"Avukatın var mı? Avukat olmadan mahkemeye çıkamazsın"
Gözlerimi devirdim tekrardan.
"Hayır yok"
Bir iki dakikalık sessizliğin ardından ağzını bir iki kere açıp kapayınca bıkkınca nefesimi dışarı üfledim.
"Hadi hadi çıkar ağzındaki baklayı"
"Aslında senin avukatın olabilirim istersen
|
Melez Laneti̇ (Kainat Bekçileri Serisi 1)
Kendini bildi bileli insanların dokunuşunu hissedemeyen ve onlara dokunduğunda zarar veren Lisa bu özelliğinin bir hastalık değilde yetenek olduğunu öğrenir. Başka bir ırka ait olduğu için dünyayı terk etmesi be Rahlia’da kral babasıyla yaşaması gerekiyordur. Sonunda mutlu olacağı yeri bulduğunu düşünse de Rahlia sandığı kadar toz pembe olmayacaktır.
Peki, Saray entrikaları, büyücünün laneti ve kendi iç savaşının ortasında imkansız bir aşkla da mücadele edebilecek midir?
Kitapla ilgili gelişmeleri tiktoktan takip edebilirsiniz. (melikewattpad)
|
Di̇lem (Tamamlandı 🪻)
Sevmeyi bilen, incitmeden, kırmadan seven adam, merhameti, şefkati ve sevgisiyle sarmalayacaktı canından çok sevdiği kadının yaralarını...
Merhametine aşık olacaktı kadın adamın. Çünkü çok yakışıyordu merhamet adama...
Güzel seven, merhametli adamla aşkı öğrenecek kadının hikayesi ...
Leyal❤Mirza
*Dilem= Gönül ilacı
|
Saklı Masal (Tamamlandı🍃)
"Sana yardım edeceğim" sert ve erkeksi sesiyle konuşmuştu adam. Kelimeler ağzından hangi ara çıkmıştı hiç fark etmemişti.
"Nasıl?" diye sordu kadın masmavi gözlerinden umut kırıntıları geçerken. Deli gibi merak ediyordu karşısında oturan daha bugün tanıdığı adamın ona nasıl yardım edeceğini.
"Benimle evleneceksin" adamın ağzından dökülen iki kelime yetmişti kadının gözlerini irice açmasına.
"Nee?" Allak bullak olmuş duygularına, mahv olmuş hisslerine, karışık düşüncelerine rağmen tek bir kelime çıkmıştı gökyüzü gözlü, gece karası saçlı kadının dudakları arasından...
***
Acılı hayatlar...
Kesişen yollar...
İstanbul`dan Karadeniz`e kadar uzanacak sürükleyici bir aşk hikayesi...
Efsa❤Yaman...
Başlama tarihi: 02.10.2020
|
Güz Çiçeği (Tamamlandı🦋)
Hayatın yollarını kesiştirdiği insanlar birlikte tüm yaşananlara rağmen mücadele edecek, mutlu olmağı öğreneceklerdi.
Pamir Karabulut: hayatın sert darbelerini defalarca yemiş yaralı bir adam.
Fatih Karabulut: Pamir`in yeğeni, küçük omuzlarında hunharca acı taşıyan yaralı bir çocuk.
Lalin Yılmaz: çocuk psikoloğu, güzel, sevecen ve alanında başarılı bir genç kadın.
Onlar hayatın onlar için hazırladığı sürprizlerden habersizdi.
#Romantizimde 1. sıra - 02.04.2023
Kapak @-mahbub `e aittir
Başlama tarihi: 11.08.2020
|
Mavi̇ Karanlık
Kadın ve Adamın birbirlerine sarılarak karanlığın en dibinden çıkmasının hikayesiydi bu...
En dibe doğru battığını hissediyordu kadın. Zordu. Çok zordu... Bu veballe yaşamak canını yakıyordu.
Canından parça olan kız kardeşinin ve daha doğmamış bebeğinin ölümünde kendini suçlayan kadın... Melina Altuntaş
Karısının ihanetinden sonra hayatını kızına adayan polis memuru Mirhan Bozdoğan...
Kapak @atakanagardan `a aittir
|
Maysa
Yaş farkı içerikli kurgudur.
"Yani dün gece, uyumuşum ya ben, şey işte odama..." diyerek gerisini getiremediğimde dilimi ısırdım sertçe. Utanç ısısı tüm yüzüme büyük bir hızla yayılmaya başladığında niye onunla bunu konuyu konuşmak için çalışma odasına kadar geldiğimi sorguluyordum. Ah merakına yenik düşen salak kafam.
