NEFES NEFESE
YETİŞKİN İÇERİK ▪️ +18 ▪️ KAFES DÖVÜŞÜ ▪️ YERALTI DÜNYASI ▪️ TEHLİKE ▪️ ENTRİKA ▪️ TAKINTI
Onlar yetimhanede tanıştı ve günün birinde ayrılmak zorunda kaldılar. Ayrılırken birbirlerine söz verdiler.
Giden gelecekti, kalan bekleyecekti.
Yirmi yıl geçti.
Giden yana yakıla aradı, kalan sabırla bekledi.
Ve bir gün...
Birbirlerini buldular.
Ama tanıyamadılar.
✋🏻 Bu kitabın rengi kırmızı.
KAN KIRMIZISI
♟
Yeraltı Kulübü, İstanbul`un en gözde gece kulüplerinden biridir. Şaşaası göz kamaştıran bu mekânda cebinin doluluğuna güvenen herkes sınırsızca eğlenebilir.
Ancak perşembe geceleri içeriye girebilmek için sahip olduğunuz statü ya da ensenizin kalınlığı geçerli olmayacak.
Sadece özel kişilerin erişebileceği karta sahipseniz kapılar size açılacak ve perşembe gecesinin vahşiliğiyle tanışabileceksiniz. Düzenlenen kafes dövüşlerinde hiçbir kural yok, ancak Yeraltı Kulübü`nün dövüş gecelerinden bile üstün tuttuğu tek kural var; uyuşturucu.
Yeraltı Kulübü`ne uyuşturucu sokmak, satmak ya da kullanmak bile bile ölüme yürümektir.
Nehir ise hayatını aksiyondan uzak tutmaya özen gösteren, kendi hâlinde yaşayan bir kadındır. Fakat kader her zamanki gibi kendi planını devreye koyduğunda ve hiç ummadığı birinin sahtekârlığı yüzüne çarptığında hayatı birden rayından çıkar. Bulaştığı pislikten yakasını kurtarabilmek için sunulan teklifi kabul etmek zorunda kalır. Kimilerinin sahip olduğu statü ve parayla bile elde edemediği o kart avucuna bırakılır.
Ve Nehir bir gece vakti, eline tutuşturulan paketle, Yeraltı Kulübü`nün önünde kendisini bulur.
Birincisi paketin içerisinde ne olduğunu tahmin etmektedir.
İkincisiyse Yeraltı Kulübü`nün yıkılmaz kuralından habersizdir.
♟
Entrika, gizem, gerilim, aksiyon okumayı sevenlere hitap edecek bir kurgudur.
|
İLK AŞK (KALP SERİSİ 1. KİTABI)
CASUSLUK AKADEMİSİNDE EĞİTİM GÖREN GÜZEL BİR KIZ İLE MAFYA LİDERİNİN AŞKI...
``Senin için doğru erkek benim.``
Yüzümü tek eliyle okşadı.
``Bu doğru hissettirmiyor mu?``
``Lucas...``
Beni duvara yasladı. Bakışlarımız kenetlendi.
``Sana dokunmamak için büyük çaba harcıyorum. Neden biliyor musun?``
Kafamı hayır anlamında salladım.
``Çünkü özelsin S. Kıymetlisin.``
``Senin değilim.``
Aniden ağzımdan kaçan cümleden sonra tehlikeli bir şekilde gülümsedi ve çenemi tek eliyle kavradı.
``Ama benim olacaksın S.``
|
HIRSIZ KELEBEK (TAMAMLANDI✔️)
Instagram: azimet340
Hırsız Kelebek isimli ilk kısa FANTASTİK. hikaye.
Bedeninde yıldırım hapis kalan ve bu gücü hırsızlık için kullanan, ömrü kelebek misali kısa olan,ölmeden önce hayattan intikam almak için çalan hırsız bir kız.
Sevdiği kadını kaybetmiş kalbinden yaralı bir adam.
Hazar ve Gece..
"Sakın kıpırdama.
Dön!"
Dediğini yapmalımıydım.
Bir metre önümde teras demiri ve aşağı bir kat. 2-3 metre ötemde çatı vardı.
Evet yapsam iyi olacaktı.
Yavaşça arkamı döndüm.
Bir an gördüğüm şeyle öylece kaldım.
Birileri film falanmı çekiyordu, bende içine mi düşmüştüm.
Karşımda duran adam artist kartpostalı gibiydi.
1.90 civarı kalıplı, kaslı belinde bir havlu ve ıslak saçlarından üzerine oradanda yere damlalar akıyordu.
Bu adamı rüyasında gören kızın kesin abdesti bozulurdu.
