KARADEMİR
"Gözümden sakındıklarımı korumak için gözden çıkardıklarım vicdanımı sızlatmaz." Sesi fısıltı gibi çıkmıştı ama kendinden emindi. "Bunun için bir katil olabilirim, hayal edemeyeceğin kadar kötü olabilirim."
"Ve vicdanın sızlamaz." Dedim aynı onun gibi fısıltıyla.
"Bu seni korkutur mu?"
"Korkutmamasını mı isterdin?"
Dudakları kıvrıldı.
"Asu" dedi şiir okur gibi, sesinde gülümsemesinden bir parça vardı. "Ne istediğimi duymak istemezsin."
***
Asu bir gece eve döndüğünde kardeşinin cansız bedeni ile karşılaşır. Kardeşi, geride cevapsız sorularla dolu bir mektup bırakmıştır. Mektubun ardından intiharın sebebini öğrenmek için, kardeşinin ölümünden şüpheli beş adamla aynı evde yaşamaya başlar. Fakat bu intihardan çok daha karanlık işlerin içine düştüğünden habersizdir. Şüphelilerden birine aşık olduğunda ise işler iyice sarpa sarar.
UYARI!
Bu kitapta Cinsellik, küfür, fiziksel ve psikolojik şiddet, kötü örnek oluşturabilecek davranışlar, travmatik olaylar, taciz, intihar, toplumca kabul edilmeyen cinsel yönelimler bulunmaktadır. Bunların güzellemesi yapılmamaktadır. Lütfen okumadan önce içinde bunları barındırdığını bilerek başlayınız.
|
Yalnızlığın Peşinde
Benim kavgam sadece benliğimle değil aynı zamanda yaşandığım hayatla.
|
ÜST KOMŞUM | TEXTING
Bazen kelimeler yetersiz kalır, belki de anlamsız. Bir gitar sesi gerekir intiharı önlemek için.
“Üzücü…”
“Üzücü olan nedir?”
“İleride çocuklarımıza anlatabileceğimiz, güzel bir tanışma hikayemiz yok.”
“Bizde en güzelinden bir hikaye uydururuz o halde.”
|
Ölü Yağmur
Kıyametin ardında tek başımayım diye korkarken, bu da aslında benim kıyametimse? Cehennem kapıları bunu fark etmem ile daha yeni açılıyorsa bedenime? Aslında ben de ölmüşsem ama kıyametim ölmemiş gibi zannetmemse? Ne yapmam lazımdı? Herkes gibi öldüğüm için sevinmeli miydim? Yoksa karşımda olan cehennemden korkmalı mıydım?
...
UYARI: Bu kitap küfür, argo, kötü örnek olabilecek uygunsuz davranışlar, fiziksel ve psikolojik şiddet, taciz, intihar gibi durumlar bulundurur. Bu durumların güzellemesi, özendirilmesi yapılmamıştır. Kitaba lütfen bunları içerdiğini bilerek başlayınız. Kurguda geçen kişi ve olayların herhangi bir gerçek kişi, kurum ya da kuruluşla ilgisi bulunmamaktadır. Hepsi hayal ürünüdür. İyi okumalar.
|
Cevapsız sorular
İki deli,iki yaralı,iki yalnız ikiside ölüme aşık ikisininde ruhu yok kalpleri yok o kalpler o ruhlar nasıl canlanacak nasıl olacak kimse bilmiyor ölüm mezarlıklar hüzün yeridir ama kim bilir mezarlıklar iki ruhu iki kalbi yeniden nasıl canlandıracak?
+Canın çok mu yanıyor?
-Çok yanıyor
+İyileştirebilir miyim? Sarsam
-Sara sara nereye kadar sararsın hep kanayan bir yarayı? Bir süre sonra bıkar bırakırsın kendi haline.
+Peki deniz gözlü çocuk göreceğiz.
Bunlar bir sevgi öpücükleri değildi bunlar birer merhem şifa öpücükleriydi. İlk kez o gün yüsra sakın bu adamla geçer dedi geçecek miydi?
Bilmiyordu ama umut etti o gece ölüme aşık kadını yaşama hayran bırakmıştı rüzgar keskin...
"Sen ve ben, başkaları nasıl okursa okusun. Yalnızca bizim anlayacağımız bir hikayeyiz..."
|
|EFNAN| Kış Masalı🍂
Efnan, çılgın arkadaş grubunun ısrarları ile ilk defa alkol alır. Peki bir bardak rakı nelere yol açabilir?
