KAHVE KOKUSU
Karan 24 yaşında genç bir tasarımcıdır. Kendisinin hep mükemmel bir hayatı varken üniversiteyi bitirdikten bir yıl sonra yaşadığı bir trafik kazası sebebiyle felç kalır. Bu onu derinden sarsar çünkü bütün arkadaşları, hatta sevgilisi bile ona sırt çevirmiştir. Selin 21 yaşında genç bir kızdır. Babası, annesiyle onu daha çok küçükken terk etmişti. Annesi zar zor evini geçindirmeye çalışıyordu. Bu yüzden Selin de ona yardım etmek için bir iş bulmaya çalışır. Ve en sonunda bir kahvecide çalışmaya başlar. Ve o kafede sonrasında olacakları kimse bilemez…
|
Siyah Kelebek|Texting
0537*******: O zaman iki gün sonra otogarda.
Duman: iki gün sonra otogarda.
|
YAN DÜNYA
Her yanış bir çizik, her çizik bir gizleniş...
Hiç bitmeyecekmiş gibi yanan bir mum gibiydim. Etrafı aydınlatıyordum ama hiç bir zaman sonsuz bir ömrüm yoktu.
🕯
Gözlerimi tekrar aralarken bu sefer elalarıyla göz göze geldiğimde genzimi yakan acı ve boğazımdaki yumru kayboldu. Dudaklarımda hazır bulunan gülümseme kendini belli ederken "Hala her şey sensin" dedim.
Ama o bunun tersini kanıtlamak istermiş gibi başını iki yana salladı. "Her şey ben değilim, her şey sensin" dedi. Onun dudaklarında da bir gülümseme belirdiğinde içimde oluşan heyecanla ona doğru biraz daha yaklaşacakken söyledikleriyle durdum.
"Her şey sensin, yakan da yıkan da sensin!" gözlerindeki alev beni içine almışken durmadı. Yakmaya devam etti.
"Her şey sensin ama her şeyin içinde hiç bir şeysin Pera!"
Ve ben o gün kendime ait olan her şeyi hiç düşünmeden büründüğüm mumda yakmıştım.
|
Kızılcık
Demiri tutmak için uzandığım sırada alperenin beni belimden tutup omzuna kaldırmasıyla hafif bi çığlık attım.
Alperen: bağırmasana kızım babanı mı çağırtacaksın buraya
Defne:yardımını istemediğimi söylemiştim.
Alperen: defne nazlanma de çık artık biri görmeden
İki lise öğrencisi olan defne ve alperenin aşka sürükleyen hikayesi..
|
MARSEL
Her insan küçükken kırılmıştır illaki, insan kırıldıktan sonra ya sürekli kırılıp üzülür ya da bir defa kırıldıktan sonra onu kıran kişiye taş kesilir dediklerini duymaz kısacası artık o onun gözünde bitmiştir. Küçüklüğünde kalbi kırılmış ve büyüdüğünde taş kesilmiş bir kız duruyor karşınızda bu kişi Farah gülce Ulusoy’du, onun bir kalbi yoktu artık onun kalbi taş kesmişti.
Küçüklüğü onun için bir imtihandı, kişi dünyaya imtihan olmaya gelirdi yaşadığı hayat boyunca geçirdiği zaman imtihandır ona yıllar sonra Türkiye’den ayrılarak Rusya’ya gelmişti çünkü Farah artık dünyaca ünlü bir balerin ve dansçıydı. Farah Ulusoy dans ve baleyi aynı anda yapıyordu ve bu işte çok başarılıydı binlerce kişi onu dinlemek için geliyordu.
Pekâlâ o mutlu muydu hayır pek sayılmaz o mutluluk nedir bilmiyordu artık o duygusuz birisine dönüşmüştü, artık üzülmüyor ağlamıyordu.
Farah artık büyümüş ve olgunlaşmıştı o 20 yaşındaydı, duyguları ve yaşamındaki zorlukları onu zorlasa bile dünyalarca ünlü bir balerin olmuştu.
