Kitap Tür Kategorileri

Bora Gürsoy herkesin hayallerindeki adam gibi gözükürdü. Ünlü, komik, zeki ve nefes kesici. Ama onu yakından tanımaya başladıkça o kadar da büyüleyici olmadığı fark edilirdi. Sadece sinir bozucu, hedonist ünlülerden biriydi. Bir yağmur birikintisinden daha derin değildi. Onun kişisel menejeri olmak tahmin edilenden çok daha zorlayıcıydi. Geçmemem gereken sınırları her zaman bana hatırlatırken o sınır tanımıyordu. "Seni sevmek şarkı söylemek, dans etmek ya da güzel bir yaz gününde güneşlenmek gibi değil. Seni sevmek yanacağını bile bile bir yangının tam ortasına atlamak, bir yaranın kanamasına izin vermek gibi. Beni yok ediyor ama canlı hissediyorum."

Adana da büyümüş bir kızın bir sevgi uğruna Hakkari’ye kendini adama hikayesi:)

Doğuştan gelen yeteneklerinden dolayı küçükken ailesinden koparılan bir kız gerçekleri öğrenmek için evim dediği laboratuvar yıkıp gerçekler öğrenmek için maceraya çıkar.....

Çiçek serisi 2 -" Sustukların - " derin nefes çekişi , beni nefessiz bırakıyordu . -" kendinden ağır gibi ... " İncir ağaçları yüzünden yüreği yaralı bir kadın ve onun için onları sevmekten vazgeçen bir adamın hikayesi ... **** Arel ; Ne saçları sarı , ne de adı Mihriban . Ama kalbime hep Mihriban` ı dinletecek bir aşk bıraktı . Alya ; Ne papatyaların dili varıyor seviyorum demeye . Ne de benim cesaretim yetiyor son yaprağı çekmeye ... **** -" Sustuklarımız değil de anlatamadıklarımız kendimizden ağır gibi Arel . " **** Kitap şarkısı ; Kubilay aka , Hayko Cepkin " GAMZENDEKİ ÇUKUR " KİTABIN BÜTÜN TELİF HAKLARI BANA AİTTİR. HERHANGİ BİR (Ç)ALMA DURUMU KARŞISINDA GEREKLİ İŞLEMLER YAPILACAKTIR.

Küçük kız hiç birşey hatırlamıyordu küçüktü hatırlayamazdı kimsede hatırlatmadı unutturdular taki kader onları tekrar karşılaştırana kadar...

"Bir kez, son bir kez sana sarılma şansım olsa Nahida. Yemin ederim ölmek için gittiğim o yolda, yalvarırdım; öldürülmemek için."

Beyzanur ve Berkcan aynı mahallenin iki en iyi çocukluk arkadaşı olmak için verdikleri yılların ardından çok samimi olmuşlardı.Ama kısa bir zaman sonra beyzanur`un kapısını çalan büyğk bşr avı yüzünden ayrılmak zorundaydılar Yıllar sonra Beyzanur ve Berkcan`ın yolları yeniden kesişmişti.Fakat bu keşisme yeniden mutlu arkadaşlar olarak hayata devam etmek için değilde daha çok,Kaderşn onlar için yazdığı korkunç felaketi yaşamak ve bunu çözüme ulaştırmak için gibiydi.(Yada tam olarak öyleydi) Korkunç bir doğal afet,getirdiğini felaket sonuçlar ve hayatta kalma mücadelesi.Tüm bunların arasında kalmış ve bu savaşı kazanmak için verdikleri iki arkadaşın öyküsü...

Yaşanan bir kaza sonucu dağılan bir aile... Bu ailenin farklı farklı yetimhanelere dağıtılan yedi çocuğu yıllar sonra en büyük çocuk sayesinde bir araya gelir. Ve bu kitapta, Kalkan ailesinin birleşme hikayesini anlatır. Bol eğlence, aksiyon ve gerçek sevginin bulunduğu bu kurgunun kahramanları okuyucularla buluşuyor! "Çiçekler açar elbet, mühim olan beklemektir."

KARANLIĞIN YÜZÜĞÜ SERİSİNİN DEVAM KİTABIDIR. BU KİTABI OKUMAK İSTİYORSANIZ ÖNCE `ÇARESİZ KRAL` KİTABINI OKUMANIZ GEREKMEKTEDİR... KARANLIĞIN YÜZÜĞÜ SERİSİ: 1-ÇARESİZ KRAL 2-GÖLGESİZLER 3-??? 4-??? GÖLGESİZLER TANITIM: Ardena’nın ölü kumları üzerinde bir başına kalan Kral Chris Finch, dört bir yandan krallığını tehdit altında bırakan güçlü istilalarla karşılaşır. Bekçiler Krallığı’nın Koruyucusu olan Kral Chris Finch, düşman krallık olan Elçiler Krallığı ile hâlihazırda bir çatışma halindeyken bir başka taraftan da yeni bir ırk olduğu düşünülen GÖLGESİZLER adında yeni bir tehlikeyle karşı karşıyadır. GÖLGESİZLER Örgütünün başındaki kişinin kim olduğu hâlâ büyük bir gizemi içinde barındırırken her iki krallık da onların Anastasia’nın örgütü olduğunu düşünür. Kral Chris, kaybettiği gücüyle, kız kardeşi Saf Karanlığın Yegâne Bekçisi Prenses Rosemarry Finch’e yalvarır ve Çaresiz Kral krallığını kurtarmak için bir süreliğine kendi tahtından ve tacından da vazgeçer. "Ölüm her zaman son değildir. Ölüm bazen bir başlangıçtır. Ölen kişinin olmasa da ölen kişinin ardında bıraktıklarının başlangıcıdır."