~
Efnan:
Biliyor musun? Rakı beni ağlatıyormuş.
Efnan:
Biliyor musun? Rakı beni üzüyormuş.
Efnan:
Biliyor musun? Rakı beni kırıyormuş.
Efnan:
Bir dakika ya nereden bileceksin ki?
Efnan:
Hıhh! Sen neyi biliyorsun ki zaten.
Efnan:
Özür dilerim. Sen her şeyi bilirsin.
Efnan:
Banane. Özür falan dileyemem Bir zahmet her şeyi bil!
|
Ölüm süsü
"n-ne? Sen ssen intihar mı edeceksin?"
Dedi karşısınsa duran kişiye
"H-hayır! Arel hayır! Lütfen, bir şans ver kendine"dedi bir yabancı kendisine
Ama o.. o tetiği çekmek üzereydi.
Hayat bazen sadece pozitif ilerler bu hikayede başta öyleydi, güzel güpgüzeldi ama sonra birisiyle tanıştı pozitifimiz.. bilmiyordu bütün hayatının zehir olacağını bilmiyordu işin sonunda intihar edeceğini
|
Zihnin Labirenti
Lara, hayatının sıradan gibi görünen yüzeyinin ardında derin, karanlık bir yolculuğa sürüklenir. İlgisiz ailesinin gölgesinde büyümüş, kardeşi Mert Karan ile karmaşık bir ilişkisi olan Lara, hayatının kırılma noktasına geldiğinde, gerçek ile hayal arasında bir sınırda yaşamaya başlar. Onu sürekli takip eden gizemli bir gölge, varlığını sorgulamasına neden olurken, içindeki karanlık taraf da gün yüzüne çıkmaya başlar.
Bir dizi gizemli olay ve kaçışla başlayan hikaye, Lara`nın peşini bırakmayan geçmişiyle yüzleşmesine, iki kişiliği arasındaki çatışmalara ve ailesinin sırlarına ışık tutar. Onun için gerçekle yüzleşme, aynı zamanda kendi zihninin ve ruhunun en derinlerine inen bir arayışa dönüşür. Kitap boyunca Lara, gerçek ve hayal arasındaki sınırları zorlayarak, geçmişinden kaçmak yerine ona meydan okumayı öğrenir.
Bu, yalnızca bir kaçış hikayesi değil; aynı zamanda insan zihninin labirentlerinde gezinirken, kimliğimizi tanımanın ve kabul etmenin zorluğuna dair sarsıcı bir anlatıdır.
|
Safir Taşı
Hayatın zorlukları ile mücadele etmek istemiyorum ben ölmek istiyorum...
04,10,2024
|
ÜST KOMŞUM
ÜST KOMŞUM |TEXTING kitabının düz yazı versiyonudur.
Bazen kelimeler yetersiz kalır, belki de anlamsız. Bir gitar sesi gerekir intiharı önlemek için.
“Üzücü.”
“Üzücü olan nedir?”
“İleride çocuklarımıza anlatabileceğimiz, güzel bir tanışma hikayemiz yok.”
“Bizde en güzelinden bir hikaye uydururuz o halde.”
|
MAHKUM 124
"Yıldızlar kadar ömrün olsun, yıldızlar kadar özgürlüğün olsun Adin"
İyi insanların dilekleri kabul olur diye bilirdim. Sanırım sandığım kadar iyi biri değilsin Anne.
Sonlar değişebilirdi, tıpkı başlangıçlar gibi. Sanırım hayatı özetleyecek bir cümle olsaydı, buna kelebek etkisi derdim. Eski hapishaneden sonra daha rahat bir kuruma geçen Adin Warren, gittiği yerin kurallarına uymak için direnir ve daha yeni dünyasına uyum sağlayamadan çılgın bir müdürün oyunlarının içinde kendini bulur.
Burası, kuralsız insanların gruplaştığı bir dünyaydı. Ya kendi grubunu kurup bir savaşçı olacaksın ya da diğer grupların seni kabul etmesi için hayatını tehlikeye atarak onların kurbanlık koyunu olacaksın.
" Unutma Adin, sürüden ayrılanı kurt kapar."
🦉
" Sineme oturmuş köhne köşelerde mabedini kurmuş uğursuz bir his işte."
" Nasıl?"
" Bilmem" omuzumu silkip kafamı sol omuzuma doğru büktüm.
" Sanırım, tanımlıya bilseydim eğer günahımın ağırlığını saklamışım derdim."