Aynanın karşısına geçip saçlarıma şekil vermeye başladım, saçlarımın çok fazla yıpranmaması için sadece gösterim olduğu zamanlarda saçlarımı şekillendirip ısı kullanıyordum. Çoğu zaman asık suratlıydım çok soğuk olduğum söyleniyordu ama hayranlarıma daha doğrusu buralarda olamam onların sayesinde olduğu için aileme gülümsüyordum gülümsemeyi sevmiyordum gülümserken çok fazla yoruluyordum somurtmak bir insana bu kadar mı yakışır diyorlardı hepsi yalancıydı.
Hepsinin gözlerine baktığım zaman gerçekleri görebiliyordum bu özel bir güç değildi sadece 6.hissim kuvvetliydi, giyinme odama girerek dolabımın içinden siyah tüllü elbisemi alarak aynanın karşısına geçtim, üzerimde nasıl duracağını düşündüm. Sevgili annem Monozza her güne bir video kaseti bırakmıştı ,annemin ismi Arap kökenliydi kendisi de Arap olduğu için monozza ismi onlar için gayet normaldi.
Kaseti yerleştirerek ekrandan annemi izlemeye başladım, vaktim kısıtlıydı ama her gün yaptığım gibi makyaj yaparken onu izleyebilirdim. Gözlerime koyu renklerle vurgulayarak kırmızı bir ruj sürdükten sonra yerimden kalkarak aynaya karşı “harikasın Farah” Rusya’da kendime ait bir evim vardı kapımı kilitleyerek arabama doğru ilerledim.
İstikamet ruhlarını kaybetmişler müzesiydi.
Yarım saatlik bir mesafem vardı, kendiliğinden açılan radyomu kapatarak arabamın içine hakimlik sağlayan sessizlik ile yoluma devam ettim. Düz yolda ilerliyordum müzeye yakın bir yere oturmayı tercih etmiştim ışıklarda durduğum zaman karşıdan karşıya geçmeye çalışan teyzeye dikkat kesilmiştim, sol bacağı ilk adım attığında aksarken ikincisinde sağ bacağı aksıyordu bir adam geldiği zaman yanına yardım etmek için teklif etmişti kadın anladığım kadarı ile teklifini kabul etmiş karşıya geçtikleri zaman da adam kadına acıdığı için para vermişti.
Yalancıydı.
Yola devam edip müzenin önünde park edip arka koltuktan siyah uzun kabanımı aldım, üzerime giydikten sonra arabadan inip dışı gösterişli olan binaya girdiğimde çalışanlar sıra halindeydi ,rastgele bir çalışan “merhabalar Farah hanım, lütfen bu yandan” arkasından ilerleyerek perdenin arkasında beklemeye başladım çok fazla gürültü ve çocuk sesi vardı arkadan el işareti yaparak “çocukları dışarıya çıkartın” adam “ama” itiraz ederek” çıkarın dedim” kabanımı çıkartarak karşımdaki boydan aynalara bakarak “az kaldı.” Gözlerimi kapatarak `umiy tatamanaa li altawfiq” ışıklar kapandığında opera müziği başladığında perde de açılmıştı gözlerimi yumarak etrafımda tur atarak seyircilere doğru ilerledim gözlerimi açıp sağ ayağımı yukarıya kaldırıp tekrar döndüm.
Dans hareketlerini yapıp bir andan da bale ye uyarlamaya çalışıyordum, aynı zaman da kendimi dansa kaptırmamaya uğraşıyordum, kaptırdığım an süre yi unutup dansa devam ediyordum. Şarkı bittiği zaman seyircilerin önünde eğilerek” Spasibo za prosmotr.” seyirciler alkışladığı zaman bakışları tanıdık gelen birisini gördüm evet fazlası ile değişmişti benim gösterimde benim hayatımı yerle bir eden birisinin ne işi vardı.
