Bade 23 yaşında ailesiyle yaşayan, mühendis, sıradan bir kızdı. Babası hastaydı, bu yüzden işte çalışamıyordu. Bade ailesinin geçindirmek için yarı zamanlı işlerde çalışıyordu. Bir de Koray adında erkek arkadaşı vardı. Bir gün Koray, Bade`ye çok iyi bir iş bulduğunu söyler. Bade`nin işi kabul etmesiyle her şey başlar. Bade ve Koray, bir müzayedede garsonluk yapacaklardır. Müzayedenin başlamasına yakın, Koray Bade`ye bir elmas çaldığını söyler. Elması alıp kaçmayı teklif eder. Ama Bade bu durumu kabul etmez. Elması yerine koymak için hareketlenir. Ama aynı zamanda davetlilerin elmasın onda olduğu bilmemesi gerekir. Soylu ailesinin en yetkili kişisi olan Neva Soylu, ölen torununun yerine geçmesi ve torununun katilini bulması için Bade`yi tehdit eder. Ve Bade, bu teklifi kabul etmek zorunda kalır. Neva Soylu`nun torunu, Uraz Soylu`ya aşık olacağını bilmeden...

Geçmişte kalan herşey geçmişte kaldı diye kenara atılsaydı kimse bu kadar geçmişine takılı kalmazdı.

“Sislerin ardında kaybolan gerçekler, bazen en yakındakiler tarafından saklanır. Bir adım daha atsan, her şey değişecek… ya da sonsuza dek kaybolacaksın.” Hayatını sorgulamak zorunda kalan [ana karakter ismi], sıradan bir hayat sürerken bir gece duyduğu tek bir cümleyle altüst olur. Geçmişin tozlu anıları mı, yoksa kaderin yazdığı yollar mı? Sırlarla dolu bir aşk, kırılgan dostluklar ve her adımda daha da derine çeken bir sis… Gerçek, sandığın kadar basit olmayabilir. Peki ya seni bulmak isteyen aslında kim? Bir solukta okuyacağın bu hikayede, gerçekle hayal arasındaki sınırlar giderek belirsizleşecek. Sislerin arasında kaybolmaya hazır mısın?

Bir haber , bir cümle insanın hayatını yerle bir edebilir mi. Cevap: evet Hayat yalanlar ve gerçekler üzerine kurulu değilmidir. Ya yalanların toz pembe dünyasına sığınırız yada gerçekleri en ağır şekilde öğreniriz.. Bu hikayede bir insanın hayatının enkazına şahit olacaksınız.

Bir gurup genç kendilerini bilmedikleri bir ayin`nin pençesinde bulur. Her gece halkı rahtsız eden bir katil vardır ve her gece yine olduğu gibi arlarından seçilen insanları vahşice katleder. Levent,Merve ve Fatih ailerini öldüren bu katilden intikam almak ister fakat kendilerini bir ayin`nin ortasında bulurlar.

Sadece yaşamak istiyorum. Ama bu doğumumdan beri bana verilmeyen bir lanet. Hayata gözlerini ölerek açan bebeğin neler yapacağını kimse bilemezdi. Oysaki herkes benden nefret ederdi. Kendi annem bile beni sırf kendi çıkarları için bizden nefret eden diyara yolladı. Buradan kaçış yok. Kaçamazsın. Çünkü burası ‘Ölüler Diyarı’ Buradan kaçış yok. Diyarın ruhu sana izin vermeyecek. Bu diyara girebiliyorsun, hem şanslı hem ne yazık ki şansızsın. Çünkü Diyara bir giren bir daha çıkamaz. ❝Derler ki; Diyar ruhu kapandı.Kapılarını kimseye açmadı.İçeriye giren dışarıya çıkamadı.Ölüler diyarı soğuktu. Tahtın sahibi kaostu; Ölülerin ruhu, diyarların koruyucusu. ❞ ©22.11.24|İnviernonoctis

Hayalleriniz var mı ? Varsa bile onlardan hiç vazgeçtiniz mi ?

7yaş üzeri dır aktekin kuşkulu rüyasını anlatıyor.

Ava geçmişteki hatalarına sırt çevirmiş ve önüne odaklanmıştı. Ailesiyle olan arasını düzeltme çabasını bırakmıştı ve okuluna odaklanmak istiyordu. Fakat tam o yıl okulun kirli çamaşırları bir bir ortaya çıkmaya başladı. Gizemli bir cinayet, nefretle başlayan bir aşk, seri katil tarafından tehtid ediln dört kız ve edebi arkadaşlığın başlangıcı... Seit an seite, küçük bir kasabada olsa dahi statüsü yüksek bir okuldu. Dünyanın her yanından insanlar bu okul için geliyorlardı. Fakat insanlar bu okulun gerçek yüzünü bilselerdi gitmek bir yana kapısının önünden geçmezlerdi. Ava, Laura, Yvonne ve Valencia ise bu okuldun kalbinde yatan gizemi çözmeye istekliydiler.