Oda benim gibi nefes nefese bana bakıyor,göğsü hızlı şekilde inip kalkıyordu.
Ben götlü göbekli zengin mi demiştim az önce.
Bu adamda dirhem yağ yoktu beh!
"Sakın kıpırdama vururum!"
Duyduğum cümle ile transtan çıktım. Neyseki çıktım.
Yoksa vur valla diyecek kıvama gelmiştim.
"Kasadan ne aldığın umurumda bile değil.
Ama o elindeki kutuyu bana vereceksin bende bu seferlik gitmene izin verecegim.
28.12.21 hikaye yazım başlangıç tarihi
|
DÖNÜŞÜM
“Viper... indir o silahı, bir yere gitmiyorum...” diye yalvaran sesini duydum, ama artık fark etmezdi. Yıllarca savaştım, içimdeki bu öfke ve acıyla. Artık kaçacak yerim kalmamıştı. Onu sevdiğimi sanmıştım, belki de bir zamanlar doğruydu, ama gerçek şuydu ki... bu dünyada kimse sevgiye layık değildi.
Benim dünyam karanlıktı ve o karanlıkla barışmıştım.
Victor birden üzerime atladığında silahı almaya çalıştı, o anda panikledim ve tetiği çektim. Boşluğa doğru ateş eden silah, sanki dünyamı da paramparça etmişti. Bir anda elimden kayıp gitmişti silah. Yere çöktüm ve bağırmaya başladım, o anın içinde başka hiçbir şey yoktu, sadece o yankılanan sesim. Victor yanıma geldi, gözleri üzerimdeydi ama ben artık tükenmiştim. İçimdeki her şey bitmiş, yorulmuştum.
Yorulmuştum yaşamaya, savaşmaya, duygularımla baş etmeye. Her şeyin ağırlığı omuzlarıma çökmüş gibiydi, bu savaşın kazananı yoktu, sadece yitip giden bir ben vardım.
|
İntikamın Gölgesi
5 yaşında yetimhaneden alınıp örgütte eğitim alan. 23 yaşına ordan kaçan bir kız ve onu öldürmek için tutulan bir katil. Sizce bu kitap bu kadar sademi hayır hiç bilemeyeceğiniz ters köşeler, kaos, kavga, gürültü burada hepinizi kitaba bekliyorummm.
Amineeminetk <3
|
İnsi̇z Şeh'r 🥀
Derin bir nefes aldı. Söylediklerim onu şaşırtmamıştı, o zaten en başından beri beni anlamıştı. "Bazen sonları değiştiren tek şey sondan önceki kelimedir, Gölge." Gözlerine baktım. "Sondan önceki kelimeni bilemezsin. Sondan önceyi tahmin edemezsin. Bazen... sonlar mutlu biter."
Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Hangi sonlar?" diye sordum. "Ben bunca yaşadığımın ardından mutlu olsam neye yarar? Yüzümdeki gülümseme kendini oraya ait hisseder mi Efruz?"
Dizlerinin üstünden doğruldu. Yanıma oturdu. Eli belimi kavradı ve hiç beklemeden beni kendine doğru çekti. Bir eli bacağımı kavradı ve böylelikle tamamen kucağına yerleşmiş oldum. "Hisseder." Dedi. "Hissettiren olursa."
Bedenimden ruhum çekilmiş gibi kendimi kollarına bıraktım. "Güzel bebeğim, geçmişinle yüzleşmediğin için bu kadar çok canın yanıyor. Geçmişinle yüzleşmen, onu karşına alman, yeri geldiğinde onunla savaşman yeri geldiğinde ona sarılman gerekiyor. Geçmişinden kaçarak geçmişini unutamazsın."
Derin bir nefes aldım. Kokusunu soludum. "Geçmişimle yüzleşmeye gücüm yok," dedim fısıltıyla. "Elinden tutarım." Dedi anında. "Tek başına değilsin. Geçmişini yeneriz. Birlikte."
Gülümsedim. Yüzümdeki gülümsememi görmese bile bence hissetti. "Sen geçmişini yendin mi?" diye sordum. "Yendim." Dedi. "Sanırım..." usulca kafamı kaldırarak gözlerinin içine merakla baktım. "Sanırım?" dedim üsteleyerek. Omuz silkti. "Belki sen de benim elimden tutarsın."
Gülümsedim. Bu sefer gülümsememi görmesine izin verdim. "Tutarım."
|
Kırılmış Kum Saati
GERÇEK BİR HAYAT HİKÂYESİNDEN UYARLANMIŞTIR.
"Kefenime sarılı umutlarım vardı benim..."
Kusurlu topraklara hapsolmak var bir de.