Kalbimin sıkışması ile dayanmaya çalıştım, içeriye girip haplarımı atmam gerekiyordu ama ben içeriye giremiyordum beynim komut vermeyi durdurmuş ve karşımdaki adamdan gözlerini alamıyordu o ise yanındaki kadınla konuşmaktan beni fark etmemişti bile
Yıllarımın katili Atilla vasilievaydı.
“İki insan da yıllarca birbirlerini görmek istediler, aynı yerlere gitmek istediler bilmiyormuşçasına karşılaşmak istediler evren onları karşılaştırdı ama onlar birbirlerini fark edemediler.”
|
Sessiz Kaldırılmış Feryatlar
Kraliyet ailesinin küçük kızı kaybolmuştu; Sara Aetheria.
Kral, kızının kaybolmasını Ariana`dan bilmiş ve onu bu sessizliğin ardındaki köye göndermişti.
Bu köy sessizliğiyle biliniyordu.
Kimse sessizliğin ardındaki sessiz kaldırılmış feryatları bilmiyordu.
-
Belimi kıvırıp elimin altında tuttuğum cesede baktım. Çok güzel gözleri vardı oysaki, çok güzel gülüyordu oysaki yaşarken.
"Ari, elindeki cesedi yere bırak ve yanıma gel!" diye seslendi.
Bitmişti işte bu küçük kız için her şey, yüzümde acının masum tebessümü belirdi. "Katilini bulacağım güzel kız, katillerinizi bulacağım. Bu da sana annesiz birinin sözü olsun."
|
HALLOW SERİSİ
1.KİTAP: AYNA HAPİSHANESİN'DEN KAÇIŞ
Karanlık kapısı kapandığı zaman bir yemin etti.Kutsallığın atfedildiği Hallow gelecek ve onları bu esaretten kurtarıp kapıyı açacaktı.
|
Yalandan Ölenler
Bu hayatta her şeyin sevgiyle bir ilgisi var ve sevginin olduğu yerde yalan olmaz.
Sahra yirmi beş yaşında sadece bir kitap yazmayı başarabilmiş tutunamayan bir yazar aynı zamanda da bekar bir annedir. Etrafındaki herkes ona yalan söylemeye başlayınca çareyi kaçmakta bulmuştur ancak bilmediği bir şey vardır: Yaşakıyı’da da işler farklı değildir.
Sen yolunu kaybetmedin. Senin yolun burası. Korkma. Güvendesin.
Yaşakıyı herkesin birbirine yalan söylediği ve bir katilin saklandığı küçük bir kasabadır. İki kızın öldüğü, bir kızınsa komada kaldığı gecenin suçlusu jandarmanın tüm araştırmalarına rağmen bulunamasa da kasabalılar suçu, cinayet işlemeyi aile geleneği haline getirmiş olan Zerenlerden dolayı Ata Deniz Zeren’e atarlar. Ata da artık ailesindeki tüm erkekler gibi lanetlidir.
Gerçekler sandığınız gibi değil!
Sahra her ne kadar bu işe karışmaması gerektiğinin farkında olsa da konuştuğu herkesin bir şeyler gizlediğini fark eder ve bunun yazacağı kitap için harika bir konu olacağına karar vererek araştırmaya başlar. Zaman geçtikçe Ata’nın tek şüpheli olmadığı anlaşılır.
|
Pan-Zehir
Elisa zorla getirildiği buluşmada Koray ile karşı karşıya gelirler ama ilk karşılaşmaları pekde hoş olmaz. Zaman geçtikçe kalplerin birbirlerine karşı bir aşk doğar, Elisa içindeki duygulara hakim olmaya çalışırken onun aksine Koray bir o kadar ağırbaşlı ve bir o kadar Elisa`ya olan sevgisiyle onun yanında olmaya çalışır. Peki bu hikayenin sonu iyi bitebilicekmidir?
|
Yıldızların Altında
TARİH: 6 ŞUBAT 2023
SAAT: 04.17
Gecenin bir vakti kopan bir gürültü yaşanan büyük bir sarsıntı
11 Şehirde duyulan yardın çığlıkları
Yıkılan 6.624 bina ve altında kalan milyonlarca insan
Bunlardan sadece biriydi Mihriban Öztürk ve beş yıldır sevdiği kişi Murat Kaya
enkaz altında başlayan bir aşktı onların ki
HİKAYE KURGUSU TAMAMİYLE BANA AİTİR ÇALINAMAZ KOPYALANAMAZ ...
|
Kalplerin Alevi
Yüreği yaralı olan olan bir kız
İntikam için her şeyi yapabilecek bir adam
midyata doğan bir aşkın hikayesi...
