Yeni Üyelik
[ çocukluk ] - Etiketin'de Kitap Listesi
Bir Avuç Yalan
Gökyüzünü görebilmek değiştirmez yokluğunu. Varlığı silemez hiçliğini. Ve gökyüzü, gökyüzü umudunu bindirmiştir yağmurlarına. Senin, benim, bizim bindirdiğimiz gibi... Bak şimdi de şimşek çakıyor. Yakmıyor mu içini cayır cayır? Har olduğun yetmiyor mu binler kez yar olmaya çalışmana? Bilmezken yalanlarını, bilmek yakmaz mı canını? Avuçlarına düşen yağmur damlalarının yalanları yetmez mi seni yakmaya? Terazinizin kollarının şaşmasına hazır mısınız? O zaman başlayalım! Not: Kan, yaralanma, cinsel içerik vb. sahneler vardır.
3dk önce
  Yazar@1benzen
AYNA
Mükemmelliyet kaynağı olan Mira ATASOY’un hikayesidir. Geçmiş geçmiş derler peki gerçekten geçip gitmiş midir? Çocukluk arkadaşı olan Emir ve Mira’nın hikayesidir bu. Mira’nın deyimiyle Çakır. Emir’in deyimiyle Sarmaşık.
49dk önce
  Yazar@edaars
Mafyanın çocukluk aşkı
Yetimhanede büyümüş olan gökalp ve melis çok iyi arkadaşlardır 12 yaşında bir mafya ailesine evlatlık verilen Gökalp melisle arkadaşlığını bitirmek zorundadır ama nerden bilebilirdik bir gün yollarının kesileceklerini
4s önce
  Yazar@samnur4
Aşka Çarem Yok
Birbirlerini çocukken kaybeden iki kişi bir anda aynı şehirde denk düşerlerse ne olur? Asker ve öğretmen kurgusu.. -- ...Derin bir nefes alarak valizlerimle çıkışa doğru ilerlemeye başladım. Onunla şimdi bu kapı dışında karşılaşacak olmak beni tuhaf ve heyecanlı hissettiriyordu. Uzun zaman sonra ilk defa görecektim onu. Bavullarımı almak için arkama dönerken birine çarpmış ve sendelemiştim. Burnum kırılmış olabilirdi. "Burnum!" dedim gözlerim kapalı burnumu ovalarken. Acımıştı. Sanki neye çarpmıştım, alt tarafı bir in- Ilgaz... -- Burdaki ilk kitabım olabilir ama ilk yazdığım kurgum değildir. Kitap bana aittir! Alıntı değildir! Kitaptaki karakterler ve hikaye tamamen kurgudur! İyi okumalar..
1g önce
  Yazar@ebrrqry
Kiraz Çiçeği
Kiraz Çiçeği mahallesinde yaşayan Meva ve Karakaya mahallesinde yaşayan Bera arasında geçen masum bir aşk hikayesi…
2g önce
  Yazar@nisa_dglr
Ay Taşı
" Dediklerimi yapmak zorundas-" derken öfkeyle araya girdim " Hiçbir şey yapmak zorunda değilim ama sen beni çözmek zorundasın yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim GECE" ona lakabıyla bağırdığımda dumura uğradı. ve ben de susmadım. " Şimdi sana son kez söylüyorum beni çöz. Ve bunu Ayda olarak rica etmiyorum." işte şimdi ne demek istediğimi anladı. " Aslan sensin" dedi büyük bir dehşetle. " İşte şimdi tanıştık Gece. Memnum oldum."
5g önce
  Yazar@bayanmarvel
Bir Gün Belki
Ana vatanımdan ayrılıp bir girdapa gittiğimi o an bilmiyordum, asıl bilmediğimse çekildiğim sandığım girdabın aslında yurdum olacağıydı.
