KURTULMUŞ AŞK
GÜNEŞ LALİN YILMAZOĞLU
O bana ait olmamak için,
Herşeye, herkese sahip olmayı şeçmiş.
Ben onun uğruna
onun bir yolunda bin kez ölmeyi kendime aşk belledim.
KARTAL ŞAHMARAN
Benim oturduğum taht kandandı,
ellerim bile kanlıydı.
Ama koca İstanbulun altıda üstüde bana aitti, fakat sahip olduklarıma aldanmış,
iki kaburga arasına sığdırıp sakladığım kadına ait olamamıştım,
Kaybetmeye yakın sevmiş kaybettikden sonra sevdalanmıştım
|
GÖLGE VE SANRI
Hiçbir karşılaşma rastgele değildir. Bazı yollar öylesine kesişmez; onlar, ustalıkla çizilmiş bir kaderin tuzağıdır.
Yavuz Selim, soğukkanlı, tehlikeli ve kusursuz bir manipülatör. İstanbul’un yeraltı dünyasında söz sahibi, uluslararası işlerin perde arkasındaki oyuncusu… Mafyanın zirvesinde yer alırken, aynı zamanda MİT ve Narkotik tarafından gizliden gizliye takip edilen bir karanlık lider. O, her hamlesini en az on adım önceden düşünen bir stratejist. Ancak onun karanlık yaşamı sadece mafya aleminde değil, MİT ve Narkotik’in gizli takibi altında ilerlemektedir. Yavuz, zekâsı ve planlarıyla hem dostlarını hem de düşmanlarını adım adım kontrol eder. Hiçbir şeyi tesadüfe bırakmaz. Aynı zamanda İstanbul’un gölgelerinden Paris’in zarif sokaklarına uzanan karanlık bir planın arkasındaki Sert, soğukkanlı ve kontrol delisi bir iş adamıdır. Hayatındaki her detay onun kontrolü altındayken, beklenmedik bir şey olur, Süreyya…
Sanat dolu dünyasında huzur arayan, zarif ve özgür ruhlu bir kadın. Paris’e taşınarak yeni bir başlangıç yapmayı planlayan Süreyya’ nın, yalnızca tesadüfi bir karşılaşma gibi görünen o anla, hayatı Yavuz Selim’in kurguladığı bir oyunun parçası haline gelir. Yavuz’un, Süreyya’yı sadece kaderin bir cilvesiyle tanımış gibi göstermesi bir tesadüf değil, her adımı hesaplanmış tehlikeli bir plandır. Ancak Yavuz’un hesaplamadığı bir şey vardır; Süreyya’nın varlığı, onun soğukkanlı dünyasında çatlaklar yaratmaya başlar.
Süreyya masum bir defile gecesinde Yavuz’un kusursuz kurguladığı planın ortasında bulur kendini. Yolda yaşanan bir kaza, basit bir rastlantı gibi görünse de, Yavuz Selim’in oyununda her hamlenin önceden yazılmış bir nedeni vardır. Fakat hiçbir plan mükemmel değildir. Bir bıçak, bir darbe ve akan birkaç damla kan… Yavuz, Süreyya’yı kurtararak hayatına kahraman gibi girdiğinde bile, geçmişin gölgeleri ve bugünün tehlikeleriyle yüzleşmek zorunda kalır. Bu kadın, onun yalnızca bir takıntısı mı, yoksa kurtuluşu mu olacak? Bu karşılaşmanın arkasında yatan gizem, geçmişle bugünün kesiştiği karanlık bir sır olabilir mi? “SANRI VE GÖLGE”, bir takıntının aşkı, bir planın kontrolü kaybetme sınırına taşıdığı bir hikâye.
