"Aslı ! " adımı hiç bu kadar sinirli söylememişti. Bu öfkesinin gördüklerimden daha karanlık ve derin bir türüydü. Bu kez de yakalanamazdım. Yakalanırsam olacaklardan korkuyordum. Arkama bakmaya cesaretim yoktu. Sadece önüme bakıyordum ve ağlıyordum. Korku beni ele geçirmeye başlamıştı. Tekrar! Nereye gittiğimi bilmeden sadece koşuyordum, kaçıyordum. O kadar hızlı koşuyordum ki ciğerlerim yanmaya başlamıştı. Ağaçların arasında korkularımla savaşarak ilerliyordum, adımlarımın her biri umutsuzluğumu geride bırakıyordu. Ancak hızım, korkularımı paramparça etmek için yeterli değildi.

Sevgi nedir merak ederdim, aşık olmak nasıl bir duygu merak ederdim. Nereden bilebilirdim ki yanı başımdaki adam hem hayatımın aşkı hemde bana bu hayatı zehir edecek kişi...

Geçmişin geleceğe ayna tuttuğu söylenirdi. Peki bu ayna bizim gerçekte olduğumuz kişiyi mi gösteriyordu? Aynaya baktığımda bir insan vardı. Fakat ben hiç aynaya bakmazdım çünkü aynada gördüğüm bir canavardan farksızdı bunu biliyordum. Ben bir hastaydım. Akıl hastanesine kapatılmış bir hasta. İntihara kalkıştığım gün ise bir melek gökten yere inmişti. Ya da onu melek gören tek kişi bendim...

Ben bir gün hayatımın tepetaklak üstüme yıkılacağını düşünmemiştim. Sadece ailemin olduğu bir hayat hayal etmiştim, Bir mafya evinde olduğumu öğrenip iğrendiğim birine aşık olacağımı değil.

... "Kendine haksızlık etme." "Sen mutluluğu kendine yakıştırmamak ne demek bilir misin?" "Nasırlı ellerim bir senin elini tutsun istedim ben. Ayağımdaki postallarım bir sana gelmek için çürüsün. Şahin gibi gözlerim bir seni görmek için açılsın. Ben... Ben bunları düşlerken senin için senin dediğin ne bu şimdi?" "Olmaz." "Oldururum." "Ancak öldürürsün."

Aşiretin ağası olan Miran ağa başka aşiretinin ağasının kızı olan ela ile zorla evlenir İyi okumalar❤️

Lotus Çiceği diğer adıyla Nilüfer Çiceği Bataklıklarda yetişir tüm kötülüklere rağmen bütün güzelliğiyle açar. Üstünde tek bir toz taneciği olmasına izin vermez. Hadi bakalım bizi nasıl bir hikaye bekliyor.