1h önce
  Yazar@danlann
Gazap Çıkmazı
Farklı yerlerde, farklı hayatın içine üç yıl arayla iki çocuk dünyaya geldi. Birbirlerinin kaderi olduklarını bilmeden biri dört biri yedi yıl yaşadı tek başına. Birbirlerini bulduklarında yapbozun tüm parçaları tamamlandı. Bir kaldırım taşında başlayan arkadaşlıkları dört yıl sürdü. Aynı kaldırım taşında ayrıldıklarında ise birbirlerini bulmaları yıllar aldı. Aradan geçen yıllar, küçük kızı genç bir kadın haline getirene kadar ellerini önce kendi ruhunun kanına ardından ise ilk cinayetini işlemesine neden olan herkesin kanına bulamasını sağladı. Korumaya söz verdiği kişiyi koruyamadığında, ihtiyacı olan herkesi korumak için kaptan olma hayalinden vazgeçti küçük çocuk ve büyüdü genç bir adam oldu. İstanbul yıllar önce onları ayırmamış gibi karanlık bir sokağında iki kayıp ruhu bir araya getirdi ve o gece herkesin kaderi yeni baştan yazıldı.
1h önce
  Yazar@laydactn
ÖLÜMÜN İNTİHARIM ( GERÇEK BİR HİKAYEDEN KURGULANMIŞTIR.)
Ben Ekin Atahan. İlk acısını, ilk kalp kırıklığını daha on bir yaşında yaşamış gencecik bir kız. Büyük acılar görmüş hayatında hep bir gün: “Acaba artık ben de mutlu olabilir miyim?” Diye dualar eden bir kız. Hiç doğru düzgün arkadaşı olmamış, asosyal bir kız düşünün, işte o benim. Benim hayatım dümdüz bir yolda; hiç tümsek olmadan, bir taşa dahi değmeden giden bir araba gibi normal bir şekilde kazasız belasız gidiyordu. Derken on yedi yaşında hayat bana bir bedel ödetti. Bu bedel zamanla katlanarak arttı. Hatta bir gün tam bitti derken başka bir bedelle yeniden filizlendi o kurumaya yüz tutmuş yaram.
1h önce
  Yazar@pinar_0000
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE
Onlar bir trende birbirlerini buldular ve o hikaye orda başladı
2h önce
  Yazar@zeyzede
Saklambaç
Çocukken her şey çok temizdir, saftır. Eğer çevrenizde sizin çocuk kalbinizi yoracak bir şey yoktuysa kolaydır da. Tek derdiniz o gün oynanacak oyunu seçmek, araya kaynak yapmaya çalışanları engellemek ya da hangi renk salıncakta sallanmak istediğinize karar vermektir. Bazen hangi peri kızı olacağınızı seçmek ya da hangi süper kahramanın daha güçlü olduğuna karar vermek hayatınızın en mühim konusu gibi görünür. Oysa büyüdüğünüzde tam olarak şu cümleleri kurardınız: "Çocukken her şey ne kadar da kolaydı. " Hayat, çocuk kalplerin masumiyetini sınamaktan geri durmaz. Her şey bir mektupla başlamıştı, her şey bir mektupla bitmişti. Sadece bir mektup, bir kâğıt parçası bir aileyi parçalara ayırmıştı. Henüz on bir yaşındaki bir çocuk, sadece ailesinden değil, evinden, çocuk kalbiyle bağlandığı arkadaşlarından, kendi benliğini bulduğu o dünyadan kopmuş; karanlık, soğuk, kalabalıklar içinde yapayalnız bir dünyaya düşmüştü.
2h önce
  Yazar@birmiktardefne
İçimizdeki Kıvılcım
Leyla çocukluk arkadaşı Melih’in dans partneri, eski çocukluk arkadaşı ve eski çocukluk aşkı Oğuz’un ve onun partneri Melike’nin rakibidir. Bir gün Melih’in başına gelen bir kaza sonucu Leyla ve Oğuz partner olur. Uluslar arası yarışmaya hazırlanırken Leyla ve Oğuz artık her hafta buluşmak zorundadır. Leyla ve Oğuz’un arasındaki buzlar eriyecek mi? En başta neden kavga ettiler? Çocukluk aşkları hep sona erir mi? Yarışmaya katılabilecekler mi?