Yavuz, Süreyya’nın hayatına girmeyi başarmış olabilir, ama onun kalbini kazanmak için daha fazlasına ihtiyacı vardır. Peki, planlarını kusursuzca işleten bu adam, aşkla gelen kırılganlığı kontrol altında tutabilecek mi? Manipülasyon ve duyguların iç içe geçtiği bu hikâyede, kim kimi ele geçirecek? Sevdiğini korumak için ne kadar ileri gidersin? Ve kontrolü elden bıraktığında, kim av, kim avcı olur? Tutku, ihanet ve karanlık sırlarla dolu “Karanlık Sanrı”, sizi en başından son sayfasına kadar gerilim dolu bir oyunun içine çekecek. Her adım, bir sonraki oyunu belirler. Gerçekle kurgunun iç içe geçtiği bu dünyada, kimse göründüğü gibi değil ve kimse güvende değil…
Yavuz Selim; “Gözleriyle değil, ruhuyla dokundu bana.”
Süreyya Feray; “Ona baktığımda, tanıdığım her duygunun anlamı değişti.”
Yavuz Selim; “Gülüşün, yorgun kalbimin en güzel tesellisi. Her an, seninle anlam buluyor; her şey senle tamamlanıyor. ”
Süreyya Feray; “Onun varlığı, ağır ve kaçınılmazdı; içimde istemsiz bir teslimiyet büyüdü. Bana baktığında, sanki bir daha özgür olamayacağımı anladım.”
Yavuz Selim; “Bu kadın, içimdeki en sert duvarları yıkıp yerine bağımlılık kurdu. Daha dokunmadan anladım; Onunla olmak en büyük zaferim olacak.”
Süreyya Feray; “Bakışları, derinlere kök salmış bir şeyleri uyandırdı; korku mu, arzu mu, bilmiyorum.”
Yavuz Selim; “Onunla ya her şeyi kazanacaktım ya da kendi karanlığımda boğulacaktım.”
…
|
Kod Adı: Ortak ( Tamamlandı )
Ömür bir yandan içinde olduğu görevi yaparken diğer yandan yıllarca aradığı kardeşini bulabilecek mi?
Peki ya Ömer ablasından ayrı geçirdiği yıllardan sonra onu bulma umudunu hala koruyabilecek mi?
Bütün bu zorluklarla yaşayan Ömür aşkı bulabilecek mi?
Tüm hakları saklıdır çalınması, kopyalanması veya değiştirilip tekrar yayınlanması halinde yasal işlem başlatılacaktır.
16.05.2020 tarihinde yazılmaya başlandı.
Bölüm sayısı az görünebilir ama her bölüm yaklaşık 3000 kelimeden fazladır.
|
NEF
Ahves doğduğunda evde odun yokmuş. Annesi de ısınsın diye içini yakmış.
-
İntikam; soğuk yenen bir yemek değil, kaynar suyu kana kana kana içmektir.
Bir çukurdasın. Karanlık bir çukur.
Zehir dolu o havayı soluyorsun ciğerlerine oksijen niyetine.
Ölüyorsun.
Yavaşça.
Ve sonunda uzanıyor bir el yavaşça o düştüğün çukura.
Ama artık; ne elini uzatıp, uzanan eli tutacak dermanın, ne de o çukurdan çıkmak isteyecek hevesin kalmıştır.
|
Payzen
Her hayat yeniden yazılırdı. Ruhum kindarlığa bürünmüştü. Ve:
"Kinim beni esir alan prangamdı."
Meyus talihimin tekerrür edeceği o ana kadar hapsedildim, her bir salisesi aleyhime işleyen bir zamana.
Şimdi sıra tanrıdaydı.
"Kader çift kişilik bir oyundur; Yapacaklarını sen, Yaşayacaklarını ise Tanrı belirler."
|
KAYIP KRALLIĞIN VARİSİ
"Hayatta kalma arzusu iki ucuda keskin bir kılıçtır."
Büyük bir trajedi meydana gelmiş ve ona adıyla seslenmenin bile tanrıya büyük bir hakaret olacağını düşünen insanların karşısına bir kraliçe olarak çıkmıştı.
Ve o günden sonra halkın istediği tek şey onun öldüğünü görme arzusu olmuştu.
Aynı kaderi arkasında kimsesiz bırakacağı bu kız çocuğuna da yaşatmak istemiyordu. Zaten bu savaştan sonra geriye kalan herhangi birinin onu bulduğu an yaşatmayacağına da emindi.
