Kitap Tür Kategorileri

Yıllar önce yarım kalan bir aşk, ayrılan iki hayat. Umay ve Alphan. "Evleniriz bir kızımız olur" Heyecanla kurduğum cümleden sonra bir süre sessiz kaldı. Çok mu erkendi bunu düşünmem rahatsız mı olmuştu? Kafamda kurmaya başlamamı engelleyen şey onun sözleri oldu. "Sana benzer, adı Bade olur" Bir kızım oldu, bana benzedi ve adı Bade oldu. Ama o, bunları hiç bilmedi.

Bizimkisi bir aşk Baharıydı.....

Küçük bir kız çocuğunu yaşatmak için çıktığı yolda ne olabilirdi

Yedi yaşında büyülü bir okula adım atan yakın arkadaşlar Anastasia ve Irene`nin yolları, on yıl sonra yapılan güç sınavında ayrıldı. Anastasia, Ateş gücünü keşfederken, Irene`nin yetenekleri gizemini korudu. Ateş Kralı`nın gözdesi haline gelen Anastasia, Irene`nin hayatında bir tehdit unsuru mu olacaktı? Irene için okul hayatı hiç de sıradan değildi; güçsüzlüğü, onu krallıklar arasında belirsiz bir geleceğe sürüklüyordu. Hangi krallık Irene`yi kabul edecekti? Yoksa hiçbir krallık onu istemeyecek miydi? Bu sürükleyici hikayede, iki arkadaşın arasındaki dostluk, güç ve sadakat sınavını geçebilecek mi? Irene`nin gizemli kaderini keşfetmeye hazır olun.

Bu altılı güçlü bir altılı

Yakında yayınlanacaktır…

Mayıs ayları, seni benim kadar acıtmaz.

Yıllardır kullanılmayan bir oyun salonundan size mesaj geldiğini düşünün. Gittiğinizde ise yeni bir diyara geçiş yaptığınızı, bambaşka bir insan olduğununuzu düşününün. Bunlar Sonsuz Aksoy`un başına gelenler...

Gümüşkartal kapılarını sizin için açıyor

Berçem her şeyden umudunu kesmiş yaşamak ile ölmek arasında kalmıştı. Onu yaşama geri döndüren gizli bir numaradan gelen arama oldu .

Tüm o sözlere rağmen bir laf dahi etmemişti karşısındaki adama .gözleri çoktan dolmuş ama bir damla düşmesine izin vermemişti .kendine aslan gibi ürkütücü bir şekilde bakan adama bakmamak için gözlerini yerde tutuyordu ve böyle Akmak için an bekleyen yaşları tutmak daha zor oluyordu. O an düşündü .kendini şu dünyada silik bir yaratıkmış gibi hissettiren adamın karşısında o değil de başka bir çocuk olsa sahiden bu sözlerin altında kalırmıydı,başkası olsa yine de bu evin içinde zor da olsa nefes almaya devam eder miydi ,gitmez miydi yani ,hiç mi zoruna gitmezdi bu sözler ,duyduğu hakaretler ? Belki de o adamın dediği gibi o kadar güçsüzdü ki başkası olsa susmazdı. Ama onun susma nedenleri vardı.o sözleri duyarken ardında ağlayan annesi ,odada kendi gibi ağlamamak için zor duran kardeşi..boynunu Büken sadece onlardı .yoksa o da bilirdi söylenecek sözleri . Sanmıştı ki hayat hep böyle geçecek ,hep o adamın yanında her gün bunu da demez dediği sözleri duyarak bitirecek. Ama öyle olmadı . Kendine hep uzak sandığı bir yakını onu o çukurdan aklında hiçbir şüphe kalmadan tuttuğu gibi çıkarttı .baba yarısı denilen ama tam bir baba olan amcası solmak üzere olan gül`ü aldı ve verimli topraklara koydu Şukufe`nin hayatı ...

O benim gözlerini tıpkı bir yıldız gibi parlatan kişiydi. Ama ne kadar parlatsada bazen okyanuslar gibi yapan kişide.

Türkiye'nin, iki farklı şehrin de iki farklı gencin sesi aynı anda hayat buldu.Bir tanesi, "Hayır baba! Sen ne dediğinin farkında mısın?" derken, diğeri "Adamın birisi memleketime söz edecek, barbar diyecek, bende susup oturacağım öylemi?" soruları can bulmuştu.

Her hikayenin veya da her romanın ya da ne bilim yazılan her tür kitabın başı gibi klasik başlamak istemediğim için bu yazı aslında...

Ölüm Sessizlik Çığlıklar ... Hepsinin bir yaşama amacı vardı.

"Oyse ezbere bilirdin bu şehrin sokaklarını, vakti gelince evin yolunu unutmak da varmış."