Kendi Hayatımın Aktörü
Bazen hayatımızın nasıl şekilleneceğini bilemeyiz. Kararlarımız, doğrularımız bizi yanıltabilir. Asıl önemli olan onca yanlışa rağmen nasıl düzgün bir insan olarak kaldığımızdır. Karanlığa rağmen beyaz kalmak. Aslında her insan bir roman her yaşanılan olay da birer derstir.
3h önce
  Yazar@busbuss302
Kaderde Varsa
Çocukluğunda karşılasmışlardı ve kader onları yıllar sonra tekrar karşılaştırdı bakalım bu durum neye neden olacak birbirlerini tanıyacakalar mı yoksa çoktan unutmuşlar mı
3h önce
  Yazar@oylesineyazar61
Aşk Tesadüfleri Sever :İlk Aşk
İzmir`de tanıştılar. Ama kader onları bir şekilde ayırdı... Kader onları yeniden bir araya getiricekti. Aynı okul ve İstanbul`da tekrardan karşılaşıcaklardı... Peki ya birbirlerini nasıl tanıycaklar? BAZEN İLK GÖRÜŞTE BİLİRSİN, O İNSAN SENİN KADERİNDİR. BAZEN BİR ÖMÜR ARARSIN, BULUNMAZ... 🦅🐥 💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞 Oyun parkında kalbini buldum Küçücük yaşımda ruhuna tutundum Bir prens gibi Kalbimin sesini duydun Beni hep kendinin önünde tuttun Kahramansın Pek bir aşksın Sıcak yuvamsın İlk aşk ilk aşk
3h önce
  Yazar@rapunzel_102219
Gelmemeye Gi̇denler
"Keşke..." diye başladığı cümlenin devamını getirmesine izin vermedim. Başımı iki yana sallarken yüzümde acı dolu bir gülümseme belirdi. " Keşke yok artık." Dedim vurgulayarak. "Geride kaldı. Keşke dediğin her şey de geride kalanlar değil mi zaten?" "Biz çok geride kaldık Türker." dedim, gözlerine bakarken. " Doğrudur." Dedi başını sallarken. Elindeki sigara ucuna kadar yanınca izmariti yere atıp gözlerimin içine baktı. " Ama unuttuğun bir şey var Firuze." " Sen ve ben hiç olmadık ki geride kalalım." Canımı daha ne kadar yakabilir diye düşündüğümde o bir şekilde ve en kötüsüyle yine karşımdaydı. 26.01.2024 Cuma, 00.27 Kitappad yayınlama tarihi: 23.07.2024, Salı. 00.56
3h önce
  Yazar@aurasea
Toprağın Burçağı
Sevdiğini kaybetmenin acısını yüreğinden atamamış ya da sadece etrafındakileri bu şekilde kandıran bir adam ve sevmenin ne olduğunu sadece şiirlerde hayal meyal hatırladığı kahverengi gözlerden okuyan bir kadın. Yolları kesişirse aşk mı olur hüsran mı? "Aşk bencillik üzerine kurulu bir oyundu belki de sevgilim." "Hayatımız aynı gökyüzünün altında farklı yaşamlara çakan şimşekler gibiydi sevgilim. Gök gürledi, şimşek çaktı, yıldırım düştü ve biz aşkla küle döndük..." Yazıma başlama tarihi: 02.02.2022 Yazım bitiş tarihi: 01.07.2022
4h önce
  Yazar@uykulupanda
Yıldızlar ve Papatyalar (Askıda)
Ona çekiliyordum, göğsümün altındaki yılan ona bir adım daha atmam için dişlerini geçiriyordu kalbime. Nefretim yine nefrete çekiliyordu, Taner babamın nefretiyle vardı ve ben onun nefretine sürükleniyordum; nefretle büyüyen kalbimi bir nefretin ellerine bırakıyordum bu gece. 🌼 Benim göğsümün altında bir yılan, onun sırtında kanatları vardı. Ben karanlığın beni sürükleyişine başımı eğmiş, o kanatlarını karanlığa açmıştı. Yavuz benim karanlığımın kilidiydi lakin en güzel ışık da onun kaburga kemiğinden akıyordu.