Mahkûmun cezası insanlık tatmin olduğunda biter, kişinin cezasıysa soluğun kesildiğinde biter.
|
Kızıl Tanesi
İki yakın arkadaş aynı zamanda iki kuzen, küçük yaşta ailelerini kaybederler, yaşadıkları sorunlar nedeniyle şehir değiştirirler. Nereden bilebilirlerdi ki daha büyük sorunlarla karşılaşacaklarını.
Tabi bu sorunlar arasında iyi şeylerde olabilir değil mi? Hayatlarına renk katacak kişilerle tanışırlar. Onlar sayesinde hayatları daha güzel bir hal alır.
|
Geçmişin Silahı
Aileniz sizi ölümlü bir yolculuğa terk edip gitseydi ne hissedersiniz? İlknur Kandelen de tam olarak öyle hissediyor.
|
URGAN
Tek kurtuluşun ölüm olduğuna inanan genç bir kadın... Vücuduna özenle sayısız izler işlemiş bir kadın... Hayatının yarısını 4 duvar arasında geçirmeye mahkum kalan bir kadın...
Kimse onun kurtulmasını istemedi.
Zaten o da kurtarılmak istemiyordu.
Ben Efsun Aykar. Sonumun gelmesini isterken sonsuzlukta kayboldum.
|
Sevginin İntiharı Anormal yazar. |
Sevginin İntiharı
Kadın, yanlışlıkla ölmüş babasının numarasına yazıcakken bir sayıyı yanlış yazdığı için bilmediği bir adama yazar.
Aslında olay liyan Mehru`nun babasının ölümüyle başladı. Babası öldükten sonra zaten babasıyla ayrı olan annesi başka bir adamla evlendi, annesi ile arası kötü olsa bile annesi çağırdığı için zorla giden Liyan üvey babasından tacize uğradı.
Liyan ilk başlarda bu acıya karşı sadece sussada artık dayanamıyordu, ve ölümüne adım atmak için sessiz adımlarla ilerledi.
Her şey hazırdı son olarak sadece tatlı bir ölüm gerekiyordu, Liyan etrafına bakındı telefonu koltuğun üzerindeydi. Sessizce telefonu eline aldı, ve yıllar sonra babasının numarasına mesaj yazmaya başladı.
Zaten intihar edicekti, dikkatsizdi. Tek düşündüğü babası ve ölümdü. Babasının numarasını silmişti fakat ölmeden önce son kez onun ölü olduğunu bile bile yalnız kalmamak için yazıcaktı.
Telefonu tutan eli titriyordu, herkes gibi korkuyordu. Ölüm onu korkutuyordu.
Telefonunu eline aldığından beridir değişik hissediyordu. Babasının yüzünü özlemişti, babasının kokusunu özlemişti.
O çok güzel kokuyordu, babası sevgi kokuyordu.
Sevgi... Babasının ölümünden sonra görmediği bir şeydi, ne bir arkadaş çevresi olmuştu ne de bir sevgilisi.
Son kez gülümsedi, babasına gülümsüyormuş gibi düşündü. Yazmaya başladı, elinin değdiği her harf ölüme bir adımdı ona göre, hızlı hızlı yazıyordu o yüzden. Babasına hızlıca kavuşmak istiyordu belki de.
Her harf, her kelime, her cümle bir ölümdü, bir sevgiydi. Liyan Mehru ölümü istiyor, seviyordu.
Sevdiği birinden korkabilir mi insan? Oluyormuş demekki. Diye düşündü.
Ve mesajları yazdıktan sonra telefonu kapattı, yukarıdaki avizeye baktı masasının üzerindekileri haplara baktı. İki seçenek sunmuştu kendine, kesin ölüm hangisindeyse onu seçicekti.
Baktı, düşündü. Haplar mı daha hızlı öldürür yoksa kendini asması mı?
Kendini asmayı seçti, yıllara inat kendini idam ettiricekti. Yapmadığı şeyler için idam ediyordu kendisini, sevgisizliğine idam cezası verdi.
İpleri önceden ayarlamıştı babasının kocaman evinde, bir avizeye asıcaktı kendisini. Ne acınası... Diye düşündü. Haklıydı, ne acınası..
Bir tabure vardı çıktı üstüne, yavaş adımlarla gidiyordu çünkü babası en güzel işler yavaş yavaş olur demişti.
Kafasını o çemberin içine doğru soktu, aynı normal idamlarda olduğu gibi ipe en sevdiği kokuyu sıkmıştı, annesinin ve babasının birlikteyken ortak kullandıkları parfüm.