Kitap bana aittir kalplerin alevi adında ki tek kitap
Çalınamaz kopyalanamaz...
|
PERİLERİN ŞARKISI
IŞIĞIN ALEVİ SERİSİ 1. KİTAP
"Nixavis, 11 krallığa hükmeden imparatorluğun prensesi ve tahtın gelecekteki varisiydi. Annesinin ölümünün ardından tek sarıldığı kardeşi Via ile denizin ortasındaki adada, büyük sarayda yaşıyordu. 21 yaşına geldiğinde tek bir hayali vardı: Sagua Krallığı`na giderek kadim büyücülüğü öğrenmek. Ancak imparator babasının onun için planları farklıydı. Yirmi birinci yaş gününde Nixavis, Txerria Krallığı`nın kralı, Korkusuz Zonan tarafından evlilik teklifi alacak ve hayatı hiç tahmin etmediği bir yola girecekti. Aşk, onun hayalleri arasında yoktu. İmparatorluğun en güçlü büyücüsü olarak tek yapmak istediği, daha iyisi için çalışmak ve tahta geçtiğinde gerçek bir imparatoriçe olmaktı. Ancak Zonan, Nix`in hayatını değiştirmiş, bu yeni evli çift, dünyayı kurtarmak için Işık tarafından seçilmişti..."
***
Zonan`ın ellerinin hareketleri hızlanmıştı. "Sen, Txerrea Kraliçesi olacaksın, Nixavis. İnsanlar bakışlarından korkacak, ayak bastığın yerler titreyecek, sesin herkesin başını öne eğmesine sebep olacak. Sen benim kraliçem olacaksın." Bir elini kızın saçlarına kaydırıp yutkundu. "Gücünü görmeni istiyorum, Nixavis. Kendinin Farkında olmanı istiyorum. Sen Korkusuz Kral Zonan`ı, korkak bir hale getirdin. Her an beni sevemeyeceğin, bu evliliğe karşı çıkacağın korkusuyla nefes almak seninle birlikte nefes almaktan çok daha zor. Ve ben korkuyorum." Güldü. Sinirlenmiş gibi güldü. "Korkusuz Kral, korkuyor."
|
ÇIKMAZIMSIN
Tıkla ve keşfet
|
Kalbimin En Derininden
İlk gördüğüm an aşık olmuştum ona. O kara kaşlarına , o kara gözlerine tutulmuştum. Sevgim 10 yıl boyunca içimde bana yoldaş olmuş. Kalbim onu en derinlerinde hissetmiş. Kokusunu içime çekebildiğim kadar çekmiştim. Bana yıllardır dayatılan abi lafını bile ona karşı zorla söylemiştim. Herkese göre abimdi o benim , abimin en yakın arkadaşı, annemin en yakın arkadaşının oğlu , ama kalbimin sahibiydi...
|
TABLO
Attığı her adımla büyülenen Merih kafasını kaldırıp uzunca baktı etrafa. İçerisi sıcak ve nemliydi. Ama güzel kokular geliyordu burnuna. Gölün hemen ardında gördüğü çiçeklerle o güzel kokunun nereden geldiğini anlaması uzun sürmedi. İçerisi yeşillikler ve çiçeklerle kaplıydı. Bir seraya benziyordu. İlerledikçe başta rengarenk olan çiçeklerin ardından kıpkırmızı çiçekler karşılamaya başladı onu. Merih dikkatlice bakmaya çalıştı. Daha önce hiç görmediği bir çiçek türüydü bu çiçekler. Ve gittikçe daha da sıklaşıyor her yeri sarıyordu. Tek kelime dahi etmeyen Alçin nihayet durduğunda Merih de durdu. Doğruca Alçin`in sırtına bakarken Alçin yönünü hafifçe ona doğru döndü.