"Evet, pamuk prenses bir türlü uykudan uyanamayınca ben de çareyi yatağa taşımakta buldum." Tane tane vurgular gibi söyledikleriyle transa girmiş gibi onu dinliyordum.
"Ama prens pamuk prensesi öperek uyandırıyordu, yatağa taşımıyordu ki." Dediklerimi idrak ettiğimde gözlerimi şaşkınca açarak kalakalmıştım.
Düşündüğüm şey benden bağımsız dudaklarımın arasından uçup gittiğinde kendime küfr ettim. Sesli düşünmem utanç yüzünden domatese dönüşmeme neden olmuştu. Dilinin ayarını sevsinler senin Maysa...
Karşımdaki adamsa dudaklarını kıvırarak tepki vermişti söylediğim şeye. Gözlerimi kaçırdım. Off, nasıl bakacaktım şimdi ben onun yüzüne?
"Bir dahaki sefere prensin yolundan ilerleyeceğimden emin olabilirsin." Alaylı sesiyle dedikleriyle iyice şaşkına dönerek gözlerimi gözlerine çıkardım.
Maysa❤Esat
|
Gözlerinde Ay Tutulması Var 🌒
0537*******
Seni ilk gördüğümde bir çiçek kadar güzel olduğunu düşündüm
Siz: Kimsin?
0537*******
Gözlerine hayran olduğun birisiyim:)
|
TUTSAK
Ne zaman bir dert gelse;
Yağmur yağar, diner, dokunur
Ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım,
Ateşim sönerdi...
Sonra büyüdüm,
Gözlerini gördüm.
Yandım.
Yağmur yağdı
Ve ilk kez sönmedim...
Ben yağmurdan daha fazla bir seni seve bildim...
***
Adamın aşkı sol yanında ki demiri eritti. Küçük bir kadın tek bakışı ile adamı kendine köle etti...
Ve kadın; adamın her bakışı ile tutuştu. Koca adam, küçük kadının feleğini şaşırttı.
Hayalllari vardı küçük kadının...
Hayalleri vardı adamın...
Masum bir aşk, hayaller uğruna verilen bir mücadele.
Sonunda ise acımasız bir tutsaklık.
....
Sözleri, karşımda ateş saçan gözleri ile kesinlikle kalbimi verdiğim adam değildi bu! Hırsla üzerime yürüyüp beni yatağa düşürdüğün de kalbim eziliyor, korkum nefes aldırmıyordu.
" De.. Devrim bu sen değilsin! "
Burnundan alıp verdiği keskin nefes, sıktığı yumrukları... Hiç korkmadığım kadar korkuyorum. Tiksiniyordum kendimden.
``Ben ben olmaktan çıkalı çok oldu Aysima hanım! Sen, sana köpek olan Devrim`i geri de bırakalı çok oldu!"
Gözümden yaşlar akarken üzerime doğru eğilip nefesi dudaklarımı yakarken eli fermuarıma gidip açıp beni öldürken, gözlerini gözlerimden ayırmadan konuştu beni ateşe atacak o alev alan sözleri.
" Şu ana dek sana köpektim, aşkım sana köleydi! Şu saatten sonra kölelik sırası sende! "
Kuşunu uçurmamaya yeminliyse geriye bir tek tutsaklık başlar...
NOT : KİTABIMIN TACİZ VEYA TECAVÜZLE UZAKTAN YAKINDA ASLA AMA ASLA ALAKASI YOKTUR!
|
SUÇ ORTAĞIM
Bir nefes kadar yakındı. Korku tüm bedenimi kaplarken karanlıkta bile fark edebildiğim kehribar rengi gözlerini bir saniye bile olsun çekmedi gözlerimden.
Bakışları oldukça keskindi, korkudan kalbimi yaralayacak kadar keskin.
"Sen..." deyip sustum, devam edemedim. Boğazım düğüm düğüm oldu. Titreyen ellerimi göğsünden çekmedim. Bana daha fazla yaklaşmasına izin vermedim ve gözlerimi kaçırdım.
Kaçacak hiçbir yerim yoktu. Hapsolmuş gibi çaresiz ve korkak hissediyorum.
O konuşmayınca kendimi toparlayıp yeniden gözlerimi ona çevirdim ve cümlemi tamamladım.
"Polis falan değilsin!" İtiraz etmezken ekledim.
"Suçlusun." dedim inanmak istercesine. Biraz daha yaklaştı.
