Efsunlu'nun Üç Küçük Sırrı#
Eğlence ve gerilim mi?
Öyleyse tıkla:)
|
İHANETİN KÜLLERİ
Bir doktorun hastasını kaybetmesiyle başlamıştı her şey. Bu kaybın onu gerçek aşka sürükleyeceğini nereden bilebilirdi ki.
|
Türk Prens
Sadece dışına bakmamalı içini görmelisin.
Gördüğünde ise bedelini ödemelisin, kopardığı kıyametin.
Her an yakalayabilir sizi şeytan görünümlü bir fani,
Faniler yapacağı hareketi iki kez düşünmeli.
Bilmelisiniz ki derinleşmek üzere bu kuyu.
Kuyu`nun sahibi şeytanın kuyruğu.
|
Kırmızı Pamuk Şeker #
Geçmişi unutamıyordu. Bu nasıl unutulabilirdi ki? O henüz kaç yaşındaydı? Sekiz mi?.. Dokuz mu?.. Daha çocuktu be, daha çocuktu! Gördüğü şeyler, kayıplar, bıraktığı acılar.. bunların hepsinin bir bedeli olacaktı. Yaşadığı acının sorumlusuna bunu en ağır şekilde ödetecekti.
Yapılması gereken belliydi, o gitmeliydi.
|
Ellerim Ellerinde
(Yeni)
" Abi ya! Ben demedim mi size gelmiyelim diye? En güzel anı bozduk!"
" Oğlum ne bileyim ben bizim kardeşimizin bu kadar çapkın olduğunu ve hemen yengeyi ayartacağını?"
Alaz sinirine hakim olmadığını belli edercesine konuşmaya başladı;
" Oğlum, canlarım, bir tanelerim, canım kardeşlerim... Ben size gelmeyin demedim mi lan!?"
" Biz ne bilelim sizi böyle şey, yılış yılış bulacağımızı?"
.
.
.
` Ben bir gün bırakma korkusuyla tuttum bu elleri.`
He aşk bitmez. Bazıları bitmişken bile bitmemiştir aslında.
( Kitap wattpad de yayınlanıp büyük bir kitleye ulaşmıştır.)
|
Orion’un sırrı
Athena beni omuzlarımdan sıkıca kavradı. Korktuğunu ellerinin titremesinden anlayabiliyordum.
“korkma Lyra, sorun olmayacak. Ben buradayım.”
Derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştım ve yanımdaki adamın güçlü bedenine biraz daha yaklaştım.
“Şimdi ne yapacağız Athena?”
Athena sessiz kaldı, gözlerimin içine bile bakamadı. Cevabı o da bilmiyordu, ben de… Karşımızdaki devasa büyüklükteki beden tekrardan bize doğru döndüğünde yanımdaki adama biraz daha yaklaştım. Her şey yeni başlıyordu ve bunun sonunun ne olacağını asla kestiremiyordum.
|
SAVCININ KANUNU
Babası ölen küçük bir kızın ileriki yıllarda Savcı olarak babasının cesedinin parçalarını tüm dünyada arama hikayesinde bana eşlik etmeye hazır mısınız?
***
"Kimsin?" diye sordu karşımdaki adam.
"Savcıyım." dedim umursamazca.
"Nasıl bir Savcısın?" dedi.
"Ölmüş bir Savcıyım." dedim.
"Kim öldürdü?" dedi.
"Katilim." dedim.
"Savcıysan neden hapse attırmadın?" dediğinde gülmekten başka hiçbir şey gelmedi içimden.
"Ruhum kendi hapsinde çürümüşken o dört duvar mı alacak intikamını?"
|
Siyah Kalp
Siz hiç vuruldunuz mu?
En uç noktanızdan ,en kör noktanızdan. Ben vuruldum hem de simsiyah bir kalbe sahipken...
|
KARANLIĞIN ARDINDAKİ IŞIK
Her birimizin hayatlarının başlangıcından itibaren dönüm noktaları vardır..
Kimisininki ise daha doğmadan başlar...
Hiçbir sır veya hiçbir şey gizli kalmaz her şey elbette ortaya çıkar, peki ya bu yolda bir ilk yazılır ve herşey gizli kalmaya devam ederse?
Rüya Annesi ile taşındıkları yeni evine alışabilecek mi?
Peki ya yeni Okuluna ve yeni Müdürüne?
Ya da oldukça tuhaf ve gizemli olan kişinin Canice öldürülen babasına ne gibi bir faydası olacak?
Ya da zararı mı demeliydim?