Öte tarafta dönüşü olmayan bir bilet kesmek var aydınlığa.
Ben seçimimi yaptım, kaçtım...
Ve kum saati geri sayıma başladı.
Ruhsuz mezarım ruhunu aramaya koyuldu, düştü ölüm peşime.
Direndim direnmesine de kırılmış kum saati her tarafa saçtı parçalarını, yer gök çığlıklarımla dolup taştı. Kanım toprağa karıştı, çığlığım yeri göğü yırttı son defa.
Ve yere saçılan tüm kumlar cansız bedenimden özür diledi.
Kusurlu topraklara hapsolan kusursuz kalplerin hikâyesi...
15.09.2015
|
TUTKU VE DANS: VERA (KARANLIK DANS SERİSİ 1. KİTABI)
RUS MAFYA LİDERİ VIKTOR VOLKOV İLE BALERİN VERA VASILIEV...
BİR MAFYA/ROMANTİZM KURGUSUDUR.
BU KİTAP KARANLIK DANS SERİSİ BİRİNCİ KİTABIDIR.
New York’un ihtişamlı sahnelerinde parlayan genç balerin Vera Vasilieva, büyükannesinin ölüm haberiyle sarsılır ve aniden kendini Rusya’da, ailesinin karanlık sırlarının ortasında bulur.
Bale dünyasında zirveye tırmanan Vera, büyükannesinin gizemli vasiyeti için Rusya`ya dönmek zorunda kalır ve kader onu Bratva’nın (Rus mafyasının) karanlık ve tehlikeli dünyasına çeker. Kaderin bir cilvesiyle, Bratva’nın acımasız lideri Viktor Volkov ile yolları kesişir ve aralarındaki çekim, hem büyüleyici hem de tehlikeli bir aşka dönüşür.
Vera, balerinlik hayalleri ve Bratva’nın ölümcül entrikaları arasında bir denge kurmaya çalışırken, Viktor’un gölgesindeki karanlık sırlar su yüzüne çıkmaya başlar. Onların aşkı sadece birbirlerine olan tutku değil; karşılarına çıkan güçlü düşmanlar, gömülü aile sırları ve ölümcül ihanetlerle test edilir. Her adımda daha da içinden çıkılmaz bir gerilimle sarmalanan Vera, bu karanlık dünyada kime güveneceğini ve gerçek aşkın bedelini sorgulamak zorundadır.
Bu, tutkunun, tehlikenin ve sırların baş döndürücü bir dansı… Ancak dans bittiğinde geriye ne kalacaktır?
"Sen hayatımda eksik olan her şeyi tamamlıyorsun, Vera."
— Viktor Volkov
|
Kıs Sesini Duymasınlar
Konuşma.
Bağırma.
Kıs sesini, anlamasın kimse acı çektiğini,
Duymasın hiç kimse haykırışlarını.
Kıs sesini duymasınlar.
|
AMED' İN GÜZELİ
Abisinin hatası yüzünden küçük yaşta töreye kurban edilen Ezo Leyla Eroğlu.
Kardeşinin yaptığı hata yüzünden küçük bir çocukla evlenmemek için memleketi terk eden Alaz Xidrekan .
"Baba lütfen yalvarırım ben daha çok küçüğüm okulum var baba lütfen verme beni onlara " diye yalvarıyordu babasının ayaklarının dibinde çökmüş halde.
Annesi zerrin hanım `ın ise içi yanıyordu biricik kızları oğlunun hatası yüzünden töreye kurban gidiyordu.
Başını yana çevirip zorla yutkundu sidar ağa ve ona yalvaran kızına baktı.
"Keşke kızım keşke elimden bir şey gelse"
"Baba ben... ben e-evlenemem... ben yapamam lütfen baba ."
"Beyim bir şey yapasın kurbanın olayım bir şey yapasın benim kızım küçüktür onu hor görürler."
"Elimden bir şey gelmez hanım görmezmisin gelse zaten yaparım canımı bile veririm ... ama yapacak hiç bir şey yoktur elim kolum bağlıdır ."
Diyerek kızının önüne çöktü sidar ağa ve kocaman sarıldı canından çok sevdiği kızına .
"Beni affedesin kızım ben seni koruyamadım affedesin kızım ben sana baba olamadım "
Genç kız başını kaldırıp ona kızarmış gözlerle bakan babasına baktı ve ayağa kalktı .
burnunu çekip derin bir nefes verdi ve babasının gözlerinin içine baktı hiç bir duygu olmadan .