Dünyadaki tek onyx ruhu ve var olan gücü de kendisiyle birlikte yaşadığı bu topraklarda yok olup gidecekti.
Tıpkı yıllarca halkının da istediği gibi.
Keskin rüzgar kadının saçlarını geriye doğru savurduğunda kendilerini bekleyen sona ulaşmak üzereyken gözlerini sıkı sıkı yumdu ve kucağındaki kızı göğsüne doğru çekerek etrafındaki uğultunun izin verdiği ölçüde kulağına fısıldadı.
"Seni seviyorum Valeria, gökyüzü şahidim olsun ki baban da bende durmuş kaplerimize rağmen seni sevmeye sonsuza dek devam edeceğiz. Her zaman güçlü ol... ve ne olursa olsun hayatta kal."
|
Boşluk - Acı -
İçindeki kırıklar savruldu her bir yana. Birileri görsün istedi, görsün ve inansın. Bu gece güçlü yanı değil de içindeki kırıkların sesi daha yüksek çıkmıştı kendisine olan inancından. Bu gece onun vaktiydi. Kendi gerçekleriyle acımasızca yüzleşmenin vaktiydi. İçindeki o yaralı kızın çığlıklarına kulak vermenin vaktiydi.
O kız bu acıyı unutamayacağını bilerek sessizce oturuyor balkonda , soğuk zihnini üşütüyor , boğazındaki yumruğu daha çok hissettiriyordu. Gözü yaşlı bir şekilde arkada çalan şarkıyı dinliyordu . İlk defa bir şarkı onun hislerini anlatamıyordu , ilk defa bu kadar anlamsız kalıyordu kelimeler. Oysa haykırmak istiyordu , kusması lazım içindeki acıyı bir yere.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Hayatım başladığı yerde bitiyor. Ne acı bir son."
|
ÇIKMAZIMSIN
Tıkla ve keşfet
|
KANDELA | Texting
Kelimeleri kurşun.
Sözleri yalan.
Elleri saklı, gerçeğe.
Bir söz ver, ölüme.
Lavinia, ölüm çiçeği diyorlar ona.
Çiçekler değil, ölen insanlar şu dünyada.
Dört soğuk mermer, yuva.
Çiçekler çatı şimdi sana.
12.01.2024
Kandela - Mum Alevi.
|
Kusursuz Okul
Bir okulda intihar ve cinayetlerin ardı ardına geldiği, ama ne olursa olsun okulun mühürleme kararı almadığı bir okulda olmak ister misiniz?
"Yurtiçi Koleji" okulunda yaşanan bu olaylar bütün haber mensuplarına konuk olmuştu. Cinayetlerin işlendiği bu okulun mevcudu yavaş yavaş azalırken polisler ve yetkililerin okulu mühürleme kararı almaması iyice odak noktası haline gelmişti.
"Sizce bu okulda neler oluyor?"
|
ANAHTAR
Elif, Burçak ve Sena... Bu üç yakın arkadaş bir gün piknik yapmak için bir ormana giderler. İçlerinden biri telefonla konuşmak için uzaklaştığında yerde bir anahtar olduğunu görür fakat bu anahtar diğer anahtarlara hiç benzemeyen bir görünüşe ve özelliğe sahiptir. Onu bulan kişi sıradan bir anahtar olduğunu düşünür ve umursamayıp cebine atar.
Hikaye ise tam burada başlar. Umursamayıp cebine attığı anahtar büyük ve gizem dolu yolculuklarının kapısını açmak üzeredir. Fakat onlar daha hiçbir şeyin farkında değillerdir.
Elif, Burçak ve Sena`nın gizemli yolculuğuna hazır mıyız?
Sırlar sır olmaktan çıktığında onlara ne olur?
Her sır mezara kadar gider mi?
Bazı sırlar vardır ki sebebi asla çözülemez.
|
ZAMANIN SESİ
Geçmişin alevleri acıyla besleniyordu…
Sadece izledi kız.
Alevler ona yaklaştı, ona dokundu ve bir bütün oldu. Küçük bir ışık tanesi bile oydu.