1h önce
  Yazar@hivdasnk
Sadece Tut Düşleri̇mden
TAMAMLANDI* Oysa onunla hayatında bir defa bir araya gelmiş ve  hiç konuşamamıştı. Şimdi bu kadar etkilenmesini, mantığı kavrayamıyordu. Aklına artık oynamadığı için dağıttığı oyuncak bebekler arasındaki o küçük, biraz çizilmiş, lacivert, oyuncak araba geldi. Karton kutuya ilk onu koymuştu. Dudak kenarları yukarı kıvrılırken, klavyenin üzerine bir damla düştü. "Dayanmalısın," diye geçirdi içinden.
1a önce
  Yazar@patipiyon
Bekleyiş
Kendimi güzel diye adlandıramazdım belki. Ne boyum uzundu, ne nefes kesen güzelliğim vardı; ne gözlerim renkliydi ne de ince belim, güzel bir fiziğim, kadife gibi sesim, bembeyaz tenim. Hikayelerden fırlamış bir kız değildim anlayacağınız. Zaten benimki de hikaye değildi. Hayattı. Yalnızca okuduğum öykülerdeki o güzel ve saf kızların, yakışıklı ve mükemmel erkeklerle olan aşk hikayeleri yoktur hayatta. Yolda yürürken güzel diye adlandırmayacağınız insanların da bir evlilikleri, sevdaları, hayatları olduğunu görürsünüz. Ben o sıradan insanlardan biriydim. Ne tesadüflere, planlara, çekişmelere; ne de eli silahlı adamlara, mafyalara, belalara dair bir iz vardı hayatımda. Aşkı güçlü kılan kalpteki zincirlerdir, yaşanan çekişmeli ve kaçırılmalı olaylar değil. Her aşkta ortak tek bir şey vardır, o da kaybetme korkusudur. Çünkü bir yerde sevgi varsa korku da baş gösterir. Sevileni kaybetme korkusu. İşte bu korkuyu herkes yaşar. Ben Hülya. Beraber büyüdüğümüz kapı komşum Sefa`ya aslında âşık olduğumu onu kaybedebileceğimi fark edince anladım. O ise zaten yıllardır kalbinde benim için bir sevda büyütmüştü.
Kırık Safir
Geçmişin onda bıraktığı izleri taşıyan bir kadın. Kadını arkasında bırakan bir adam. Aşk onlara ikinci şans oyunu oynamaya karar verdiğinde tüm dengeler alt üst olur.
2a önce
  Yazar@ay_yonar
Kayıp Inci
Çocukluk arkadaşlarının gelecekte buluşma hikayesi...
2a önce
  Yazar@yourwriterr1
Güneşli Bir Yaz
İki gencin her anlamda Güneş`lerine kavuşma hikayesi... |Yarı Texting| Güneş ailevi sorunları nedeniyle Ihlamuryalı Kasabası`nda yaşayan halasının yanına taşınır. Küçüklüğünden beri her yaz geldiği bu kasabada geçmişi ile yeniden karşılaşır.
2a önce
  Yazar@girlthedragon
Çocukluk aşkı
Sahi kaç yıl olmuştu onu görmeyeli
YU Yİ
"Bilmiyorum, gitti. Belki de beni ve benim hayallerimi istememiştir. Belki de fazla çirkin bulmuştur. Belki de, bir Amerikan mahallesinde sevimli bir evimizin olması, arka bahçesinde minik bir köpek kulübesinin olması fikri ona çok çocukça gelmiştir. Bilmiyorum." dedi.