"Bugünü hiç unutmayasın sidar ağa çünkü ben hiç unutmayacağım her zaman aklımda olacak sen oğlun için kızını töreye kurban ettin keşke abim kadar değerim olsaydı ama yemin ederim ki bu gün düştüm ama elbet ayağa kalkacağım işte o zaman herkes ezoyu görecek !"Diyerek hızlıca merdivenleri çıkmaya başladı.
Genç kız daha on altısında bir çoçuktu ezo onun hayellerini ve hayatını çalmışlardı. Ama elbet bir gün devran dönerdi...
Wattpad kitabıdır.
Terk etmek #1🥇
|
Vesvâs: Son Yok
( Zühre karakterinin hayat hikayesini anlatan ikinci kitabım "Mâran: Çıkış Yok" )
İki eli cebinde bana doğru yavaş yavaş adımlarken,kısık gözlerini bir an bile benden ayırmıyordu.
"Ne yaptın bana?" dedi. Sorduğu sorunun verdiği panikle derin bir nefes verdim buz gibi havaya.Eli kolu bu kadar uzun olamazdı değil mi? Birisi birşey mi söylemişti ? Kendimi silkeleyip, kaçırdığım gözlerimi ona diktim.Hoşuna gitmiş olacak ki yüzünde bir sırıtış peyda oldu.
Kesinlikle eğleniyordu.
"Benim bu işle hiçbir alakam yok, herşey Semanın halt yemesi, bu deli saçması işe bulasmayalım dedim ama dinlemedi beni ve-" sözümü kesen adımlaması , önümde son bulurken bedenini benim ile aramda bir mesafe kalmaksızın bana yaklaştırdı ardında eğilip yüzünü yüzümle hizaladı.
O anda gidip gelen otoyıkamanın ışığı pes edercesine hepten kesildi.
Üzerimize yağan küçük cam parcaları ile kesilmekten ziyade patladığını anlamam zaman almadı.
` Hıh ` korkudan ağzımdan dökülen nidayla istemsiz olarak Doğana doğru çekildim.Aradaki mesafe tamamen kapanmış ve bedenlerimiz birbirine değer vaziyetteydi.Ben etrafımdaki olağanüstü durumlara bakınırken ne yaptığımın farkında bile değildim.
Panik dalgası içimde dahada büyürken, karanlığın içindeki o bir çift göz, istifini hiç bozmadan geç kalmış konuşmayı yaptı.
" Ne yaptıysan" düzeltmek adına tekrarlayıp
" Ne yaptıysanız, işe yaradı. Sözünde durdun. O gün istemediğim herşeyin bugün kölesiyim küçük Vesvâs!"
|
SANGRIA
Asker konulu bir kitaptır, kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür.
Ruh, insanın dipsiz bir kuyusudur. Sen ruhunda dolaştığını sanırsın ama onun ne kadar derin olduğunun hiçbir zaman farkına varamazsın. Ta ki biri çıkıp orayı talan edene kadar.
"Yanacaksınız, yakacaklar. Canınızın acımasını önemsemeyecekler."
Parmaklarına sarılı urganı sertçe gerdi. Parmak boğumları giderek beyazlaşırken gözleri, alev topuna dönüşmüştü.
"Nefesinizi kesecekler."
İki farklı asker;
Eyşan Boduroğlu ve Çağın Avaz.
Birbirlerinden haberi olmadan aynı göreve atanırsa en fazla ne olabilir ki?
"Bugün bir tehdit mektubu aldım MMÇ`den gelmiş."
*Tüm hakları saklıdır.*
|
Kanlı Motif
Asker ve şifacının saklanmış hikayesi
Karanlığın mahzenine hapsedilmiş ruh, bir çiçek ile güneşe bakabilir.
...
Bir günlük içerisine gizlenmiş hayat hikayesiydi onların ki. Farklı dünyaların insanlarıydı onlar. `Asla` kelimesi onlara verilmiş bir addı. Ama sorun da bu kelime değil miydi? İnsan `Asla` ların kölesi olmaz mıydı? Onların hayat hikâyeleri bir mendille başladı ve paslı bir kutuya hapsedildi.
Yıllar sonra paslı kutu tevâfuk eseri Sare`nin eline geçti. Meraklı bir kişiliğe sahip olan bu genç kız, Meyra ve Üzeyir`in hikayesini aydınlığa kavuşturmak için elinden geleni yapacaktır. Lakin küçüklükten Müslümanlara kin besleyen, çetelere katılmış olan Samuel, Sare`nin hayat hikâyesine dahil olacaktır.
Bu kitap geçmiş ve gelecek arasında mekik dokuyan bir hikayedir. Ve bu hikayenin sonunda geçmiş ve geleceğin birbirine nasıl sımsıkı bir şekilde bağlı olduğunu göreceğiz.