Işık tanelerini cehennem alevlerine dönüştürüp her gün biraz daha yanacaktı…
⏳🔥
|
Gizemli Maske
‼️Dikkat bu kitap‼️
iki farklı evrende sıkışmış bir kız
krallıktaki ailelerin bir çocuğunu kendi seçimlerini yapması için dünyaya gönderen bir evren kuralı
gönderilen çocukların tutulduğu yurtlar
dışlanan kız
çocukluk aşkı bir erkek, aynı zamanda diğer evrenimizdeki kralın yaverii
Çocuklar bu yurttan ailelerini görmek için evren değiştirme
Ve her çocuğu bekleyen dünyada kalmamı yoksa doğer evrendeki asıl evlerinde yani krallıkta yaşamamı Alisa için krallikta kalırsa prenses olmak da var tabikii biz bu kitapta Alisanın seçimini okuyacağız yanii 💖💖
|
SALKIM MAHALLESİ
- Ne yani şimdi bu kadının lafı ile mi hareket edeceğiz ?
- Evet , bücür ve sen sorgulamadan dediğimi yapacaksın
- Hadi ya tanımam etmem kadını belki yalan söylüyor elimizde delil yada haklı olduğuna dair kanıt olmadan kılımı kıpırdatmam ben !
- Özgür , bücür ! Sinirlenmeye başlıyorum ! Ben ne dersem o , unuttun mu ? Şimdi daha fazla uzatmadan hallet bu işi !
Alparslan son sözünü söylemiş ve arkasını dönüp gitmişti . Ben ise arkasından öylece bakıyordum . Benden istediği şey çok zor değildi elbet ama o kadında adını koyamadığım bir şey vardı ve içim bir türlü ısınmıyordu .
Alparslan Karatepe umarım beni pişman etmezsin !
|
ᴋᴀʏɪᴘ ᴢᴀᴍᴀɴɪɴ ᴘᴇşɪɴᴅᴇ
**Kayıp Zamanın Peşinde**
Yıl 2137. İnsanlık, ışık hızını aşan ilk uzay gemisi olan *Aetherion*’u inşa etmeyi başardı. Bu gemi, evrenin en uzak köşelerine seyahat edebilme kapasitesine sahipti. Ancak *Aetherion*’un en önemli misyonu sadece keşif değil, aynı zamanda kayıp bir medeniyeti bulmaktı: Chronoslar. Bu kadim medeniyet, zamanda yolculuk yapmayı başarmış ve bir anda tüm izlerini silmişti.
Geminin mürettebatı, bir grup seçkin bilim insanı ve askerlerden oluşuyordu. Her biri, farklı alanlarda uzmanlaşmıştı; kaptan Amara, askeri taktiklerde bir dâhi; Dr. Elias, zaman teorisi üzerine dünya çapında tanınan bir fizikçi; ve astrobiyolog Kael, evrenin en gizemli yaşam formlarını incelemede uzmandı.
İlk görevleri, galaksinin en karanlık bölgelerinden birine, *Nullus Abyss* adlı bir bölgeye gitmekti. Efsaneye göre, Chronoslar bu bölgede zamanda kaybolmuştu. Ancak bu sadece bir efsane miydi, yoksa ardında daha büyük bir sır mı yatıyordu?
Yolculuk boyunca gemide garip olaylar baş göstermeye başladı. Geminin sistemleri beklenmedik arızalar veriyor, mürettebat rüyalarında aynı gizemli sembolleri görüyordu: Bir saat, ama akrebi ve yelkovanı birbirine dolanmış, hareket edemez halde. Dr. Elias, bu sembollerin bir zaman tuzağına işaret ettiğini düşündü, ancak daha derine inmek için daha fazla veri gerekiyordu.
*Nullus Abyss*’e yaklaştıklarında, bir anda geminin zaman algısı bozuldu. Mürettebat, aynı anları tekrar tekrar yaşamaya başladı. Her seferinde aynı karanlık boşluk, aynı garip yankılar... Ama bir şey farklıydı. Her döngüde, aralarından biri eksiliyordu.