3g önce
  Yazar@cokyazar
Ben kimim? Bul beni. Tehdidin izi
Mistylenora
Ben kimim? Bul beni. Tehdidin izi
Siz hiç düşünebilir miydiniz? Doğum gününüzde hediye edilen bir çantanın tüm hayatınızı yerle bir etmesini, ben düşünememiştim, o yüzden buradaydım zaten. Hiç tanımadığım ama bir o kadar da tanıdığım insanlarla yan yana oturuyordum… Ta ki o güne denk, ilk bilmece verildiği zaman oyun başlamıştı. Hepimiz birer kuklaydık ve kuklaları yöneten ölümün sırrı bizim için bir oyun düzenlemişti. Bilmece verilmiş ve biz kuklalar için süre başlamıştı. Tik, Tak, Tik, Tak… Yapmamız gereken tek şey ölümün sırrının dediklerini yapmaktı. Burada başka bir şey yapamazdık çünkü biz kuklaydık ve oyun anca ölümün sırrının kim olduğunu bulduktan sonra son buluyordu…
2h önce
  Yazar@mistylenora
Yıllar sonra tekrar
Asya
Yıllar sonra tekrar
Uzun süredir görüşmeyen ve çok iyi anlaşamayan iki arkadaş uzun süreden sonra tekrar bir araya gelirse ne olur...?
2h önce
  Yazar@asyyllyy
Altın Kafes
19.8.2007 Annem yavaş yavaş bavulumu topluyordu. Ben her sene 5 ay boyunca teyzemin yanına Mardin`e gelirdim(yaklaşık 2 yıl boyunca)ama artık anneme nolduysa bugün aniden gelip gidiyoruz diye tutturmuştu ve şuan bana sormadan bavulumu topluyordu Annemin önüne geçip ellerimide belime koydum ardından - Noluyor anne ne diye seninle geliyorum unuttuysan Ağustos ayına bile gelmedik nerden çıktı bu gitmek diyerek sitem ettim. Annem sinirle bana baktı ardından sertçe bavulu kapattıktan sonra kollarımı sıkıca tutup - Çünkü öyle gerekti sevgili kızım zaten bir daha bu lanetli yere gelmiceksin dedi etrafına tiksinti ile bakınarak Teyzem odaya girdiğinde annem ile teyzem kavga etmeye başladılar Yani aslında kavga değilde annem teyzemin üstüne üstüne gidiyordu Bu durumdan sıkılarak merdivenlerden inerek porsuğun odasına gittim. Porsuk yatağında oturmuş trileçe yiyordu. Şuan,kurduğum tuzağa düşüp bacağını kırdığından dolayı sadece yatakta oturuyordu. Yanına gidip oturdum Porsuk bana bakmadan hala tatlısını yiyordu Normalde bu tatlıyı bu kadar da yiyemezdi hatta bu tatlıdan nefret ederdi. - Porsuk tamam özür dilerim yani bu bu sefer ağırdı diyerek bacağına koydum elini Porsuk sinirle bana bakıp - İsabet oldu ya kızım sen delimisin dedi normalde olsa yine bu sebepten kavga ederdik ama bu sefer kafam sadece porsuğun bacağındaydı Porsuk elini omzuma koydu galiba bu anormalliği o da fark etti - Noldu birşey mi dediler sana demesi üzerine kafamı yavaşça kaldırıp yüzüne baktım Ağlamaklı bir sesle - Özrümü bu sefer kabul et çünkü ben bir daha gelmemek üzere gidiyorum dememle porsuk bir an düşündü ardından da - Annen geldi dimi dedi. Söylemeden herşeyi anlayan porsuk devrede Evet dercesine kafamı salladım Porsuk hiç beklemediğim anda bana sarıldı - Gitme leyal oyunu berabere bırakma demesine gerçekten çok şaşırdım bana gitme diyordu ama her sabah git diye beynimin etini yiyen de oydu Bu oyunda her sene kim daha çok intikam alırsa o kazanıyordu. Geçen sene o kazanmıştı ve ben de ona babamın son hediyesi olan kolyemi vermiştim. - Sırf bu yüzden bacağını kırsam bile mi - Ne var alt tarafı bacağım kırıldı kalbim değil ya Yavaşça ağlayarak daha da sıkı sarıldım - Söz araz gitmicem eğer gitsem bile geri gelicem - Sözünü bu sefer tut leyal O da ağlıyordu Beni gerçekten bu kadar seviyormuydu