"Sadece erkek, kadına çiçek hediye etmez. Kadınında erkeğe hediye edebileceği bir çiçek vardı. Onlardan birisi de Cennet Kuşu Çiçeği`dir. Her iki ırkta farklı anlamlara gelen bu çiçek, bir hayat döngüsünün başlangıcıdır."
kitap tasarımı bana ait
|
Benimsin Asker
Sarp, Yağız ve Erdem, üst teğmen rütbesine sahip yakın arkadaşlardır. Pera, Mira ve Nil ise aynı şehirde üniversite eğitimi alan üç sıkı dosttur. Bir gün, bir mobil uygulama aracılığıyla bu altı kişi rastgele karşılaşır ve sohbet etmeye başlarlar. Pera, bu sohbet sırasında Sarp`tan hoşlanır ve onunla daha fazla iletişim kurmak ister.
Pera, Mira`nın Erdemden aldığı instagramdan Sarp`ın Instagramını bulmasını ister. Instagram`da eline geçtiğinde, Pera bir arkadaşına Sarp`ın Instagram üzerinden numarasını bulmasını ister. Numara Pera`ya ulaşyığında anonim olarak Sarp`a mesajlar atmaya başlar. Başlangıçta şaşıran Sarp, zamanla bu gizemli mesajlardan keyif almaya başlar ve ikisi arasında özel bir bağ oluşur.
Gizli mesajlaşmalar sürerken, Pera ve Sarp`ın hayatları beklenmedik bir şekilde iç içe geçer. Sonunda, Pera kimliğini açıklamak zorunda kalır ve ikisi yüz yüze gelir. Bu karşılaşma, aralarındaki bağı sınayacak ve hayatlarını değiştirecek olayların başlangıcı olacaktır.
---
|
Vatan Çiçeği
İsminin anlamı "çiçek" olan kadın ve adı Toprak olan adam.
Adam plastik bir çiçeğe benzetti kadını.
Plastik çiçekler toprağa tutunamazdı.
O, Toprak`a tutunamadı.
Kadın o çiçeği aldı, namlusuna taktı. Silahını ateşlediğinde namludan çıkan çiçek vurdu adamı, öldürdüğü her kişi için bir çiçek kurban etti kadın.
Ben istediğim kadar yazayım, siz istediğiniz kadar okuyun, bir yere varamayacağız, bir şey başaramayacağız. Plastik çiçekleri ne kadar sularsak suluyalım, onları açtıramayacğız.
Şarkıda da dediği gibi,
"Su vermeye benzedik
plastik çiçeklere..."
-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-
Dikkat! Bu hikayede geçen tüm olaylar, kurumlar, yerler ve kişiler tamamen hayal ürünü olup hiçbir gerçeklik payı barındırmamaktadır. Bu hikaye, şiddet ve argo içermektedir.
|
KATİLİMİ TANIYORUM
Bir hata kaç hayata mal olabilirdi ?
…..
Hamit evliydi. Eşi ve dünya güzeli bir kızı olmasına rağmen başka bir kadınla kaçtı.
Nermin her şeyi göze alarak ailesini ezip geçti.
Ailesi bunun bir bedeli olacak dedi ve adamın on yaşındaki kızını, Nazlı’yı yatalak oğullarına eş olarak aldı.
Yasemin kocasının günahını kızına ödettiklerini gördüğünde yemin etti.
Yıllar geçti ve o kız büyüdü. Esaretinden kurtulmak için ilk adımını attı.
Komiser Yağız Hancıoğlu, doğudaki zorunlu görevinin son günlerinde bir operasyon daha gerçekleştirir. Sınırdan kaçak yollarla mal taşıyan kamyonu yakaladığında başına geleceklerden birhaberdir.
|
Zemheri - Bir aile hikayesi
Öyle hıçkıra hıçkıra ağladığım bir an hiç olmamıştı. Ben genelde dolu dolu ağlar fakat sesimi hiç çıkarmazdım. Alışkanlık mı acılarımı gizleme şeklim mi bilmiyorum. Belki ikisidir. Ya da hiçbiri.
Bilmek acı veriyor ve ben artık bilmek istemiyorum.
Ateş yakabileceği her şeyi yakana dek yanar ancak sonra sönerdi.
Kayla Zemheri
|
Kara Kutu Suskunlar
Bir eli enseme gitmiş diğer elini belime bastırmıştı. Başımı geriye doğru yatırdığımda kalbim göğüs kafesimi zorlamıştı. "Yapabilecek misin ?" dedi okyanusu alevler içindeydi.
