Yağmur, her zaman buluttan yağmaz. Güneş, bir kez olsun gece de doğar.

Aylin, hayatının en büyük değişikliğini yaşamak üzere: Ülkesini terk edip, yeni bir okula başlamak. Yeni bir ülke, yeni bir yaşam… Ama aynı zamanda, geçmişin izlerinden kurtulmak ve kimliğini yeniden keşfetmek. Aylin, yalnızca okulda değil, kendi iç yolculuğunda da zorlu bir süreçten geçecek. Yabancılık hissi, yeni arkadaşlıklar ve kendini bulma çabasıyla dolu bu hikaye, hayatının en önemli kararını veren genç bir kızın hikayesini anlatıyor.

29 yaşında polis olan Ayça Güvener ekibiyle birlikte oldukça zengin bir mafyayı aramaktadır.bir gün aldığı bir mektupla tüm dengeler değişir. Ayça, bir yandan mektuplar alırken bir yandan karanlık geçmişiyle yüzleşir ve arkasından tüm düğüm yavaş yavaş çözülür... ** Eğlencesine yazıyorum :)) **

İki mafyanın karşılaşması ve hayatlarının bir anda değişmesi…

Ve birgün her şey bitti… O kadar basit, o kadar kati bir şekilde bitti ki, ilk anda işin azametini anlamak benim için mümkün olamadı. -Sabahattin Ali-

Ben Güz`düm, hep eksiktim o ise beni tamamlayandı.

Bütün intikam bugün başlayacaktı. Onunla tanışıcak, hayatına karışıcak ve en sonda hayatını darmadağın edecektim. Kim olduğu, ne olduğu umurumda değildi. Asıl olan benim ona neler yaşatacaklarımdı. Kendisini kollamak ve kendisine dikkat etmeliydi. Onun artık hayatı darmadağın olacaktı ve bunu bizzat kendim yapacaktım. Yeni hayatında başarılar Botan Maraslı...

Yerli Bridgerton tadında beş kitaplık bir serinin ilk kitabı. Kaya kardeşler her bir kitapta aşk, aile ve kendi kalpleriyle sınanacaklar.

Zümra: KIZLAR BEN BİR HALT YEDİM! Safir: Ya sabır! Bu saatte bir halt yenir mi Zümra?! El insaf ama kızım! Hazan: Ay siz vampir misiniz? Bu saatte bir insan niye uyanık olur ki? ZIBARIN LAN! *** Üç arkadaşın öylesine vakit geçirmek için gittikleri o yerde başlarına geleceklerden haberi yoktu... Tıpkı başlarına aldıkları belanın uzak yıldızlar kadar göz alıcı olduğunu bilmedikleri gibi... *** Üçlü arkadaş grubunun eğlenceli anları...

"Umarım kalbinin olduğu yerde bir boşluk vardır. Çünkü ben artık orada yokum ve bir başkasının olmasını kaldıramam..." ✨ Neva Dersim, eniştesi Örsal Sonkoç tarafından sahte evrak ve tanıdık aracılığıyla akıl hastanesine kapatıldıktan sonra hastaneden çıkar çıkmaz intikam ateşi ile yürüdüğü yolun sonunda kendisini anma töreninde bulur. Kayboluşunun ardından üç hafta geçen 29 yaşındaki Örsal Sonkoç`un ölü bedenine yazlık evlerinde ulaşan polis, olayın cinayet olduğuna karar verdiğinde kurbanın eşi Hazen Sonkoç ve aile yakınları sarsılmıştır. Polis, Örsal Sonkoç`un katilini ararken anma töreninde bir genç kızın söyledikleri herkesin kafasında soru işaretleri oluşturmuştur. "Ben Çilay Zümrüt. Örsal`ın sevgilisiyim..." Yoksa Örsal Sonkoç cinayeti bir aşk üçgeni yüzünden mi işlenmişti?

Gizem yanlış numaraya mesaj attığında başladı onların sevdası.