Mahalle kurgusu. İçeri geçin, buyrun🎀

2010 yılında yaşanan bir köy aşkı... Ekici ailesi, işler yolunda gitmeyince Fransa`dan memleketlerine taşınmak zorunda kalır. 19 yaşındaki Verda, yeni köy hayatına hiçbir zaman alışamayacağını düşünse da yanılır... Kazayla karşılaştığı genç adam onun bu fikrini değiştirir. Şimdikinden daha basit bir teknoloji ve biraz farklı bir zihniyet... gurbetçi bir kızın Anadolu`nun köylerinden birine taşınması ve zorluklarla yeni düzenine uyum sağlamaya çalışması... bir köy hikayesi.

Her şey bir ihanetle başlamıştı. O kocaman aile bir gece ansızın mahvolmuştu ve yıllar geçse de ne kan artık akmayı bırakmıştı ne de yaralar iyileşmişti.

Birbirleriyle iyi geçinemeyen komşu çocukları birbirlerine aşık olursa neler olabilir?

Yayımlanma tarihi: 10.08.2024

İnsanlığın son yüzyılını yaşadığı, dünya hükumetinin egemen olduğu bir evrende yaşamayı arzu eden son insanın ve yaşamayı sevdireceği kadının öyküsü... "Özür dilerim." diye mırıldandı yalnızca. Ses tonu kalbime binlerce bıçak aynı anda saplanıyormuşcasına bir acı hissetmeme neden oldu. Göğsüm yarılıyor, oradaki bıçaklar kalbimi parçalıyordu. Hayal kırıklığı yine kapımı çalmış, kilidi çevirip ona kucak açmamı bekliyordu. "Hayır." dedim. Sesimi kendim bile duyamıyordum. Çünkü yasak vardı. Konuştuğumuzu görürlerse hem bizi hem de artık olmayan ailelerimizi öldürürlerdi. "Sus." diye fısıldadım yalvarırcasına. Susmadı. "Başarabilirim sanmıştım. Üzgünüm. Seni yine hayal kırıklığına uğrattım." Görünmez hançer öldürücü darbeyi vurdu ve ruhum binlerce parçaya ayrıldı. Artık ne umut vardı, ne de yaşam. Umudum tamamen yok olmuşken mahvolmuş bu dünyayı iyileştirmek için yapacak bir şeyim kalmamıştı. Zaten benim de bundan sonra yapacağım tek şey dünyanın nasıl mahvolduğunu izlemek olacaktı.

Ciğerpâre: ciğerimin köşesi demektir. Mavi Gözlü adamın güzel kadını... *** "Sana bir şey olmasın tamam mı?" Yalvarır gözlerle baktım ona. Sevdiğim adamın yanında ağlamak aslında beni güçlü hissettiriyordu. Onun kollarından arasında olmak beni huzurlu ve güvende hissettiriyor. "Senin saçının tek bir teline dâhi bir zarar gelirse yaşayamam ben Yiğit." Diğer elimi de yanağına koyarak böylelikle yüzünü ellerimin arasına almış oldum. Uzanarak gözlerimi kapattığımda dudaklarımı şakağına bastırdım ve öyle kaldım. Öptüm, öptüm. Usulca, naifçe; aşkla. Kokladım boynunu. `Sen beni koklayarak öpünce ben hayat buluyorum` derdi hep. Burnumun direğini sızlatan o kokusunun burnuma dolmasıyla dudağım yana doğru kıvrıldı. "Benim güzel adam`ım," dediğimde, belimdeki kolları iyice belime sarılmış, kafasını göğsüme yaslamıştı. Saçlarına bir buse bıraktığımda, ben de ona sarıldım. Çok çok seviyorum. **

Hiç beklemediğin bir anda, hiç beklemediği zamanda boynuna dolanan bir sarmaşıktır Aşk.

Normal bir iş gününün akşamı iş yemeği için yemeğe giderken arabasına çarpılınca sinirle arabadan çıkıp karşısındaki kişiye bağırınca sonradan pişman olan Lia Akyel ,iş yemeği için restoranta giderken bir kızın arabasına çarpan Melih Karataş

Ailecek abisine kız istemeye giden Serenay Kış, o gece Arın Özbey`i görmeyi beklemiyordu.

Yâre-i Dil serisi 1. Kitap Kitappad`de ilk Aşk-ı Reale isimli kitaptır. ••• Elime aldığım valiz ile odadan çıktım, Elijah daha eve gelmemişti. Şalımı kontrol ederek saçımın görünüp görünmediğini kontrol ettim. Aklımı her ne kadar dağıtmaya çalışsam da olmuyordu. Elijah ile ayrılığımız ağır geliyordu. Rabbim, sen beni bu imtihana karşı sabırlı eyle. Elijah`ın sesini duymam ile onu özlediğimi fark ettim. Büyük aşkımız vardı, hâlâ var. Peki son bulacak mıydı? İzin vermeli miydim? "Camelia!" Sesi özlem barındırırken gözleri gözlerimi buldu. Hemen gözlerimi yere indirerek göz zinasını engelledim. Nefsimle yarışıyor, bana Elijah`a bakmam için komutlar veriyordu. Nede olsa son kez bakacaktım değil mi? Hayır, son da olsa, ilk de olsa, asla bakmayacaktım. Elijah gözlerini valize dikerek, "Seviyorum gitme," dedi. "Seviyorum ama kalamam." Ağlak sesim beni dumura uğratırken hayatımda daha önce bu kadar zorlandığım bir an olmamıştı. "İsteseydin kalırdın!" Sert sesi bana olan kızgınlığını yansıtırken yanan gözlerimi kapattım. "İsteseydin, isteseydin bizi oldururdun." İşte, severken yok olmak mümkündü! Acı çekerken birileri için mutlu olmak mümkündü! Kalp kırıkken en ücra köşelerde sakladığımız sevgi ile yaşamak mümkündü! ••• #yaşantı 🥇 #elijah 🥇 #hayat 🥇 #erva 🥇 (Bu hashtag`ler Wattpad için geçerlidir.) Hikayenin (ç)alınması, habersiz kullanılması durumunda yasal yollara başvurulacaktır!