Yakmıştım , okyanusu kendi ateşiyle yakmıştım. "Benden intikam alabilecek misin ?" Yandım. Sular da yanardı. Yandım. Ensemde ki elini boynuma kaydırdı. Parmak ucumda iyice yükseldiğim de baş parmağı şah damarımın üstünü yavaş yavaş okşuyordu. "Evet ," dedi yüzüme iyice yaklaşırken "Cevap vermeyecek misin?"
Gözlerimde ki ifade değişti. Kor karşımdayken şartları eşitledim. Bozkurt`a karşı Kor. Güzel bir oyun olacaktı. "Yan karakter mi ?"dedi cevap vermemi beklemeden "Baştan sona sen olmuşken bana layık gördüğün yer yan karakter mi?" Kaşları çatıldı yanan okyanusları şiddetle kıyıya vurdu.
Alevleri evleri yakmaya başladı. Suyu görenler umutlandı ama su ateşi söndürmek için değildi. Boğmak içindi.
|
EĞER BENİ BULABİLSEYDİN
Rahel, ağabeyinin Avcı Birliği`ne katılmasının ardında gizemli bir şekilde kaybolmasıyla ailesi ve aklındaki tüm soru işaretleriyle Konfedarasyon`a katılır. Burada yaşayacağı ihaneti ve öğreneceği gerçeklerden sonra hâlâ aynı kalmaya çalışacağına karşı umutları tek tek düşerken en yakınlarının ve aile yaşantısının aslında göstermelik olduğunun yavaş yavaş farkına varır.
❄️
İnanır mısın artık eski ben, ben değilim. Dağıldım, yokluğunda defalarca hırpalanarak parçalandım. Lütfen, beni görünce gözyaşlarını tutma çünkü sen bile beni görünce acınacak hâlime şükür edeceksin.
|
Ölmeden Bir Dakika Önce
Dino Buzzati demis ki; "Senin kendi içinde kilitlenen kapıların var mı?" Belki de bu cümle aldı beni çoğu yerden ve gönderdi çoğu yere. Çünkü içimde kilitli olan kapıların ardında hep bir hikaye yattığına inandım.
Şimdi de sizlere bütün kapıların kilitlerini kırmak adına bir balta bıraktım.
Mecazen bakacak olursak, olay yerini erken terk edenin ilk şüpheli olduğu,
Asıl katil hala olay mahallindeyken başkasının kaçak ilan edildiği,
Birileri ruh devrini yaşarken tüm dünya varlığını da ardında bırakmak zorunda kaldığı,
Sıfırdan başlamak isterken yaralı bir hayvan gibi acı çektiği yere geldik hep beraber...
Burası dünyaydı, yani yarım kalmışlıkların yeri...
Çok uzun bir geçmiş ve çok kısa bir gelecekten geldim sizlere. Adım Belgi Deran ve soyadım İmerler. Adım kısa bir gelecek olacak, soyadım ise uzun bir geçmiş. Kısa gelecekler heyecan verirken, uzun geçmişler can alacak kadar acıtıcı olabiliyormuş sizinle anlayacağım. Kabuslarım kabuslarınız olacak, gözyaşlarım da hepimizin boğazında takılı kalacak eminim ki. Çünkü karşımda duran adam bana güvenilir bir durak, sonu bilinmez bir de acı bıraktı.
`Ben yıkımım.` dediğinde anlamalıydım aslında onu. O cümleyi ilk duyduğumda zihnim kavramalıydı. Bir doğal afet nasıl ki dünyaya ait olmayanı sürükleyip götürüyordu, o da öyleydi. Ben çok uzun bir geçmiş ve çok kısa bir gelecekten gelmiştim fakat o tamamen savaşın kendisiydi. Geçmiş veya gelecek değil, ismiyle soyismiyle, kanıyla kemiğiyle, Noyan Cenker Visam olarak, savaşmanın kendisiydi.
Ve savaşlar insanlara her daim çok şey öğretirdi.
O da bana öğretmişti.
Savaşlar, gözyaşlarının ev sahibiydi.
O da benim ev sahibim...
Peki ya inceldiği yer, burası. Kopsun mu?
|
SAVCININ KANUNU
Babası ölen küçük bir kızın ileriki yıllarda Savcı olarak babasının cesedinin parçalarını tüm dünyada arama hikayesinde bana eşlik etmeye hazır mısınız?
***
"Kimsin?" diye sordu karşımdaki adam.
"Savcıyım." dedim umursamazca.
"Nasıl bir Savcısın?" dedi.
"Ölmüş bir Savcıyım." dedim.
"Kim öldürdü?" dedi.
"Katilim." dedim.