Eğildi, yüzlerimizin arasındaki mesafeyi iyice kapattı. Burnum boynuna değerken derin bir nefes aldım. Kokusunu hissedince gözlerimi kapadım.
"Ben Ateş, Ateş Demirkan!" Donup kaldım karşısında.
Ateş, Ateş Demirkan...
Göğsüm yaşadığım şeyin büyük korkusuyla hızla inip kalkmaya başladı. Aynı zamanda Boynuma çarpan nefesinden rahatsız olup, yutkundum.
"Büyük bir suç işlenecek." Ne demekti şimdi bu?
Büyük bir suç işlenecek!
"Ve sen, Mira Aksoylu, gördüklerinden sonra bu suça ortak olmaktan başka seçeneğin yok!" dedi tek bir nefeste. Algılama yetimi kaybetmiş gibi ne söylemek istediğini anlamazken geri çekildi ve gözleri yeniden gözlerimi buldu.
"Artık beraberiz!"
Karar alındı, hüküm verildi!
Artık beraberiz!
|
666 (En çok okunan!)
Patron: Yanımdayken böyle konuşamıyordun, uzaklaşınca sana bi` cesaret geliyor galiba.
Ben: Diyelim ki, yanında seninle böyle konuştum. Deli gibi kızdırdım, hiç sevmediğin şeyleri yaptım, kötü sözler söyledim. Ne yaparsın?
Patron: Kendini altımda bulursun.
Gözlerim kocaman açıldı, hatta bacaklarım istemsizce titredi ve başımı kaldırıp dehşet içinde ona baktım. O ise telefonunu kenara bırakıp, gözlerimin içine bakarak gömleğinin düğmelerini birer birer çözmeye başladı...
|
Ateşten Doğan
200 yıl önce gerçekleşen savaş yoksulluğu, yoksulluk baş kaldırıları, baş kaldırılar ise inançsızlığı doğurmuştu. Kızılkum, küskün toprakların üstüne inşaa edilmiş bir çöl şehri haline gelmişti. Geçen yüzyıllar orada bir şey değiştirmemiş, Buhara cadılarının laneti baş göstermeye devam etmişti.
Yıkılan krallıklarının her köşesini almak için yemin etti Yula.
Kurtuluş için,
Kaybettikleri için,
İntikam için.
|
ZALİM (Kitap oluyor!)
"Sen nasıl bir insansın ya?!" Diye bağırdım.
"Böyle biriyim, çünkü sen kibarlıktan anlamıyorsun."
Kendimi tutamadım ve yüzüne tükürdüm.
Gözlerini kapatıp açtı ve ensemi bırakıp, polisler gelmeden önce üzerime zorla giydirdiği boğazlı krem rengi kazağın eteklerini tuttu. Başımı iki yana salladım ama tek bir saniye bile izin vermeden kazağın eteklerini yukarıya çekip üzerimden çıkardı. Şimdi sütyenle kalmıştım ve göğsüm körük gibi inip kalkıyordu.
"Karşı geldikçe zarar gören sen olacaksın, bu gece olanlar sana bir ders olsun. Bir daha böyle rezil etmeye kalkma kendini!"
Eğilip hemen yerdeki kazağı aldım ve göğsümün üzerine bastırdım. "Sen ne terbiyesiz, ahlaksız, insafsız bir adamsın ya? Hiç mi acıman yok? Ne dediysen yaptım işte! Yeter artık bitsin bu zulüm, öldüreceksen de öldür artık! Korkmuyorum!"
Bir anda üzerime gelince geriye çekilip, tekrar merdivenlerin kenarına yaslandım. Yüzüme eğilip, ellerimle sıkı sıkıya kendime bastırdığım kazağı tutup çekti. Vermemek için direndim, sonunda o kazandı ve kazak yeniden yeri boyladı. Ellerimi göğsümde çaprazlayıp kendime etten kemikten bir kalkan yaptım. Bu bir çocuğun kendini korumak için yaptığı kalkan gibiydi ve maalesef hiçbir işe yaramadı.
Nefesi kulağıma döküldü.
"Korkmuyorum diyorsun ama hareketlerin buna zıt. Farkındasın değil mi? İstesem her şeyi yapabilecek güce sahipken seni yaşattığımın farkındasın, şikâyet etmeyi bırak ve yaşadığına şükret." Sanki lütuf eder gibiydi. "Ben seni kurtarmaya çalışırken, sen ikimizi de bitirmeye çalışıyorsun."