Birinin kolumu tutmasıyla arazdan ayrılmak zorunda kaldım. Sadece ellerimizi bırakmıyorduk - Kolyeme iyi bak o benim hayatım tamam mı dedim aceleyle - Hayatımıza birşey olmasına izin vermem merak etme demesiyle daha çok ağladım. En son ellerimiz ayrıldığında İlhan amca beni kucağına alarak dışarı çıktı Ben ise deli gibi ağlıyordum En son konaktan çıkarken deli gibi bağırdım - Söz herkese söz en çok sana söz porsuk geri gelicem gerçekten _________________17 Yıl sonra ______________                                                                19.08.2024 Evet ne kadarda sözünde duran biriyim dimi Söz demiştim ona gitmicektim ama şuan annemin yanına gitmemek için onunla evlendiğime rağmen kendi isteğimle annemin yanına dönüyordum 17 yıl öncesine Tek değişen şey kalbimin ağırlığı ve soyadım Leyal Köksal olarak ağlayarak söz demiştim geri gelicem demiştim ama şimdi Leyal mahzaroğlu olarak yine ağlayarak söz dedim bir daha yüzümü görmüceksin - Leyal emin misin Ferzan abinin sesiyle kafamı camdan kaldırıp - bu sefer emin olmasam demicem Ferzan abi gerçekten hiç bir şey bilmiyorum tek bildiğim bu şehirde artık kalamayacağım dedim ağlayarak - En azından İstanbul`a dönme cidden bunu bir abin olarak söylüyorum annen bu durumu kaldırman için hiç yardımcı olmucak Evet Ferzan abi haklıydı şuan annemin göbek atıp boşanma davamı yarına aldırmak için bile uğraşlar veriyordur - annem haklıymış Ferzan abi benim burda yapamayacağımı söylerken dibine kadar haklıymış Çantamdan peçetimi alırken birden araba durdu - Noldu niye durduk diyerek endişeyle ferzan abiye baktım Hiçbir sorun istemiyorum artık buradan hemen gitmek istiyorum Ferzan abi ellerini hafifçe direksiyona vurarak - Yenge kusura bakma ama ben başka yenge istemiyorum anlarsın ya diyerek hafifçe gülüyordu Nasıl! Hemen eğilerek yola baktım Araz Mahzaroğlu arabanın önünde arkasında bir sürü korumayla bekliyordu benim ona baktığımı görünce de elini salladı Hasssiktir Yavaşça arabanın kapısını açıp dışarı çıktım Ayağımın burkuk olmasına rağmen onun karşısına geçtim - Ne oluyor ya hı daha ne istiyorsun benden - Gitmiyorsun Ne demek gitmiyorum! Deli gibi gülüp - Ne dedim. Araz yavaşça kollarını birbirine bağlayıp - Gitmene izin vermiyorum karıcığım bunu daha nasıl anlatayım dedi ama bilmiyorduki ben ondan izin almadım - Senden izin alan kim be hı kim bu sik kafalı Parmağımı ona doğru uzatarak devam ettim konuşmama - Ben sana söz verdim bir daha yüzümü görmüceksin diye ve bilirsin sözümü tutarım şimdi çekil yolumdan Araz kendi kendine gülüp çenemden tutup - Unuttun galiba karıcığım o zaman da sözünü tutmadın ve yine unuttun ki ben senin bu sefer sözünü kabul etmedim dedi,ben onun elini çenemden çekerek - Çıktığın yere ananın amına geri dön tamam mı diyerek bağırdım Ama o kahkaha atarak eliyle beni gösterdi korumalara - Yengeniz ne kadarda komik değil mi Ardından benim elimi tutma girişimde bulundu Ben ondan kaçarak arkama doğru bir adım atmaya çalıştım ama burkuk ayağım yüzünden yere düştüm Cidden onca yol ağlamaktan hem başım ağrıyordu hem de kalbim ama ona boyun eğmicem bin pişman olucak karşıma çıktığına - Çıçıçı ama karıcığım neden böyle yapıyorsun diyerek yanımda dizini kırarak bana doğru eğildi Eğer ayağım burkuk olmasaydı görürdü o siktiğimin porsuğu - Maç 3-2 bitti sen