``Hmm demek seni etkileye bileceğime inanmıyorsun ha?`` ``Evet inanmıyorum sana. Senin gibi birisi beni nasıl etkileye bilir `` Galiba Aren`e küçük bir oyun oynamam gerekiyordu. Sandalyeden kalkıp Aren`in yanına ilerledim. Aren sandalyen kalkışımı donuk ve bomboş bakışları ile izledi. Aren bana bomboş ve donuk bakışlarını yöneltirken sandalyesini beklemediği bir anda arkaya çektim. Aren`in sandalyesinin çekilmesini beklemediği kesindi. O bomboş ve donuk bakışları gitmiş ne yapacağımı çok merak eden bir bakış gözlerinde peyda olmuştu. Aren`in beklemediği bir anda kucağına oturdum ve sözlerime şu şekilde başladım " ne yani benim gibi birisini karın olarak kabul etmeyecek misin? Yada gerçekten benden etkilenmedin mi?" Aren dudaklarıma bakarak yutkundu. Yavaş bir şekilde Aren`in gömleğinin düğmelerini açmaya başladığım zaman nefes alışverişleri biraz daha hızlanmaya başlamıştı. Gömleğinin düğmelerini açtıktan sonra vücuduna biraz göz gezdirdim cidden bu adamın vücudu kusursuzdu. Toplamda 8 tane karın kası vardı bu kasları yapmak için çok fazla spor yapmış olmalıydı. Ellerimi karın kaslarında gezdirdim ardından yavaş bir şekilde göğüslerine doğru çıkmaya başladım. Resmen iki dakika içerisinde kendisinden geçmişti geri zekâlı. Aren şaşkınlık ve şok bir şekilde gözlerime bakarken pantolonunun yanınsa bulunan silahı anında kafasına dayadım. Kulağına eğilerek "kendimi sana bu şekilde kanıtladığımı düşünüyorum Arencim. Bakıyorumda benden çok çabuk etkilendin. Sana anlaşma olarak teklif ettiğim evlilik belki gerçek bir evliliğe dönüşe bilir. Bu sayede daha fazlasını elde edebilirsin bence ne dersin? Her neyse sana 2 gün müddet veriyorum. " sözlerimi bitirdikten sonra masasının üzerine silahını bırakıp odadan ayrıldım. Aren bu evlilik teklifini seve seve kabul edecekti.

Kitap içerisinde argo,küfür ve kötü örnek yaratabilecek unsurlar bulunmaktadır. Kitap yetişkin içeriklidir.🔥 Işıltı Miray Karaca çocukluğu ve hayatı tam bir fiyasko geçmiş bir genç kızdır kendisi. Sevdiği, güvendiği ve en önemlisi onlar için canımı veririm dediği kişiler tarafından sırtından vurulmuş bir genç kız . 14 yaşındayken eniştesi yanına gelip "Işıltı sana küçük bir sır vereyim mi!?" Dedi "Ne gibi bir sır enişte?" diye sordu Işıltı masum bir şekilde. Evet o küçük sır zaten boktan olan hayatını resmen bir en kaza çevirdi. Bir daha asla o genç kız olamadı Işıltı. Hatta o gün Işıltıyı öldürüp Mirayı uyandırdılar. Herkesin bildiğine göre Işıltının ikinci bir kişiliği vardı. Evet bu doğru bir bilgiydi. Fakat Işıltı`nın bu durumdan haberdar olmadığını düşünüyorlardı. Işıltı`nın ikinci kişiliği olan Miray öylesine sinsi bir plan yapmıştı ki kimse bu konu hakkında bir şey anlayamamıştı. *** " Enişte sana küçük bir vereyim mi?" "Ne? Ne sırrı? Se-sen Miraysın! Işıltıya ne oldu!? " " Aaa çok ayıp enişte. Nede olsa ben o küçük bir sırrı ile doğdum senin sayende. Ayrıca bu sır hiç hoşuna gitmeyecek. Sana tam on yıl sonra döneceğimi söyledim değil mi? Sana o günü asla unutturmam demedim mi? " " Lüt-lütfen acı bana! " " Acımak? Sen Işıltıya acımadın enişte sen küçücük bir kız çocuğuna acımadın. Benden sana acıma mı bekleme.