Ünlü bir şarkıcının zirvedeki hayatı, aşk ve hayal kırıklığı arasındaki ince çizgide yürürken aniden alt üst olur. Bir ödül töreninde karşılaştığı gizemli adam, hayatının en büyük sırrını saklamakta ve bu sır, tüm hayatını değiştirir. Bu tutkuyla dolu ve yıkıcı aşk hikayesi, kimliklerin ve duyguların çatıştığı, kalp kırıklığının derin izler bıraktığı bir yolculuğa dönüşür. Kaderin bir oyunu, bir aşkın sarsıcı gerçeği ve müzikle örülmüş bir hayat…

Ve öylece duruyordum. Kan ve vahşet içinde. Katilimin karşısında…

"Oyse ezbere bilirdin bu şehrin sokaklarını, vakti gelince evin yolunu unutmak da varmış."

Şimdiye kadar Tuğrul Atalay için hiçbir görev bu kadar zor olmamıştı. Tarihi eser kaçakçılarının peşindeki bir ajanla, sırların peşinde bir araştırma görevlisinin yolları aynı fakültede kesişiyor. Bir basın toplantısıyla attığı adım, Arkeoloji Bölümü`nde Araştırma Görevlisi olan Zeynep Karyel`i asla hayal edemeyeceği olayların içine çekiyor. Çağlara meydan okuyan bereketli topraklar, binlerce yılın tozunu üzerinden atıp, çekildiği inzivadan ayrılıyor. Etkisi altına aldığı şehir devletlerinin üzerinde, Likya`da başkaldırının en büyük temsilcisi... Kanlı savaşların, özgürlük ateşini söndüremediği, halkının topraklarını savunmaktan hiç vazgeçmediği, kahramanlarının öldükten yıllar sonra bile isimlerinin unutulmadığı, şanlı zaferlerinin yüzlerce anıta yazdırılıp şehrin dört bir yanını donattığı güçlü bir uygarlık... Antkayzon Zafer sonrası yapılan şenliklerde ona zaferi getirdiği iddia edilen tacıyla tasvir edilen ve bu tacı elinde bulundurduğu sürece ömrünün sonuna kadar Antkayzon`un bölgedeki hâkimiyetini sürdüreceği rivayet edilen güçlü bir kral... II.Klemenos Ulusal ve uluslararası basın tarafından takip edilen kazı çalışmaları...Kazıyı destekleyen bir üniversite. Alman bir kazı başkanı... Karanlık bir grubun peşine düştüğü bir taç. Sırların peşinde bir araştırma görevlisi. Üniversiteye sızmış bir ajan. İntikam peşinde bir iş adamı. Gizlenen bir kimlikle, tehlikeli görevlerle, gerçek bir aşkı yaşamak ve imkansızı mümkün kılmak... Antkayzon, tarihin derinliklerinden günümüze uzanan, entrikalar ve gizemlerle dolu bir macerayı okuyuculara sunuyor. Antkayzon`da süren kazılar, sadece tarihin tozlu sayfalarının değil, tarihi eser kaçakçılarının ölümcül komplolarının da gün yüzüne çıkmasını sağlıyor. Akademi, istihbarat, arkeoloji ve yer altı dünyasının iç içe geçtiği hikaye, okuyucuları geçmişle geleceğin ötesine taşıyor. Geçmişin karanlık sayfalarında aydınlanan sırlar, binlerce yıl sonra bile iktidar oyunları üzerinde etkisini sürdürürken, gizemli bir tacın ve gerçek aşkın peşinde verilen mücadele, bu kitapta hayat buluyor.

Çok sıradan bir hayatınız varken birden herşey tepetaklak olabiliyordu. Mesela yanlışlıkla kaçırılmak gibi..

Bir çeşit mafya olan Kutay silahlı saldırı sırasında yaralanır.Evine gelen doktor Lavin ile tekrardan karşılaşır. Kutay kendini aşka kapatan Lavin`in karşısında neler yapabilecek? Bu kitapta bunları okuyacağız:)

Abartmayı ikimiz de çok severdik. İyiyi de kötüyü de abarta abarta yaşardık. Şu an başımıza gelen dünyada bir tek bizim başımıza gelirdi mesela. Deniz dünyanın en saftirik kızıydı. Benim de dünya yansa umurumda olmazdı hiçbir şey. Teyzem en yalancıydı. Karalar korkunç insanlardı ve ruh sağlıkları berbat durumdaydı. Hava inanılmaz soğuktu ve biz en iyi ikizlerdik. 19.01.2020