*DİKKATT:
KİTAP VE HAKLARI TAMAMEN BANA AİTTİR.
HERHANGİ BİR KOPYASI, ÇALINMA DURUMU DAHİLİNDE YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
|
Közden Kalpler Şatosu
Karanlığın içinde Közden Kalbi`yle yanan, acımasızlığıyla efsaneleşmiş bir kadın...
O, bir varisten fazlasıydı. Bir oyuncu, bir hırsız, bir katil, bir cadı, bir lânet, zihnindeki seslerden varolmuş tehlikeli bir ölüm makinası...
Amcasının ölümüyle örgütün Yönetici Varis koltuğuna oturan gizemli bir adam... Karanlığın aydınlık tarafı olmuş, aydınlığı boğmaya mecbur bırakılan acılı bir yeğen...
Aşk, ikisini bir araya getirdi; fakat hayat sürprizlerle ve kötü sonlarla doluydu.
Her şey bir intikamla başladı. Sonra hepsi birer birer ardından geldi. İhtiras, hırs, öfke ve en önemlisi İNTİKAM duygusuyla yanan kalpler...
Peki bu hikâyede masum olan kimdi? Acılar içinde boğuşan, annesini öldürmek zorunda kalan küçük bir kız çocuğu mu yoksa hayalleri elinden alınıp acımasız bir adama dönüşmeye mecbur bırakılan bir adam mı?
"Bedeni cehennem ateşinden olanın kalbi yalnızca közden olabilirdi."
Bu hikâye sadece onların hikâyesi değil, bu hikâye kalbi köz gibi yanan acılı kalplerin hikâyesi.
(Beliz) Elzem Zerel ∆ Emre Sayar
|
SOLMUŞ BİR FİDAN
Bir fidan düşünün. Bu fidanın size meyve vermesi için ona iyi bakmanız gerekir. Siz fidana yeterli can suyunu vermezseniz yada fidanı hapsedip güneşinden ayırırsanız, o fidan adeta `Ben iyi değilim, hastayım, yardım et! ` dercesine başını eğer, solar ve kurur. Bu sessiz çığlıklara karşı hangi insan acımaz? Hangi insan merhamet etmez? Birkaç damla su vermeyi neden esirger? Esirgediler, o canlıya karşı kör oldular, çığlıklarını duymadılar. Oysaki o fidanın tek yaptığı şey insanlara fayda sağlamaktı... TIPKI BU FİDAN GİBİ FİLİZ DE HAYATTAN VAZGEÇMİŞTİ. BUGÜN ÖLÜCEKTİ. 🥀
SADECE İLK BÖLÜM YAYINLANICAK İSTEK OLURSA DEVAMI GELİR!!!!!!
|
Kanlı Yılbaşı
Gözlerini açtığında, kendini yabancı bir evin kanlı zemininde bulup dehşete düşen adam ne yapacağını bilemeyecek kadar çaresiz ve yabancıydı kendine bile.
Zira adını bile hatırlamayan bu adamın, ellerindeki kanın sahibi bile yoktu..
Tamamlandı ✓
Psikolojik Gerilim severler için yazdığım bu minik kurgu aklınızı başınızdan alacak!
Gerçeği ve sahteyi ayırt edemeyeceğiniz gizemli bir kurgu.
Umarım seversiniz...
|
SU ALTI - Kara
3 askerin planı, askerlerden nefret eden bir kadını oyuna dahil etmek zorunda kalmalarıyla başladı. Çözülmek istenen sır Avşin Yazgan’ın olaya dahil edilmesiyle başlandı. Bu oyunda en büyük hasarı kimin alacağı ise muammaydı.
|
On Üç Yaprak Lotus
Çiçek için kokusu neyse kişi içinde benliği odur. Ve ben kendi benliğimi çoktan yitirmiş, zihnimi ele geçirip iplerini çekiştirmelerine izin vermiştim. Ya da öyle sanmalarına…
|
Ölüm Yankıları
Mina, özel güçlerini ve bu güçlerin vampir ritüellerine etkisini bilmiyordu. Ölülerin çığlık ve yankılarının ardında var olan bir yer. Haritada yer edinememiş bir yer.
|
YANLIŞ KADER
Geçmişimi bir toprağın altına gömerken o günler de bıraktığım herkesten koşarak uzaklaşmıştım. Giderken büyük bir bomba patlatmış ve hepsinin benden nefret etmesine neden olmuştum. Ben, beni seven kim varsa onların içlerine benim için öfke tohumları ekmiştim. Benden nefret etmelerine neden olduktan sonra da arkama bile bakmadan hepsini terk etmiştim.