Kaptan Amara, mürettebatı bir arada tutmaya çalışırken, Dr. Elias bu döngünün bir parçası olabilecek bir ipucu buldu: Bir zaman kristali, sadece Chronosların yapabileceği türden bir teknoloji. Bu kristal, zamanda bir yırtık oluşturmuş olabilir miydi? Eğer öyleyse, mürettebat bu sonsuz döngüden nasıl kurtulacaktı?
---
|
EJDERHA VARİSİ VE GENÇ SÜVARİLERİ
"Kanatları sana özgürlük, ateşleri yoluna aydınlık, bedenleri sana sonsuz güç versin."
EJDERHA VARİSİ VE GENÇ SÜVARİLERİ
|
UZAY YILDIZI
-1-
Korkmuyorum. Küçükken görebileceğim en kötü kabusta bile soğuk kalpliydim ve hep öyle oldum korkmuyorum ne karanlıktan nede karanlık olabilecek herşeyden çünkü karanlığın ta kendisi benim, adım bir yıldızdan geliyor olabilir ama ben o yıldız gibi parlamıyordum ben karanlıktan ibaret biriydim...
|
Müphem
Gül, yağut dikenli paçavra
İçimizde yandı tüm nağmeler
Sebebsiz midir tüm gidişler
Bak gün aharıyor
Ahaz ahaz içimde hisler
Suskun bir abajurum
İçimdeki titrek alev
Gövdemdeki kor
Söyleyemediğim her şey kadarım
Şimdi bir zerreyim dudaklarında
Dumanını üflediğinde yağut söner, yağut solarım.
|
OTEL
Eliz, Eliz`in fenomen erkek arkadaşı Seymen,Eliz`in ikizi Eva ve en yakın arkadaşları Ulaş bir video çekmek için ıssız adı duyulmuş bir ilçeye giderler. Burada kaldıkları otel ise ilçenin adının duyulmasının en temel noktasıdır. Kendilerini ölümcül bir kedi fare oyununda sıkışmış bulan dört genç hayatta kalmak için savaşmak zorundadırlar.
|
Deli Kız / Yarı Texting
Aşk tesadüfleri sever ama değil mi?
|
Okyanusun ardından
Wattpad kapandı ama kitappadımız var..
Gizem/fantastik/asker/aile dramı/romantizm
|
YANLIŞ KADER
Geçmişimi bir toprağın altına gömerken o günler de bıraktığım herkesten koşarak uzaklaşmıştım. Giderken büyük bir bomba patlatmış ve hepsinin benden nefret etmesine neden olmuştum. Ben, beni seven kim varsa onların içlerine benim için öfke tohumları ekmiştim. Benden nefret etmelerine neden olduktan sonra da arkama bile bakmadan hepsini terk etmiştim.
Yıllar geçmişti ve şimdi geri dönüyordum. Kalplerine nefret tohumu ektiğim insanların karşısında duracaktım ve bundan bir saniye bile nefret etmeyecektim çünkü ben bunu hak etmiştim. Onlara yalan söyleyip, kendimden nefret ettirdiğimde geri döneceğimi asla bilmiyordum. Bunu planlamamıştım, hayat söylediğim yalanın cezasını çekmem için beni tekrardan buraya göndermişti.
Kaçtığım yere, koşarak geri dönüyordum. Vuslat Mahallesinden bir sonbahar akşamı kaçmıştım ve yine bir sonbahar gecesi geri dönüyordum.
Karşılaşacağım her şeyi önceden biliyordum. Bütün mahalleli benden nefret ediyordu çünkü onların sevdiği insanların kalbini kırmıştım. Çünkü ben onları, ailem dediğim insanları paramparça etmiştim.
Geri döndüğümde neler yaşardım, hayat bana ne getirirdi bilmiyorum ama Vuslat mahallesine adım attığım andan itibaren savaşmam gerektiğini biliyordum. Beni orada istemeyecekleri ama ben orada kalacaktım. Hatamın bedelini ödeyecektim ve bana bunu kalbini ilk paramparça ettiğim insan ödetecekti. Hatamın acısını herkesten daha çok kırdığım kardeşlerim ödetecekti.
Geri dönüyordum ve artık hiçbir şey eskisi gibi değildi.
