Esir Günlük 1
Ülkeniz savaş altında fakat hiçbir ülke evsiz yurtsuz kalan vatandaşları almak istemez. Başkanınız vatandaşları göndermek için isteyenin istediği vatandaşı alabileceğini söyler...
"Kulağımda hissettiğim uğuldama ve yerdeki vücudumun titremesi arasında yanlızca birkaç saniye vardı. Kafamı hafifçe kaldırdım ve az önce bana bağıran adama baktım. Evet ben hikayenin başındaki aptal kız olabilirdim fakat bu hikayenin sonu böyle bitmeyecekti. Saç diplerimde yoğun bir acı hissetmemle kendime söz verdim. Ölümüm kölelik damgasının altında ezilerek değil, hür bir kadın imajı altında olacaktı. "
~Başkalarının arkasına saklanmak yerine hür ve özgürlük için mücadele eden bir kadının öyküsü. ~
(..Not; Yazım hataları ve bazı kusurlarım olabilir şimdiden anlayışınız için teşekkürler ... )
|
Uçurum Kenarı
Acı ,keder ,ihanet ne kadar değil mi söylemesi ? Peki bunu yaşayınca bu kadar kolay ve basit görünebiliyor mu ? Güven sadece 2 heceden ve 5 harften oluşan bir kelime mi ? Bence hayır ,güven demek ; kendimizi boşluğa bıraktığımız da hiç şüphe etmeden bizi tutacağı kişiye duyduğumuz ,sırt sırta verip savaşa bileceğiniz ,sırtımızdan hançer yemeyeceğimizi bilerek ona, o kişiye tutunmaktır.
Ben ,siz ,biz ve hepimiz bu hikayede bunları öğrenip ,okuyup öğreneceğiz.Ve bunları yaşan kişi kim mi ?
~ASENA ASİL GÖKTÜRK:kendisi hayata ,dünya`ya savaş açmış kişi ,herşeye göğüs geren o küçük kız çocuğu idi.Aşk sandığı duygunun esiri olmuş kişi.Şimdi ise bordo bereli yüzbaşı Asena Asil Göktürk.
Ve bir yandan ona en büyük oyunu oynayacağı kişi en büyük aşkı ,acısı mutlusu olan, duygularını kaptıran o kişi ise ;
~MERT CAN KESKİN :Duyguları karışık bir o kadar da yanlız kimsesiz di.Ailesizlik vururdu onu kim isterdi ki koskoca dünya da yanlız kalmak o belirsizdi bir o kadar da iyi oyuncu...
&&&
"Nasıl yaptın bunu bize?" Dolan gözlerim ile sormuştum ona karşımda farklı bir kişi vardı emindim bu kendisi değildi.Alayla güldü bana.
"Seni sevmedim sevilmek için bir değerin yok senin , umrumda değilsin siz sadece bu toprak için savaşıyorsunuz ,umrumda bile değilsin."Gözlerim koyulaşmış içindeki ateş kıvılcımları oluşmuştu bunu hissetmiştim ,gözlerim aşk , mutluluk, heyecan yerine nefret ,kin dolu bakıyordu.
"Öyle mi ?"
"Öyle"
Boğazına sarılıp boğmaya başladım beni itmeye çalıştığı zaman kelepçeyi takmıştım bile.
"Senin ailenden farkın yokmuş."
|
ÇAKMA DRAKULA (BAJİFUYU)
Ona ne ara bu kadar bağlandığımı bilmiyordum... Tek bildiğim şey onu ne kadar önemsediğimdi... Fakat artık yoktu! Onu geri getirmek adına her şeyi yapacaktım! Ben prens Keisuke Baji isem biricik sevgilim prens Chifuyu Matsuno`yu kurtaracağıma söz veriyorum!
|
Kadersel Alıntı Duygu D |
Kadersel Alıntı
Kader, bu oyunda bana bir yer vermemişti. Bana öylece basit bir merasimle ölüm döşeğimi hazır etmişti. Benden alınan çok şey vardı ve ben onları tekrardan alabilmek için geri dönecektim. Reenkarnasyona inanır mısınız? Peki ya reenkarnasyon yaşayan birisinin tekrar doğduktan sonra her şeyi hatırlamasına ne derdiniz? Bakalım ben ne demişim...
|
Kırmızı Taç Yaprakları
İkiz kız kardeşler, ve küçük yaşta boşanan ebeveynler. İki kardeş küçük yaşta birbirlerinden ayrılır ve birbirlerinden habersiz bir şekilde büyürler. Taki, bir üniversite gezisinde karşılaşana denk. Alin Konya`da yaşamış ve kendini İslama adamış bir mümine. Ayla, İslam`dan uzak ve bi` o kadar ön yargılı bir Hukuk öğrencisi.
Bu bir yeniden doğuş hikayesi. Peki, yeniden doğmak bu kadar kolay mı? Kırmızı taç yaprakları bu iki kardeşin yollarına mı yoksa kara toprağa mı dökülecek?
|
AÇIK MEZAR
"Şu an mezarının başında kim varsa doğuş gününe kadar ona bağlı kalacaksın. Bu kişi kontrol için gezen bir güvenlik de olabilir, mezar taşlarını çalmaya gelen bir hırsız da. Bunu gerçekten istediğine emin misin? Dünyaya ikinci kez geldiğine pişman olabilirsin. İyi düşün. " düşünülecek bir şey yoktu. Mezarımın başında bekleyen kişi beni seven ve pişmanlığından emin olduğum nişanlımdı, buna emindim.
"Eminim. Bir an önce evime gitmek istiyorum. " başını onaylarcasına sallayıp elleriyle gözlerimi kapattı.
Ruhum yeryüzüne geri gönderilirken herhangi bir acı çekip çekmediğimi bilmiyordum. Doğrusu çakan şimşek seslerinden anlayamamıştım bile. Eğer bu sesin bir benzerini dünyada duymuş olsaydım kıyametin koptuğunu zannedebilirdim. Gökyüzü çatlıyordu sanki. Çatlayıp beni doğuruyordu.
Ayrılık sonunda bitiyordu bunun sevinci içerisindeydim. Sadece bir süre onun gölgesinde gizlenecektim. Sonra her şey eski haline geri dönecekti. Kollarının arasında olacaktım yine.
Kapalı gözlerimi açmadan ciğerlerime temiz hava doldurarak Utku`nun kokusunu da içime çekmek istedim. Ama nefeslendiğim koku Utku`ya ait değildi.
Bu başka bir kokuydu.
Başka bir erkeğe ait bir koku!
• Yetişkin içeriktir. Birtakım sahnelerden rahatsız olabilirsiniz.
|
0% |