Yıllar geçmişti ve şimdi geri dönüyordum. Kalplerine nefret tohumu ektiğim insanların karşısında duracaktım ve bundan bir saniye bile nefret etmeyecektim çünkü ben bunu hak etmiştim. Onlara yalan söyleyip, kendimden nefret ettirdiğimde geri döneceğimi asla bilmiyordum. Bunu planlamamıştım, hayat söylediğim yalanın cezasını çekmem için beni tekrardan buraya göndermişti.
Kaçtığım yere, koşarak geri dönüyordum. Vuslat Mahallesinden bir sonbahar akşamı kaçmıştım ve yine bir sonbahar gecesi geri dönüyordum.
Karşılaşacağım her şeyi önceden biliyordum. Bütün mahalleli benden nefret ediyordu çünkü onların sevdiği insanların kalbini kırmıştım. Çünkü ben onları, ailem dediğim insanları paramparça etmiştim.
Geri döndüğümde neler yaşardım, hayat bana ne getirirdi bilmiyorum ama Vuslat mahallesine adım attığım andan itibaren savaşmam gerektiğini biliyordum. Beni orada istemeyecekleri ama ben orada kalacaktım. Hatamın bedelini ödeyecektim ve bana bunu kalbini ilk paramparça ettiğim insan ödetecekti. Hatamın acısını herkesten daha çok kırdığım kardeşlerim ödetecekti.
Geri dönüyordum ve artık hiçbir şey eskisi gibi değildi.
Her şey eskisi gibi olabilir miydi yoksa her şey daha da mı karışacaktı bilmiyordum ama savaşırken sadece onlarla değil kendimle de savaşacaktım.
Savaş başladı, yere ilk ben düştüm.
Savaş devam etti, ayağa kalktım.
Savaşın sonu gelecekti, kim kaybedecekti, işte asıl mesele buydu.
|
Yarasa Ve Kedi
‘İnsan kendi kişiliğinde konuşurken çok az kendisidir. Ona bir maske ver ve sana doğruyu söylesin.’
Oscar Wilde
|
Düşmüş Melekler Senfonisi
“Normal insanların, eline anormal olma fırsatı geçmemiş kişilerden oluştuğunu görecek ilk kişi sen değilsin. Tarih, bu gerçeğin farkına varmış krallarla, filozoflarla ve din adamlarıyla dolu. Çürümek ve çürütmek için fırsat kollayan bu yığına, onlar engel oldu. Medeniyeti; toplumun gözünü yasalar, günahlar ve yalanlarla korkutan adamlar kurdu.
Çünkü koyduğu kanunları kendisine tanrının yazdırdığını söyleyen Hammurabi, bunun yalan olduğunu biliyordu. Çift boynuzlu miğfer taktığı için halk arasında Zülkarneyn olduğuna inanılan Büyük İskender, bu yalana göz yumdu. Tıpkı topraklarını işgal ettiği Mısır halkının karşısına sarıkla çıkarak Müslüman olduğunu söyleyen Napolyon Bonapart gibi. Napolyon, Mısırlıların başını yalanlarla meşgul etmezse, çıkacak isyanda o başları gerçeklerle almak zorunda kalacağını biliyordu.
Vahşetin bir açıklaması olmadığını görecek kadar yükseleceksin. Tıpkı senden öncekiler gibi. Yukarı tırmandıkça ışığın azaldığını fark edecek ve nihayet, karanlığın sadece karanlık olduğunu öğreneceksin. En sonunda ise, sokağa çıkıp yaklaşan kötülüğe karşı uyarmak istediğin insanların, fırsat bulduğunda seve seve o karanlığa dahil olacağı gerçeğiyle yüzleşecek;
Ve sonra düşeceksin.”
|
KAYIP RUHUN FISILTISI
Liseli bir arkadaş grubu, okulda yaşanan paranormal olaylar ve kayıp ruhun hikayesi...
Ruh fısıldadı,
Yalnızca hissedenler duydu.
Hissedenlerin ruhu kayıptı,
Belki de yoktu.
Hissedenler de bizden birisi,
Belki de en incesi,
Ruh istedi diye,
Arkadaşlarını yok edeni...
|
Yeis
Aşk sonsuz muydu ?
Öldükten sonra da devam eder miydi aşk ?