"Kokusu hiç değişmemiş hâlâ aile kokuyor..." diye güçsüzce mırıldandı. Şimdi ise vakti gelmişti, son olarak konuştu,
"Rabbim affet, dayanamıyorum. Emanetine sahip çıkamadım, kendimden utandım sen benden utanma.." diye mırıldandı uykulu sesiyle.
Sonsuz uyku için uyumamıştı, rahat uyuyacağım artık. Diye düşündü ve parmak uçlarına kalktı tabureyi yavaşca istiyordu. Ölümle oynuyordu, ve bunu sevmişti.
Tabure tam düşecekken bildirim sesi geldi, bu ses ne alaka? diye düşündü. Kimsesi yoktu sadece üniversitesindeki birkaç kızlar sınav haftası ondan notlarını almak için yalvarırlar o yüzden mesaj atarlardı. Fakat sınav haftası daha gelmemişti.
Merakına yenik düşmek istemedi, fakat dayanamayıp ölümünden vazgeçti. Kafasını sıkan ipten yavaşca kurtuldu, tabureden indi.
Telefonu eline aldığında ise babam diye kaydettş numardan mesaj geldiğini gördüğünde gözleri kocaman açıldı.
Ölümü sadece kolay bir bıkkınlıktan ibaret değildi. Yaşadıkları ve gizemli hatırlamadığı geçmişi vardı. Bu geçmişine inat yaşamaya çalışsa bile ölüm onu ele geçirmişti ve ölüme sevdalanıp sonunu kendi yazmak istemişti.
"Tövbe... Tövbe estağfurullah."
|
Kayan Yıldızlar
Sevgili Tanrım, bazen beni unutsanda babam olduğun için teşekkür ederim.
|
Biz İki Aşık
Küçükken evinde yangın çıkan kız yetimhaneye düşer ve orada Aker adında bir çocukla tanışır. Çocuğun yangını çıkaran kişi olduğunu bilmeden onu abisi sayar...
|
Ölüler Denizi
Geçmiş sizin peşinizi bırakıyorsa şanslısınız, eğer benim gibi hiç peşinizden ayıramadığınız kadar ağır bir geçmişiniz varsa... Ben ölmeyi istemiştim, başaramadım. Yaşamayı denemiştim, boğulmak ile başa çıkamadım. Her şeyimi kaybettim. Neden dinleyesiniz ki benim hikayemi?
Eğer benim gibi üzülmekten ve kalbinizin ağrımasından zevk alan deliler değilseniz, hiç kendinizi yormayın. Görülmek gibi bir çabam yok, görülmeye çalıştıkça ablamın bedeninin kaybolduğu o denizde ruhum boğuluyor.
Ben yolumu kaybettim, bırakın bir haritayı devasa bir atlas bile beni kurtaramaz. Adım Esin Peri, Ölüler Denizi`nde kaybolan bir kız.
|
Gözden Düşen Hayatlar// Yarı Texting
○○○○○○
Bir kağıt parçasının hayatımı yerle bir edeceğini nereden bilebilirdim ki.
Elimdeki bu kartın sahibi gerçekten de bir katil miydi?
Peki, onun ölmesi neden onu bu kadar mutlu ediyordu?
Sonuçta ondan zorbalık gören ve hayatı mahvolmuş olan bendim.
Etrafımdakiler yanımda durmaktan hatta benimle göz göze gelmekten iğrenirken o neden benim yanımdaydı ki?
Yoksa gerçektende bir katildi de şimdi ki hedefi ben miydim?
○○○○○○
|
Papyonlu Prens
"Olur da bana bir şey olursa ,Hava karardığında mezarıma gelir misin?"
"Sana bir şey olmayacak"
"Olur da olursa gelir misin?"
"Neden hava karardığında?"
"Ben karanlıktan çok korkarım.Orda bana ışık lazım "
"Peki geleceğim."
"Söz mü?"
"Söz"
"Hava aydınlanınca gidersin,seni çok sıkmam"
"Peki "
"Şey! istersen her saate gelebilirsin,"
"Olur gelirim"
"Şeyyy! beni orda tek başına bırakmasın değil mi?"
"Bırakmam"
"Söz mü?"
"Söz
|
Bilmiyorum - Yarı Texting
Bir gece yarısı bir gökdelenin tepesinde saçları savrulan genç bir kız... Ne istediğini bilmeyen, tek bildiği gitmek istediği olan o kız...