kazandın oyun da burda bitti daha fazla zorlamanın anlamı yok araz bırak ki seni iyi hatırlayayım Bu cümlemde ona karşı gram anlayış, sevgi aklınıza ne gelirse hiçbiri yoktu Araz yüzümde hala taze olan gözyaşımı eliyle silerek - Ama ben kaybettim Sinsirella sana karşı kaybettim. dedi. - O zaman her halde kaybet porsuk diyerek önceden iç cebimden çıkardığım bıçağı boynuna yasladım Arkadaki korumalar bize doğru gelirken porsuk eliyle onları durdurdu Gerçekten ölmek mi istiyordu - Ama o zaman oyun yine berabere kalır yok beğenmedim bu fikri diyerek boynumu tuttarak bana daha da eğilmeye başladı Mal mı bu ya daha ne kadarda eğilecek O eğildikçe ben yere doğru gidiyordum resmen En son kafam yere gelince o da üstüme uzanmış bir şekildeydi Cidden çok yanlış bir durumdaydık - Madem beğenmedin bu fikri bırak beni yoksa ölüceksin annene yazık Araz hafifçe gülümsedi ardından elini boynumdan çekerek elimdeki bıçağı göğsüme sapladı Büyük bir şokla ona bakıyordum beni öldürecek kadar seviyormuydu bu kadar mıydı Kesik kesik nefes alıyordum sanırım burada can verecektim Araz hiç keyfi bozulmamış bir şekilde boynumu öptü. - Karıcığım seni bırakmam için ancak ölmen gerekir ama ben bunu istemiyorum.
3h önce
  Yazar@hachivol2
Sonsuzluğun Sonu
Ölüm anlık ve geri dönüşü olmayan bir kaçıştı. İşte ölümü cazip kılan şey bir daha geri dönüşü olmamasıydı. Garip ya ölümü korkunç kılan şey de buydu. Ve ben artık geri dönmek istemiyordum.
3h önce
  Yazar@anselica
Merdoğlu
Olmayacak bir yerde yolları kesişen iki küçük çocuktu onlar. Ama nereden bilebilirlerdi ki yıllar sonra kaderlerinin birbirlerine bağlanacağını. Onlara sorulmadan verilen kararların altında ezilmek yerine savaşmak, aşık olmamak için verilen çabanın boşuna olmasıyla devam eden ufak bir rastlantı hikayesiydi. İçine sürüklendikleri hikayelerini kendileri yazmak için verecekleri tüm çaba boşa gidecekti. Zorla evlenmelerini engelleyemedikleri gibi kalplerine de söz geçirememenin acısını ikisi de en derinden hissedecekti. Belki de her şeyi akışına bırakmak en doğrusu olacaktı. Kaderle savaşmanın anlamsız olduğunu anladıkları an ise aşka çoktan tutulmuş olacaklardı. -- "Bana dokunmana asla izin vermem!" diye diklendim karşısında. Gelinliğim ile ne kadar çaresiz görünüyordum oysaki. O bakışının altında ezildiğimi hissetmiştim. Olanlara karşı gelemedim ama bu adama karşı gelmeliydim bir şekilde. Sevmediğim biriyle birlikte olamazdım çünkü. "Evlenmem de demiştin," dediğinde beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Beni bununla vurmaya çalışıyordu ama ben buna izin vermezdim. "Sen neyi ima etmeye çalışıyorsun?" diyerek diklendim karşısında tekrar. Bu iş hiç olmayacak yerlere gidecek gibi hissediyordum. "Normal şartlarda asla dokunmak isteyeceğim biri bile olamazsın sen," dedi ve devam etti. "Ama ben sağlıklı bir erkeğim ve artık bir karım var," dedi. "Karım da sensin ve istesen de istemesen de bu iş olacak," dedikten sonra arkasını döndü. Lavaboya girerken son kez seslendi. "Hayatımda başka kadınlar olsun istemiyorsan söylediklerimi iyi düşün," dedikten sonra kapıyı çarparak içeri girdi. Geriye tüm bu sorunlarla beni baş başa bırakmıştı. Bu saatten sonra tüm olanları kabullenmekten başka ne şansım kalmıştı ki? Not: TÖRE HİKAYESİ DEĞİLDİR..
3h önce
  Yazar@nazinkalemi
Loading...
0%