Issız bir adam ve her gün ölmeyi dileyen bir genç kız kim daha yaralı kim daha ıssız?

"Niye yapıyosun bunları?!" Diye bağırdım. Sesim tüm ev halkını ayağa kaldırıcak cinstendi. "Çünkü sana ağsığım!" Diye bağırdığında nefesim kesildi. _____________________________________________ "Benden korkuyomusun?" Korkuyomudum? Evet. Babamdan kortuğum kadarmıydı? Fazlasıyla. "Evet senden korkuyorum." _____________________________________________ "Sana söz veriyorum artık hiç bişey eskisi gibi olmayacak." Derince yutkundum. Peki eski zamanlar? Onları geri getirebilecekmiydi? (BU KİTAPTA KÜFÜR,CİNSELLİK GİBİ OLUMSUZ ŞEYLER İÇERMEKTEDİR OKUYCAK OLANLAR ONE GÖRE OKUSUN.)

1 Haziran 2025 de yazılacak

Ben Bahar... Ama kendi hayatımda hep son bahar gibi yaprak döktüm... ~~~ BAHAR Yahu bu adam beni niye yiycekmiş gibi bakıyo.Çocuğu olmıycak diyorum sırıtıyo pskopat ruh hastası...

Yağmur Alen daha 9 yaşında annesini kaybederek hiç görmediği babasının ve abilerinin yanına gider. Şuanda ise 20 yaşında genç kızdır. Beki ailesi için Şah ve Mat yaparsa

"Çiftliğin adı neden Kızıl Mavi?" "İsmimin hakkını vermeliyim dimi." ... "Hiç buradan gitmeyi düşündün mü?" "Hayır." ... Konuşmaların bazı kısımları Adana yöresine özgü olarak yazılacaktır ve karakterimiz de böyle konuşacak.!!

İnsanların kaderlerini kendilerinin belirlediği koşullara değil de her zaman doğarken yazıldığına inanır mısınız? Melek, hizmetçisi olduğu evin sahipleri tarafından her gün aşagılanarak geçirdiği günlerde bunu yaşayarak tecrübe etmiş, en ufak umutlarını birer cam parçası her yanını keserek verdiği acı ile öğrenmişti. Her geçen gün hor görüldüğü, alay konusu olduğu bu ev ona yaşarken cehennemi yaşatıyordu. Tanrıya her gün içine düştüğü bu durumdan kurtulmak için ettiği dualar karşılıksız kaldığında artık tanrıya olan inancını kaybetmişti. Acınası hayatı ölümcül bir hastalığı olmasını öğrendiğinde daha da acınası bir hale bürünürken gözlerini kapamak üzere olduğu yerde yeni tanrısı ile tanışmıştı. Tanrının ışığı yerine karanlığında boğulmak üzereydi fakat yeni Tanrısı iblis ona bunca zamandır ettiği duaların karşılığını vermeyen ilk tanrısı yerine ikinci bir hayat sunmuştu devamı mı? Gel ve okumaya başla...

Uzun bir zaman önce yaşayan ve kılıçları bir uzuvmuşçasına kullanan bir klan varmış. Kendilerine Kılıç İblisi derlermiş.........

Acılarla dolu bir hayatta verilen savaşın, bilinmeyen aşkın hikayesi...

Hayatımı benden çalmışlardı. Ne çocukluğum vardı elimde ne de şimdi ki ben vardım ellerimde. Yaşamak neydi, hayat neydi, ben kimdim bilmiyordum. Hayal kurmama bile izinim olmamıştı benim. İçimde susmayan bir isyan vardı ve bir o kadar da soru. Aklımda ki bunca kargaşa yetmiyormuş gibi bir de bela almıştım başıma. Olmayacak bir adama gönlümü kaptırmıştım.

Ona sorsanız gördükleri ve yaşadıkları kabus olmaktan çok uzaktı. Tüm gün uyumak için sabırsızca geceyi bekliyor ve uyuduğunda ise asla uyanmak istemiyordu. Tüm bu olanlar tam dört gün önce başladı, ismini hep unuttuğum o kişiyi rüyamda görmeye başlamamla beraber... Daldıgım En Derin Su - 1 İlk kez burada sizlerle paylaşacağım.