Her şey eskisi gibi olabilir miydi yoksa her şey daha da mı karışacaktı bilmiyordum ama savaşırken sadece onlarla değil kendimle de savaşacaktım.
Savaş başladı, yere ilk ben düştüm.
Savaş devam etti, ayağa kalktım.
Savaşın sonu gelecekti, kim kaybedecekti, işte asıl mesele buydu.
|
Güz Yaprakları
Bir zindanın içindeydim şimdi karanlık sinsi bir duman gibi her yanımı sarmıştı. Göğsümde çıkan bir yangın vardı. Yangın git gide büyüyüp her yerimi kavurmaya başlamıştı. Kurtulmak istedim debelendim, çırpındım var olduğunu bile bilmediğim zincirler ellerimi kesmeye başlamıştı. Sonra onu gördüm üstünde küçük beyaz bir elbise gece gibi siyah saçlarının yarısı koparılmış. Burası ona göre değildi burdan gitmesini istedim. Bir şeyler söylüyordu ama derin soluklarım onu duymamı engelliyordu. Yanına biraz daha sokuldum.
“Bul onları “ dedi. Kimi bulmamı istiyordu ?
“Bul onları “ tekrar tekrar söylediği kelimeler soluklarımı sıklaştırıyordu. Eliyle bir yeri gösteriyordu. Gösterdiği yere doğru başımı çevirdim. Göğsümde ki yangın dindi, hızlanan nefeslerim yerini ruhsuz bir göz yaşına bıraktı. Arkamı döndüğümde küçük kız gitmişti. Ve o zaman anladım.
Burası bir zindan değildi burası benim evimdi.
Ellerimde zincir değil saçlarım vardı.
Göğsümde bir yangın değil bir Demirkan vardı.
|
Cennet Cehennem
Nalan`ın dünyası, annesinin geçmişindeki sırları araştırmasıyla alt üst olur. Kendini, büyülü yaratıkların ve gizemli güçlerin hüküm sürdüğü bambaşka bir alemde bulur. Nalan, bu fantastik dünyada yolunu bulmaya çalışırken, kendi içindeki gücü ve cesareti keşfeder. Ancak her adımda, geçmişin sırları ve tehlikeli düşmanlar onu takip eder. Karanlık ırk güçlüdür ve Nalan`ın hayatta kalması, yalnızca kendi cesaretine ve kararlılığına değil, aynı zamanda ona yardım etmeye hazır olanların desteğine de bağlı olacaktır. Nalan kötülüğün güçlerine karşı koyabilecek midir? Yoksa karanlık, onu ve sevdiklerini yutacak mıdır? Bu yolculukta, dostluk, ihanet ve kendini keşfetmenin gerçek anlamını öğrenecektir.
|
Esila Ani Kayboluş
7 Haziran 2017~ 08.15İpek sabah kendisini feci bir ağrı içinde buldu.
Oturur pozisyona geldiğinde aklında tek bir soru vardı;
Bune lan
|
Karma
"sen mi anlatacaksın ben mi anlattırayım "
"KaRMa da hayaletin ölmediği bilgisi yayılmış"
"Bunu bekliyorduk "
"Sorun o değil zaten Rusya`dan suikast talebi aldık ."
"Emir Rusya`daki adamlarımız halletsin o zaman"
"lan kızım salağa yatma görevi senin almanı , Nachal` stvo örgütünün başı Ivan Pavlov`u öldürmeni istiyorlar " Rusya`nın en büyük mafyası Nachal` stvo kafayı yemiş olmalılar ben bile onlara bulaşmazdım. Adamlar öyle bir gizlilik ile çalışıyorlardı ki haklarında en ufak bilgiye bile ulaşamamıştım . Başlarının kim olduğunu kendi çalışanları bile bilmiyordu
|
Denek 134/L0-Cus Katliamı
Annesini ve kız kardeşini bir araba kazasında kaybettiği söylenen Uzay, ailesine aslında ne olduğunu keşfetmeye çalışırken öğrenmesi gerekenden fazlasını öğrenir ve hayatı artık tamamen aksiyon dolu bir hikayeye dönüşmüştür.
|
0% |