"Savcıysan neden hapse attırmadın?" dediğinde gülmekten başka hiçbir şey gelmedi içimden.
"Ruhum kendi hapsinde çürümüşken o dört duvar mı alacak intikamını?"
|
MÂRAN: Çıkış Yok
"Vesvâs: Son Yok" adlı kitabımdaki Zühre karakterinin hikayesidir.
Herşey köyde, tek odalı bir evde o zamanlar bir çok yaşıtımın hayalini bile kurmaktan çekindiği üniversite hayatına atılımım ile başlamıştı...
Fakat işler hiçte istediğim gibi gitmemişti.
Okumak uğruna bir çok zorluktan geçtiğim, yıllardır hayalini kurduğum ve nihayetinde okumak için gittiğim o büyük şehirde, insan tacirlerinin eline düşeceğimi bilemezdim?
Bu da yetmezmiş gibi dünyanın bir diğer tarafında, koca bir şehri esir almış eli kanlı çete üyelerinin bir taht uğruna yaptıkları güç yarışlarının içine düşeceğimi de bilemezdim?
Brezilya...
` Çıkış Yok ` denilen labirenti andıran bu sokaklardan çıkmanın tek bir yolu vardı.
En güçlüyü bulmak ve onu yönetmek...
Söylendiği kadar kolay olmayacaktı.
Bulduğum gizemli kitap ve beraberinde yaptığım büyü ile ödemem gereken bir bedel olduğunu geç farketmiştim.
Başıma iyi şeyler gelmemişti. Bana hiç acımamışlardı.
Kimseye acımamıştım...
Öldürdüğüm insanlar ve uğruma öldürülenler...
Ben Zühre...
O kadının deyişiyle ansızın gökyüzünde belirip tüm dengeleri alt üst edecek; Kanlı Yıldız.
|
Yarım Kalanlar
"Ulan!" diye bağırarak bana arkasını döndü, ağlıyordu. "Bazen yanına gelmek, hiçbir şey demeden sana saatlerce sarılmak istiyorum. Kokun içime işlesin, her özlediğimde anımsayayım istiyorum. Üstüm başım sen koksun istiyorum lan!"
"Levent," dedim ağlayarak, titreyen sesimle. Duyduklarım benim için çok ağırdı. "Ben gitsem iyi olacak."
Yüzünü hızla bana dönerken gözlerinden akan yaşın beraberinde, hayal kırıklığıyla baktı gözlerime. "Ama sen hep böyle yapıyorsun..."
"Bir şey yapmıyorum."
"Yapıyorsun Umay!" dedi bağırarak. Delirmiş gibiydi. "Ne zaman sana gerçekleri haykırsam, kaçmak için yol arıyorsun."
"Hata yapmanı istemiyorum."
"Hayatım boyunca hata yapmadım, yapmam."
"O zaman benden uzak dur Levent," dedim, kısık bir sesle. "Çünkü en büyük hatan olurum."
"Beni artık sevmiyor musun?"
"Seviyorum..." dedim acı tebessümümün eşliğinde, o da gülümsemişti. "Kutay`ı da seviyorum, Anıl`ı da. Hatta Ziya`yı da çok seviyordum."
Tebessümü solarken başını onaylar anlamda sallayıp eli ile odanın kapısını gösterdi.
"Git Umay!" dedi. "Kutay`a git. Anıl`a git."
Bende onun gibi yapıp bir şey söylemek yerine başımı onaylar anlamda sallayıp odadan çıktım.
|
Star Lost/Skz
Kᴀʀᴀɴʟıᴋ ᴄ̧ᴏ̈ᴋᴜ̈ʏᴏʀ ɢᴜ̈ɴᴅᴇɴ ɢᴜ̈ɴᴇ.
İᴄ̧ɪᴍᴅᴇ ʜıʀꜱıᴍı ᴋᴀʏʙᴇᴛᴛɪᴍ.
Yᴀʟɴıᴢ ᴋᴀʟᴍıꜱ̧ıᴍ ɢɪʙɪ ꜱᴀɴᴋɪ....
🎶Sᴛʀᴀʏ Kɪᴅꜱ-Sᴛᴀʀ Lᴏꜱᴛ🎶
Sevgilisinin Stay olmasını kıskanan psikopat bir adam sürekli üyelere tehdit mesajı gönderir. Chan bunu sürekli personele iletir ama personel umursamaz. Ve o bahsedilen gün gelir. Adam elinde bir silahla üyelerin odasındadır. Üyeler ise ölümün ucunda...
Birbirinden farklı hikayelerle üyelerin hayata tutunma çabası...