Bilmiyordum. Bu soruların cevabını bilmiyordum. Ama bildiğim bir şey vardı. Ben Mahra Liva Kandemir , karşımdaki adama tutulmuştum. Gözlerimden yaşlar sicim sicim akarken , düşünebildiğim tek şey Kanerdi. onun Safir mavisi gözleri ve endişeli haliydi.
" Mahra... Yapma."
Gözlerine âşık olduğum adama baktım.
" Ben seni çok sevdim Kaner... İki cihanda da seni sevmeye devam edeceğim... "
" Sus. Mahra sus !"
" Son kez konuşacağım. Bunu ikimiz de biliyoruz... Kaner... Safir`im... Unutma olur mu ? Seni ne çok sevdiğimi... "
Hıçkırarak ağladığım sırada , daha fazla konuşamadım.
Bitmişti.
Mahra ve Kaner`in hikâyesi burada bitmişti.
Bir aşkta iki kişi olmazdı , ama ben onu iki kişi olarak sevmiştim ...
Ve bedelini ödemiştim. Bitti. Bizim hikâyemiz burada , hiç başlamamış gibi bitti...
|
YALANLARIN ARDINDA
Derin`in savcılık kariyeri, adaletin karanlık koridorlarında ilerlemesini sağlayan bir ışık gibiydi. Cesur ve kararlı adımlarla, adaleti arayan genç savcı, aynı azimle sevgilisiyle ilişkisini sürdürüyordu. Ta ki gerçekler, yüzünü saklıyor sandıkları kadar derin olana dek.
Bir gece, Derin`in dünyası paramparça oldu. Sevgilisinin en yakın arkadaşıyla ihanet ettiğini öğrendiğinde, öfkesi ve hüznü arasında sıkışıp kaldı. Ancak ertesi sabah, hayatının olayları daha da karmaşık hale getirecekti.
Sevgilisinin aldattığı genç kadın, ölü bulundu. Polis, sırların ve yalanların ardında yatan gerçeği çözmeye çalışırken, Derin`in de karanlık bir yolculuğa çıkmasına neden oldu. İhanetin ve masumiyetin bedelinin ne olduğunu öğrenirken, Derin`in karşısına çıkan her ipucu, daha da karmaşık bir hikayenin başlangıcını işaret ediyordu.
Karanlıkta kaybolmuş güveni ararken, Derim hem gerçekleri aydınlatmak hem de kendi içindeki yaraları iyileştirmek zorundaydı. Ancak her adımında, gölgelerin izleri onu daha da derinlere çekiyordu.
Duyguları tekrar tekrar yaşardık. Tekrar yaptıklarımızdan pişman olurduk, yine ağlardık yine nefret ederdik. Ama Derin tekrar aşık olabilir miydi? Özellikle karşısında ona elini uzatan adama?
|
HİS DÜĞÜMÜ
"Gece olunca saçlarından severek uyutacağım seni az daha dayan"
O gece bu sözleri sarf etmişti bana Ekin Arel. Hayatımda ki en güzel andı.
Bir enkaz`ın içinde kalmış, onun beni kurtarmasını bekliyordum.
Hayatın hiçte adil olmayan yönleriyle savrulsam da ben bir çift ela göze tutunmuştum.
"Benim güneşim senin ela gözlerinde saklı" diyerek sarılmıştım o gece ona.
Ekin Arel benim kalbim de kocaman bir yaraydı.
Asla kapanmayacak olan.
Bunu o gece anlamıştım.
|
Portola Valley
" Her doğum içimizdeki sancının sesidir. "
"Değerli sağlık çalışanları, Portola Valley kasabasında çalışacak bir ebe aranıyor. Kaliforniya`nın eşsiz manzarası karşısında büyülenerek minicik bedenlerin doğuşuna yeniden şahit olmak ; anne ve bebek arasındaki o mucizevi bağın kasabamızdaki mimarı olmak istemez misiniz ? "
Yurt dışında yaşayan ve son sevgilisinden de olaylı bir şekilde ayrılan Bahar Danielle Johansen, bu ilanı görür ve kötü anılarını geride bırakmak için mesleğine sarılmanın en iyi ilaç olduğuna karar vererek şehirdeki konforlu hayatı bırakıp hayalindeki kasabaya doğru yola çıkar.
Bahar, kasabaya adım atar atmaz felaket bulutları başından ayrılmadığında aslında hiçbir şeyin ilanda yazıldığı gibi eşsiz ve büyülü olmadığını fark eder. Kandırıldığını anladığında kasabadan ayrılmayı düşünür; fakat birden işler tersine döner ve kasabadan ayrılamaz.