Peri Padişahının Kızı, annesini kaybettikten sonra içinde bulunduğu elit çevreye uyum sağlayamamaya başlar. Kendini yavaş yavaş toplumdan soyutlar. Aitlik algısını yitirir ve yirmi birinci yaş gününde intihar etmeye karar verir. Ancak hayat, onun kararlarını kökünden değiştirecek bir plana sahiptir. Kara Vezir, terk edilmiş bir inşaatta yaşıyordur. Geçimini sağlamak için ufak teslimat işleri yapan; aşka âşık olduğunu iddia eden sıra dışı bir kişiliktir. Günlerden bir gün, kendisini aşka bağlayan kızın intihar edeceğini öğrenir. Eğer kız ölürse Kara Vezir aşktan kopacağı düşüncesine dayanamaz ve yıllardır uzaktan takip ettiği kızın hayatını kurtarmak için perde arkasından çıkar. Peri Padişahının Kızı ve Kara Vezir ’in yolu bir çatının kenarında kesişir. Bu kez, Prensesi Beyaz Atlı Prens değil, Padişahın sağ kolu olduğunu gösterirken aslında Padişahın kuyusunu kazan Kara Vezir kurtaracaktır. “Dinle beni Kara Vezir. Nefes alıp verdiğin mühlet, klasik satranca benzer. Önce sen hamle yaparsın. Sonra hayat hamle yapar. Hayat hamlesini çoktan yaptı. Şahı korumazsan mat olmana az kaldı.”

Betül, çatışma sırasında sadece fiziksel bir savaş vermekle kalmaz, aynı zamanda ekibin lideri olan yüzbaşı Sıraç Mert Demir’le karmaşık bir ilişkiye doğru sürüklenir.

“Gerçek ve hayal arasındaki ince sınırda, bir kalbin sevda ve kayıplar arasında kaybolmuş yolculuğuna tanıklık edin. Bir kadın, geçmişin ve geleceğin gizemli parçalarıyla, en derin arzularının peşinden sürüklenirken, hayatı ve aşkı yeniden anlamlandırmaya çalışır. Her adımda bir tomurcuk açar, her düşünce bir adım daha derine iner. Hayatın sunduğu kırık anılarla yüzleşirken, gerçekle hayalin birbirine karıştığı bir dünyada kendinizi bulabilecek misiniz?"

"Kimse bana inanmadı, ben kendime inanmayı seçtim." Suikastçı Akademisinin başarılı öğrencisi Eclip, çocukluk arkadaşı ve can dostu Raiden`la birlikte göreve gönderilir. Ama orada Eclips`i bambaşka şeyler bekliyordur. Hayatı tamamen değişecekti ve tek bir seçeneği kalacaktı. O da kendini aklamak... . Kitabın kapağı bana aittir. Hikaye bana aittir. İyi okumalar dilerim...

Altı büyük hanenin isyanıyla başlayan savaş, diyara ateşle hükmeden Bilfronzelar’ın sonunu yazmış ve küllerle kurulan imparatorluğun kudreti de, şafak söktüğünde ateş gibi sönüvermişti. Bilfronze küllerinin savrulduğu ve kanıyla sulanan topraklarda yeni krallıkların yükselişi beraberinde yaşamı ve barışı da getirmişti. Lâkin hırsların ve hasetin zeval bulmadığı yerde barış ne kadar sürerdi ki? Bilfronzelar’ın yok oluşuyla yapılan Hajavra Anlaşmasın’dan 165 yıl sonra krallıklar, güç ve iktidar arzusuyla yeni bir savaşın eşiğindedir. Syndorill’de kan yeniden dökülmek üzereyken Gümüş Şafak denilen bir kurtarıcının geleceğine dair fısıltılar da giderek yükselmektedir. Bilfronzelar’ın topraklarına hükmeden varissiz Kassalbarg Kralı, veraset sorununa noktayı koymaya çalışırken Rognesvik Kralı’nın ölümü ise Kuzey’e kaos fırtınalarını getirmektedir. İki düşman krallık bir anlaşmayla ittifak kurmak üzereyken diyara dönen ve intikam isteyen kadim düşman ise ejderhasının ateşini kuşanarak düzeni ve sessizliği bozacaktır. Öldüğü sanılanın ortaya çıkışı üzerine diyar bir mi olacaktır yoksa hırslarının kurbanı mı? Kapak : @darkwhitethorn