Kimsenin sevmediği biri olarak büyüyen bu kız artık daha fazla dayanamıyordu. Son istiyordu bomboş geçen hayatına. Çünkü nefes alıp vermek hayatta yaşadığın anlamına gelmezdi. Yaşamak nefes almak ve vermek ise yaşamak değil muş gibi yapmaktı sadece. Varsın ama yoksun gibi.
Ve işte o gece hayatı nefes alıp vermek dışında bir şeye kapı araladı. Yaralarından tutan birine rastladı. Zihnindeki sessizliği duyan birine... Artık yaşaması için bir sebebi vardı ve zamanla daha fazla sebebi olacaktı...
Bu hikaye hayatının anlamsız ve boş olduğunu düşünen, belki de yalnızlıktan kafayı yemek üzere olan, aynı bu hikayenin yazarı gibi kendi içinde kaybolan herkese umut olması dileğiyle yazılmıştır.
Ve unutmayın hayat bazen sona geldik dediğiniz anda başlar...
|
Canhıraş
"Sev..." dedi, gözlerinde gördüğüm acıya rağmen benden bir uzaklaşmayı başarmıştı. "Önce kendini, sonra başkasını.."
"Bilirsin beni, denizden korkarım. Yüzemem. Ama bak.." dediğinde bakışlarını arkasında görünen denize çevirdi. "Şimdi ona geldim. Ne kadar garip değil mi?""
Başımı onu onaylarcasına salladığım zaman arkasını bana döndüğünde kafasını gökyüzüne doğru kaldırdı ve güldü.
"Denizden korkan bir adam ölümü için denizin kucağına koşuyor."
|
İsnat
« Hikâye Tamamlanmıştır »
İftiralar... Hayatımızın her yerindeler... Belki bir söylenti, belki de bir kan davası meydana getirirler...
Ancak, tek birimize değil hepimize erisirler... Bir iftiranın peşinden sürüklediği bir takım olaylar dizisine şahit olmak istiyorsanız, bu kısa hikayeyi okumaya ne dersiniz?
|
Karanlık Sır
12. sınıfa giden ve tek sorumlulukları ders çalışmak olan bir grup öğrenci. Aralarından bir kişi intihar sonucu ölmüş... Veya bu denen doğru değil. Sadece biraz kurcalasalar belki de hayatlarının şokunu yaşayacaklar. Peki ya doğru olanı bulabilecekler mi?
|
Bir Kaçırılma Hikayesi
Her şey genç bir kızın intihar girişimiyle başlar...
|
Oyun Vakti(Zaferin savaşçısı)
Amber, Alkolik bir ailenin ilk çocukları ülkenin sisteminden dolayı yapması gereken bir şey vardır ve kendini buna adamıştır. Bir gün okuluna gelen çocuğun gelmesiyle hiç beklemediği şeyler olmaya başlar.
"Ben alevden bir Kurt`um ve beni evcilleştirmeye çalışıyorsa bu işe yaramayacak."
|
Müzik Odası
Notalar belli bir melodiyi oluşturmak için vardır. Her nota bir anı her şarkı ise bir hayattır. Her hayatın ise bir bitişi vardır.
Şarkısının büyük bir kısmı uyumsuz ve kötü olan Dora Karcı müzik odasına girer ve yerde yatan biri görür fakat onun şarkısını kötü kaderini düzeltecek kişi olduğunu bilmiyordur...
|
Köprü Başı
Bundan 3 yıl önce birisi bana intihar etmeye gittiğin köprüde aşık olucaksın deseydi gülerdim. Ama evet, gerçek buydu çünkü ben intihar etmeye gittiğim köprüde aşık olmuşum...
|
X Ve Y -Texti̇ng
X: kalktım baktım gecenin üçündeymişim (03:05)
Y: ?? (03:07)
X: ben nasıl bir kadınım, hiç sevilmemişim (03:08)
Y: İyi misiniz? (03:09)
X: bir dakika, ağlayıp gelicem. Yıllar sonra ilk kez birisi bana bu soruyu sordu (03:09)
Y: Tanışıyor muyuz? (03:10)
X: olur (03:10)
Y: Tanışalım mı demedim (03:10)
X: peki. (03:11)
X kişisi offline
Y: Hey, nereye gittin? Kalbini kırdıysam üzgünüm... (03:11)
Y kişisi offline
-------------------------------------------------------
DİKKAT! AŞIRI ÜZÜNTÜ İÇERİR :/
|
0% |