Bir Ekim akşamı paltolarına sarılmış insanlar kara bulutların sardığı gökyüzünün altında rüzgara meydan okurcasına yürüyordu. Kimi sessizce evinin yolunu tutuyor, kimi hayallere dalmışken adımlarının onu nereye götüreceğini bilmeden yürüyordu. Bazıları yanından geçtiği fırından gelen ekmeğin kokusunu soluyor, bazıları ise rüzgarın uğultusunu bir müzik misali dinliyordu. Ve işte o akşam insanoğlu kendi halindeyken o, sessizce farklı hayatlara tanıklık ettiği camın ardında hayata gözlerini yumdu. O gerek konuşmalarıyla gerek yazılarıyla insanlara yol gösteren olmuştu hep. Bu yazarın ani ölümü herkesi şaşırtacaktı elbette. Ama kimse bilmiyordu, bu katil aralarından biriydi. Ve bir zeka her şeyi ortaya çıkarmaya hazırdı.

Ilgazdim Ben selam nabder canisi iyi senden nabee cinisi

"Kışı bekle karıncam ,mutlaka kapını çalacağım" "Bu defterin muhatabı olmadığımı bilmek üzücü. Keşke bir kaç satırda adım geçseydi. Her kelimeni okudum, kendime ait bir şey bulmak için. Ben aptalca bir şey yaptım sevgili karıncam. Çok kötü. Başkası için yazılmış satırları kıskandım. Yazdığın her harfe dokundum. Bir sayfasında göz yaşların akmıştı. O sayfayı sana geri vermek istemedim. Bu yaptığım çok aptalca değil mi? Belki de şu okulda ki en aptal kişi benmişim gibi hissediyorum. Sen ona bakarken ben seni izliyorum . Sen onu severken ben de ..."

Birce Adaletin simgesi, cesur bir savcı. Güçlü duruşuyla her zorluğun üstesinden gelmeye hazır, ama kalbi henüz açılmadı. Bir gün, beklenmedik bir görevle karşılaştığında, hayatı tamamen değişecek. Rüzgar Sert ve kararlı bir yüzbaşı. Dağlarda görev yapmanın getirdiği sorumluluklarla dolu. Ancak Birce`yle tanıştığında, kuralların ve görevlerin ötesinde bir bağın varlığını keşfedecek. Yasak bir görev, yasak bir aşk. İkisi arasında seçim yapmaları gereken bir an geliyor.

Bir bilim insani yaptığı icadı birinde denemek ister. Yalnız kimse buna gönüllü değildir. Kendi canini riske atmaktansa birini zorlamayı tercih eder. Böylece Evin` i seçerler. Yalnız Evin bu durumdan sıkıldığı için artık bur çözüm yolu bulmak ister...

Aşkı bulmanın bulup yaşamanın bu kadar zor olduğu bir dönemde yaşanan masum yasak gerçek hikayeden yazılmış bir kitap

Kdrama tadında hikaye Sadie ve Sam reenkarne olup 1000 yıl sonra tekrar karşılaşır ve birbirlerine aşık olurlar, ancak onları kovalayan acılı kaderleri geçmişte de şimdi de peşlerini bırakmaz. Geçmiş hayatlarında düşman krallıklardan Prens ve Prenses olan Sam ve Sadie birbirlerine aşık olur ve gizlice buluşmaya başlarlar. Fakat yakınları tarafından ihanete uğrarlar ve kendi mutlu sonlarına kavuşamazlar. Günümüzde aktris olan Sadie yeniden eskiden yakın olduğu birinin ihanetine uğrar ve ölümle karşı karşıya gelir. Bu zorlu hayatında Sadie`nin etrafı düşmanlarla çevrilidir ve Sam ona yardım eder. Acaba bu ikisi sürekli kendini tekrarlayan bu acı kaderlerini değiştirip mutlu sonlarında kavuşabilecekler miydi?

ALİEN adlı seri katil.

İngiltere`nin sakin kasabasında, ürkütücü görünüşüyle dikkat çeken Robert yaşıyordu. Karanlık, gaddar ve kindar bir adam olarak, sıradan biri gibi görünse de aslında gizemli bir katildi. Soğuk ve boş bakan gözleri, çevresindekilere korku salar, adeta bir tehlike sinyali verirdi. Robert, sıradışı yetenekleriyle kurbanlarını sinsice seçer ve onları bir av gibi izlerdi. Ancak onun gerçek keyfi, insanları kasıtlı olarak sinirlendirip öfkelerini ateşlemekti. Kurbanları, çaresizlik içinde kıvranırken, Robert bu sahneyi soğuk bir zevkle izler ve alay ederdi. Kasabanın sakin havasının altında, Robert`ın dehşet saçan varlığı gizliydi. 7 eylül 2024