"Korumanı istediğim annem ve kardeşlerim işte bunlar."
Merih`in çatık kaşları düzeldi. Yavaşça birkaç adım daha atarak Alçin`in yanına geldiğinde durdu. İçinde bir şeylerin koptuğunu hissederek yutkunurken soru soramadı, hiçbir şey söyleyemedi. Yalnızca şaşkınlıkla bakıyordu. Çünkü tam karşısında duran şey mezarlıktan başka bir şey değildi.
|
MAHBER (TAMAMLANDI)
Saltanat mı galip gelecek sevda mı? Taht için tutuşan prensese kim derman olabilirdi ki? Bir başka ülkenin şehzadesi elinden tutsa hangisi galip gelirdi? Entrikanın hatta savaşın içinde kalmış insanlar ne yapabilirdi hayatta kalmaktan başka? Tahta mı yürüyeceklerdi, yoksa bu taht birilerinin sonu mu olacaktı?
Mehpare Hatun`un yolu Mirzaoğulları ile kesişir. Uğruna canını verebileceği tahtını ardında bırakıp gitmek zorunda kalır lakin taht onun için vazgeçilmezdir. İki hanedan evladı olan, iki mühür taşıyan bu prenses artık üçüncü bir mühürle de birleşmiş olur. Bir yandan saray entrikalarıyla uğraşırken bir yandan da varisi olduğu tahtı uğruna bir şeyler yapmaya çalışır. Peki sevda bu işin neresindedir?
Taht, aşk, entrika, savaş... Kendinizi tarihsel kurgunun içinde bulacaksınız. Okuduğunuz satırlarda gerçek tarihten izler görebilirsiniz.
25.01.2021/ 17.03.2023♡
|
KUSURLU YALANCI (TAMAMLANDI)
"Evlen benimle, bir sene sadece, bir sene idare et ve payına ne düşerse al borcunu kapat Yer Elması." Benim kadar mükemmel, kusursuz, zengin, yakışıklı bir arkadaşın var ve beni reddeder gibi konuşuyorsun Tuğçe Altay çok ayıp çok.
Uzun uzun düşünüp başka çaresi olmadığını anlamış olacak ki yüzünü bana doğru çevirdi. Hadi be sadece bir senecik.
"KABUL EDİYORUM, " deyip önüne döndü "BU OYUNU VE HERKESİ KANDIRMAYI KABUL EDİYORUM."
08.09.2018 / 13.07.2019
|
KARANLIK AY
Babası işi ve liderliği uğruna kızından vazgeçip istemediği bir adamla evlenmesine izin verir. Elisha zorlu dönemlerin içerisindeyken aslında hiç istemediği adam ona destek olur ve babasından daha çok sever.
|
MAVİ
İstediği okulu burslu kazanıp Batman`dan İzmir`e taşınan Açelya hayatında yaşanacak değişikliklerinin farkındaydı. Psikolojik olarak çökmüş ve ailesini kaybetmiş bir kız olarak kendi yolunu kendi çizer. Bu yolda yanında olan bir çok insanla derin bir bağ kuran Açelya kendine yeni bir aile bulur.
|
Sonbahar'ın Gelişi
Her duygu taklit edilirdi cesaret hariç...
Kor kadar yakıcı bir asker. Kalbini ve ruhunu tamamen kapatmış kendini ülkesine adamış, aşk körü bir adam. Ta ki bal rengi, ateş parçası o gözlerle karşılaşana kadar. Ruhu hiç bu kadar sıkışmamıştı. Özgürlük artık bir çift gözde saklıydı.
Bir öğretmen... Aldatılmış, yarı yolda bırakılmış bir kuş yüreğin de yaşayan kadın. Öğretmenlik yapmak için gittiği köyde huzuru bulduğunu sanarken tam da bir kaosun içine düşmüştü. Hem de hiç beklemediği geveze bir adamla, bir askerle. Belki de düştüğü gizem dolu köy de tek gerçek oydu.