Gözlerimi yenilginin öfkesiyle kapadım. Yanaklarımdan süzülüp göğüslerime dökülen damlaları tutmaya çalışmıyordum artık. Gözlerimi açıp öfkeli gözlerine baktım. Eğilip kolunun altından geçtim ve hızlı adımlarla salona doğru gittim.
|
BİR TIK FAZLASIN
"Adam gülünce kısılan gözlerine tutulmuştu. Kadın ise hiç sevmeyeceği şeyi sevmişti adamın saçlarını..."
Yaprak SAYDAM
Asil KUZGUN
|
SESSİZ ÇIĞLIKLAR
Yüzyılın kışı diyorlardı o seneki kışa... Yabani, bir kısrak gibi kişneyerek şahlanmış da şahlanmış alabildiğine hoyratça esiyordu poyrazı karayeli...
Buzdan geceler hüküm sürerken, biri vardı yatağında ter döken. Onun adı anaydı... Yüreğine matem çökmüştü oğlu, her anacığım dediğinde. Ayağı taşa takılsa oğulların ve kızların, ne zaman anacığım deseler; her bir kelimenin hecesi kanatlanıp yol bulur ve anaların yüreğine konardı...
Uyku tutmamış sabaha kadar, yasa bürünmüştü Emine kadın. Oğlu, ateşler içinde "anacığım" diye inledikçe, anasının yüreğine kızıl oklar saplanmıştı.
Biri daha vardı rüyasında kabuslar gören. Ahmet`i can evi, mahremi, sürekli kendisinden kaçıyordu... Sabah olup uyandığında bedeninde bir ağırlık vardı, elinde olsa yataktan hiç çıkmazdı. Emektar elleriyle gözlerini yokladı, gözleri hala ıslaktı. Bu yaşlarda neyin nesiydi? Sabaha kadar rüya görmüş ve rüyasında ağlamıştı ama gözlerindeki ıslaklık sanki gerçek gibiydi...
|
Sıcak Temas
Elleri bornozun kuşağına giderken bütün uzuvları titriyordu. Hala gözleri kapalıydı. Kuşağı çözdü bir omuz hareketiyle bornoz bedeninden kayarak ayakları dibine düştü.
Her dokunuş ruhunda sarsılmalara neden oluyor, parmak uçları göğüs çevresinde daireler çizerek gezinmeye başladıkça yüreğine inceden inceye bir sızı düşüyordu
|
SinFin
Üstüme yığılıp kalan suretin ağırlığı ve burnuma dolan kan kokusu midemi bulandırmaya yetmiş elime kan bulaşmıştı. Kanlı ellerime bakıp basmıştım feryadı. Bas bas bağırıyor üstümdeki ağırlıktan kurtulmaya çalışıyordum. Sessiz çığlıklarımın yanı sıra adımı çağıran bir sesi duyumsuyordum ara sıra.
|
BİR ÇARPIŞMA MESELESİ
İşin aslı hayatım tam bir fiyasko olma yolunda ilerliyordu.
|
ZEHİRLİ ŞEKER🪷
Alışılmadık bir aile kurgusudur💥 Bol kahkaha garantilidir💃🏻
Kitaptan küçük bir alıntı⤵️
🪷
Gözlerime bakmaya devam ederken sordu. “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” kafamı aşağı yukarı salladım.
“Abim!” dedim gür bir sesle. “Abimsin sen benim!”
Afalladı. Ona, sen uzaylısın desem bu kadar şaşırmazdı hani. “Ne?” dedi.
“Nil ben. Kardeşinim!”
🪷
21.08.2024🍭
|
MAHKUM 124
"Yıldızlar kadar ömrün olsun, yıldızlar kadar özgürlüğün olsun Adin"
İyi insanların dilekleri kabul olur diye bilirdim. Sanırım sandığım kadar iyi biri değilsin Anne.
Sonlar değişebilirdi, tıpkı başlangıçlar gibi. Sanırım hayatı özetleyecek bir cümle olsaydı, buna kelebek etkisi derdim. Eski hapishaneden sonra daha rahat bir kuruma geçen Adin Warren, gittiği yerin kurallarına uymak için direnir ve daha yeni dünyasına uyum sağlayamadan çılgın bir müdürün oyunlarının içinde kendini bulur.
Burası, kuralsız insanların gruplaştığı bir dünyaydı. Ya kendi grubunu kurup bir savaşçı olacaksın ya da diğer grupların seni kabul etmesi için hayatını tehlikeye atarak onların kurbanlık koyunu olacaksın.