O, yaşadığı yere alışarak kalbindeki aşk tohumunu ekmeye başladığı bir zamanda tüyler ürperten bir cinayetin ortasında kalıverir. Seçenekler arasında sıkışan yaralı ruhu, kalbindeki tohumun panzehrini aramaya başlar.
Geçmişindeki ihanetlerden sıyrılamayan Bahar Danielle Johansen ile aşka inancı kalmayan Dedektif Brendan Wilder`ın hayatları bu kasabada kesişir.Kalplerindeki aşk tohumu tutkuyla harmanlanarak ruhlarında filizlenirken cinayetin soğukluğu bedenlerini ele geçirir.
Üç tohum düştü zamana ; biri 1800`lü yıllarda filizlenirken diğeri 1979`un yaz yağmurlarıyla yeşerdi. Toprağa düşen sonuncu tohum 2016`nın sonbahar rüzgarlarıyla bir süre başka yollarda dans etti ve sonra yavaşça emilerek ıslak toprağa teslim oldu.
Kalbinizin en derininde sakladığınız tohumu toprakla buluşturmanız dileğiyle ..
B.A
|
Sınırlar Ve Mezarlar
Katili bulmak istiyorsan, kurbanına hayat ver.
Bazı ruhlar karanlığa tutsak büyür. Asena, geçmişte takılı kaldığı soğuk gecenin tutsaklığını ve ölmüş küçük bir kızın bedenini kurtarmak için bu kısır döngüye baş kaldırır.
Ağustos ayının ortasında yaşadığı soğuk gecenin ardından kendisiyle ve bir katille büyük bir oyuna girer.
Adım adım, katili bulmak adına yürür.
Kural bir, iyi bir gözlemci ol.
Ya da yem ol.
|
Kanunsuz
“Bizimle dalga geçiyor Nova. O manken değil cesetti.”
Manken değil cesetti. Zalimce parçalara ayrılmış ve yerine ustaca dikilmiş bir ceset…
“SADECE YERİNDE KAL! SEN SUÇ MAHALLİNİ İNTİKAL EDEBİLECEK GÜÇTE DEĞİLSİN!”
Güçsüz muamelesi gördüm. Onlardan daha güçlü olmama rağmen.
“Yoksa katil… bir doktor mu?”
|
GÖLGELERDEKİ YALANLAR
Dalya Bayer adında bir karakterin içsel karanlığıyla yüzleşmesini ve geçmişteki hatalarıyla hesaplaşmasını anlatıyor. Dalya, ailesinin evinde yaptığı bir tadilat sırasında, uzun zamandır kayıp olan kız kardeşinin cesedini bulur. Bu olay, onun hayatını altüst ederken, aynı zamanda ailesinin karanlık sırlarını da gün yüzüne çıkarır.
Dalya`nın kayıp kız kardeşiyle ilgili gerçeği ararken, geçmişteki ilişkileri ve hatalarıyla yüzleşmesini içeriyor. Aynı zamanda, Dalya’nın hayatındaki bir arkadaşının, kendisini öldü olarak göstererek bir oyun oynaması, olayların gidişatını daha da karmaşık hale getiriyor. Bu durum, Dalya’nın hem kendini hem de çevresindekileri sorgulamasına neden oluyor ve sonuçta bir intikam ve kefaret hikayesine dönüşüyor. Ama beklemediği bir şekilde Dalya’ nın hayatına Ensar Yılmaz girmesiyle onun içşel çatışmalarına ve geçmişindeki karanlıklara ışık tutan ve kardeşiyle ilgili sırları çözme yolculuğunda ona destek olurken, aynı zamanda Dalya’nın duygusal yüklerini hafifletmeye çalışır.
|
Karanlık Aynalar Çağı - Kalp Gözü
Bursa`dan Washington`a uzanan aksiyon ve Gizem, dolu serüvenine hazır mısınız?
|
Çemberdeki̇ Leylak Zarları
Her uyanış gerçek değildir, her yaşamda ölümde yoktur ancak savaşlar hep vardır bunu başlatan bu kez erkek değil bir kadındı onu doğuşu iki taraflıydı saklı gerçekleri tek kendisi biliyordu peki bir oyunla başka diyarda ki kendisini tanısa neler olurdu? Herkesin ölü olarak bildi Karanlık Tanrıçası Meva Amaris geri dönüşü ile Luminara diyarına sesi ve karanlığı tekrar getirecektir...ancak bunun bedelini beş yüz yıl önce kaybetti hafızası ve sakladığı gerçekle intikamını tekrar alacaktır.
|
0% |