Kaderinde liderlik olan bir Melez. "Börü ekibinin lideri olmanı istiyorum Bozkurt." Kötülere karşı direnen bir süper kahraman. "Sanılanın aksine iyilik ve kötülük dengede değildi. Elbet bir gün asırlardır süren savaş son bulacaktı ve ben karanlığı yok etmek için elimden geleni yapacaktım." Geçmişini kaybetmiş geleceğin yolunu bulamayan bir katil. "Karanlık ruha sahipken, ışığın elçisi olamam." Zihnimdeki şeytanların esiri olmuş bir mafya. "Gözlerime bak ve hepimizin karanlığa mahkum olduğunu kabul et." İntikam ruhuyla insanlığını kaybetmiş bir ajan. "Ben nefes aldığım sürece ruhuma aldığım yaraların hesabını vereceklerdi." Dünya`nın karşı karşıya kaldığı tehlikeleri önlemek adına bir araya getirilen bir takım.

Han Jisung`un oldukça başarılı ve oldukça zor bir üniversite hayatı vardır . Bir yandan başarı için uğraşırken bir yandan ailevi sorunlarıyla boğuşur . Fakat onu en çok zorlayan anksiyetesidir .   Lee Minho Seul`a kazandığı burs sayesinde okumaya gelir . Başarılı bir okul hayatı vardır . Ailevi sorunları yoktur çünkü onun bir ailesi yoktur . Para kazanmak için part time bir cafede çalışmaya başlar .   İlk kıvılcım o kafede düşer ...

*Askeri Kurgu* Hayat hepimize bazı acı gerçekleri zorla da olsa öğretir.Kadere kim karşı çıkabilir ki zaten? Hepimiz aslında kendimize yazılan kaderin mahkumu değil miyiz?Kimimiz geçmişte yaşadıklarını unutmak için zamanın ilaç olduğuna inanır ama bu hikayede zamanın aslında ilaç olmadığını anlayacağız. Alara geçmişinden kaçtı belki de kaçtığını sandı ya da sevdiklerini korumak istedi kim bilebilir ki.Taki yıllar sonra yeniden görev gelip kuzeni ile beraber Şırnak`a taşınana kadar.... *Babamın su perisiydim ben.... Özür dilerim baba kanatlarımı kırdılar gelemedim peşinden.....* *Zaman hiçbir şeye ilaç değil, sadece o acıyla nasıl yaşayabileceğini öğretiyor insana...*

Rosalina Romano, genç bir doktordur. Sevgilisi ile tatil yeri için Sicilya`yı seçtiklerinde, başına geleceklerden habersizdir. Bir iş adamının yanında çalıştığını söyleyen sevgilisi, patronu vurulunca Rosalina`dan yardım ister. Fakat Rosalina, kurtardığı adamın Sicilya`nın en güçlü ismi olduğundan bir haberdir. Dünyanın en tehlikeli topluluğu olan Madalyon Cemiyeti`nin kurucusu Salvatore Castellani, onu kurtaran kadını gördüğünde bütün dengeler değişir ve kadını yanında tutamasa bile peşine düşmekte ısrarcı olur. Oysa Rosalina için şartlar bambaşkadır. Rosalina her şeye rağmen ilgiye ve ısrara karşı koyamayarak kendini tutkularına ve aşka teslim etmek istediğinde ise geçmişe dair öğrendikleri onu yerle bir eder. İkisi bu işinden içinden çıkabilecek midir yoksa başladıkları noktaya geri mi dönecekler? Madalyon Cemiyeti`nin ikinci kitabı Heykelin Kalbi ile devam ediyor...

Kuzey Durna, ikimizin olduğu fotoğrafı post olanı değil kendisi ayrı bir şekilde tek o fotoğrafı hikaye atmış ve yanına beni etiketleyerek, şöyle yazmıştı. "En güzel şampiyonluğum." Ve beni etiketlemişti.

Dünyanın sonu geldi. Terk edildiniz. Bir başınıza koskoca dünyada tüm tehlikelerin içerisinde kaldınız ama bu sizin kaderiniz değildi. Korunmak isterken sona yaklaştınız. Geri dönün, gidenlerin size söylecekleri var. Daha yaşayacak çok şeyiniz var.

Annesi ve babası öldükten sonra babannesi ile kalan Papatya , babannesinin hastalığının kötüleşmesi üzerine Papatyayı , bekar baba olan Fetih ile tanıştırması ile Papatyanın yeni hayatı başlar.

Bakma öyle sevgili okuyucu, büyülü bir dünyanın kapılarını açmak için parmaklarını kullanabilirsin...

Çınarın altında buluşalım...

23 Eylül saat 11.41... Askeriyedeki en gizemli sır; gizli bir suikastçı. Suikastçının peşinde olan bir dedektif...Kardelen alaf. Askeriyenin içerisinde bir polisiye.... Babam annemin öldüğünü söylediği zaman eklediği birkaç kelimenin ne anlama geldiğini hiç anlayamamıştım. "Annenin ölümüne ağlamadığın gibi ne ben öldüğümde mezarıma gelecek nede tek bir gözyaşı dökeceksin sana ilk vasiyetim budur." İşte ben o günden sonra hep olayların üzerini kapattım, bu yüzden ben bir alaf`ım...