`Sen bir sonbahar gibi girdin hayatıma tüm yapraklarını dökmüş bir ağaç gibi. Ben, sen dökülüp, bittin sanarken sen köklerini saldın yüreğime. Sonra birden yaprak dökümü durdu. Kurudun sandım da yüreğim de yeşerdin. Sen Sonbahar`ın Gelişi gibi geldin kararmış ruhuma sonra o karanlıkta bir ışık yandı. Bal rengi bir ışık... `
Sonbahar`ın Gelişi kitabının tüm hakları saklıdır ve şahsıma aittir. Her hangi bir ihlal durumunda yasal yollara başvurulacaktır.
Wattpad üzerinde 200 bin okunan ilk kitabımı okuyamayanlar ve yasak nedeni ile yarıda bırakan okuyucularım için burada yayınlama kararı aldım umarım keyif alırsınız.
|
Pablo |Barış Alper Yılmaz
Sadece arkadaşıma yardım etmek istemiştim nereden bilebilirdim hayatımın aşkını tanıyacağım.
|
Kelebeğin Telaşı
İçimizde gömülü kalan hatıralar, geri dönmeyi arzuladığımız bir yer midir yoksa kaçmak istediğimiz bir dünya mı?
Karla, bir sabah gözlerini açtığında kendini 12 yıl önce, lisede, üzerindeki üniformasıyla ahşap sırasında otururken bulur. Dehşet içine düşen gözleriyle etrafına bakarken gördüğü tüm yüzler tanıdıktır.
Bir kişi dışında..
"Geçmiş, bazen sandığımızdan daha güçlü bir şekilde geri döner."
-Kelebeğin Telaşı
|
GÜLÜ'VERDİM
Deli dolu, asla yerinde duramayan Aysima, çocukluk arkadaşları ile yaz tatili için Antalya`ya doğru yola çıkarlar. Bu sefer çocuk değil, gençlerdir onlar. Deniz, kum ve güneşin tadını çıkarmak, unutulmaz anılar biriktirmek için sabırsızlanırlar.
Gittikleri yerde Aşkın, dostluğun ve özgürlüğün tadını doyasıya çıkaracak olan bu arkadaş grubu için Bu yaz, unutulmaz anılarla dolu olacak.
Aysima ve arkadaşları, Antalya`nın güzellikleri arasında kendilerini bulacak ve hayatın en güzel anlarını yaşayacaklardır.
|
Şarlman | Iv. Baldwi̇n
1174 İnsanoğlunun en güçlü silahı hâline gelen din, tarihte bir kez daha kan ile yazıldı ve kan ile kapandı. Cüzzam Krallığının bir başka büyük dini tahtına oturan IV. Baldwin ve biz İslam devleti arasında Kudüs`ün meydan toprağına din, siyaset ve güçlü olmanın bedeli kast sistemi savaş olarak düştü. Lakin genç kız ve genç erkek kral savaş ile beraber sadece savaşta karşı karşıya kalmadıkları,inandıkları dinlerin de karşı karşıya kalmasıyla birlikte bu aşkın doğurduğu din karmaşası savaşı daha da alevlendirirken imkansız bir yeni aşk öyküsünün ağıtını tarihe yazıyor, henüz 24 yaşında ölüm tecelli eden genç bir kralın Kudüs toprakları üzerinde yatan ölü bedeninde geziniyordu.
📍Dikkat
Bu hikayede dinsel olay örgüleri ve din tarikatları mevcuttur. Açıkça yazılmış ölüm sahneleri ve çeşitli dinlerden ayet ve ritueller bulunmaktadır. Herhangi bir dini aşağılama yapmaz gerçeklik algısından dışarı çıkmaz. Her hafta cuma günü yeni bölüm güncellemesi, hikâye 2005 yapımı Kingdom Of Heaven filminden ilham alınarak yazılmıştır.
|
0% |