" Unutma Adin, sürüden ayrılanı kurt kapar."
🦉
" Sineme oturmuş köhne köşelerde mabedini kurmuş uğursuz bir his işte."
" Nasıl?"
" Bilmem" omuzumu silkip kafamı sol omuzuma doğru büktüm.
" Sanırım, tanımlıya bilseydim eğer günahımın ağırlığını saklamışım derdim."
Mahkûmun cezası insanlık tatmin olduğunda biter, kişinin cezasıysa soluğun kesildiğinde biter.
|
Ellerim Ellerinde
(YENİ) (Düzenleme evresinde) Kitap wattpaddede yayınlanmıştır bölümler ondan hızlı gelecektir....
" Abi ya, demedim mi ben gelmeyelim diye? En güzel anı bozduk!"
"Olum ne biliyim ben, canım kardeşimizin bu kadar çapkın olduğunu? Hemen yengeyi ayartcağını?"
Alaz sinirini zor tutuğunu belli ederek konuşmaya başladı " Oğlum, canlarım, bir tanelerim, kardeşlerim... Ben size gelmeyin demedim mi lan!?"
" Biz ne bilek ya sizi böyle şey, yılış yılış bulucağımızı."
.
.
`Ben, bir gün bırakma korkusuyla tuttum bu elleri.`
Her aşk bitmez. Bazıları bitmişken bile bitmemiştir kalbinizde.
|
Yıldızlı Gecenin Karanlığı [Askerî Kurgu]
" Dikişlerinde sorun yok. "
Ulaş yarasına baktı. Leyla sırıtıp makasla gazlı bezi tuttu.
" Korkmuyor musun? "
Ulaş kafa salladı " Neden korkayım? "
" Ne bileyim sizin tim iğne görünce ayılıp bayılıyor da. "
Ulaş hafif sırıttı " O da bizimkilerin ayıbı. "
ASKERİ KURGUDUR
|
NOKTA
Üniversitede edebiyat ve konservatuar öğrencilerin gizemli bir şekilde ortadan kaybolması dikkatleri çeker. Fakat asıl soru şudur ki; hepsi arkasında iyi olduğuna dair notlar bırakmıştır.
Okul dolaplarına bırakılan zarflardan kimsenin haberi yoktur. Zarfta aynen şu yazıyordur; NOKTA`YA BEKLENİYORSUNUZ...
|
Yaşamayanlar
Kitap fantastiktir! İnanlar üçe ayrılır; Yaşayanlar, Yaşamayanlar, Yaşayamayanlar.
Yaşayanlar hâlâ Dünya`da yaşamını sürdüren insanlar.
Yaşamayanlar ölülerin arasından ikinci bir şans hak edip bu evrene gelenler.
Yaşayamayanlar ise ikinci bir şansı hak eden ancak büyü gücü oluşmamış insanlar.
Yaşam Yargı Yargıcı kanserin son evrelerini yaşayıp ölümü düşünürken bir anda kendini başka bir evrenin içinde bulur. Dahası ruh eşi de bu evrendedir.
Yaşamayanların akademisine gitmek zorunda kalan Yargı, bunun için önce hangi grupta olduğunu anlamalıdır. Okulun grupları tıpkı bu evren gibi satranç taşlarıyla oluşur ve hangi grupta olacaksan, o grubun sembolünün vücudunda bir dövmesi oluşması gerekir. Dövmesi olmayanın büyü gücü de olmaz ve o artık bir Yaşayamayandır.
|
Aşka Çarem Yok
Birbirlerini çocukken kaybeden iki kişi bir anda aynı şehirde denk düşerlerse ne olur?
Asker ve öğretmen kurgusu..
--
...Derin bir nefes alarak valizlerimle çıkışa doğru ilerlemeye başladım. Onunla şimdi bu kapı dışında karşılaşacak olmak beni tuhaf ve heyecanlı hissettiriyordu.
Uzun zaman sonra ilk defa görecektim onu.
Bavullarımı almak için arkama dönerken birine çarpmış ve sendelemiştim.
Burnum kırılmış olabilirdi.
"Burnum!" dedim gözlerim kapalı burnumu ovalarken. Acımıştı. Sanki neye çarpmıştım, alt tarafı bir in-
Ilgaz...
--
Burdaki ilk kitabım olabilir ama ilk yazdığım kurgum değildir.
Kitap bana aittir!
Alıntı değildir!
Kitaptaki karakterler ve hikaye tamamen kurgudur!
İyi okumalar..
|
0% |