Her aşk kapıyı çalıp içeri buyur edilmez. Bazı aşklar, kapıyı kırarak, bazı aşklar balkondan içeri taş atarak girer. Onların aşkı bir taşın "tık" etmesiyle başladı. - 31/03/2024

Yalnızca işten kovulmamak için bir habere ihtiyacım vardı o gün

Ben kralın biricik kızı, krallığımızın yegane prensesi Katherine Bloom`um. Her zaman ne istersem elde etmiştim. Kralın kızı ve aynı zamanda tek çocuğu olduğum için bana hiç bir zaman saygıda kusur edilmemişti. Haliyle durumlar böyle olunca azıcık da olsa şımartıldım diyebilirim. Ancak yinede ben bu gücümü insanlara karşı kötü kullanmadım. Her zaman mütevazi bir kişi olmaya çabaladım. Hayatım normal seyrinde devam ederken aklımda kocaman bir ejderha tarafından kaçırılıp onun tutsağı olmak elbette yoktu.

Her insanın bir gün herkesin başına geleceğini bildiği ve kabul ettiği, ama başına geldiği zaman asla kabul etmediği tek bir gerçek vardır. “Ölüm.” Kendisi gibi asker olan babasının şehit olmasıyla hayatı tamamen değişen Astsubay Toprak Yılmaz, bu hayatta artık annesinden başka kimsesi kalmadığını düşünmeye başladığı bir zamanda "Fırtına" timine dahil olmasıyla önce vatanı sonra da babası için mücadelesine daha sıkı sarılıyor. Bütün tim arkadaşlarıyla aile gibi olmasının yanı sıra Tim komutanı Yüzbaşı Gökalp hayatına daha başka anlamlar kazandırmaya başlıyor. Kitapta geçe tüm kurum ve kuruluşlar hayal ürünüdür. Gerçekle hiç bir bağlantısı yoktur.

Elaria Varisleri Serisi #1-2 Bu benim yazdığım ilk kurgu. ⚔️⚔️⚔️ Bir evren kadar uzak, bir nefes kadar yakın. İntikamını almaya kararlı ölüm prensesi ait olduğu evrene dönerse ne olur? Kalp eşini yani bizzat kendini bekleyen Yaşam Prensiyle karşılaştığında peki? Ya evrenin iki en güçlü Elementali birlik olup intikam almaya karar verirse o zaman ne olur? "Kaçış yolu aslında kurtulmama yardımcı olmayacaktı. Zaten ben kurtulmak da istemiyordum. Ben intikam istiyordum. Benden çalınan hayatı geri istiyordum. Tacımı istiyordum. Ve O`nu, Kalbimin eşini istiyordum." EV Serisi

Müzede gördüğü kadına bir bakışta aşık olan kartal 2 yıl sonra dayanamaz ve kızj kaçırır..

Birbirlerine ilk görüşte aşık olan Diana ve Hope, mükemmel giden bir ilişkiye adım atmışlardır. Ta ki Diana`nın hiç düşünmeden dilediği bir dilek tarafından hayatları alt üst olana kadar. Diana, bir sabah gözünü açtığında başka bir evrendedir, 1808 yılında, bir İngiltere Krallığı`nda. Onu hatırlamayan sevgilisini tekrardan kendine aşık etmeli ve kendi evrenine dönmelidir. Fakat işler çığırından çıktığında her şey için çok geç olacaktır. Aşklarını sınayan bu büyük sınavı geçmek için tüm benliğini ortaya koymaya hazırdır.

Bu bir peri masalı. Kitabı tersten okumalı.

“Arkadaş olamayız ama arkadaşmışız gibi davranabilirim. Sen benden hoşlanana kadar.”