Gɪᴛᴍᴇɴᴇ ɪᴢɪɴ ᴠᴇʀᴍᴇᴋ ᴄᴀɴıᴍı ᴀᴄıᴛᴛı.
Bᴜɴᴀ ꜱᴇʙᴇʙɪʏᴇᴛ ᴠᴇʀᴇɴ ʙᴇɴɪᴍ.
Hᴇʀ ꜱ̧ᴇʏ ʏᴏʟᴜɴᴅᴀʏᴍıꜱ̧ıᴍ ɢɪʙɪ ᴅᴀᴠʀᴀɴꜱᴀᴍ ᴅᴀ Bᴜ ʏᴀʟᴀɴ ꜱᴏ̈ʏʟᴇᴍᴇʏɪ ʙɪʟᴍᴇʏᴇɴ ᴏ̈ᴢʟᴇᴍɪᴍ ᴘɪꜱ̧ᴍᴀɴ ᴏʟᴍᴀᴍᴀ ꜱᴇʙᴇᴘ ᴏʟᴜʏᴏʀ. Pᴀʀᴀᴍᴘᴀʀᴄ̧ᴀ ᴏʟᴍᴜꜱ̧ ᴀɴıʟᴀʀıᴍᴅᴀ ꜱɪᴢɪ ᴀʀıʏᴏʀᴜᴍ.
Bɪʀɪɴɪ ʏᴀᴋᴀʟᴀʙɪʟᴅɪɢ̆ɪᴍᴅᴇ ʙɪʟᴇ ʜᴀᴛıʀʟᴀᴅıɢ̆ıᴍ ᴛᴇᴋ ꜱ̧ᴇʏ ɢᴏ̈ᴢʏᴀꜱ̧ʟᴀʀıɴıᴢ.
🎶Sʇɹɐʎ ꓘı̣ps-Ǝx🎶 🥲
*Ship yok
|
Karanlıktaki Işık
-Belki de birbirimizi bir daha hiç göremeyeceğiz hatıra kalsın.
Diyip kolyeyi tekrar ona uzattım bu sefer aldı ve boynuna taktı
*
Annemle beraber eve doru yürürken bana verdiği kolyeye baktım üstünde ki yazı dikkatimi çekti"Karanlıktaki Işık" ne anlama geliyordu ki...
***
Onu bir daha göremeyeceğini düşünmüştü.
Taki o güne kadar ormanın karanlığında etrafı silahlarla çevrili olan o adamın Affan olabileceği aklının ucundan geçmezdi.
O günden sonra hiç bişey aynı olamayacaktı.
Ya Affan`ın karanlığında boğulacak yada onu kendi aydınlığına çıkaracaktı.
Bir yanda güzelliğiyle ,dik başlığıyla ,temiz kalpliliğiyle ve imanıyla Hafsa Akar , diğer yanda yakışıklılığıyla , kararlılığıyla ,sinirliliğiyle ve karanlığıyla Affan Maraz .
Sizce bunun sonu nasıl bitecek ???
|
Mavi Gelinciğin Goncası
Gözleri... Mavi gelincik tarlası gibi. Uçsuz bucaksız bir gelincik bahçesi. Saçlarıyla güneş tutuyor bahçeme sanki. Asla karanlıkta bırakmayacak gibi.
...
Küçükken bana Gonca diyen herkese bağırıyormuş. Ağlayıp hasta ediyormuş kendini. Sadece ben Gonca diyebilirim ona, diyormuş. Ondan sonra herkes bana Elfida demeye başlamış. Gonca`yı yalnızca Cesur Ali söylemiş. Bu durum hâlâ öyle. Herkese Elfida, ona Gonca.
|
Hüzme
Karanlık odanın köşesinde tek başına ağlayan kız çocuğu büyümüş ve artık genç bir kadın olmuştu. Diğer çocuklar gibi bez bebek tutamayan o elleri şimdi ise silah kavrıyordu. Kimse ondan kaçmıyor, hatta yardım dilenmek için ayağına kapanıyordu. Çünkü artık büyümüştü.
Karanlıktan korkan o kız çocuğu yalnızca geceleri nefes alabiliyordu artık. Yalnızca geceleri kendi olabiliyordu. Çünkü artık karanlıkta bir başına değildi, çünkü artık kalbine üflenen nefesin sahibi ellerini tutuyor, onu bırakmıyordu.
Regina...
Hükmettiği geceye mühürlediği sözünü tutma zamanı geldiğinde silahındaki tek kurşunun hedefi de onu karanlığa hapseden babası olacaktı.
Çünkü artık Regina`nın korkacak hiçbir şeyi kalmamıştı.
|
0% |